Öne Çıkanlar sinema Paribu Cineverse Cuma günü vizyona girecek yeni filmler vizyona girecek yeni filmler Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar türk telekom Kutsal Damacana 4 Ayı Kardeşler: Dünyaya Dönüş (Boonie Bears: Back to Earth Avatar: Suyun Yolu (Avatar: The Way of Water) Avrupa Robotik Topluluğu Audi FAW NEV Company

TMSF’nin El Koyduğu Şirketlerde Çalışanlara Ne Olacak?

Avukat Tuncay Dolu, TMSF’nin el koyduğu şirketlerde, işyeri devrinin ücret alacaklılarına etkisi hakkında, “Devreden açısından, bu tür alacaklardan sorumluluk, devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Bu tür alacaklar yönünden iki yıl geçtikten sonra devredenin sorumluluğu sona erer, devralan işverenin sorumluluğu devam eder” açıklamasında bulundu.

 

Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmaları kapsamında birçok işyeri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi. TMSF, değerleme çalışmalarını bitirdikten sonra söz konusu işyerlerini satışa çıkaracağından, işyerindeki çalışanlara ne olacağı merak konusu oldu.

 

Haberplatosu.com yazarı Avukat Tuncay Dolu, konu hakkında merak edilenleri açıkladı. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinin 1. Fıkrasında, “İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer” hükmüne yer verildiğini anımsatan Dolu, TMSF’nin işyeri yönetimine el koymasının devir anlamına gelmediğini, sadece yönetime müdahale edildiğini ifade etti.

 

5953 sayılı Basın İş Kanununa tabi işyerlerinde logo ve marka gibi unsurların devrinin işyeri devri sayıldığını ifade eden Dolu, tüzel kişilik olan şirketin tüzel kişiliğini devam ettirerek sadece şirket hisselerinin el değiştirerek başkasına devrinin, işyerinin devri niteliği taşımadığını vurgulayarak, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devrinin, işyeri devri olarak kabul edilmediğini söyledi.

 

-İŞÇİ ŞİRKET DEVRİNE İTİRAZ EDEBİLİR Mİ?-

 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 178. maddesine göre, ticaret şirketlerinin birleşme, bölünme ve tür değiştirmelerinin bir işyeri devri niteliğinde olduğu hallerde, devirden etkilenen işçilere iş ilişkilerinin devralan işverene geçişine itiraz hakkı tanındığını ifade eden Dolu, şöyle devam etti:

 

“Bahse konu madde, işyeri devri konusunda 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde yer alan devre ilişkin düzenlemelerle çatışmaktadır. 6102 sayılı Kanun’un 178. maddesinin 1 ve 2 numaralı bentlerinde bu durum aşağıdaki şekilde hüküm altına alınmıştır:

 

1) Tam veya kısmi bölünmede, işçilerle yapılan hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği takdirde, devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla devralana geçer.

 

2) İşçi itiraz ederse, hizmet sözleşmesi kanuni işten çıkarma süresinin sonunda sona erer; devralan ve işçi o tarihe kadar sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlüdür.

 

Bu maddeden anlaşıldığı üzere; şirket devirlerinde işçinin devre onay vermesi gerekmektedir. İşçi devre onay vermediği takdirde bildirim süresi sonunda işyerinden işçi ayrılabilir. İşçi tazminatı konusunda ilgili maddede herhangi bir hüküm bulunmadığından şirket devrine onay vermeyerek işten ayrılan işçi tazminat alamaz. Burada işçi onay vermemekle işten kendi isteği ile çıkmış sayılmaktadır.”

 

-DEVRİN SÖZLEŞMELERE ETKİSİ-

 

Devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan toplu iş sözleşmeleri ve iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçtiğini ifade eden Dolu, işyeri devrinde mevcut toplu iş sözleşmeleri veya iş sözleşmelerine aynen devam edildiğini kaydetti. Dolu, şu açıklamada bulundu:

 

“İşyeri devri sonucunda devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.”

 

-İŞYERİNİN DEVRİ HALİNDE İŞÇİNİN VEYA İŞVERENİN İŞ AKDİNİ FESİH HAKKI-

 

İşyeri devrinin ne işçi ne de işveren tarafı için tek başına fesih için haklı neden oluşturmadığını söyleyen Dolu, işyeri devrinin işyerinin feshi niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesinin de mümkün olmadığını belirtti. İşyeri devrinin çalışma koşullarında değişiklik anlamına gelmediğini ifade eden Dolu, devralanın çalışma koşullarında yapacağı menfi değişiklikler veya mevcut toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmelerine aykırılık halinde, işçinin tek taraflı olarak iş sözleşmesini feshedebileceğini kaydetti.

 

-İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİNİN KIDEMİNE ETKİSİ-

 

İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işverenin kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu belirten Dolu, şu ifadeleri kaydetti:

 

“1475 sayılı yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olamaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. Kıdem tazminatı yönünden devreden işveren yönünden de 10 yıllık zamanaşımı söz konusudur. Zamanaşımı, devralan işveren yanında iş sözleşmesinin sona ermesi ile işlemeye başlar. Devreden işveren devir tarihine kadar çalıştırdığı süre ve devir anında ödenen ücret üzerinden sorumlu olur.”

 

-DEVİR İHBAR TAZMİNATI VE İZİN ÜCRETİNİ ETKİLER Mİ?-

 

Dolu, devralan işverenin ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumlu olduğunu ifade ederek, İş Kanunun 6. maddesinin 3. fıkrasında, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken işçilik hakları bakımından 2 süreyle birlikte sorumluluk öngörüldüğünü, devir tarihinde iş sözleşmesi devam etmekte olduğundan izin ücreti alacağı ve ihbar tazminatı alacağı doğmadığını, bu nedenle fesih tarihindeki işveren kimse, sorumlunun o olduğunu kaydetti.

 

-İŞYERİ DEVRİ ÜCRET ALACAKLARINI ETKİLER Mİ-

 

İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren birlikte sorumlu olduğunu ifade eden Dolu, “Devreden açısından, bu tür alacaklardan sorumluluk, devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Bu tür alacaklar yönünden iki yıl geçtikten sonra devredenin sorumluluğu sona erer, devralan işverenin sorumluluğu devam eder.  Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumludur” açıklamasında bulundu.

 

Devir tarihindeki mevcut işçi alacaklarından dolayı, işyerini devreden işveren devralanla birlikte iki yıl sorumlu olduğunu ifade eden Dolu, bu iki yıllık süreden sonra işçilerin bütün haklarından devralan işverenin sorumlu olduğunu belirtti.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.