Öne Çıkanlar fenerbahçe Ercan Resulov Peugeot Motorcycles enflasyon yunanistan 2023 Spor Ödülleri Töreni EyeBrand 26 Nisan 2024 Cuma Gündemi Jeotermal Santral Şeytanla Bir Gecenin konusu ne 30 Mart 2024 Cumartesi Gündem Özeti Keşan Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi

Bir Ay Bu Kişi PKK'nın Temsilcisi Olarak Alman Ajanı Olarak Alman Konsolosluğunda Saklanmıştır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yok bilmem Die Welt’in buradaki bir temsilcisi içeri alınmış bundan dolayı değil. Bir ay bu kişi PKK’nın bir temsilcisi olarak bir Alman ajanı olarak bu kişi Alman konsolosluğunda saklanmıştır. Bir ay. Ve bunu bize teslim edin yargılansın dediğimizde de vermemişlerdir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen Yeşilay Zümrüdüanka ödül törenine katıldı. Etkinlikte bir konuşma yapan Erdoğan, Die Welt'in tutuklu Türkiye Muhabiri Yücel hakkında, “Birçok yalanlar uyduruyorlar. Almanya’daki son gelişmeleri görüyorsunuz değil mi? bunlar niye oluyor? Bunlar dikkat edin yok bilmem Die Welt’in buradaki bir temsilcisi içeri alınmış bundan dolayı değil. Bir ay bu kişi PKK’nın bir temsilcisi olarak bir Alman ajanı olarak bu kişi Alman konsolosluğunda saklanmıştır. Bir ay. Ve bunu bize teslim edin yargılansın dediğimizde de vermemişlerdir. Bunu bana Şansölye Merkel söylediğinde ben kendisine şunu söyledim, ‘Sizdeki teröristler tarafımızdan isteniyor bize ne diyorsunuz? Yargı bağımsızdır, tarafsızdır diyorsunuz. Biz şu anda bağımsız ve tarafsız yargımıza güveniyoruz verin yargılansın’ önce vermediler. Sonra nasıl olduysa verdiler ve yargı görevini yaptı, tutukladı. Şu anda yüzlerce, binlerce terörist Almanya’da terör estiriyor” açıklamasında bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “16 Nisan halk oylamasından milletimizin büyük bir çoğunluğunun tercihiyle farklı bir dönemi başlatacağız. Ben şunu söylüyorum, istiklal ve istikbal için, tek millet için, tek bayrak için, tek vatan için, tek devlet için evet diyorum. Hangi partiye gönül verirse versin, o gün sandık başına giden tüm vatandaşlarımızın kendilerinin, evlatlarının ve ülkemizin aydınlık geleceği için evet diyeceğine inanıyorum” dedi.
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün de sinema, basın yayın organları dergiler gençlerimize sunulan rol modeller üzerinden aynı emellerini gerçekleştirmek istiyorlar. O gün bedava içki üzerinden kimliksiz hale getirilen nesiller bugün terör örgütleriyle ideolojiler üzerinden kişiliksiz hale getiriliyor. Hatta Gezi olaylarında olduğu gibi, fırsat bulduklarında yine gençlerimize bedava alkol dağıtmaktan geri durmuyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ben video konferansla oradaki bir meydan mitingine katılacağım anında dünyada görülmemiş ya, iki saatte Anayasa mahkemesi karar alıyor benim orada konuşma yapmamı, video konferansla engelliyor. Fakat Cemil Bayık’ı Kandil’den oraya bağlıyorlar ve Cemil Bayık orada konuşmasını yapıyor. Bunlar teröre yardım ve yataklık yapmaktan bunların yargılanması gerekir olay bu kadar açık ortadadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen Yeşilay Zümrüdüanka ödül törenine katıldı. Etkinlikte bir konuşma yapan Erdoğan, Yeşilay’ın birçok ülkede alkol, tütün, uyuşturucu madde ve kumar gibi alışkanlıklarla mücadelede bulunduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Savaşlar sadece cephede olmaz. Asıl savaş manevi ve toplumsal alanda verilmelidir. Zira milleti çözen, devleti çökerten asıl saha burasıdır. Maneviyat, medeniyet, kültür alanıdır. Bu sabah yapılan Milli Kültür Şurası’nda da ifade ettim. Bu değerleri kaybederseniz çökersiniz. İçtimai yapısı bozulan, değerler hiyerarşisi altüst olan, uğruna mücadele edilecek hiçbir kutsalı kalmayan milleti bir kez değil her zaman mağlup edersiniz. İşte bunun için işgal güçleri 1920 yılında İstanbul Limanı’na demirledikleri gemilerden gençlerimize kasa kasa bedava alkollü içki dağıtıyorlardı. O boşuna değildi. Böylece milletimizin direniş azmini törpülemek, onurunu benliğini söküp almak istiyorlardı. Kendileri bir gün çekilip gitse de, zaman savaşın izlerini yavaş yavaş silse de en kalıcı zararın manevi tahribat olduğunu biliyorlardı. Bu mücadele çok daha sinsi bir şekilde günümüzde de devam ediyor.

-“GEZİ OLAYLARINDA OLDUĞU GİBİ GENÇLERİMİZE ALKOL DAĞITMAKTAN GERİ DURMUYORLAR”-
Bugün de sinema, basın yayın organları dergiler gençlerimize sunulan rol modeller üzerinden aynı emellerini gerçekleştirmek istiyorlar. O gün bedava içki üzerinden kimliksiz hale getirilen nesiller bugün terör örgütleriyle ideolojiler üzerinden kişiliksiz hale getiriliyor. Hatta Gezi olaylarında olduğu gibi, fırsat bulduklarında yine gençlerimize bedava alkol dağıtmaktan geri durmuyorlar. Oyun aynı oyun, senaryo aynı senaryo değişen bir şey yok. Sadece kendi çıkarını düşünen, sürekli haz peşinde koşan, hedonist bir nesil için ellerindeki tüm araçları kullanıyorlar. Bu sorunun sadece ülkemize münhasır bir mesele olmadığını özellikle belirtmek istiyorum. Küresel düzeyde uyuşturucu kültürü özendirilerek farklı düzenlemelerle meşrulaştırılarak toplumu ayakta tutan sütunlar dinamitleniyor. Türkiye mevcudiyetini hala koruyan güçlü aile yapısı, sosyal ve kültürel bağları sayesinde bu dalganın etkisini nispeten azaltabiliyor. Ancak bu sorunun bizim için de büyüyen bir tehdit haline geldiğinin farkındayız. Bununla birlikte mücadeleyi, kendimizle birlikte tüm kardeşlerimiz, tüm insanlık için yürütmemiz gerektiğine inanıyorum.”

-“PAKETİ ALIYORUM ELİMDE EPEYCE VAR”-
Uyuşturucu dediğimiz zaman akla sadece alkol gelmesin, alkol bağımlılığı gelmesin, sigara, puro, şu, bu vesaire gelmesin, tiner vesaire gelmesin” diyen Erdoğan, bağımlılığın birçok alanda arttığına ve gençlerin koruma altına alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Eğer biz zihinleri bundan kurtaramazsak geleceğimiz, yazık olur, elden gider. Doğrusu ben en basitini yapıyorum. Birisini sigara içeren gördüğümde yanına yaklaşıyorum. Paketi gördüğüm zaman cebinden çıkarıp alıyorum, üzerine tarihi yazıyorum, imzayı attırıyorum vesaire, bak diyorum sadece seni kurtarmıyorum, eğer eşin de evde sigara içmiyorsa eşini de kurtarıyorum. Çünkü sen eşine de zarar veriyorsun. O aktif içici, sen pasif içici durumunda oluyorsun. Eşine zarar vermeye hakkın yok. Bu vücut sana Allah’ın bir emanetidir. Bu vücuda ihanet etmeye de hakkın yok. Hem cebine zarar hem vücuduna zarar, gel bu işi bırak. Bazıları buna uyuyor, bazıları uymuyor olabilir. Ama sözü alıyorum. Paketi de alıyorum. Elimde epeyce var. Bu mücadeleyi istiyorum ki halkımın tümü sürdürsün” şeklinde konuştu.

-“KİMİN ELİNDEN GELDİK ALKOLÜ ŞİŞEYİ ALDIK”-
14 yılda birçok düzenlemenin hayata geçirildiğini, sigara, alkol, uyuşturucuyla mücadele gibi vatandaşın sağlığını ilgilendiren meselelerde bile çok büyük engellerle karşılaştıklarını vurgulayan Erdoğan, “Başta muhalefet partileri olma üzere Türkiye’deki belli kesimler sürekli sorunu başka taraflara çekmeye gayret ettiler. Alkol düzenlemesi gibi son derece masum, basit bir meselede iftiralarla, yalanlarla ortalığı ayağa kaldırdılar. Hiç ilgisi olmadığı halde konuyu hayat tarzı tartışmalarına çekerek kendilerine yeni cepheler açmak istediler. ‘Alkol yasaklanıyor, yaşam biçimimize müdahale ediliyor’ diye haftalarca milletin gündemini işgal ettiler. Ya kimin elinden geldik de alkolü, şişeyi aldık. Veyahut da hangi alkol satan yeri bu noktada yasalara uygun olduğu halde kapattık? Böyle bir şey var mı? Yok. İsteyen bunu istediği gibi yaptı, yapıyor. Ama biz sadece burada tebliğ görevimizi yaptık. Niye vatandaşımızın can, mal, akıl, nesil güvenliğini korumak için bu adımları attık. Onun için bu tebliğimizi yapmak durumundayız. Bu tartışma üzerinden toplumumuzu kutuplaştırmanın, milleti birbirine düşman etmenin peşine düştüler” değerlendirmesinde bulundu.

-“MUHALEFETİN İDDİALARININ HANGİSİ DOĞRU ÇIKTI”-
Önümüzdeki Haziran ayının alkol satışına ilişkin saat düzenlemesinin dördüncü yılı olacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu dört yılda hangi vatandaşımız bu düzenleme dolayısıyla sıkıntı yaşadı, kimin hayat tarzına müdahale edildi? Muhalefetin iddialarının hangisi doğru çıktı? Elbette hiçbiri. Söylediklerinin bir tanesi dahi geçekleşmedi. Esasen bunlar çamur at tutmasa da izi kalır mantığıyla hareket ediyorlar. Ama şundan emin olun attıkları çamurların hepsi de kendi paçalarına, suratlarına yapışmıştır. Sadece bu hadisenin dahi ülkemizde muhalefetin seviyesini göstermesi açısından oldukça ibretlik olduğunu düşünüyorum. Aslında biz ülkenin v milletin geleceği için atığımız tüm adımlarda aynı söyleme benzer çarpıtmalara hep şahit olduk. Bu ülkenin gazetelerinde, televizyonlarında, akademisinde, sermayesinde köşe başlarını tutanların bir kısmı hakikat güneşini yalanla iftira ile perdeleyebileceklerini sanıyorlar. Makarnacı, kömürcü hatta göbeğini kaşıyan adam olarak, bidon kafalı olarak gördükleri bu yiğit milleti hafife alıyorlar. ‘Onlar bilmez, her şeyi biz biliriz’ hep bu mantıkla hareket etmişlerdir. Onlar milleti kendini düşman gören, bunun için de her fırsatta milletin değerlerine düşmanlık eden bir zihniyetin temsilcileridir.”

-“AKILLARINA ESTİKÇE GENSORU VERİYOR”-
16 Nisan’daki başkanlık referandumu ile hükümet süresinin beş yıla uzayacağını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“İstikrarı yeniden yakalayacağız. İnşallah şu anda terörle mücadelede başarılı operasyonlar neticesini verecek bundan hiç şüphem yok ve biz bu ülkeyi terörizme ve teröristlere teslim etmeyeceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın. Devletin rejimi olan Cumhuriyet konusunda hiçbir geri adım yoktur. Tam tersine yürütmeyi doğrudan milletin emrine vererek demokrasiyi güçlendiriyoruz. Yani milletin vekalet verdiği kişiler gensoru arkasına gensoru, güven oylamasında sıkıntılar durmadan. Akıllarına estikçe gensoru veriyor. Ya biliyor ki buradan bu gensoru geçmez ama yine o gensoruyu veriyor. Niye? Dert hükümeti çalıştırmamak. Güvenoyu aynı şekilde. Şimdi asıl olan kim? Millet. Dolayısıyla beş yılda bir millete gelecek, millet memnunsa devam diyecek, memnun değilse geç kardeşim sen bu işi başaramadın diyecek.

-“14 YAŞINDAKİ GENCİ KANDİL’E GÖTÜRÜRKEN ONA GÜVENİYORSUN”-
Yargının bağımsızlığının yanına biz neyi getirdik şimdi bir de? Tarafsızlığını getirdik. Hem bağımsız olarak hem tarafsız olacak. Kim ne için karşı çıkar onu da doğrusu bilmiyorum. 18 yaş meselesiyle ‘Ya çocuklara mı bırakacağız parlamentoyu’ diyor. Kendi gençliğine güvenmeyen bir zihniyet. Kendi gençliğine güvenmiyor. Ama o gençleri, 14,15,16,17,18 yaşındaki genci Kandil’e götürürken ona güveniyorsun. Onlara orada silah eğitimlerini vermek suretiyle bu ülkedeki garip gurabanın ölümüne onları kullanıyorsun ve onlarla işbirliği tutanlara da sesleniyorum siz de bu günaha ortaksınız. Kim olursa olsun. Diyarbakır Belediyesi’nin önünde günlerce hüngür hüngür ağlayan o annelerin ahı hepsini tutacaktır.”

-“MİLLETİMİZİN KARARINA TESLİM OLUYORUZ”-
Bunların rahatsızlığı sistemden değil millettendir” diyen Erdoğan, “Bilseler ki millet kendilerine teveccüh edecek inanın bana Cumhurbaşkanlığı Hükümeti sisteminin en hararetli savunucuları bunlar olur. Ama millete güvenmiyorlar, inanmıyorlar. Biz her zaman olduğu gibi bu konuda da tek merci olarak milletimizi tanıyoruz. Milletimizin kararına teslim oluyoruz. Olayın aslı budur. El birliği ve güç birliği yaparak 16 Nisan halk oylamasından milletimizin büyük bir çoğunluğunun tercihiyle farklı bir dönemi başlatacağız. Ben şunu söylüyorum, istiklal ve istikbal için, tek millet için, tek bayrak için, tek vatan için, tek devlet için evet diyorum. Hangi partiye gönül verirse versin, o gün sandık başına giden tüm vatandaşlarımızın kendilerinin, evlatlarının ve ülkemizin aydınlık geleceği için evet diyeceğine inanıyorum” açıklamasında bulundu.

-“BU KİŞİ ALMAN AJANI OLARAK ALMAN KONSOLOSLUĞUNDA SAKLANMIŞTIR”-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Die Welt'in tutuklu Türkiye Muhabiri Deniz Yücel Hakkında, “Birçok yalanlar uyduruyorlar. Almanya’daki son gelişmeleri görüyorsunuz değil mi? bunlar niye oluyor? Bunlar dikkat edin yok bilmem Die Welt’in buradaki bir temsilcisi içeri alınmış bundan dolayı değil. Bir ay bu kişi PKK’nın bir temsilcisi olarak bir Alman ajanı olarak bu kişi Alman konsolosluğunda saklanmıştır. Bir ay. Ve bunu bize teslim edin yargılansın dediğimizde de vermemişlerdir. Bunu bana Şansölye Merkel söylediğinde ben kendisine şunu söyledim, ‘Sizdeki teröristler tarafımızdan isteniyor bize ne diyorsunuz? Yargı bağımsızdır, tarafsızdır diyorsunuz. Biz şu anda bağımsız ve tarafsız yargımıza güveniyoruz verin yargılansın’ önce vermediler. Sonra nasıl olduysa verdiler ve yargı görevini yaptı, tutukladı. Şu anda yüzlerce, binlerce terörist Almanya’da terör estiriyor” açıklamasında bulundu.

-“DURUN BAKALIM DAHA İŞİN BAŞINDAYIZ”-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Benim Adalet Bakanım hem resmi görüşmesini yapacak hem de oradaki vatandaşlarımıza şu kampanyayı anlatacak, ortası diyor otomobil parkına uygun değildir onun için müsaade edemeyiz ve adalet bakanımızı konuşturtmuyorlar, Ekonomi Bakanımızı konuşturtmuyorlar. Ben video konferansla oradaki bir meydan mitingine katılacağım anında dünyada görülmemiş ya, iki saatte Anayasa mahkemesi karar alıyor benim orada konuşma yapmamı, video konferansla engelliyor. Fakat Cemil Bayık’ı Kandil’den oraya bağlıyorlar ve Cemil Bayık orada konuşmasını yapıyor. Bunlar teröre yardım ve yataklık yapmaktan bunların yargılanması gerekir olay bu kadar açık ortadadır. Şimdi bir de niye bu olayı bu kadar köpürtüyoruz gibi laflar konuşmaya başladılar. Durun bakalım daha işin başındayız. Daha çok uluslararası toplantılarda sizi bütün bu yaptıklarınızı meydana tek tek dökeceğiz. Artık o eski Türkiye yok. Ayaklarının üzerinde dimdik duran bir Türkiye var. Çıkıyorlar bir kampanya, neymiş kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu düşürmüş. Ne yaparsanız yapın avucunuzu yalarsınız. Hiçbir şey tutturamayacaksınız.

-“SENİN RAPORLARINI BİZ TANIMIYORUZ”-
Türkiye sıradan bir ülke değil. Bunların böyle yazılı, sözlü, şu, bu, şimdi de bir Venedik Komisyonu raporundan bahsediyorlar. Ya bu Venedik Komisyonu raporu dediğiniz ne biliyor musunuz? Sadece Avrupa Konseyi’nin bir teknik heyeti, grubu oradan verdiği bilgiyi alıyor o kadar. Yani bunların bir kıymeti harbiyesi yok. İstediğin kadar rapor yaz. Senin raporlarını biz tanımıyoruz, tanımayacağız da bunu bil. Ve bu raporlar karşısında el pençe divan duran bir iktidar var zannediyorlar yok böyle bir şey. biz işimize bakıyoruz. Bizim tek gücümüz millet.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.