Öne Çıkanlar çin tbmm gündem chp palandöken facebook Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kuşadası Belediyesi Entübe Sayısı Akşener milliyetçi hareket partisi kemal kılıçdaroğlu

Erdoğan’dan Zeybekci’ye Gümrük Birliği Talimatı: Hiç Gevşek Davranmaya Gerek Yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “SPD, SDU, Yeşiller bunlar Türkiye’nin aleyhinde kampanyalar yürüttüler hala da yürütüyorlar. Şu anda Avrupa’da bizi dinleyen kardeşlerime sesleniyorum, demokratik hakkınızı sandıklarda en ideal şekilde vermek suretiyle bir defa bunlara orada en güzel dersi vermelisiniz. Sen oyunu Türkiye’ye düşmanlık yapmayana ver” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Dışişleri Bakan Sigmar Gabriel’e, “Hiç haddini filan bilmiyor. Ya sen kimsin ki Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na konuşuyorsun, sen Türkiye’nin Dışişleri Bakanı ile konuş. Haddini bil. Bize ders vermeye kalkıyor. Senin siyasetteki geçmişin ne? Kaç yaşındasın, hayatımız bizim siyasette bu mücadelelerle geçti” diye seslendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gümrük Birliği bizim kadar Avrupa’nın da faydasına olan bir uygulamadır. Biz her iki tarafında kazandığı bu statünün geliştirilerek devam etmesinden yanayız. Bunun için üzerimize düşenleri de yaptık, yapıyoruz. Ama birileri Gümrük Birliği’ni kendi mecrasından çıkartıp da Türkiye’ye yönelik siyasi bir baskı aracı haline getirmeye kalkarsa buna da izin vermeyiz. Bak Nihat Bey sakın ha hiç bu işte gevşek davranmaya gerek yok. Burada kazan kazan bu kadar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli’de partisinin genişletilmiş il danışma meclisi toplantısına katıldı. Çamlık Açık Hava Tiyatrosu’ndaki programda partililerine seslenen Erdoğan, iktidara geldikleri ilk dönemde Denizli-Aydın karayolunu yapacaklarına dair söz verdiklerini ve bu sözü tuttuklarını anımsatarak, “Çünkü biz ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız demiştik” dedi.

“Ey Gidi Kılıçdaroğlu Aynaya Bak”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenen AK Partili Erdoğan, “Laf değil iş üretiyoruz iş. Öyle kalk sözde Adalet Yürüyüşü yap, ondan sonra İzmir’de işçiler ‘yandım, yandım diyorlar’ ya adaleti önce İzmir’e getir. Şişli İstanbul’da çöplük ve temizlik işçileri Şişli’de yürüyüş yapıyor ‘adalet’ diyorlar ‘adalet'. Ey gidi Kılıçdaroğlu, aynaya bak aynaya. Aynaya bak. Aynen ben İstanbul’a Belediye Başkanı oldum İstanbul çöp dağlarıyla doluydu geldik pırıl pırıl İstanbul yaptık. Niye? Çünkü bizim mayamızda bu var ama bunlarda böyle bir şey yok” diye konuştu.

“Türkiye Bir Yol Ayrımındadır”

Bazı dönemlerde yaşanılan hadiselerin sonraki yüzyılı biçimlendirdiğini anlatan Erdoğan, “Son 15 yıldaki AK Parti döneminin de böyle bir öneme sahip olduğuna inanıyorum. Bilhassa geçtiğimiz 4 yılda kesintisiz bir şekilde maruz kaldığımız saldırılar ve bunlara karşı milletimizle verdiğimiz mücadele geleceğimize damgasını vuracaktır. Türkiye bir yol ayrımındadır. Bir tarafta yeniden 1990’ların yeniden tek parti CHP’si döneminin zayıf ülkesi olma tehlikesi var diğer tarafta ise Demokrat Parti’den başlayan ve günümüzde AK Parti ile süren güçlü, büyük, müreffeh Türkiye’yi inşa etme fırsatı var. Birileri bize ısrarla geçmişiyle bağını kesmiş, geleceğe dair hedefi ve ümidi olmayan eski Türkiye’ye yöneltmek istiyor biz ise milletimizle birlikte ne diyoruz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” şeklinde konuştu.

“PKK Kendine Göre Bir Devlet”

Partisinin tüzüğündeki tek devlet ilkesine değinen Erdoğan, “Dördüncüsü neydi? Tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz var mı? Yok. Ama birisi ne diyor? Paralel yapı, öbürü PKK kendine göre bir devlet. Birisi PYD diyor, birisi diyor Suriye’nin kuzeyinde bir şeyler yapmaya çalışıyor. Kuramayacaksınız, vatanımızı bölemeyeceksiniz. Gereği neyse bunu yapacağız. Yapacağız. Onlara gereken dersi bulundukları yerde vereceğiz hiç bu işin şakası yok” değerlendirmesinde bulundu.

“Hop Oturup Hop Kalkmaya Başladılar”

“Şu referandum olayını geçirdik malum” diyen Erdoğan, “Almanya, Hollanda rahat durdu mu?” sosunu sorarak konuşmasına şöyle devam etti:
“Hepsi bunların Türkiye, AK Parti aleyhinde kampanyalar yaptılar. Bunların birçoğu milletvekili hatta bazıları partilerinin eş başkanlarıydı. ‘Hayır’ kampanyasına destek verdiler. Benim Almanya’ya girmemi kabullenemediler. Dışişleri Bakanı’mızın aynı şekilde Avrupa’ya girmesini kabullenemediler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’mızı bir bayan, onun girişini hazmedemediler. Niye? Bu korku niye? Ben Cuma günü bir açıklama yaptım, dedim ki, ey benim Avrupa’daki, Almanya’daki kardeşlerim, şimdi size bir hatırlatma yapıyorum. İnanıyorum ki siz Almanya’daki seçimlerde birilerine bir ders vereceksiniz. SPD, SDU, Yeşiller bunlar Türkiye’nin aleyhinde kampanyalar yürüttüler hala da yürütüyorlar. Siz Türkiye’ye dost olana dost olmalısınız dedim. Tabii rahatsız oldular hemen hop oturup hop kalkmaya başladılar. Daha çalışacağız, gayret etmemiz lazım. Şu anda Avrupa’da bizi dinleyen kardeşlerime sesleniyorum, demokratik hakkınızı sandıklarda en ideal şekilde vermek suretiyle bir defa bunlara orada en güzel dersi vermelisiniz. ‘Ya ama eğer benim oyum şuraya vermezsem zayi olur, buraya vermezsem zayi olur’ deme. Sen oyunu Türkiye’ye düşmanlık yapmayana ver.

“Senin Siyasetteki Geçmişin Ne?”

Ben Almanya’nın başındaki hanımefendiye 4 bin 500 teröristin dosyasını verdim ve bu teröristlerin dosyaları maalesef kabul görmedi. Hala onlarda ama o kendisi benden bir, iki, üç kişinin iadesini istedi. Kusura bakma sende yargı varsa bizde de yargı var. Aynı şekilde ortağı olan muhalefet partisindeki kişi o da ikide bir gördüğü zaman o da bunları söyler. Hele hele şimdi bir Dışişleri Bakanları var aman yarabbi, evlere şenlik. Hiç haddini filan bilmiyor. Ya sen kimsin ki Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na konuşuyorsun, sen Türkiye’nin Dışişleri Bakanı ile konuş. Haddini bil. Bize ders vermeye kalkıyor. Senin siyasetteki geçmişin ne? Kaç yaşındasın, hayatımız bizim siyasette bu mücadelelerle geçti. Onun için Almanya’nın kapısını açarsınız, açmazsınız hiç önemli değil. Bize bu kapılar yetiyor. Kapısını açan ülkelere de seve seve gideriz biz de onlara kapımızı açarız o kadar. Biz düşman çoğaltmanın gayreti içerisinde değiliz. Azaltmanın gayreti içerisindeyiz, dostları çoğaltmanın gayreti içerisindeyiz. Ama karşımızdakiler eğer bize böyle yapıyorsa ne yapacağız? Arapların güzel bir atasözü var, men dakka dukka. Biz de gereği neyse onu yaparız, bu iş böyle.”

“Sana Bu İmkanı Sağlayan Ak Parti Hükümeti Ya”

AK Parti’nin kuruluş yıllarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, itirazlara rağmen merkez partisi kurduklarını belirterek, “Şimdi birileri Ankara’dan İstanbul’a yürüyor. Sözde adalet, ya sen çok geç kaldın çok. Biz partimizi kurarken bu adalet kavramı üzerine kurduk zaten. Adalet ve Kalkınma derken bunun için böyle yaptık. Eğer sen 29 gün bu yürüyüşü rahatlıkla yaptıysan AK Parti’nin iktidarına teşekkür et. Rahat rahat yürüdün, akşamları da karavanlarda istirahat ettin. Mitingini de yaptın gördün mü sana bu imkanı sağlayan AK Parti hükümeti ya. Bu gerçekleri göreceksin. Bunlar göremez. At denize, balık bilmezse halik bilir” dedi.

“AK Parti İle Birlikte Başlayan Büyük Demokrasi Ve Ekonomi Hamlesi Yükseliştir”

Türkiye halkının yaşadığı tehlikeli süreçleri atlatmayı bildiğine dikkat çeken AK Partili Erdoğan, “Tek parti CHP’si düşüşse, ‘Yeter söz milletindir’ diyen Demokrat Parti yeniden yükseliştir. 1960 darbesi düşüşse hemen ardından başlayan kalkınma çabaları yeniden yükseliştir. 1980 darbesi düşüşse Merhum Özal’ın başlattığı ve kendi deyimiyle ülkemize çağ atlatan reformlar yeniden yükseliştir. 28 Şubat müdahalesi ve koalisyonlar dönemi düşüşse AK Parti ile birlikte başlayan büyük demokrasi ve ekonomi hamlesi yeniden bir yükseliştir. Sokaklarda kaos çıkartarak, emniyetten yargıya ve orduya kadar ülkenin tüm kritik kurumlarına sızarak darbe girişimlerinde bulunarak terör örgütlerini üzerimize salarak ülkemizi düşürme çabalarına verdiğimiz cevap Türkiye’yi yeniden yükselişe geçirmek olacaktır. Suriye’de tümüyle dışlanmaya çalışılan Türkiye her gün yeni kazanımlarla gücünü göstermeye başladı. PKK’dan DEAŞ’a tüm terör örgütlerine tarihimizin en büyük darbelerini vuruyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“Burada Kazan Kazan Bu Kadar”

Bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye’yi birlik fonlarından, Gümrük Birliğine kadar tehdit etmeyi alışkanlık haline getirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Sanki Türkiye Avrupa Birliği’nden ve Avrupa ülkelerinden yüz milyarlarca Avro karşılıksız destek alan bir ülke de böyle bir tehdide maruz kalıyoruz. Avrupa ile ilişkilerimizde kar zarar hesabına girersek, AB üyeliği süreci ile ilgili kesinlikle zararlı, genel ticari ilişkilerimizde de ancak başa baş çıkarız. Bugüne kadar bize verdikleri sözü tutmayanların şimdi dönüp bir de mevcut durumla ilgili tehditler savurmaları eğer şayet hala AB değerleri denen bir şey varsa onun iflasının ilanıdır. Gümrük Birliği bizim kadar Avrupa’nın da faydasına olan bir uygulamadır. Biz her iki tarafında kazandığı bu statünün geliştirilerek devam etmesinden yanayız. Bunun için üzerimize düşenleri de yaptık, yapıyoruz. Ama birileri Gümrük Birliği’ni kendi mecrasından çıkartıp da Türkiye’ye yönelik siyasi bir baskı aracı haline getirmeye kalkarsa buna da izin vermeyiz. Bak Nihat Bey sakın ha hiç bu işte gevşek davranmaya gerek yok. Burada kazan kazan bu kadar. Sen de kazanacaksın ben de kazanacağım. Sene 85 Türkiye Gümrük Birliği’ne alınmış şimdi yok artık. Yoksa yok canım. 6 milyona yakın insanımız var ve şu anda biz ne kadar AB, Gümrük Birliği diyorsak en az o kadar AB üyesi ülkelerin de buna ihtiyacı var bunu böyle bileceğiz. ‘Efendim işte yok şu kadar ihracat yapmışız bu kadar’ ya ihtiyacı var da onun için alıyor. İhtiyacı olmayan şeyi alır mı? Bunları da böyle bileceğiz.

“Sen Kemal Kılıçdaroğlu Musun Ya?”

FETO’dan PKK ve DHKP-C’ye kadar tüm terör örgütlerini cirit attığı Avrupa ülkelerini Türkiye’nin terörizmle mücadelesine destek vermek yerine böyle bir yola yönelmeleri kendi elleriyle kendi iplerini çekmeleri demektir. Biz Avrupa Birliği kurumlarının ve birliğin aklı başında üyelerinin böyle bir yanlışa düşmeyeceklerini ümit ediyorum. Türkiye kaybı göze alınamayacak kadar büyük bir ülke, ortak, potansiyeldir bu böyle biline. Kimse Türkiye’yi küçük görmesin. Sen Kemal Kılıçdaroğlu musun ya? O Türkiye’yi küçük görebilir ama biz görmeyiz. Varsın Kemal Kılıçdaroğlu gitsin AB üyelerine Türkiye’yi şikayet etsin, onun Türkiye diye bir derdi, aşkı yok. Ama bizim aşkımız var aşkımız. Bizim derdimiz var. Biz bu millete, vatana sevdalıyız. Ama onun öyle bir derdi asla yok. O Türkiye’ye düşman olanlarla el ele kol kola dolaşıyor. Varsın dolaşsın.” 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.