Öne Çıkanlar ırak cumhurbaşkanı erdoğan pkk terörist fetö Asena ICBC) spk TarımGFE Cumhur İttifakı İsrail CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır

Aşk Her Derde Deva

Masallara konu olan, üzerine şiirler yazılıp şarkılar bestelenen aşk, en imkansız durumlarda bile iyi ve sağlıklı hissedilmesini sağlayabiliyor. Psikolojik etkilerinin yanı sıra yaşanan hormonal değişimlerden dolayı aşk, kilo verme, mutluluk hissi ve kalp sağlığı üzerinde olumlu etkiler yapıyor.

14 Şubat Sevgililer Günü için, aşkın insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında bilgi veren Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya, aşkın, hormonal aktivite, sosyal etkileşimler, öğretiler ve fiziksel teması içeren karmaşık bir yapısı bulunduğunu söyledi.

“Aşkla Birlikte Hormonlarınız Değişiyor”

Sertkaya, “Özellikle aşkın başlangıç döneminde, beynin bazı bölgelerinde olması gerekenden fazla hormonal değişimler belirlenmektedir. İnsan sağlığı üzerinde etkin olan oksitosin, vazopressin ve dopamin hormonları aşkın ilk günleri ve ilerleyen süreçlerinde rol almaktadır” dedi.

“Aşk ve Sadakat Hormonların Oyunu”

Aşk ile birlikte vücutta, mutluluk ya da sevgi hormonu olarak bilinen oksitosin hormon oranının arttığını söyleyen Sertkaya, şunları ifade etti:

“Oksitosin hormonu, kadında doğum ve emzirme döneminde rol alan temel hormondur. Anne ile bebek arasındaki bağın da oksitosin hormonu ile kurulduğu bilinmektedir. Aynı hormon erkeklerde, anne-bebek arasında oluşan bağ ilişkisi gibi bağlanmayı tetiklerken sevme ve sadakat duygularını artırmaktadır. Aşk sürecinde arttığı tespit edilen diğer bir hormon vazopressin de kan hacmi ve konsantrasyonunu düzenlemektedir. Aynı zamanda vazopressin hormonu bağlılık duygusunu da yükseltmektedir.”

“Aşk ile Zayıflayabilirsiniz”

“Aşkından iğne ipliğe döndü” sözü aslında hormonal değişimlerin fiziksel yansıması olduğuna dikkati çeken  Endokroloji Dr. Sertkaya, “Beyinde ‘hipotalamus’ adı verilen ve hemen hemen tüm hormonları düzenleyen bölgede aşk ile birlikte bazı değişikliler oluşmaktadır. Aşk döneminde noradrenalin denilen salgının artması iştahı baskılamakta dolayısıyla kilo verilmesini sağlamaktadır” açıklamasında bulundu.

“Kalbinizi Aşkla Koruyun”

Dr. Sertkaya, aşkın kalp üzerinde de olumlu etkileri bulunduğunu dile getirerek, “Aşkı tarif ederken kullanılan ‘Onu görünce kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyor’ cümlesi mecazi değil, gerçek bir durumu yansıtmaktadır” ifadesini kullandı.
 
Hedeflerinize Aşk Dopingi

Sertkaya, aşkın beyinde salgılanan dopamin hormonu seviyesini yükselterek, haz alma duyusunun oluşmasına yardımcı olan hormonunun odaklanma ve dikkat üzerinde olumlu etkileri bulunduğunu belirterek, “Beyindeki bilgi akışı üzerindeki etkisi bulunan dopamin mutlu ve sosyal bir kişilik ile birlikte özgüven ve başarı hissini artırarak mesleki hedeflere ulaşmada önemli katkı sağlamaktadır. Dopamin seviyesinin düşmesi hafıza, dikkat ve sorun çözme yeteneğinde azalmalara neden olabilmektedir” şeklinde konuştu.

“Aşk Kemik Sağlığına da iyi Geliyor”

Aşk ile artan dopamin, östrojen ve testosteron gibi cinsiyet hormonlarını da artırdığını ifade eden Endokroloji Dr. Sertkaya, “Östrojen, kemik yapısını koruyup, kalp ve damar sağlığında koruyucu etki gösterirken, testosteron hormonu da güçle kemikler ve sağlıklı bir bağışıklık sisteminin oluşmasında önemli rol üstlenmektedir” açıklamasında bulundu.

“Aşkın Evreleri ve Zamanı Var”

Aşkın evreleri ve zamanının hormonlar tarafından yönlendirilerek, başlangıçta aşırı keyifli, uykusuz, iştahsız ve kalp çarpıntılı dönemin sonrasında zamanla daha sakin, empati yapılan ve bağlılık duygusu hakim bir döneme evirildiğini söyleyen Sertkaya, şöyle devam etti:

 “Çiftler sevinme, stres, üzüntü gibi duyguları eş zamanlı yaşamaya başlamaktadır. Fizyolojik bağ denilen bu dönemde kortizol hormonunun etkisi daha fazla görülmektedir. Aşkın evreleri gibi zamanı konusunda da hormonlar ön plana çıkmaktadır. Erkekte cinsiyet hormonları hastalık veya ciddi stres altında değil ise, sabah pikleri belirgin olmak üzere her gün sürekli salgılanmaktadır. Kadının cinsel isteğinin arttığı, daha sosyal davranışlar sergilediği, daha iyimser ve enerjik olduğu dönem dolayısıyla aşık olabilme ihtimalinin en yüksek olduğu zaman ise adet döneminin 2. ve 3. haftası aralığıdır. Aşık olmak için tüm bu kimyasal aritmetiğe zaman faktörünü de katmak gerekebilmektedir. Aşk tüm vücuda olumlu etkiler yapmaktadır ancak her duygu gibi aşk da ölçülü ve sağlığa zarar vermeyecek şekilde tüm evreleri ile bilinçli bir şekilde yaşanmalıdır.”
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.