Başbakan Davutoğlu Kültürel Eylem Planları Hakkında Bilgi Verdi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kültürel Kalkınma Eylem Planı’nın sekiz stratejik alandan oluştuğunu belirterek, "Her biri aynı zamanda bir hedeftir ve bu hedeflere atılacak adımlar da ayrı ayrı planlanmış durumdadır. Bu sekiz başlığın altında toplam 32 eylem yer alıyor" açıklamasını yaptı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Palas'ta düzenlenen 64. Hükümet Sürdürülebilir Kültürel Kalkınma Eylem Programı’nı açıkladı.

Türkiye’nin medeniyet mirası açısından “eşsiz” şehirlere ve güzelliklere sahip olduğunu belirten Davutoğlu, “Şehir kimliği olan tarihi belleği taşıyan çok sayıda şehrimiz var. Geçen sene Davos’ta ‘Türkiye’ye gidersek nereye ziyaret edelim’ diye sorduklarında emin olun hani bir insanın çok sayıda evladı varsa hiçbirini diğerinden ayırt edemeyeceği gibi gözümün önünden bütün şehirlerimiz geçti” diye konuştu.

2023 hedeflerimiz doğrultusunda şehirlerimizi insan dostu, çevre dostu, estetik ve müreffeh şehirler haline getirmek istiyoruz.

Davutoğlu, Kültürel Kalkınma Eylem Planı’nın kültür ve sanat alanındaki sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan istişare ve çalışmalar çerçevesinde hazırlandığını belirtti. Davutoğlu, eylem planının sekiz ana stratejik alandan oluştuğunu, bunların aynı zamanda bir hedef olduğunu dile getirdi.

Davutoğlu, eylem planını sekiz ana başlık altında şöyle açıkladı:

“Birinci başlığımız şehrin tarihi dokusunun inşasıdır. Her şehrimizin şehir kültür yönetim planı çıkarılacak ve kültür şehirleri programı başlatılacak. İkinci başlığımız kültürel alanların canlandırılması hakkındadır. İstanbul kültür merkezini inşa edeceğiz. Müzeciliğin teşviki için gerekli düzenlemeleri hayata geçireceğiz ve 2016 yılında 18 yeni müze açacağız. Her ilimizin büyük bir kütüphaneye sahip olmasını arzu ediyoruz. İçinde kitap, kütüphane bulunmayan ev nurdan, ışıktan kopuktur. Kitap kokusunu hissetmemiş bir insan huzuru hiçbir zaman teneffüs edemez. Biz kitap kokusuyla büyüdük, laptopu da tanıdık. Laptop ne kadar mekanikse kitap kokusu o kadar güzeldir. Bunun için bir kampanya başlatalım. Bu kampanyayla her an yanımızda bir kitap bulundurmasına özen gösterelim. Hediyeyi kitaplaştıralım, kitabı hediyeleştirelim. Rami kütüphanesi projesini hayata geçireceğiz.  Üçüncü başlığımız, şehir kültürünün zenginleştirilmesi ve tanıtımıyla ilgili. Bu çalışmalarda 30 büyük şehre bir milyon kitabın bulunduğu kütüphaneler oluşturacağız. Tiyatro sahnesi olmayan illerimizin her birine en az bir tiyatro sahnesi kazandıracağız. Dördüncü başlığımız Anadolu medeniyet izlerinin gün yüzüne çıkarılmasıyla ilgilidir. Bu çalışmalar kapsamında restorasyon teknikleri araştırma ve uygulama merkezini kuracağız. Beşinci başlığımız, kültür ekonomisi ve girişimciliğin destelenmesine ilişkindir. Altıncı başlığımız, kültür sponsorluğu sisteminin geliştirilmesiyle ilgilidir. Bu başlık altında yapacağımız çalışmalar kapsamında her yıl kültür sponsorluğuna yönelik çalışmaları ve yatırımları en fazla olan kuruma ‘Kültür Sponsorluğu Ödülü’ vereceğiz. Yedinci başlığımız, beşeri kapasitenin güçlendirilmesi ve eğitim hakkındadır. Bu çalışmalarla birlikte kültürel istihdamın planlanması konusunda bir program hazırlanacak ve diğer kuruluşlarla yapılacak çalışmalarla öğrenci sayılarıyla ilgili planlı adımlar atılacak. Sanatçıya vefa olarak adlandırdığımız çalışma olarak belli dönemlerde SGK primlerini yatıramayan sanatçılarımızın emekli olmasını kolaylaştıracak çalışmaları başlatıyoruz. Sekizinci başlığımız yasal düzenlemeler yapılması ve yeniden yapılanmayla ilgili. Bu kapsamda telif haklarının en etkili şekilde korunması amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Telif Hakları Yasası’nı mayıs ayı içerisinde Meclise sunacağız. Gençlerimizin kültür ve turizm alanında iş alışkanlıklarını geliştirmeye dönük olarak bin 200 gencimizi 6 aylık süreyle geçici olarak istihdam edeceğiz. Kültür Ve Turizm Bakanlığı’mızda istihdam edilmek üzere 600 kişilik yeni kadro açıyoruz.”

“CEHALETİNİ ORTAYA KOYDU”

Başbakan Davutoğlu, HDP yönetiminden gelen “Toledo” eleştirilerine, “Yeni dönemde Diyarbakır ve Cizre’de büyük bir barbarlıkla, yüzyıllar boyunca bu toprakların değerlerine bayraklık eden eserler terör örgütü tarafından barbarca tahrip edildi. Şimdi bu kültürel ve tarihsel birikimi yeniden ihya etmek üzere kapsamlı bir çalışma başlatıyoruz. Sur içini yeniden inşa edeceğiz dediğimde Toledo örneğini verdiğim zaman yakın dönemde yaşanan bazı faşizan yöntemleri hatırlayan zihinler çıktı. Dün de bu örneğe bir milletvekili ‘niye bizim şehirlerimizden örnek vermiyor da bir Hristiyan şehrini örnek veriyor’ diye cehaletini ortaya koydu. Toledo, Tuleytula adı ile Endülüs Emevileri adıyla kurulan bir şehirdir ve hemen hemen Diyarbakırlar birbirine benzer şekilde ortaya çıkmış iki şehirdir. Bu gün Toledoya gidenler oradaki kuleleri çan kulesi zannetmesinler. Her biri Endülüs Emevilerinden kalan birer minaredir. Ama kültür bilincine, tarih bilincine sahip olmayanlar bunları idrak edemez” yanıtını verdi.

“TAKSİM MEYDANINI İDEOLOJİK ÇATIŞMA ALANI OLARAK ELE ALMAMALIYIZ”

Davutoğlu,  Taksim Meydanı üzerinde 2013'te yaşanan olayları anımsatarak, “Bunu bir ideolojik çatışma alanı, siyasal görüş ayrılıklarının yansıdığı bir meydan olarak ele almamak durumundayız. İstanbul'un güzel bir meydana ihtiyacı var. İstişareyle kent kültürü, şehirleşme bilinciyle buna bakacağız” ifadelerini kullandı.

“TALEP VARSA HİÇBİRİSİ CEVAPSIZ BIRAKILMAYACAK”

Salonda bulunan sanatçılara seslenen Davutoğlu, “Bana ulaşmış ya da Kültür Bakanımıza ulaşmış herhangi bir sanatçımızdan gelen talep varsa hiçbirisi karşılıksız kalmayacak, cevapsız bırakılmayacak. Bunu ben Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı olarak sizlere söz veriyorum” diye konuştu.

“İÇİM KAHKAHA ATIYOR”

Sanatçı Orhan Gencebay söz aldığı salonda, Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı eylem planına ilişkin, “Merhum Alparslan Türkeş’in sunduğu alınan bir kanun nedeniyle kişi sanatçı adı altında emekliliğe sevk edilmiştir. Sanıyorum bunun üçte biri sanatçıydı ve sonra iptal edildi bu. Son derece önemlidir, yapacağınızı söylediğiniz için içim kahkaha atıyor. O denli seviniyorum” dedi.   

“KEŞKE YASALARI DA ŞİİR GİBİ YAZABİLSEYDİK”

“Keşke yasaları da şiir gibi yazabilseydik” diyen Davutoğlu, “Şarkı sözü gibi. O zaman herkes o yasalardan haz alırdı. Ama hukuk metinleri öyle olmuyor. Yani hukuku tahkir etmek için söylemiyorum. Hukuk her şeyin esasıdır. Ama hukuk metnine de şiirsel bir öz katmak isterseniz katkılarınıza hazırız” ifadelerini kullandı.