Davutoğlu: Özel birliklerimizin yürüttüğü çalışmalarla şehitlerimizin tahliyesi mümkün olmuştur

ANKARA (ANKA) – Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Güvenlik birimlerimiz, özel birliklerle bu sabah takviye edilerek bu karayolu üzerindeki alanı kontrol altına almış ve dünkü çatışmalarda şehit düşen kahraman askerlere ulaşmıştır. Bugün yürütülen çalışmalarla, özel birliklerimizin yürüttüğü çalışmalarla şehitlerimizin tahliyesi mümkün olmuştur” dedi.

Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’la görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, dün gerçekleşen operasyonların 2 Eylül’de başladığını, Yüksekova ve civarındaki kırsal kesimdeki mevzilere kapsamlı bir operasyon yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:

“Burada hedef açıktır; kamu düzenini tesis etmek ve bu bölge itibariyle Yüksekova-Kamışlı-Dağlıca hattındaki karayolunda emniyeti teminat altına alıp oradaki vatandaşlarımızın huzur içinde seyahat etmelerini sağlamak. Dün itibariyle Dağlıca ve civarında yürütülen operasyonlarda bu yolun emniyet altına alınması için mayın taramayla yürüyen çalışma esnasında güvenlik birimlerimiz önce uzun namlulu silahlı saldırıya, sonra mayınlı saldırıya muhatap olmuş, anında cevaplar verilmiş, çatışmalar aralıksız devam ederek bugüne kadar sürmüştür. Güvenlik birimlerimiz, özel birliklerle bu sabah takviye edilerek bu karayolu üzerindeki alanı kontrol altına almış ve dünkü çatışmalarda şehit düşen kahraman askerlere ulaşmış ve tahliye etmiştir. Bugün yürütülen çalışmalarla, özel birliklerimizin yürüttüğü çalışmalarla şehitlerimizin tahliyesi mümkün olmuştur. Bir tarafta bu fedakarlıkları yapan askerlerimiz, polislerimiz, onlar için dua eden halkımızın her kesimi varken, maalesef dün akşamdan bu yana sosyal medya üzerinden öylesine bir kara propaganda yürütüldü ki, milletimizin birliğini ve beraberliğini bozmak isteyenler bu operasyonlardan güç aldılar. PKK’yı, bu vahşeti gerçekleştirenleri eleştiremeyenler, kara propaganda üzerinden bu terör örgütünün yaydığı haberlere itibar ederek askerlerimizden, polisimizden, hükümetimizden hesap sorma cüretine yöneldiler. Bu kara propagandaya karşı da omuz omuza vermek zorundayız. Bu kara propagandanın odağı olan mihraklar, ne yaparsanız yapın, mücadelemizdeki kararlılığımızdan bizi döndüremeyeceksiniz. 23 Temmuz günü, Güvenlik Zirvesinde, üç terör örgütünün eş zamanlı saldırısı karşısında alacağımız tedbirleri ele alırken söylediğimiz ve karar verdiğimiz gibi, arkadaşlar o dağlar, o teröristlerden temizlenecek. Ne olursa olsun, temizlenecek, bu kadar... Bu ülkenin dağları, ovaları, şehirleri teröristlere terk edilmeyecek. Bunun için dün ve bugün hava harekatı dahil, her türlü çaba gösterildi, gösterilmeye devam edilecek. Şu anda Cizre’de, sokakları barikatlarla, mayınlarla halkın geçişine izin vermeyecek şekilde tahrip edenlere karşı da operasyon yürütülüyor. Güvenlik birimlerimiz tek tek bu mayınları temizliyor, canlarını ortaya koyuyorlar. Ama birileri bu mayınlamayı, oradaki silah mevcudiyetini, silahlanmayı görmeyen birileri de buradan hareketle silahlı kuvvetlerimize dönük olarak itibarsızlaştırmak çabası içindeler.”

-“ DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DAKİ VATANDAŞLARIMIZIN DEVLETİMİZE SAHİP ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”-

“Dünden bu yana baktığımızda, muhalefet partilerinin açıktan ve net şekilde bölücü terör örgütünü eleştirmek yerine takındıkları tavır, hükümetimizi ve burada bu hükümetimizin erken seçim hükümeti olması hasebiyle ayırarak söylüyorum, AK Parti’ye dönük tavırlar ve hesaplar içine girilmesidir” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Bugünler sınama günleridir. Hangi açıklamada bölücü terör örgütüne açık kınama yapılıyor, hangi açıklamalarda bu kınamalardan kaçınılıyor, herkes görüyor. Biraz sonra Kılıçdaroğlu ile talebi üzerine görüşeceğim. Onun için yine bu kürsüden, erken seçim hükümeti kararı alınmak zorunda kalındığında, bütün siyasi partilere çağrıda bulunmuştum. ‘Gelin, hepiniz elinizi taşın altına koyun’ demiştim. Hepimiz birlikte bir erken seçim hükümetinde aynı masada, salonda odada olabilseydik, bugün terör örgütlerine karşı en güçlü mesajı vermiş olurduk. Ama 1 Kasım’a giderken küçük hesaplarla atılan yanlış adımlar yerine, bir seçim kampanyasının parçası haline getirilen terörle mücadele konusunda işbirliği yapmama davranışı bugün terörle mücadelede en zayıf noktamızı oluşturmaktadır. Bu vesileyle yine bütün partileri teröre karşı omuz omuza vermeye ve aynı dili kullanmaya davet ediyorum. Bu mücadeleyi bir seçim kampanyası haline getirmek isteyenlere veya bir seçim kampanyasının parçasıymış gibi göstermek isteyenlere de cevabımız açıktır; açsınlar 7 Haziran’dan bu yana yapılan açıklamalara tekrar tekrar baksınlar. AK Parti’nin 1 Kasım’a giderken savaş başlattığı gibi, gerçeklikten yoksun ve kara propaganda niteliği taşıyan unsurlara dönük olarak açık şekilde ifade ediyorum; 7 Haziran’dan itibaren 11 Haziran, 15 Haziran, 15 Temmuz açıklamalarıyla terör örgütü çatışma, silahlanma çağrısında bulunmuştur. Şunu hesap ettiler, Türkiye zaafa düştü diye düşündüler. Tek parti iktidarının olmadığı bir Türkiye’de terör üzerinden hesaplarını hayata geçirebileceklerini düşünenler oldu ama şunu göremediler; zor zamanlarda bu millet omuz omuza verir ve o zor zamanları aşar.

Son olarak aziz milletimize bir kez daha seslenmek istiyorum, özellikle de şehit ailelerine; her birini ziyaret ettiğimizde, telefon ettiğimizde yüreklerini açan ailelere... Milletimiz hükümetine, devletine güvenmelidir, soğukkanlılıkla yürüttüğümüz mücadeleye destek verme ricasında bulunuyorum. Özellikle de bölgedeki halkımız, hangi kökenden olursa olsun, Doğu ve Güneydoğu’daki bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum; asker kardeşleriniz sizin huzurunuz için oradalar. İşte 16 kardeşimiz toprağa düştü. O toprağa düşen aziz şehitler, o yolu emniyet altına alırken, o yoldan geçecek olan Hakkarili, Yüksekovalı, Dağlıcalı kardeşleri için şehit düştüler ve onlar birkaç kilometre ötedeki Irak sınırında yaşananların Türkiye’de yaşanmaması için şehit düştüler. Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşlarımızın bu terör örgütünün vahşeti karşısında, devletimize sahip çıkacağına inanıyorum.” (ANKA)
(HM/AYÇ)