Çankaya Belediyesi’ne Şarkılı Danslı Dava

Kaldırıma benzemeyen ve kullanılamayan sözde kaldırımları kullanamadığı için ortopedik engeli Ayhan Metin Çankaya Belediyesi’ni dava sürecini başlattı. Kızları Zeynep, Ayşe ve Elif’de (11, 7 ve 4 yaş) bu sürece şarkı söyleyerek ve dans ederek eşlik ettiler. Zeynep, Ayşe ve Elif hem kendileri hemde ortopedik engelli babaları ile kaldırımları kullanamadıkları için babalarına ve tüm engellilere şarkı söyleyerek ve dans ederek destek verdiler.


Engelli Hakları ve Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Derneği Başkanı Ayhan Metin, konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Engelli haklarıyla ilgili toplumsal farkındalık ve duyarlılık oluşturmada ne kadar olumsuz şartlarla karşı karşıya olduğumuzu sizin aracılığınızla buradan kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Birçok yasal düzenleme ve cezai müeyyidelere rağmen ülkemizin pek çok yerinde sorumlular tarafından gerekli uygulama ve iyileştirmelerin yapılmadığını müşahade etmekten büyük üzüntü duyduğumu belirtmeliyim. Konu engelli hakları olunca, sorumlu bazı kuruluşlar her nedense lakayt davranmakta hiçbir sakınca görmemekte ya da göstermelik uygulamalarla sorunları geçiştirmeye devam edebilmektedirler. Kamusal alanların engellilere uygun hale getirilmesinden sorumlu bu kuruluşların engelli hakları konusundaki keyfi tutumları hiçbir şekilde kabul ve izah edilebilir nitelikte değildir. Her türlü ihmal ve umursamazlığın sonucu engelli ve yakınlarının hayatında meydana gelen zorlukları ve yaşadıkları mağduriyeti hiç kimsenin görmezden gelme hakkı yoktur. Hiç kimse ve hiçbir kuruluş, yasayla verilmiş hak ve imkanları öteleme lüksüne sahip olmamalıdır. Bendeniz ortopedik engelli bir vatandaş ve bir aile babası olarak, yasaların erişilebilirlik konusunda sağladığı haklarımı hala kullanamıyor olmaktan ötürü her gün belli kısıtları ve mağduriyetleri sineye çekmek zorunda kalıyorum.


Bilinmelidir ki, yol ve kaldırımların engellilerle ilgili erişilebilirlik standartlarına göre tanzim edilmesi bizim için bir lüks değil, güvenliğimizi ilgilendiren birer zarurettir. Bunun için lütuf değil, yasal haklarımızın peşindeyim. Kaldırımların erişilebilirlik standartlarına uygun olmaması da benim gibi engelliler için sanıldığından çok daha sıkıntı verici olmaktadır. Ne var ki engelli hakları konusundaki duyarsızlık, kaldırımlarımızın haline bakıldığında olabildiğince kendisini gösteriyor.
Benim evimin bulunduğu bu sokak Başkentin göbeği sayılır. Ancak Başkentin göbeğinde bile durum burada gördüğünüz gibi içler acısı. Çankaya Belediyesine bağlı olan Şehit Çetin Görgü sokağımızda sözde kaldırımda yürüyebilmek imkansız. Bazı yerler kaldırımsız, bazı yerlerde kaldırımı yürünmez kılan bir tabela, direk, ağaç, bazı yerlerde park edilmiş otomobiller derken; tekerlekli sandalyemle ancak otomobil yolunda ilerleyebilmem mümkün olmaktadır. Bir kaldırım deyip geçmeyelim. Geçtiğimiz yıllarda Nevzat isimli bir engelli arkadaşımız aynı buradaki kaldırımlarda olduğu gibi tekerlekli sandalyesi ile kaldırıma çıkamadığı için caddeden ilerlemek zorunda kaldı ve bir kamyonun altında kalarak hayatını yitirdi. Bu hepimizin başına gelebilecek bir durum maalesef.

Bu şekilde sadece kendi güvenliğimle ilgili bir tehlike yaşıyor değilim. Her sabah okuluna götürdüğüm kızlarım Ayşe ve Elif de benimle beraber aynı tehlikeyi göğüslemiş olmaktadır. Onlar da bu sürece şarkı söylerek ve dans ederek protestolarını belirtmek istediler. Küçük yaşlarına rağmen insanca yaşam için bunu düşünüp sergilemeleri beni de ziyadesi ile memnun etti.

Oysa ne ben, ne kızım ne de başkaları bu tehlikeleri kanıksamak ve görmezden gelmek mecburiyetinde değiliz. Erişilebilirlik standartları insana saygının, insan hayatına verilen değerin bir ifadesidir. Ayrıca hukukun ve çağdaş yönetim anlayışının bir gereğidir.
1997 yılında çıkarılan imar kanununda ve 7 Temmuz 2005 yılında çıkarılan 5378 Sayılı Engelliler Kanununun geçici 2. Maddesinde yapılı çevrenin 8 yıl içerisinde engelli erişimine uygun olması emredilmiştir. Kanun koyucu adeta davul zurna çalmasına rağmen bazı yöneticiler ve kurumlar bunları duymazlıktan gelmişler ve bizleri mağdur etmişlerdir.

Eksiklerin tamamlanması için 7 Temmuz 2005 yılından bu tarafa verilen sürelere rağmen ikamet ettiğim bu sokakta, kamu kullanımına açık kaldırımların standartlara uygun yapılması veya revize edilmesine yönelik hiçbir dikkat gösterilmemiş ve hukuki normlar adeta hiçe sayılmıştır.

Bu vesileyle buradan bütün ilgili ve sorumlu kuruluşları yasalar doğrultusunda hareket etmeye davet ediyor; görevini ihmal ederek ve yasal sorumluluklarını yerine getirmeyerek benim, çocuklarımın ve diğer vatandaşların hayatını riske attığı için Çankaya Belediyesinden maddi ve manevi tazminat talebiyle davacı olduğumu huzurunuzda beyan etmek istiyorum.” dedi.

Basın açıklamasının ardından kamuoyunun ilgisini çekmesi için kızları Zeynep, Ayşe ve Elif “gençlik başımda duman” şarkısını söylediler ve dans ettiler.

Garabet şeklinde kaldırımları kullanamadığı için Çankaya Belediyesine dava açan Ayhan Metin sözlerini şöyle tamamladı:
Engelli arkadaşlarıma da buradan seslenmek istiyorum.
Haydi harekete geçin, bizleri hiçe sayanları, yok sayanları dava edin. Siz yapamıyorsanız bize bildirin, biz sizin adınıza Engelli Hakları ve Erişilebilirlik İzleme Denetleme Derneği olarak dava etmek için yardımcı olalım.
Herkes kendi sokağındaki veya mağdur olduğu yerdeki standartlara uygun olmayan yapılı çevrenin sorumlularını davaya başlasın.
Engelliler, duyarlı vatandaşlar ve ilgililer için herkese açık çağrı ve harekettir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.