Erdoğan: Siz Kimsiniz Ya? Burası Türkiye!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılandıkları davanın dünkü duruşmasına katılan yabancı temsilcilere tepki göstererek, “İstanbul'daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada? Yani diplomasinin de bir edebi var, adabı var. Burası senin ülken değil, burası Türkiye. Sen, konsolosluk binası veya konsolosluk sınırları içerisinde hareket edebilirsin, diğerleri izne tabidir. Bunlar kalkıp bu ülkenin içerisinde bir gövde gösterisini yapabilecek kadar haddi tecavüz edebiliyorlar. Oynanan oyunun tarzını göstermesi bakımından bu çok önemli. Demokrasi, insan hakları, özgürlük, seçim laflarını dillerinden düşürmeyenlerin, halkın desteğini alarak iş başına gelenlerle darbeciler karşı karşıya geldiğinde tercihlerinin hangisinden yana olduğunu hep birlikte takip ediyoruz, görüyoruz” dedi.

-NAZIM HİKMET ŞİİRİ OKUDU-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı'na katıldı. Türkiye’nin 6 milyonluk diasporasıyla yurtdışında en çok vatandaşı yaşayan 10. ülke konumunda olduğunu ifade eden Erdoğan, dünyaya yayılmanın hiçbir kötü tarafı olmadığına, insanların hiç yerlerinden ayrılmadan yaşaması durumunda medeniyetlerin ortaya çıkmayacağına dikkat çekti. İnsanların asli görevlerini unutmadan dünyanın her yerine gitme her yerinde yaşama hakkına sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, gen araştırmalarının çeşitli kıtalarda yaşayan insanların kökenlerinin çok farklı olduğunu ortaya koyduğunu anlattı. Avrupa’da yaşan bir insanın köklerinin Asya’dan, Kafkasya’dan ABD’de yaşan bir insanın köklerinin Afrika’dan Ortadoğu’dan çıkabildiğini anımsatan Erdoğan, Nazım Hikmet’in şiirinden ‘Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim’ dizelerini okuyarak “Binlerce yıldır medeniyete beşiklik yapan bu topraklarda hepsinden de bir insani miras kalmıştır” dedi. Her dönemde insanların dünyaya yayılmalarındaki en önemli sebeplerden birinin ekonomi, ticaret, daha iyi yaşam arzusu olduğunu kaydetti. Daha verimli daha bereketli yerlere gitme konusunda tükenmek bilmeyen bir istek olduğunu söyleyen Erdoğan, bugün ise milyonlarca kişinin aynı gaye ile dünyaya yayıldığını anlatarak, “Ülkemizde 3 milyonu aşkın vatandaşımız olmayan kişiyi barındırıyoruz. Bunların önemli bir bölümü elbette Suriye ve Irak’taki krizlerden kaçıp gelen sığınmacı konumundaki kardeşlerimizdir. Belki sayılarını yüzbinlerle ifade edebileceğimiz kişi de ticaret, çalışmak iyi bir gelecek kurmak için ülkemizde bulunuyor” dedi.

-"2023 HEDEFLERİMİZİ HAYATA GEÇİRMEMİZE ENGEL OLAMAYACAKLAR"-

Doğrudan iş kurmak için yurtdışına giden müteşebbislerin sayısının son 13 yılda ciddi rakamlara ulaştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yerkürenin dört bir yanında işinin, ekmeğinin, kazancının peşinde olan işadamlarının her birinin çağdaş alperen olduğunu söyledi. İşadamlarından Türkiye’nin birer elçisi olduklarını unutmamalarını isteyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bizim geçmişimizde asla sömürgecilik lekesi olmadığı gibi biz millet olarak bu psikolojiye tahammül edebilecek bir yapıya da sahip değiliz. Dünyanın çeşitli bölgelerinde maalesef sömürge durumunda olmaktan rahatsızlık duymayan, tam tersine bunu benimsemiş toplumlara rastladığımızda gerçekten çok üzülüyoruz. Üstelik bunlar geçmişlerinde çok parlak, zengin medeniyetler kurmuş toplumlar. Hâlbuki bu insanlar kendi özgünlüklerini koruyabilseler, sahip oldukları zenginlikleri kendileri için kullanabilseler, şu anda bulunduklarından çok daha ileride olabilirler. Bunun için biz nerede yaşarsak yaşayalım, ne iş yaparsak yapalım, hangi eğitimi alırsak alalım kesinlikle kendimiz olmaktan, milli ve manevi değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz.”

Yurtdışında tutunmanın, çalışmanın zorluklarına dikkat çeken Erdoğan, Türkiye’nin 2003-2014 yıllarında yılda ortalama 4,8 oranında büyüyerek Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını belirtti. Turizmde konjonktüre bağlı sıkıntılı bir dönemden geçildiğini ifade eden Erdoğan, bu alanda yeni pazarlara açılarak kayıpların hızla telafi edileceğini kaydetti. 2016 yılında Türkiye’nin ekonomide toparlanış hazırlıklarını tamamlayıp, yeniden güçlü bir yükseliş eğilimine girdiğine hep birlikte şahit olunacağını belirten Erdoğan, “Ne terör ne bölgesel sorunlar ne de ülkemizin önünü kesmek isteyen güçler, 2023 hedeflerimizi hayata geçirmemize engel olamayacaklar” dedi.

-"İNSANİLİKTEN NASİBİNİ ALMAMIŞ MAHLUKLAR"-

Girişimcilerin, işadamlarının daima yanında olacaklarının altını çizen Erdoğan, bugün yaşanılan sıkıntıların gerisindeki nedenlerinden birinin de Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda sürdürdüğü kararlı yürüyüşü olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dikkat ederseniz biz ne zaman 'yeni Türkiye' dedik, 'büyük Türkiye' dedik, işte o zaman akılla, mantıkla izah edemeyeceğimiz, hadiselerin tabii seyrine tamamen aykırı bir sürü sorunu önümüzde bulduk. Allah aşkına soruyorum sizlere; Türkiye'nin güney sınırlarındaki ilçelerinde terör örgütünün başlattığı kalkışmanın mantıklı bir izahı var mı? En başta bölgede yaşayan insanlarımıza zarar veren, sıkıntı veren bu eylemleri hayatın doğal akışına uygun saymak mümkün mü? Sen yol yapacaksın, birileri gelecek oranın müteahhitlerini tehdit edecek. Sen havalimanı yapacaksın, havalimanını havan topuyla vuracak. E bunu kime yapıyoruz? Orada yaşayan Kürt kardeşlerimize. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? İnsanilikten nasibini almamış mahluklar bunlar” dedi.

-"MESELENİN KRİTERLER OLMADIĞINI GAYET İYİ ANLIYORUZ"-

‘Suriye'deki gelişmelerin bir anda mahiyet ve yön değiştirmesinin, bölgenin kendi dinamikleriyle açıklanabilir mi” sorusunu yönelten iye soran Erdoğan, “DAEŞ bahanesiyle oynanan oyunların, gerisindeki niyetleri, hedefleri görmemek için herhalde kör olmak lazım. Bölücü terör örgütüne kucak açanların, kol kanat gerenlerin endişesi herhalde bu her taraflarından zavallılık akan teröristlerin kendileri değil, Türkiye'yi 1959 yılından beri Avrupa Birliği kapısında bekletenlerin bilhassa son 10 yılda kabul ettikleri üyelere baktığımızda meselenin kriterler olmadığını gayet iyi anlıyoruz” ifadelerini kullandı.

-"SİZ KİMSİNİZ YA, SİZİN NE İŞİNİZ VAR ORADA?"-

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılandıkları davanın dünkü duruşmasına katılan yabancı temsilcilere tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Dün malum bir gazetecinin mahkemesi vardı. Bu yargılamaya katılanların durumu çok önemli. İstanbul'daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada? Yani diplomasinin de bir edebi var, adabı var. Burası senin ülken değil, burası Türkiye. Sen, konsolosluk binası veya konsolosluk sınırları içerisinde hareket edebilirsin, diğerleri izne tabidir. Bunlar kalkıp bu ülkenin içerisinde bir gövde gösterisini yapabilecek kadar haddi tecavüz edebiliyorlar. Oynanan oyunun tarzını göstermesi bakımından bu çok önemli. Demokrasi, insan hakları, özgürlük, seçim laflarını dillerinden düşürmeyenlerin, halkın desteğini alarak iş başına gelenlerle darbeciler karşı karşıya geldiğinde tercihlerinin hangisinden yana olduğunu hep birlikte takip ediyoruz, görüyoruz.”

-"ANADOLU MEDENİYETLER VE MİLLETLER BEŞİĞİDİR, AYNI ZAMANDA MEDENİYETLER VE MİLLETLER MEZARLIĞIDIR"-

Yarım milyon insanı katleden bir zalime karşı özgürlük mücadelesi veren bir halkın nasıl yalnız bırakıldığına, nasıl bombalandığına hep birlikte şahit olunduğuna dikkat çeken Erdoğan, Türkiye’yi de yakından ilgilendiren mülteci meselesinde Avrupa’nın kendi güvenliği ve refahı uğruna savunduğu tüm değerlere bir anda sırtını dönmekten çekinmediğini belirtti. Terör örgütlerinin tamamını ilkeli bir duruşla karşı çıkmak yerine sadece bu ateşi kendi sınırları dışında tutmaya çalışanların ibretlik hallerine üzülmemenin mümkün olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kendimiz olacağız, biz tarihimize, kültürümüze, değerlerimize, ister ülke olarak, ister fert olarak tek başımıza da kalsak sahip çıkacağız. Eğer böyle davranmazsak geçmişteki nice toplumlar, medeniyetler gibi yok olur gideriz. Anadolu evet medeniyetler ve milletler beşiğidir, aynı zamanda Anadolu medeniyetler ve milletler mezarlığıdır. Bu yaşadığımız coğrafya gerçekten çok güzel, cazip, verimli ve çok değerlidir. Ama burası aynı özellikler nedeniyle tehditlere, tehlikelere saldırılara da çok açık bir coğrafyadır, bu güzel ama zor coğrafyada yaşayabilmenin hedefleriniz doğrultusunda mesafe kat edebilmenin yolu millet olarak birliğinizi, beraberliğimizi güçlü tutmanızdan geçiyor” diye konuştu.