“FETO’yu Ve Onun Suç Makinası Olan Adamlarını Türkiye'ye İade Etmelerini İstiyoruz"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, referandum sürecine ilişkin, “Bu süreçte terör örgütlerinin olası bir şekilde gerçekleştirecekleri terör saldırıları vasıtasıyla bu süreci zehirlemeye yönelik bir takım planlar içerisinde olabileceği değerlendirilmiştir. Buna mukabil istihbarat çalışmaları titiz bir şekilde gözden geçirilmek üzere be halk oylaması sürecinin kazasız belasız atlatılması için ilgili bütün güvenlik birimlerimizin ilgili bütün muhtemel irili ufaklı terör örgütlerine karşı çalışmalarının yoğunlaştırıldığı bir perspektifle bu süreçte neler yapılacağı değerlendirilmiştir” dedi.

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Bakanlar Kurulu’nda güvenlik meseleleriyle ilgili olarak referandum sürecine ilişkin tedbirlerin gözden geçirildiğini belirten Kurtulmuş şöyle konuştu:
“Bu süreçte terör örgütlerinin olası bir şekilde gerçekleştirecekleri terör saldırıları vasıtasıyla bu süreci zehirlemeye yönelik bir takım planlar içerisinde olabileceği değerlendirilmiştir. Buna mukabil istihbarat çalışmaları titiz bir şekilde gözden geçirilmek üzere be halk oylaması sürecinin kazasız belasız atlatılması için ilgili bütün güvenlik birimlerimizin ilgili bütün muhtemel irili ufaklı terör örgütlerine karşı çalışmalarının yoğunlaştırıldığı bir perspektifle bu süreçte neler yapılacağı değerlendirilmiştir.
Yine aynı şekilde bu süreçteki önemli hususlardan birisi de 16 Nisan’daki sandık güvenliğidir. Sandıktan önceki o referandum sürecinde mitinglerin, gösterilerin, bütün evet-hayır diyen herkesin, her çevrenin güvenliğinin garanti altına alınması, aynı şekilde sandık günü sandık güvenliğinin garanti altına alınması ve sandıklardaki sonuçların gerçekten şeffaf ve güvenlikli bir şekilde sayılabilmesini temin etmek için nelerin yapılabileceği titizlikle gözden geçirildi.”

“DERSHANELERLE İLGİLİ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞIMIZIN YAPMAKTA OLDUĞU DÜZENLEMELER ÜZERİNDE DURMUŞTUR”
Milli eğitim Bakanlığı’nın toplantıda gerçekleştirdiği sunuma da değinen Kurtulmuş, “Milli Eğitim Bakanlığımız dershanelerin dönüşüm süreci, öğrenci etüt merkezleri, sosyal etkinlik merkezleri, destekleme ve yetiştirme kursları gibi dershanelerle ilgili alanlarda Milli Eğitim Bakanlığımızın yapmakta olduğu son düzenlemeler üzerinde durmuştur. Ayrıca Fatih projesi, yükseköğrenim ve yurtdışı eğitim meselesiyle ilgili detaylı çalışmalar, proje okulların durumu, ülkemizdeki Suriyeli çocukların ki aşağı yuları yarısına yakını eğitimin dışında, bunların eğitimlerinin, hepsinin eğitim alanının içerisine alınmasıyla ilglili çalışmalar gözden geçirilmiş, ikili eğitime geçişle ilgili meseleler masaya yatırılmış, ayrıca okul öncesi zorunlu eğitimin bütün çocuklarımızı kapsayacak şekilde yeniden ele alınması ifade edilmiş, beşinci sınıflarda da ağırlıklı İngilizce derslerinin eğitimlerinin olduğu beşinci sınıf müfredatıyla ilgili bilgi verilmiştir” diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş,"Fırat Kalkanı" harekatına ilişkin, “Hem Sayın Cumhurbaşkanımızın, hem Başbakanımızın McCain ile görüşmelerinde, diğer bütün görüşmelerde FETO’nun iadesi gündeme gelmiştir. Türkiye’nin dostu ve müttefiki olan bir ülkeden de hem bu dostluk ve müttefikliğimizin gereği olarak hem de aramızda var olan karşılıklı suçluların iadesi anlaşmasının bir gereği olarak FETO’yu ve onun irtibatlı militanlarını, onun suç makinası olan adamlarını Türkiye’ye iade etmelerini istiyoruz” dedi.

-Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Türkiye’nin ABD’den çok üst düzey bu yetkililerle görüşmeleri her şeyden evvel hayra alamettir. ABD ile sahada özellikle Suriye’de bazı görüş ayrılıklarımızın giderilmeye başlandığı, özellikle FETÖ konusunda olumlu adımlar atılmasına imkan sağlayacak bir takım görüş yakınlaşmalarının başladığının da işaretidir” dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Bu operasyonların her birisi Türkiye’nin kendi sınırlarını korumasına yönelik bir ulusal güvenlikle ilgili operasyondur. Yani şurayı bitirelim, ondan sonra oraya yönelelim şeklinde değil. Bunlar oturup önünüze takvim alarak tabii ki bir planlamasını yapacaksınız, bir stratejisini oluşturacaksınız. Ama şu gün şurada şu, bugün burada bu dediğiniz şeyler, sahada birebir olmayabilir” dedi.
Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Kurtulmuş, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkiler hakkındaki sorulan soruya şu yanıtı verdi:
“Türkiye’nin ABD’den çok üst düzey bu yetkililerle görüşmeleri her şeyden evvel hayra alamettir. ABD ile sahada özellikle Suriye’de bazı görüş ayrılıklarımızın giderilmeye başlandığı, özellikle FETÖ konusunda olumlu adımlar atılmasına imkan sağlayacak bir takım görüş yakınlaşmalarının başladığının da işaretidir. Bizim ABD ile çok uzun yıllara dayalı bir müttefiklik ilişkimiz var, NATO çerçevesinde müttefiklik ilişkimiz var. Ayrıca bu bölgede yakın zamanlardaki teröre karşı mücadelede de çok yakın iş birliğimiz var. bu çerçevede iki alanda yeni yönetimle birlikte ilişkilerin iyileşmesinin sinyallerini bekliyoruz. Bunlardan birisi sahada PYD’ye vermiş oldukları desteği sonlandırmaları, özellikle yapılacak olan operasyonlarda PYD ile değil, Türkiye’nin rahatsız olacağı PYD unsurlarıyla değil, yerli unsurlarla, Türkiye’ni de desteklediği, ABD’nin de destekleyeceği, destekleyebileceği ılımlı unsurlarla operasyonları yapmalarını arzu ediyoruz ve böylece başından beri söylediğimiz 80 milyonluk istikrarlı bir Türkiye mi? Birkaç bin militana sahip olan PYD mi? ABD’nin bu çerçevede PYD’ye verdikleri destekleri gözden geçireceğini ümit ediyoruz.

“FETO’YU VE ONUN SUÇ MAKİNASI OLAN ADAMLARINI TÜRKİYE’YE İADE ETMELERİNİ İSTİYORUZ”
İkincisi ise FETO’yu geri vermeleridir, iade etmeleridir. Evet bütün bu görüşmelerde, Hem Sayın Cumhurbaşkanımızın, hem Başbakanımızın McCain ile görüşmelerinde, diğer bütün görüşmelerde FETO’nun iadesi gündeme gelmiştir. Ve ayrıca diğer görüşmelerde de Dışişleri Bakanları nezdinde yapılan görüşmelerde de sürekli gündeme geliyor. Sadece Gülen’in değil aynı zamanda bu örgütle iltisaklı olan ve Amerika’ya kaçmış olan, suç işlemiş olan kişilerin de Türkiye’ye iadesi üzerinde durulmaktadır. Bu Türkiye’nin bir ulusal güvenlik meselesidir. Türkiye’nin dostu ve müttefiki olan bir ülkeden de hem bu dostluk ve müttefikliğimizin gereği olarak hem de aramızda var olan karşılıklı suçluların iadesi anlaşmasının bir gereği olarak FETO’yu ve onun irtibatlı militanlarını, onun suç makinası olan adamlarını Türkiye’ye iade etmelerini istiyoruz. Her vesileyle bunları dile getiriyoruz. Son zamanlardaki yapılan ziyaretler, geçen haftaki CIA direktörünün ziyareti –Hatta yurtdışına yaptığı ilk ziyaret olarak takdim edildi- Amerikan Genelkurmay Başkanının ziyareti ve burada yaptığı görüşmeler, Amerikan Senatosunun etkin isimlerinden birisi olan McCain’in Türkiye ziyaretleri, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile görüşmeleri, bunlar olumlu işaretlerdir, olumlu adımlardır. Ümit ediyoruz ki bizim beklentilerimize her iki alanda karşılık gelecek ve ABD hem Türkiye’yle ilişkilerin daha iyiye gitmesi noktasındaki bu iki adımı atacak hem de böylece kendisi açısından da Amerika’nın milli menfaatleri bakımından da doğru istikamette iki adımı atmış olacaktır diye ümit ediyoruz.”

“TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI EŞİT MESAFEDE DURMA POZİSYONUMUZ HİÇ DEĞİŞMEYECEKTİR”
Uluslararası Koalisyonun El-Bab’da Türkiye’ye verdiği desteğin son zamanlarda arttığını söyleyen Kurtulmuş, “Zaman zaman destekleri azalıyor. Ama bizim Türkiye olarak bizim dışımızdaki ülkeler ne yaparsa yapsın terör örgütlerine karşı eşit mesafede durma pozisyonumuz hiç değişmeyecektir. DEAŞ da PYD de terör örgütü olarak kabul edilecektir. El-Bab’daki operasyon, orada da sona doğru gelinmek üzere. Aşağı yukarı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin desteklemiş olduğu Özgür Suriye Ordusu güçleri şehrin bütününe hakim olmuştur ama dikkatle, titizlikle devam ediyoruz çünkü DEAŞ’ın olası bir takım intihar saldırılarının ortaya çıkması muhtemeldir. Bunlara karşı da Türk Silahlı Kuvvetleri de ÖSO unsurları da son derece titiz bir şekilde operasyonun temizleme faslını sürdürüyor. En kısa zamanda bütünüyle El-Bab temizlendikten sonra oraya da insanlar gelecektir. Şimdi diyoruz ki aynı modeli Rakka’da kullanalım. Rakka’da da bu çerçevede o şehrin ahalisinden oluşan yerel unsurlar, mutedil yerel unsurlar desteklensin, uluslararası camia Türkiye, ABD ve diğer unsurlar buraya lojistik destek versin, orası DEAŞ’tan temizlensin, temizlendikten sonra da bir başka terör örgütünün eline teslim edilmesin. Pozisyonumuz çok açık, çok nettir. Bu pozisyonumuzda gerekli görüşmeler yapılıyor. Bu görüşmeler çerçevesinde belli bir sonuç alınırsa Türkiye bu anlamda bu sonuca göre hareket eder ama şu noktada görüşmelerin devam ettiğiniz söylemekle yetinmek durumundayız” şeklinde konuştu.

“ŞU GÜN ŞURADA ŞU BUGÜN BURADA BU DEDİĞİNİZ ŞEYLER SAHADA BİREBİR OLMAYABİLİR”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik’in yaptığı “PYD bir Barzani olamaz mı?” şeklindeki açıklaması hakkında düşünceleri sorulan Kurtulmuş, “Ben başkasının sözünü yorumlamam, ben Hükümet Sözcüsü olarak hükümetin sözünü açıklarım, kendi görüşlerimi açıklarım” dedi. “Fırat Kalkanı”nın El-Bab’dan sonraki hedefinin ne olduğu hakkındaki soruyu yanıtlayan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bu operasyonların her birisi Türkiye’nin kendi sınırlarını korumasına yönelik bir ulusal güvenlikle ilgili operasyondur. Yani şurayı bitirelim, ondan sonra oraya yönelelim şeklinde değil. Türkiye’nin ulusal güvenliğini garanti altına alabilmek için atılan adımlardır. Türkiye’nin herhangi bir şehrini korumakla orada Mehmetçiğimizin giderek böylesine cansiperane bir mücadelenin içerisine girmesi arasında Türkiye’nin güvenliği bakımından bir fark yoktur. Bunlar oturup önünüze takvim alarak tabii ki bir planlamasını yapacaksınız, bir stratejisini oluşturacaksınız. Ama şu gün şurada şu, bugün burada bu dediğiniz şeyler, sahada birebir olmayabilir. Buna göre sahanın gerektirdiği şekilde, bizim hiç kayıp vermememiz mümkünse, en az şekilde kayıp vermemizi sağlayacak planlamalar yapılıyor. Bundan emin olun. Ve böylece yolumuza devam ediyoruz. Sonuç alacağız. Türkiye bu bölgedeki bütün terör örgütlerinin bu bölgeden ayıklanmasını sağlayacaktır, uluslararası camiayla birlikte.”

“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ONLARI TEŞVİK EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istihdam sözünü tutmayan işadamlarını ifşa edeceğine yönelik açıklamaları hakkında sorulan soruya cevap veren Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:
“Orada işadamlarımızın Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin şemsiyesi altında toplanmış olan işadamlarımızın, Türkiye’nin neredeyse yüzde seksenini, seksen beşini oluşturan geniş bir işadamları kitlesini böylesine önemli bir toplantıda vermiş olduğu sözler hiç kimseye baskıyla o sözler alınmadı. Herkes kalktı dedi ki benim ticaret odam, sanayi odam şu kadar katkıda bulunur hatta bazıları kendi şirketlerinde ne kadar katkıda bulunacaklarını söylediler ve bunların hepsi kaydedildi. Bu bir milli seferberliktir. Milli istihdam seferberliğidir. Ben bütün işadamı arkadaşlarımızın en az bizim kadar, en az Sayın Cumhurbaşkanımız kadar bu konuya hassasiyetle, ciddiyetle, dikkatle eğileceklerini düşünüyorum. Sadece işsiz olan vatandaşlarımıza iş verme meselesi değil, Türkiye’nin ekonomik olarak çok daha güçlenmesini sağlayacak bir adımdır. Tabii ki bu adımla ilgili verilen sözler de hepsi bunların defterlere yazıldı, bunlar takip edilecek, teşvik etmek bakımından bu işadamları ilgili birimler tarafından, başta odalar birliği, valilerimiz, OSB yöneticileri başta olmak üzere ilgili kişiler tarafından bunlar takip edilecek, teşvik edilecek. Sayın Cumhurbaşkanımız şunu söylüyor, yarışta o odaların daha hızlı bir şekilde yarışa katılmaları için onları teşvik ediyor diyor ki ‘Eğer söylediğiniz sözleri yerine getirmezseniz sizi deşifre ederim’ sözü bir de tersinden okuyun, sözlerini yerine getirenleri de olumlu bir şekilde kamuoyuyla paylaşırız. Bunların da inşallah Türkiye ekonomisine olumlu katkılarını milletimiz görmüş olur.”