Öne Çıkanlar istanbul recep tayyip erdoğan haberleri terörist almanya diyarbakır PENÇEKİLİT Operasyonu Erdoğdu YKS Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ yunanistan afad Aşkın Bununla Ne İlgisi Var (Whats Love Got to Do with It)

"CHP'ye Ülkeyi Veya İstanbul Gibi Bir Şehri Teslim Etmek Dikeni Sulamaktır"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Belediye Başkan Adayları Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, "Hz. Mevlana'nın adaleti "Adalet ağaçlara su vermek, zulüm dikeni sulamaktır." şeklinde tarif ettiğini aktararak, "Milletimiz bilir ki CHP'ye ülkeyi veya İstanbul gibi bir şehri teslim etmek dikeni sulamaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda partililere ve vatandaşlara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz İstanbul'u hep kahırla devraldık. Tarihine, kültürüne, medeniyetine, çağına uygun hizmetlerle donatarak biz bugünlere getirdik. Şimdi İstanbul yeni bir yol ayrımında, yeni bir tercih aşamasında. İnşallah İstanbul, 31 Mart 2019 akşamı, kendisini sakinlerinin her yerde güldüğü, huzur ve mutluluk içinde yaşadığı bir şehir olarak geleceğe taşıyacak belediye başkanlarını seçecek." dedi.

AK Parti olarak hem Büyükşehirde hem de ilçelerde tüm benliğini İstanbul'a adamış adaylarla milletin karşısına çıkacaklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasının sonunda isimlerini ilan edeceği Büyükşehir ve ilçe adaylarının birikimleriyle, enerjileriyle, projeleriyle ve gayretleriyle 5 yıl süreyle İstanbul'a hizmet edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin her ferdi gibi İstanbul adaylarının da hizmet siyasetiyle gece gündüz hemşehrilerinin emrinde olacağını ifade ederek, adaylara başarılar diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un şehircilikte ihmale gelmeyeceğini, hemen etrafının gecekondularla, derme çatma binalarla kuşatılacağını, hizmette ihmale gelmeyeceğini, sokaklarının çöpten, caddelerinin çamurdan, çukurdan geçilmeyeceğini dile getirerek, şunları kaydetti:

İSTANBUL İÇİN EN BÜYÜK DOĞAL TEHDİT DEPREMSE, EN BÜYÜK SİYAHİ TEHDİT CHP ZİHNİYETİDİR.

"Havası kirden solunmaz. Haliç'i kokudan yanına varılmaz hale gelir. Mesela insanı ihmale gelmez. Böyle bir şehirde ne aç açıkta, ne mahrum, mağdur, ne umutsuz yaşamaya tahammül edemez. Bunun için biz İstanbul'a hep layık olduğu şekilde muamele etmenin çabası içinde olduk. 1994'te İstanbul'un yönetimini devraldığımızda karşımızda öyle ihmal edilmiş, öyle örselenmiş, öyle sahipsiz bırakılmış bir şehir vardı ki kelimenin tam anlamıyla yüreğimiz cız etti. Ama ne diyor şair, 'Kazara bir sapan taşı bir altın kaseye değse, ne kıymeti artar taşın, ne kıymetten düşer kase.' Biz de bu inançla, hemen kolları sıvadık. Ekibimizle İstanbul'u hak ettiği hizmetlere kavuşturmak için çalışmaya başladık. Bu süreçte gördük ki İstanbul için en büyük doğal tehdit depremse, en büyük siyahi tehdit CHP zihniyetidir.

CHP zihniyeti ne zaman bu şehrin başına musallat olmuşsa, İstanbul acı çekmiş, kıvranmış, vakit kaybetmiştir. İdeolojik olarak bu partiye oy verenler dışında hiçbir vatandaşımız, CHP'nin İstanbul'a hizmet sunabileceğine inanmadığı için 24 senedir o zihniyeti Büyükşehire yaklaştırmadı. Genel başkanından il başkanına, adaylarına kadar şöyle bir baktığımızda CHP zihniyetinin 1994'ün bir adım ötesine geçemediğini görüyoruz. Sadece konuşuyor, lafazanlık yapıyor, sadece millete hakaret ediyorlar. Ne İstanbul umurlarında, ne Türkiye umurlarında, ne da dünyada ne olup bittiği umurlarında. Varsa yoksa kendi partilerindeki iktidar mücadelesi, adaylık mücadelesi, ekipçilik, hizipçilik mücadelesi. CHP neredeyse sadece bunlardan ibaret bir partidir." dedi.

"MİLLETİMİZ BUNLARI CİĞERİNE KADAR TANIYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii kendileri de bunun farkında olduğu için her seçim şapkadan başka bir tavşan çıkarmanın peşine düşüyorlar. Bir gün bakıyorsunuz çarşaflı kadınlara rozet takıyor. Bir başka gün müftünün karısı kılığında bir mensuplarıyla tüm insanlara hakaret ediyor. Bir gün bölücü örgütün güdümündeki partiyle el sıkıyorlar, ertesi gün tam tersi görüşleri savunan bir başka partiye göz kırpıyorlar. Velhasıl, her seçim döneminde kılıktan kılığa, şekilden şekle giriyorlar. Transferden transformasyona her türlü siyasi oyun bunlarda mübahtır. Tek bir hedefleri var AK Parti'nin önünü kesmek, şahsıma verebilecekleri her zararı vermek, bunun için kendilerini, siyasi duruşlarını inkar dahil, çeviremeyecekleri numara yok. Halbuki boşu boşuna uğraşıyorlar çünkü milletimiz bunları ciğerine kadar tanıyor. Milletimiz bunların tıynetini çok iyi biliyor." diye konuştu.

Cenap Şahabettin'in "Karga adını değiştirse de sesinden tanınır" dizelerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kargayı biz sesinden tanırız, istediği kadar adını değiştirsin. CHP adını da kılığını da değiştirse, söylemini de değiştirse milletimiz onu sesinden tanır. Nasıl mı tanır? Tek parti devrindeki zulmünden tanır. Darbelere, cuntalara verdiği destekten tanır. Sokak teröristlerine sahip çıkmalarından tanır. İnancına, kültürüne, tarihine olan husumetinden tanır. Terör örgütleriyle olan 'al takke ver külah' ilişkisinden tanır. Ülkesini yurt dışına şikayet edip bu şekilde içeride siyasi rant peşinden koşmasından tanır. Cumhurbaşkanı adayı dahi olmaya cesaret edemeyen genel başkanından tanır. Millete hakaret eden yöneticilerinden, milletvekillerinden, il başkanlarından, belediye başkanlarından tanır. Lafa gelince demokrat, özündeyse ya simsiyah ya kıpkızıl faşist duruşundan tanır. Milletimiz bunları 26 milyon 330 bin kişinin oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanını asmakla, zehirlemekle, darbeyle tehdit eden o bed sesinden tanır. Bakın sahip çıkıyor. Niye? Al birini vur öbürüne. CHP hangi boyaya boyanırsa boyansın, hangi kılığa girerse girsin, milletimiz onu tanır ve hak ettiği yere yerleştirir. Çünkü bizim milletimiz feraset ve basiret sahibidir. Çünkü bizim milletimizin hamuru adaletle yoğrulmuştur."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hz. Mevlana'nın adaleti "Adalet ağaçlara su vermek, zulüm dikeni sulamaktır." şeklinde tarif ettiğini aktararak, "Milletimiz bilir ki CHP'ye ülkeyi veya İstanbul gibi bir şehri teslim etmek dikeni sulamaktır." dedi.

Bu gerçek karşısında en büyük görevin, en büyük sorumluluğun AK Partililere düştüğünü vurgulayan Erdoğan, milleti dikeni sulamak mecburiyetinde bırakmamak için teşkilatlarıyla, milletvekilleriyle, adaylarıyla, AK Parti'ye gönül vermiş herkesle birlikte çok çalışmak zorunda olduklarını söyledi.

"TEVAZU, SAMİMİYET, GAYRET..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Unutmayınız, kimse AK Parti'ye oy vermek zorunda değil. Biz insanlarımızın önce gönüllerini fethetmek, sonra da oylarına talip olmakdurumundayız. Önce ahlakımızla, karakterimizle, duruşumuzla, hasbiliğimizle, mütevaziliğimizle, değerlerimizle milletimizin gönlüne girecek, ardından yaptığımız ve yapacağımız hizmetlerle onların oyunu alacağız." diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Her şeyden önce bir şeye çok dikkat edeceğiz. Tevazu, samimiyet, gayret... Ve biz 31 Mart'ta kampanyamızı gönül belediyeciliği üzerine bina ettik ve gönül belediyeciliğini yapacağız. Bunun başka bir yolu yoktur. Şayet bu salonda milletimizin gönlüne girerek, oyunu alamayacağına kalpten inanmayan tek bir kişi varsa bilsin ki yanlış yerdedir. Şimdi sesleniyorum, İstanbul 31 Mart'ta bu şehirde gönlüne girmediğimiz tek bir hemşehrimizi bırakmamaya hazır mısın? İstanbul 31 Mart'a kadar şu Şehr-i İstanbul'da kapısını çalmadık ev, iş yeri, hatırını sormadık insan bırakmamaya hazır mısın? İstanbul Büyükşehir ile birlikte, 39 ilçenin tamamını da AK Parti'nin eser siyaseti ile buluşturmaya hazır mısın? Ana kademesiyle, kadın, gençlik kollarıyla bu süreci inşallah başarılı kılacağız. Rabbim şu güzel manzarayı, 31 Mart akşamı da yaşamayı nasip etsin diyorum." dedi.

Erdoğan, salı günü Ankara'da, haftaya cumartesi de İzmir'de aynı toplantıyı yapacaklarını dile getirdi.

Erdoğan, 2018'i bitirip, 2019'a girmeye hazırlanırken yeni yılın ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını niyaz ettiğini vurgulayarak, "16 Nisan 2017'deki halk oylamasıyla milletimiz tarafından da kabul edilen Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçme kararı almamız ve 24 Haziran 2018 Seçimleri ülkemiz için önemli bir milat olmuştur. Seçimlerin hemen ardından 9 Temmuz'da yeminimizi yaparak kabinemizi açıkladık. 3 Ağustos'da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'mizin 400 projeden oluşan ilk 100 günlük icraat programını ilan ettik. Böylece Türk siyasetine de yeni bir açılım, yeni bir siyaset kültürü oluşturmak için bir adım atmış olduk. 13 Aralık'ta 43 milyar liralık yani 43 katrilyonluk bütçe maliyeti ön gördüğümüz ilk 100 günlük icraat programımızdaki yüzde 97 gerçekleşme performansını milletimizle paylaştık, milletimizin huzurunda ilk 100 günün muhasebesini yaptık, Aynı zamanda ikinci 100 güne dair programımızı da ortaya koyduk. Yaklaşık 24 katrilyonluk maliyeti olan ikinci 100 günlük eylem planımızda yer alan 454 projenin tamamlanmasına yönelik ahdimizi milletimize verdik. Beş yıllık Cumhurbaşkanlığı programının yol haritasını çizdik. Bir taraftan bu reformları yürütürken, diğer yandan gelecek asra damga vuracak projelerimizi de hayata geçiriyoruz." şeklinde konuştu.

"İSTANBUL EKONOMİMİZİN DE LOKOMOTİF ŞEHRİ"

Her biri İstanbul'un ulaşım sorununun çözümüne katkıda bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü ile Marmaray ve Avrasya Tünelini hizmete sunduklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü olacak Çanakkale 1915 Köprüsünün yapımına başladık. 2018 içinde milletimizin hizmetine sunduğumuz bazı hizmetler şunlardır; şubat ayında Tuz Gölü Yeraltı Depolama Tesislerini, mart ayında Artvin'deki Cankurtaran Tünelini, mayıs ayında Kayseri Şehir Hastanesini, haziran ayında oy tünelini, İzmir-Manisa arasındaki Sabuncubeli Tünelini, Azerbaycan'dan Türkiye'ye uzanan TANAP'ı, ağustos ayında Elazığ Şehir Hastanesini, ekim ayında kardeş ülkemiz Azerbaycan ile yapmış olduğumuz dünyanın en prestijli petrol projelerinden biri olan STAR Rafinerisini, ekim ayında İstanbul Havalimanımızın yılda 90 milyon yolcu kapasiteli olan ilk etabını, ayrıca Eskişehir ve Manisa şehir hastanelerini hizmete sunduk. Yatırım hamlelerimizi hızlandırarak sürdürüyoruz, sürdüreceğiz."

İstanbul'un diğer pek çok vasfıyla beraber ekonomimizin de lokomotif şehri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Ekonominin olumlu göstergeleri yukarı doğru yükseldiğinde İstanbul'un yüzü güler, aşağı doğru indiğinde kara kara düşünmeye başlar. Geçtiğimiz ağustos ayında tarihimizin en sinsi, en alçak ekonomik saldırılarından birine maruz kaldığımızda da öyle oldu. AK Parti olarak geçtiğimiz 16 yılda ekonomide gerçekleştirdiği yapısal reform ve ortaya koyduğumuz güçlü irade sayesinde bu saldırıyı kısa sürede bertaraf ettik. Gelişmiş sınıfındakiler dahil, başka ülkelerin üstesinden gelmesi yıllar sürecek dalgalanma dönemini hamdolsun birkaç ay içinde istikrar rayına oturtmayı başardık. Böylece ülkemizi diz çöktürtmek isteyenlerin heveslerini bir kez daha kursaklarında bıraktık. Ekonomimizin dengelenme sürecinin somut emarelerini her alanda görmeye başladık. İhracatta inşallah 176 milyar dolarla rekor kırıyoruz. Cari açığımız 30 milyar doların altına düşüyor. İstihdamda tüm sıkıntılara rağmen son 10 yılda 9 milyonluk bir artış sağladık. Büyüme oranımız kur faiz enflasyon dalgalanmasına rağmen ilk üç çeyreğin ortalaması olarak yüzde 4,7 olarak gerçekleşti. Ülkemize gelen doğrudan yatırım rakamı yılın ilk on ayı itibariyle 9 milyar doları buldu." ifadelerini kullandı.

"SAVUNMA SANAYİ İHTİYAÇLARIMIZIN YÜZDE 65'İNİ KENDİMİZ ÜRETİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayi alanındaki yatırımlara da değinerek, "Savunma sanayinde gerçekten çok önemli gelişmeler kaydediyoruz. Artık savunma sanayi ihtiyaçlarımızın yüzde 65'ini kendimiz üretiyoruz. Ayrıca bu ürünleri yurt dışına da ihraç ediyoruz. Sadece tek bir sözleşmeyle Pakistan'a gerçekleştirdiğimiz 1,5 milyar dolarlık ihracat savunma sanayimizin dünya çapında söz sahibi olmaya başladığının işaretidir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 15 yılda 3 asgari ücret tespitinin oy birliğiyle yapıldığını, 2019 asgari ücretinin de bunlardan birisi olduğunu söyleyerek, "Yeni yönetim sistemimizin ilk asgari ücreti, bekar ve çocuksuz bir işçi için 2 bin 20 lira olarak belirlendi. Geçtiğimiz yıl ramazan ve kurban aylarıyla birlikte emeklilerimize bayramlarda 1000'er lira ikramiye verme uygulamasını başlatmıştık. Paylaşmanın bereketine inanan yöneticiler olarak kamudan maaş alanların gelir düzeylerini yükseltecek tüm adımları atıyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektörün de kendi çalışanları için aynı yolu izleyeceklerinden şüphe duymadığını belirtti. Bu kapsamda, özel sektörü de yalnız bırakmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özel sektörümüzü de yalnız bırakmıyoruz. Nisan ayında açıkladığımız Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında 135 milyar lira yatırımla 34 bin istihdam sağlayacak, cari açığımızda 19 milyar dolar azalmaya yol açacak adımları attık." ifadelerini kullandı.

2019 bütçesinde reel sektör teşvikleri için yaklaşık 33 milyar lira kaynak ayırdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüldüğü gibi önümüze hangi engel çıkartılırsa çıkartılsın ülkemize ve milletimize hizmet mücadelesinden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. İnşallah 31 Mart'ta milletimizden alacağımız güçlü destekle hizmet siyasetimizi daha da yükseltecek, daha da ileri taşıyacağız. Her seçimde olduğu gibi 31 Mart'ta da İstanbul'un tercihleri büyük ölçüde belirleyici olacaktır. İstanbul arkamızda olduğu sürece Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mücadele yoktur."

Herkesin ilanihaye belediye başkanı olarak kalmayacağını dile getiren Erdoğan, "Bu makamlar malum, geçicidir. Burada da yine yaptığımız çalışmalarda bazı değişiklikleri yaptık ve bundan sonraki süreçte de bu makamlarda değişikliğe uğrayan kardeşlerim biliyorlar ki AK Parti alışılmış bir siyasi parti değildir. Bu bir davadır. 'Yol O’nun varlık O’nun gerisi hep angarya/Yüz üstü çok süründün ayağa kalk Sakarya' anlayışıyla yola devam edeceğiz." dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.