Çipras: Kudüs’ün İsrail’in Başkenti Olarak Tanınması Barışa Hizmet Etmiyor

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Kudüs kriziyle ilgili, “Kudüs’ün tamamının İsrail’in başkenti olarak Amerika Birleşik Devletleri tarafından tanınmasının barışa hizmet etmediği görüşündeyim. Zira kırılgan ve hassas bir bölgeden bahsediyoruz. Yangının devam ettiği bir bölgeden bahsediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Çipras, Atina’da baş başa görüşme sonrası düzenledikleri ortak basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın görüşmenin bütün gündemini büyük bir samimiyetle açıkladığını bildiren Çipras, “Bu son derece olumlu bir şey, bizim gizleyecek herhangi bir şeyimiz yok. İki dost ülkeden, iki komşu ülkeden bahsediyoruz” diye konuştu.

Çipras, Erdoğan'ın Lozan Antlaşması ile ilgili söylediklerinin tam olarak anlaşılmadığını belirterek, “Bana söylediğine göre kendisi Lozan Anlaşması’nı yeniden düzenlenmesi gibi bir şey istemiyor. Zira böyle bir şey yapmak için aynı masa etrafında Japonya gibi diğer dokuz ülkeyi bulmamız gerekir” dedi. Sınırlarının Lozan anlaşmasıyla belirlendiğini ifade eden Çipras, “Kendisi Lozan anlaşmasıyla ilgili bir güncellemeden bahsediyor. Bunun doğru şekilde uygulanmasından, hayata geçirilmesinden bahsediyor. Bu antlaşmanın doğru düzgün şekilde uygulanmasından bahsetti, yeniden yapılandırılmasından değil” şeklinde konuştu.

“YUNANİSTAN VATANDAŞI, MÜSLÜMANLARLA İLGİLİ SON DERECE HASSAS DAVRANMAKTA”

Çipras, azınlık konusuna değinerek, “Trakya’daki Müslüman azınlık ve Türkiye’deki Yunan azınlık iki ülke arasında bir çekim unsuru oluşturmak durumundadır. Azınlık unsurları bizi yakınlaştıran unsurlar olmalıdır, uzaklaştıran unsurlar olmamalıdır. Yine bu vesileyle şunu söylemek istiyorum: Bizim hükümetimiz, Yunanistan vatandaşı, Müslümanlarla ilgili son derece hassas davranmakta” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın Kıbrıs konusundaki fikir ayrılıklarıyla ilgili konuşmasını vurgu yapan Çipras, “Ben 43 yaşındayım ve 43 yıldır bu mesele tartışılıyor. Yine bu çerçevede kimin suçlu olduğuna dair bir tartışma söz konusu. Ancak sevgili Cumhurbaşkanı, bu durum 43 yıldır devam ediyor. Çünkü 43 yıl önce yasadışı bir istila, bir işgal olmuştu Kıbrıs’ta o sebeple bu Kıbrıs sorunu ortaya çıktı” dedi.

“Biz hiçbir zaman örneğin Fethiye camisiyle ilgili olarak burada Ortodoksların bir dini tören düzenlemesini düşünmedik, ancak üzüntüyle belirtmek isterim ki böyle bir durum son dönemlerde Ayasofya’da söz konusu. Karşılıklı olarak her tarafın hassasiyetlerine, özelliklerine saygı göstermek durumundayız” ifadelerini kullanan Çipras, özgürlükler konusunda geri adım atılmamasının gerektiğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da azınlıklar konusuyla ilgili açıklama yaparak, “Herşeyden önce Batı Trakya’da baş müftü meselesinin atanmış veya seçilmiş olması konusu, bana göre çok ciddi bir yaradır. İnanıyorum ki Sayın Başbakan bu konunun çözümü ile ilgili gerekli adımı da atacaktır” diye konuştu.

ERDOĞAN: MİNDERDEN KİMİN KAÇTIĞINI ÇOK İYİ BİLİYORUM

Göçmen kriziyle ilgili konuşan Çipras, bu konuda her ikimiz ülkenin de mustarip olduğunu belirterek, “Hem Türkiye hem Yunanistan, bütün dünyanın bu konudaki yükünü üstlenmiş durumda. Sadece Avrupa’nın değil, dikkatiniz çekiyorum bütün dünyanın yükünü üstlenmiş durumda. İkinci dünya savaşından sonra en büyük göçmen akımlarıyla karşı karşıyayız” dedi. Her iki ülkenin bu konuda kritik işbirliği yaptıklarını ifade eden Çipras, “Bu işbirliğimiz bütün bölge ve Avrupa’nın istikrarı ve güvenliği için söz konusu. Bizim bu konudaki görüşmelerimizin son derece yapıcı olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu

Konuyla ilgili konuşan Erdoğan da “Bu konunun teknik boyutu çok ileri derecede ve Dışişleri Bakanımız, Yunanistan Dışişleri Bakanı, birlikte çalışmak suretiyle bu işin teknik boyutunu da aşmanın yollarını arayacaklar” dedi.  Özellikle Kıbrıs konusunda da adil, kalıcı bir çözümü bulunması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Tabii yaşı itibariyle Sayın Çipras’ın 43 yıldır bunun böyle devam ettiğini demesi, ben 63 yaşında olduğuma göre, ben de aynı şeyi hep yaşadım, yaşıyorum. Öyleyse, bu işi çözmenin yollarını arayacağız” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, kendisinin tecrübe ve deneyime sahip olduğunu vurgulayarak, “Süreci de yakından hep takip ettim ve takip ettiğim bu süreçte de minderden kimin kaçtığını çok iyi biliyorum. Bu konuyla ilgili de bütün belgeleri rahatlıkla verebilirim. Buna eğer hassas davranır, dikkat edersek çok şeyi aşarız diye düşünüyorum. Mesela ikide bir asker bulundurma deniyor, tamam da Yunanistan asker bulandırmadı mı? Bulundurmuyor mu? Annan Planı eğer uygulanmış olsaydı, bugün bu noktaya gelmemiş olacaktık. Bütün oradaki asker sayısı hepsi belli bir düzene oturtulmuştur. Ama oradaki referandumda kim ters hareket etti? Evet, Güney Kıbrıs ters hareket etti ve bugünlere geldik. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte bu işi daha iyi ele alır ve arkadaşlarımızın ortak çalışmaları, bizim ortak çalışmalarımızla bunu çözüme kavuştururuz diyorum” şeklinde konuştu.

ÇİPRAS: KUDÜS’ÜN İSRAİL’İN BAŞKENTİ OLARAK TANINMASININ BARIŞA HİZMET ETMEDİĞİ GÖRÜŞÜNDEYİM

Kudüs krizine değinen Çipras, “Bu konuda Yunanistan’ın tezleri ve tavrı gayet net. Yunanistan, barış sürecine destek veriyor ki, bu barış süreci Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde iki devletli bir çözümü desteklemekte. Biz ülke olarak aynı doğrultuda ilerlemeye devam edeceğiz. Hem Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak hem de Arap dünyasıyla dostane ilişkileri olan, İsrail’le dostane ilişkileri olan bir ülke olarak aynı doğrultuda ilerlemeye devam edeceğiz. Kudüs’ün tamamının İsrail’in başkenti olarak Amerika Birleşik Devletleri tarafından tanınmasının barışa hizmet etmediği görüşündeyim. Zira kırılgan ve hassas bir bölgeden bahsediyoruz. Yangının devam ettiği bir bölgeden bahsediyoruz” dedi.

“DARBECİLERE KAPILARIMIZI AÇMAMIZ SÖZ KONUSU DAHİ OLAMAZ”

Çipras,“Darbecilerin iadesine ilişkin görüşmelerinizde neler konuşuldu?” sorusunu, “Yunanistan ve Yunan halkı demokratik bir ülkenin demokrat insanları, demokrasiye vurulan darbelerden son derece rahatsızdır. Böyle bir ülkede demokratik olarak iş başına gelen hükümetleri desteklemekten başka bir şey düşünülemez. Bunun tersi, bütün girişimleri ve teşebbüslerin karşısında durmaktadır. Bizim darbecilere kapılarımızı açmamız söz konusu dahi olamaz. Şunu belirtmek istiyorum, Yunanistan bir hukuk devleti, olarak Yunanistan yargısı bu insanların adil yargılanması için gerekeni yapacaktır” şeklinde yanıtladı.