Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’nin Ekonomide Çözmesi Gereken Yapısal Sorunları Mevcut

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi ekonomi üzerinden bizi sıkıştırmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin ekonomide çözmesi gereken yapısal sorunları elbette mevcuttur. Biz bunları zaten biliyor ve çözümü için çalışıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sheraton Otel’de düzenlenen Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği 2017 Yılı Medya Oscarları Ödül Törenine katıldı. 40 yıllık siyasi hayatında çıkardığı sonuçlardan birini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ülke ve milletin güçlü olunduğunda, kendi özgürlüğünü koruma şansına sahip olduğunu, ülke ve milletin böyle bir gücü yoksa küresel düzene tabi olacağını belirtti. Kendi yönteminin daha farklı olduğunu belirten Erdoğan, “Biz ne tabi olmayı ne tecrit olmayı seçtik. Bizim tercihimiz güçlü hale gelmekten yana oldu” diye konuştu.

“MARJİNALLERİN SAFINDA YER ALMAYI MAHARET SANAN MEDYAYA KARŞI DA ÇOK BÜYÜK MÜCADELELER VERDİK”

Siyasi madrabazlardan ekonomik tetikçilere kadar herkesin karşısında millet ile beraber dimdik durduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için her alanda yerli ve milli vurgusu yaptık, yapmaya devam ediyor” açıklamasında bulundu. “Bize en çok saldıranların, bizi en çok linç etmeye çalışanların başında kusura bakmayın medya geliyordu” diyen Erdoğan, “Ana akım medya ülkemizde eskiden beri vesayetçilerle, darbecilerle, mandacılarla birlikte hareket etmiştir. Milletin yanında durmak yerine marjinallerin safında yer almayı maharet sanan medyaya karşı da çok büyük mücadeleler verdik. Biz her biri top güllesi niyetiyle atılan manşetlerle, köşelerini kurşun gibi kullanan kalemşörlerle çarpışa çarpışa bugünlere geldik” ifadelerini kullandı.

“TARİH İBRET ALINIRSA TEKERRÜR ETMEZ”

26 Ağustos Malazgirt Zaferi kutlamaları sırasında Ahlat’ta Cumhurbaşkanlığı Köşkü yapılacağını söyleyen Erdoğan,  konuşmasında köşkün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ricası üzerine yapıldığını belirterek, kısa zamanda yetiştirmeye çalışacaklarını dile getirdi. Erdoğan, “Ahlat, çünkü Sultan Alparslan otağını orada kurmuştu. Bizde otağımızı orada kurup oradan Malazgirt’e geçeceğiz. Tarih ibret alınırsa tekerrür etmez. Biz bunu yaşayacağız, yaşatacağız”  şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN EKONOMİDE ÇÖZMESİ GEREKEN YAPISAL SORUNLARI MEVCUT”

Türkiye’nin onurlu ve kapsamlı politikasının birilerini rahatsız ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması şu şekilde devam etti:

 “Geçtiğimiz 5 yılda ülkemizin üzerine bu kadar çok gelinmesinin sebebi işte budur. Farklı toplum kesimlerini tahrik edip ülkemizi iç kargaşaya sürükleyemeyince bu defa terör örgütleri vasıtasıyla dışarıdan tazyike başladılar. Yaptığımız sınır ötesi operasyonlarımızla, bu projeyi de akamete uğrattık. Şimdi ekonomi üzerinden bizi sıkıştırmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin ekonomide çözmesi gereken yapısal sorunları elbette mevcuttur. Biz bunları zaten biliyor ve çözümü için çalışıyoruz. Ancak bunların hiçbiri son zamanlarda yaşadığımız hadiseleri açıklamaya yeterli olamaz. Nitekim birileri ülkemizi ekonomi üzerinden köşeye sıkıştırmaya çalıştıklarını açıkça ifade etmekten çekinmiyorlar. İnşallah biz bu dalgayı da atlatacağız. Altyapımız bunu atlatmaya kabiliyetlidir, o gücü de vardır.

“TÜRKİYE’NİN ALTERNATİFSİZ OLMADIĞINI HERKES GÖRECEK”

Gerek ekonomi yönetimimiz gerek devletimizin diğer kurumları ihtiyaç duyulan tedbirleri alıyoruz. Nitekim milletimizin elindeki kaynakları şu anda seferber edilmiştir. Yurt dışındaki dostlarımızla çok ciddi rakamlarla mücadelemize destek vermeye başladılar. Bu sürecin hem ekonomik hem siyasi bakımından yeni bir sıçrama dönemine girişimizin vesilesi olacağına inanıyorum. Türkiye’nin alternatifsiz olmadığını herkes görecek. Biz tüm ilişkilerimizi tek taraflı kazanma değil birlikte kazanma üzerine kuran bir ülkeyiz. Türkiye ile birlikte hareket etmenin herkes için karlı bir tercih olduğunu bugüne kadar beraber çalıştığımız herkese gösterdik. Ancak NATO’da birlikte stratejik ortak olduğumuz bir ülkenin Türkiye gibi NATO içerisinde ilk üçün içerisinde yer alan bir stratejik ortağına bu şekilde yaklaşımlarda bulunmasını hiçbir cümle ifade edemez. Bizi öyle tehditlerle, bize ileri geri ifadelerle geri adım attırmak mümkün değil. Biz öyle bir tarihin varisleriyiz ki bizi bu tehditlerle yıldırmak mümkün değildir. Demek ki onlar bu milleti tanımadılar, ama tanıyacaklar. Biz bir ölürüz bin diriliriz.”