Çavuşoğlu: İdlib'de Askeri Çözüm Felaket Olur

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İdlib’e yönelik Suriye ordusu tarafından yapılacak müdahaleye ilişkin, “Burada askeri bir çözüm felaket olur. Sadece İdlib bölgesi için değil Suriye’nin geleceği bakımından felaket olur. Çatışmalar uzun sürebilir ama olan masum insanlara olur” dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile Moskova’daki görüşmesi sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk olarak konuşan Lavrov, görüşmede iki ülke arasındaki ticaret engellerinin kaldırılması konusunda mutabakat sağladıklarını söyleyerek, gelecek yılın Türkiye ile Rusya arasında “turizm yılı” olacağını kaydetti. Lavrov, konuşmasında ayrıca vize konusunda istişare mekanizmasının oluşturulacağını açıkladı.

Çavuşoğlu: Bu Yakın İşbirliği ve Dostluk Bazı Ülkeleri Ve Kişileri Kıskandırmıyor Değil

İki ülke arasındaki ilişkileri en üst düzeye çıkarmak için gayret edildiğini dile getiren Çavuşoğlu, “Liderlerimiz sık sık telefonda görüşüyor. Sık sık bir araya geliyorlar. Güney Afrika’da BRİCS Zirvesindeki ikili görüşmede söyledikleri gibi bu yakın işbirliği ve dostluk bazı ülkeleri ve kişileri kıskandırmıyor değil. Biz bölgede istikrar, ekonomik kalkınma için iki ülke arasındaki ilişkileri de geliştireceğiz. Bölgesel konudaki işbirliğimizi de arttıracağız. Daha geniş alanlara yayacağız. Rusya bizim için stratejik ve önemli bir ortaktır” diye konuştu.

“Bir An Önce Anayasa Komisyonu Oluşturulmalı”

Rus mevkidaşı Lavrov ile Suriye’deki son durumu konuştuklarını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Suriye’de bir taraftan ateşkesi ve Astana Antlaşmasını ve ruhunu devam ettirmek için birlikte çalışmaya devam etmemiz lazım. Diğer taraftan siyasi süreç için çabalarımızı arttırmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Anayasa Komisyonu konusunda listelerin verildiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Bir an önce Anayasa komisyonunun oluşturulması ve çalışmalara başlaması Suriye’nin geleceği için önemlidir. Biz bu süreci destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Teröristlerle Diğer İnsanları Ayırt Etmemiz Lazım"

İdlib’teki gelişmelere ilişkin değerlendirmesi sorulan Çavuşoğlu,  İdlib’in Astana Anlaşması kapsamında belirlenen çatışmasızlık bölgelerinden biri olduğunu dile getirerek, “Şu anda geriye kalan tek çatışmasızlık bölgesi diyebiliriz. Burada 3 milyondan fazla sivil yaşıyor. Diğer bölgelerdin Halep, Doğu Guta’da koridor açıldığı zaman maalesef sadece siviller değil ellerinde silahlarıyla bazı radikal gruplar İdlib bölgesine gelmişti” dedi. İdlib’e gelen radikal grupların oradaki “ılımlı muhalifler” ve sivilleri rahatsız ettiğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Bizde gözlem noktalarımızı oluştururken zorluklar çıkarmışlardın bu radikal gruplar. Dolayısıyla teröristlerle diğer insanları ayırt etmemiz lazım. Bunlara ayırmamız lazım. Bizim için terör örgütlerinin hepsi aynıdır hepsiyle de mücadele etmek gerekiyor”  açıklamasında bulundu.

“Burada Askeri Bir Çözüm Felaket Olur”

“Burada askeri bir çözüm felaket olur. Sadece İdlib bölgesi için değil Suriye’nin geleceği bakımından felaket olur. Çatışmalar uzun sürebilir ama olan masum insanlara olur” diyen Çavuşoğlu, “ 3.5 milyona yakın sivil nereye gidecek. Bizde zaten 3.5 milyon şu anda sivil var. 31 milyar dolar para harcamışız. Diğer taraftan tabi bu radikal grupların, teröristlerin etkisiz hale getirilmesi de hepimiz için önemli. Türkiye için de önemli” şeklinde konuştu.

“Bu Konuda Bizim Birlikte Çalışmamız Gerekiyor”

Rusya’nın Suriye ordusu tarafından yapılabilecek bir İdlib operasyonuna destek vereceğine yönelik açıklamalarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

“Biz bu konuları Rus dostlarımızla her düzeyde konuşuyoruz. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Sayın Başkan Putin ile bu konuları Güney Afrika’da görüştüler. Askerlerimiz, savunma bakanlarımız, istihbaratlarımız görüşüyor. Burada önemli olan Rusya’nın endişelerinin ortadan kaldırılması. Yani burada radikal grupların Türkiye’ye ve Rusya’ya yönelik bir tehdit oluşturmaması gerekiyor. Bu konuda bizim birlikte çalışmamız gerekiyor.

“Bu Tam Bir Felaket Olur”

Fakat bazı radikal grupları etkisiz hale getirmek için tüm İdlib’e saldırmak yine yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olmak demektir. 3.5 milyon insanın tekrar evini terk etmesi demektir. Bu tam bir felaket olur, insani dram olur, Astana ruhunu ortadan kaldırır. Yine hem Türkiye’nin hem Rusya’nın Suriye konusundaki güvenilirliğini de yok eder, imajımızda zedelenir. O nedenle İdlib’e saldırmak yerine birlikte ne yapabiliriz, endişelerini nasıl ortadan kaldırırız ve buranın istikrarını nasıl koruruz bu konuda çalışmamız lazım. ”