“Türkiye’deki DEAŞ, PKK/YPG ve FETÖ Saldırılarında Yakınlarını Kaybeden Ya Da Yaralanan Mağdurlar Bu Kanlı Örgütlerin Gerçek Yüzünü Birinci Ağızdan Fransa’da Dünyaya Anlattı”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Fransa'da düzenlenen Uluslararası Terör Kurbanları Kongresi'ne ilişkin, "Türkiye'deki DEAŞ, PKK/YPG ve FETÖ saldırılarında yakınlarını kaybeden ya da yaralanan mağdurlar da bu kanlı örgütlerin gerçek yüzünü birinci ağızdan dünya kamuoyuna anlattı." değerlendirmesinde bulundu.

Altun, kongreyle ilgili Twitter hesabından paylaşımda bulundu.

"Türkiye'deki DEAŞ, PKK/YPG ve FETÖ saldırılarında yakınlarını kaybeden ya da yaralanan mağdurlar da bu kanlı örgütlerin gerçek yüzünü birinci ağızdan dünya kamuoyuna anlattı." ifadesini kullanan Altun, terör örgütü PKK/YPG'nin Nusaybin'de gerçekleştirdiği saldırıda babasını kaybeden TRT Kürdi muhabiri Gülay Demir'in gözyaşları içinde okuduğu kongre manifestosunu "Seni çok özlüyorum baba" diyerek bitirmesi karşısında tüm katılımcıların gösterdiği dayanışmanın önemli bir anlam taşıdığını belirtti.
Altun, şunları kaydetti:

"DEAŞ'ın Reina saldırısında yaralanan Deniz Çeliker'in annesi Bahar Çeliker ve babası Muhsin Çeliker ile FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde yaralanan Polis Başmüfettişi Asım Bulat da kongrede terörün bugün sınırları aşıp küresel bir tehdit haline geldiğine işaret etti.

Kongrede tüm dünyadan terör mağdurlarının anlattıkları, terörizme karşı küresel ölçekte mücadelenin ve dayanışmanın terör örgütleri arasında ayrım gözetmeksizin yapılması gerektiğini bir kez daha gösterdi."

"Biz terörizm mağdurları olarak tek bir şey istiyoruz; gelecek nesiller, suçluların bizlere doğrudan veya dolaylı olarak yaşattıkları zulmü yaşamasınlar”

TRT Kürdi muhabiri Gülay Demir, "Uluslararası Terör Kurbanları Kongresi"nin kapanış töreninde manifestoyu gözyaşları içinde okudu, salondakiler uzun süre ayakta alkışladı.
Fransa'nın Nice kentinde düzenlenen "Uluslararası Terör Mağdurları Kongresi" terör saldırılarında bir yakınını kaybeden ya da yaralanan 14 kişinin manifesto okunmasıyla sona erdi.
Manifestoyu okuyanlar arasında bulunan PKK/YPG terör örgütünün 11 Ekim 2019'da Nusaybin'de gerçekleştirdiği saldırı sonucu babasını kaybeden TRT Kürdi muhabiri Gülay Demir, manifestoyu gözyaşları içinde okudu.

Demir, gözyaşları içinde okuduğu manifestoda, şu ifadeleri kullandı:

"Biz terör mağdurları olarak kin ve nefret peşinde değiliz. Biz terörizm mağdurları olarak tek bir şey istiyoruz; gelecek nesiller, suçluların bizlere doğrudan veya dolaylı olarak yaşattıkları zulmü yaşamasınlar. Bizler, devlet başkanları ve mağdurlar, hep birlikte beraber çalışarak bu acının ebedileşmesini engellemeyi ve daha iyi bir dünya umudunu yeşertmeyi başarabileceğimize inanıyoruz. Seni çok özlüyorum baba."
Manifestoyu okuduktan sonra salondakiler, Gülay Demir'i uzun süre ayakta alkışladı, kürsüdeki diğer terör mağdurları da kendisine sarılarak desteklerini gösterdi.

Türkiye’den DEAŞ ve FETÖ mağdurları da katıldı
Terör mağdurlarının seslerini duyurabilmesi için önemli bir platform niteliği taşıyan kongrede, 80 ülkeden 450'si terör mağduru 700'ün üzerinde katılımcı yer aldı.
Fransa Terör Kurbanları Derneği (AFVT) ile Nice Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği kongreye Türkiye'den gelen terör mağdurları, panellerde söz alarak, terör örgütleri DEAŞ, PKK/YPG ve FETÖ'nün gerçek yüzünü birinci ağızdan katılımcılara ve uluslararası basına anlatma fırsatı buldu.
Kongreye Türkiye’den Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ağır yaralanan Polis Başmüfettişi Asım Bulat da katıldı. Terör örgütü DEAŞ'ın 1 Ocak 2017'de İstanbul'da gerçekleştirdiği Reina saldırısında yaralanan Deniz Çeliker'in babası Muhsin Çeliker ve kongrenin 4 kişilik lansman ekibine seçilen annesi Bahar Çeliker de kongrede yer aldı.
DEAŞ’ın Reina saldırısında yaralanan Deniz Çeliker'in annesi Bahar Çeliker, kongrenin ilk gününde yaptığı konuşmada, terörün bugün sınırları aşıp küresel bir tehdit haline geldiğini söyledi.
Çeliker, "DEAŞ Türkiye'de 300'den fazla can aldı, bini aşkın kişiyi yaralı, binlerce aileyi gözü yaşlı bıraktı. Fransa ise 200'den fazla insanını yitirdi. Dünyada DEAŞ'a en çok kurban veren ülke Türkiye. Türkiye'nin ardından Fransa geliyor." diye konuştu.

"DEAŞ herhangi bir dini temsil etmiyor"

İki yıl önce oğlunun da bulunduğu yerde gerçekleşen saldırıyı anlatan Çeliker, "Bir eğlence kulübündeyken, bir anda ağır silahla donanmış bir teröristi ve yerde yatan cesetleri görmenin şokunu tarif etmek hayli güç. Oğlum, kendisi gibi pek çok insanın o an Allah'a sığındığını anlatıyor. Çünkü biliyorlar ki DEAŞ isimli terör örgütü, herhangi bir dini değil, bölgede egemenlik kurmak isteyen, kaostan çıkar sağlayan güçleri temsil ediyor." şeklinde konuştu.
Çeliker, en büyük temennisinin daha çok terör mağduru olmaması ve terörün sona ermesi olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin dini, etnik, ideolojik birçok farklı maske takmış terör örgütü ile mücadele ettiğini vurgulayan Çeliker, "Bugün DEAŞ'ın kendine ait toprağı kalmadı, bu Türkiye'nin çabaları neticesindedir." dedi.

"FETÖ elebaşı Gülen kanaat önderi değildir"

Öte yandan, Çeliker, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) elebaşı Fethullah Gülen'in Batı medyasında yer aldığı gibi bir "kanaat önderi" olmadığının altını çizerek, "İnsanların manevi eğilimlerinden istifade ederek insanları kendine bağlayan ölümcül bir örgütün lideridir. 15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye'de darbe girişiminde bulundular. O gece 251 kişi öldürüldü." ifadelerini kullandı.

"Bir terör örgütü diğeri için araç olarak görülmemeli"

PKK ve YPG'nin ise Kürt kimliği maskesi takan bir terör örgütü olduğunu ve Kürtleri kesinlikle temsil etmediğini vurgulayan Çeliker sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"PKK'yı başta Avrupa Birliği gibi kuruluşlar olmak üzere pek çok devlet terör örgütü olarak görüyor. Fransa da bu ülkelerden biri. Hal böyle iken PKK/YPG'ye, DEAŞ ile mücadele gerekçesiyle nasıl göz yumabiliriz? Bir acıyı diğerine nasıl yeğleyebiliriz? Bir terör örgütünü diğeri için araç olarak görmek bir kısır döngüdür. Bu kabullenişi reddediyorum. Bunların her ikisi de masumları öldüren örgütlerdir. Bu örgütlerden birini seçmek mağdurlara ve yakınlarının aziz hatıralarına hakarettir."
Çeliker, Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı hakkında Avrupa'da yoğun dezenformasyon yapıldığını belirterek, "Harekat, basında 'Türkiye, Kürtler ile savaştı' şeklinde yer aldı. Türkiye 4 yılda DEAŞ'a toplam bin 130 operasyon gerçekleştirdiğinde herhangi bir kimliğe karşı savaşmış olmadığı gibi, YPG'yle mücadelesinde de Kürtlerle savaşıyor diyemeyiz. Türkiye terörle savaşmaktadır. Ayrıca bölgedeki Ermeni ve Hristiyan azınlıklar, Ermeni Patrikliği, Mardin-Diyarbakır Metropoliti Barış Pınarı Harekatı’na açık desteklerini iletmişlerdir." şeklinde konuştu.

Terör kurbanlarının yüzde 80’i Müslüman

AFVT Başkanı Guillaume Denoix de Saint-Marc, dünyada terör kurbanlarının yüzde 80'inin Müslüman olduğunu belirterek, "Bunu Avrupa'da hatırlatmak önemli çünkü terör saldırılarını gerçekleştirenlerin Müslüman, kurbanların ise Müslüman olmayan kişilerin olduğu varsayılıyor ancak bu doğru değil." ifadesini kullandı.