Öne Çıkanlar çin tbmm gündem chp palandöken facebook Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kuşadası Belediyesi Entübe Sayısı Akşener milliyetçi hareket partisi kemal kılıçdaroğlu

“Fırat'ın Doğusunda Oluşturulacak Güvenli Bölge Türkiye’nin Kontrolünde Olmalıdır”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’na ilişkin yaptığı açıklamada Fırat'ın doğusunda oluşturulacak güvenli bölge konusunda, “Bizim beklentimiz, talebimiz ve önceliğimiz, tabii ki güvenli bölgenin Türkiye’nin kontrolünde olmasıdır ve bu bölgenin hiçbir terör örgütüne, PYD, YPG, DEAŞ veya rejim unsurlarına bir güvenli bölge ya da nefes alacakları bir alan hâline gelmemesidir, bunun için de çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’na ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, basın toplantısında ele alınan konular ve gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

“İDLİB MUTABAKATI’NIN KALICI HÂLE GETİRİLMESİ ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ”

Kamuoyu ile canlı olarak da paylaşılan toplantıda, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın şunları söyledi: “İç ve dış güvenlik ve bölgesel konularla ilgili, Suriye’yle ilgili bildiğiniz gibi süreci yakından takip etmeye devam ediyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği çerçevesinde buradaki savaşın sona erdirilmesi, Anayasa Komisyonu’nun kurulması ve siyasi geçiş sürecinin seçimler yoluyla sağlanması için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Geçtiğimiz bir önceki Pazartesi Sayın Cumhurbaşkanı’mızın Moskova’ya yaptığı ziyarette de bu konu Rus mevkidaşlarımızla ele alınmış idi. Şu anda tabi beklentimiz, orada özellikle Anayasa Komisyonunun bir an önce kurulması, üzerinde ihtilaf edilen birkaç isim vardı, bunların nihai olarak çözülerek Anayasa Komisyonun çalışmalarına bir önce Birleşmiş Milletler çatısı altında başlaması. Bu anlamda Astana süreci başarılı bir şekilde devam ediyor.

Bir diğer önceliğimiz, tabii İdlib’deki mevcut statünün korunması. Burada geçen yıl yine Sayın Cumhurbaşkanımızın kişisel girişim ve inisiyatifleriyle sağlanmış olan İdlib Mutabakatı’nın kalıcı hâle getirilmesi öncelikli hedefimiz, bunu da büyük oranda başarmış bulunuyoruz. Tabii İdlib’de sahada yaşanan gelişmelerin ve dinamiklerin çok kolay olmadığını, buranın çok kalabalık, yoğun, farklı dinamikleri içinde barındıran bir bölge olduğunu da ifade etmek isteriz. Fakat şu ana kadar mevcut statünün muhafaza edilmesi büyük bir insani dramın ve göç dalgasının da önüne geçmiş bulunuyor; bunu da zaten uluslararası toplumda takdirle izlemektedir.

“MÜNBİÇ'E KADAR OLAN TÜRKİYE-SURİYE SINIRI İÇERİSİNDE BUGÜN GÜVENLİ BİR BÖLGE FİİLEN OLUŞMUŞ DURUMDADIR”

Aynı şekilde Afrin-Cerablus hattında da bildiğiniz gibi genel olarak bir sükûnetin hâkim olduğunu, istikrarın hâkim olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu aslında Türkiye’nin Suriye’de fiilen güvenli bölgenin nasıl olabileceğine dair gösterdiği en önemli başarıdır.

Daha önce güvenli bölge ya da tampon bölge gibi konular gündeme geldiği zaman, bunun pratik olmadığı, uygulamasının zor olacağı, kimin nasıl kontrol edeceği, bu bölgelerde kimlerin olacağına dair çeşitli sorular, şüpheler, istifhamlar gündeme gelmişti. Fakat bu bölgeye baktığınızda, İdlib’de, Afrin’de ve ta Cerablus’a kadar olan, aslında ta Münbiç’e kadar olan Türkiye-Suriye sınırı içerisinde bugün güvenli bir bölge fiilen aslında oluşmuş durumda. Burada ne PKK terör örgütü vardır, burada ne DEAŞ terör örgütü vardır, ne de rejim unsurları vardır. Burada yerel halk kendi imkânlarıyla ve Türkiye’nin desteğiyle, bizim de ve uluslararası toplumun da desteklediği Hür Suriye Ordusu ve diğer Suriyeli unsurlarla kendi yönetimini sağlamakta, kendi ekonomisini yönetmekte, kendi iç dinamikleriyle bu bölgeyi güvenli bir şekilde yönetmeye devam etmektedir; aslında bu bile kendi başına büyük bir başarı…

Bildiğiniz gibi bu bölgelere Türkiye’den dönen mülteci sayısı da 350 bini aşmış bulunmaktadır. Yani Suriye savaşı boyunca, yaklaşık 8 yıldır devam eden bu savaş boyunca bu yoğunlukta bir geri dönüşün olduğu bir başka bölge de yoktur. Bu da aslında Türkiye’nin izlediği politikanın ve sahadaki uygulamaların başarısını göstermesi açısından özellikle not edilmeli.

“BİZİM BEKLENTİMİZ MÜNBİÇ YOL HARİTASININ BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMESİDİR”

Tabii Münbiç ve Fırat’ın doğusuyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri’yle yürüttüğümüz müzakereler de devam ediyor. Evvelsi gün Sayın Savuma Bakanımızın ve benim Washington’a yaptığımız ziyaret çerçevesinde de bu konuları etraflı bir şekilde ele alma imkânımız oldu. Aynı şekilde Hazine ve Maliye Bakanımız da kendi ekonomik konularının dışında Sayın Trump’la yaptığı görüşmede de bu konuları etraflı bir şekilde ele aldılar.

Bizim beklentimiz, tabii ki Münbiç yol haritasının bir an önce hayata geçirilmesi ve Fırat’ın doğusunda hiçbir terör unsurunun barındırılmasına müsaade edilmemesi. Münbiç’te bildiğiniz gibi Türk ve Amerikan askerlerinin ortak devriye faaliyetleri devam ediyor, yeni devriye faaliyetlerinin yapılması için de görüşmeler sahada devam ediyor, ilgili askeri birliklerimiz ve istihbari unsurlarımız tarafından bu çalışma yürütülüyor.

Burada güvenli bölge meselesi de tabi öncelik arz eden bir konu. Sayın Trump’ın kamuoyuna açık bir şekilde deklare ettiği 20 mil, yani yaklaşık 32 kilometrelik güvenli bölge meselesi de bizim gündemimizde olmaya devam ediyor. Bizim beklentimiz, talebimiz ve önceliğimiz, tabii ki bu güvenli bölgenin Türkiye’nin kontrolünde olmasıdır ve bu bölgenin hiçbir terör örgütüne, PYD, YPG, DEAŞ veya rejim unsurlarına bir güvenli bölge ya da nefes alacakları bir alan hâline gelmemesidir, bunun için de çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor.

Burada Suriye’nin güvenliği çerçevesinde tabii ki bizim hem Astana sürecinde hem Cenevre sürecindeki çalışmalarımız bundan sonra da devam edecek ve Türkiye aynı anda iki süreçte de bulunan hemen hemen tek ülke. Dolayısıyla hem Astana’da Rusya ve İran’la, hem de Cenevre’de uluslararası toplumun diğer aktörleriyle bu çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Irak’ta olsun, Suriye’de olsun veya dünyanın başka yerlerinde olsun, Türkiye’ye dönük tehditlere karşı her tür tedbir bundan sonra da alınmaya kararlı bir şekilde devam edecektir.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.