Öne Çıkanlar bugünün gündemi Dünya Zekâ Kongresi Dünya Hayvanlarını Koruma Günü Umutcan Akoğlu Dünya Kültür Mirası Listesi Dünya Altın Konseyi Çin Bölgesi Genel Müdürü Wang Lixin Dünya Altın Konseyi Dökme Zeytinyağı Zirkonyum Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar Dünya dalış rekortmeni Dünya Diyabet Günü

CHP'li Böke: Ekonomi Yönetilemiyor

CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, “Ekonomide iktidar kendi sorumluluklarını Merkez Bankası’na ciro etmekte, Merkez Bankası ise vatandaşa karşı olan sorumluluğunun gereğini yerine getirmektense iktidardan aferin almayı politika önceliği haline getirmektedir” dedi.

CHP’li Böke, 2016 Mart ayı Para Politikası Kurulu kararına ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Böke yaptığı açıklamada “Ekonomi Yönetilemiyor” başlıklı açıklamasında, 14. yılına giren hükümetin hala reform yapmaktan bahsettiğini vurgulayarak, “Reform yapmaktan kaçan, ekonomiyi yönetme sorumluluğunu yerine getiremeyenler,  bu yönetim boşluğunun ortaya çıkarttığı güvensizliği ve ekonomik zafiyeti kapatmanın yolunu Merkez Bankası’na siyasi baskı yapmakta aramaktadır” ifadelerini kullandı.

-“ENFLASYON HEDEFLEMESİ MASKESİ”-

Merkez Bankası’nın siyasi baskı ortamında kendi görevini unuttuğunu belirten CHP’li Böke, Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmek ve vatandaşı rahatlatacak adımları atmak yerine siyasileri memnun etmekle meşgul olduğunun altını çizdi.

CHP’li Böke açıklamasında şunları kaydetti:

“Nitekim TCMB Para Politikası Kurulu, Perşembe günü yaptığı açıklamada gerçekçi bir ekonomik değerlendirme yapmak yerine, iktidar partisi ağzından pembe bir tablo çizmeyi tercih etmiş ve faiz koridorunun üst bandını 0,25 puan indirdiğini ifade etmiştir.

Düşen ne vatandaşın tüketici kredilerinin faizi, ne de üreticilerin ticari kredilerinin faizidir. Düşen, sadece Türkiye’nin enflasyon hedeflemesi maskesidir.  Adına sadeleştirme denilen ve küresel oynaklıklarda gözlenen düşüş bahane edilerek atılmış olan bu adımla Ankara Ulus’tan Beştepe’ye bir siyasi selam gönderilmiş, siyasetçileri memnun etmek uğruna vatandaşın ekonomisi bir kez daha küresel koşulların insafına teslim edilmiştir.

Önceliği Türkiye’deki asgari ücretlinin, emeklinin, esnafın, KOBİ’nin gelirinin enflasyon tarafından eritilmesini engellemek olması gereken ekonomi yönetimi bu milli meseleyi uluslararası piyasalara teslim etmiştir. Borç alma imkanları gittikçe kısıtlanan üreticilerin ve tüketicilerin finansal kaynağa erişimini kolaylaştırması gereken ekonomi yönetimi, bu kaynakların daha da kısılmasına yol açacak kararlara imza atmaktadır.”

-“EKONOMİ GÜVEN ENDEKSİ SÜREKLİ DÜŞMEKTEDİR”-

“Karşımızda bağımsız bir Merkez Bankası olsaydı, iktidarın ağzından pembe bir tablo çizmek yerine faiz kararı ile birlikte ekonomik güvenin de ciddi şekilde aşındığını vurgulardı” diyen Böke, Tüketici Güven Endeksinin 2004’ten beri düşme eğiliminde olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endeksleri de raporlanmaya başlandığı 2011 tarihinden itibaren genel bir düşüş eğilimindedir. 2007’den itibaren raporlanmakta olan ve 2011 yılının sonuna kadar düşüşte olan reel kesim güven endeksi, bu tarihten itibaren yatay seyretmektedir ve endekste herhangi bir iyileşme görünmemektedir.  Bütün bu güven endekslerinin ağırlıklı ortalaması olan Ekonomi Güven Endeksi ise raporlanmaya başlandığı 2012 yılından itibaren sürekli düşmektedir. Dün açıklanan rakamlara göre endeks bir önceki aya göre artmıştır ancak yıllık bazda yüzde 7 azalarak 78,3’e gerilemiştir.

İktidarın Türkiye’yi sürüklediği yönetim krizi, ekonomide güven ortamını, öngörülebilirliği ve istikrarı ortadan kaldırmıştır. Bu güveni yeniden tesis edecek adımları siyasi kaygılarla atmaktan çekinen ekonomi yönetimi, oluşan güven açığını faiz politikasıyla kapatmaya çalışmaktadır. On dört yıldır reformdan söz ettiği halde, reform yapamayan ekonomi yönetiminin ‘reform yapacağız’ sözü ne kadar gerçekçiyse, ekonomide güveni tesis edecek bir yönetim anlayışını ortaya koymadan, yalnızca faiz politikasıyla ekonomiyi canlandırma beklentisi de ancak o kadar gerçekçidir. İktisadi aktörlerin yatırım ve tüketim kararlarının, faizde yapılan göstermelik düşürmelerle etkilenemeyeceği açıktır. AKP siyaseti tarafından vasatlığa sürüklenmiş ekonomide iktidar kendi sorumluluklarını Merkez Bankası’na ciro etmekte, Merkez Bankası ise vatandaşa karşı olan sorumluluğunun gereğini yerine getirmektense  iktidardan aferin almayı politika önceliği haline getirmektedir.  Türkiye’nin içinde bulunduğu yönetim krizinin faturası bir kez daha vatandaşa kesilmektedir.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.