Öne Çıkanlar Hakkari AİLE Hadise deprem terör palandöken bugünün gündemi cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan abd başbakan binali yıldırım milli savunma bakanlığı Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kılıçdaroğlu Ve CHP PM Üyeleri Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin olağanüstü bildirisi dolayısıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Parti Meclisi(PM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Söz konusu suç duyurusunda, “Şikayet konusu bildiride yer alan açıklamalar, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar mahiyetinde olduğundan hukuken himaye edilmesi mümkün değildir. Şüpheliler, Seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımız, hedef alarak yaptığı paylaşımlarla Sn. Cumhurbaşkanımıza karşı onur şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış kişiliği, saygınlığı ve itibarını hedef alınarak acılı suçu alenen işlemiştir” denildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu ve CHP PM üyeleri hakkında TCK’nın “Cumhurbaşkanına hakaret” başlığını taşıyan 299. Maddesi uyarınca suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen suç duyurusu dilekçesinde Erdoğan müşteki sıfatıyla yer aldı. Dilekçede 7 Kasım 2016 tarihinde CHP PM tarafından yayımlanan bildiride Erdoğan’a karşı ağır hakarette bulunulduğu iddia edilerek, şüpheliler hakkında soruşturma yapılarak kamu davası açılması istendi. CHP’nin bildirisinden alıntılar yapılan suç duyurusunda, “Söz konusu basın bildirisinde Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik olarak ‘FETÖ elemanlarının devlet yönetiminin her kademesine yerleştirilerek ülkemizin bilinçli ve planlı bir şekilde darbe ortamına sürüklemek. FETÖ ile mücadele adı altında Saray darbesi gerçekleştirmek,  FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık etmek’ gibi akıl, izan ve insaf dışı suçlamalarda bulunulmuştur” denildi.

“CUMHURBAŞKANIMIZ HER TÜRLÜ HAKARETİ YAPANLARI BİR KEREYE MAHSUS OLARAK AFFETMİŞTİR”
Suç duyurusunda, CHP’nin açıklamasının Erdoğan’a yönelik “yeni ve haksız bir hakaret kampanyasının parçası” olarak değerlendirildiği öne sürülerek,
Sayın Cumhurbaşkanımız, 29 Temmuz 2016 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kültür ve Kongre Merkezinin açılışında yaptığı açıklama ile şahsına karşı her türlü hakareti yapanları bir kereye mahsus olarak affetmiş. Davalarını geri çekmiş ve başta siyasetçiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini ülkemizin içinde bulunduğu hassas duruma uygun şekilde davranmaya davet etmiştir. Bu kapsamda yalnızca Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılmış olan 19 tazminat davasından 15 Savcılık soruşturmasından ve iki ceza davasındaki şikayetinden vazgeçmiştir. Bunun dışında başta CHP milletvekilleri olmak üzere birçok partili hakkında da dava ve şikayetinden vazgeçmiştir” ifadeleri kullanıldı.

“ÇARPIK VE SORUNLU BİR ZİHNİYETİN ÜRÜNÜ”
Erdoğan’ın 15 Temmuz sonrası oluşan ortam gereğince “Şahsına yönelik hakaretleri affetmesine” rağmen, “Sorumsuz ve düzeysiz muhalefet anlayışının halen sürdürülmeye çalışılmasının hayretle ve ibretle takip edildiğinin” belirtildiği suç duyurusunda, “Sayın Cumhurbaşkanımızın hedef alınarak haksız ithamlarda bulunulması ve hakaret edilmesi her türlü iyi niyetten uzak çarpık ve sorunlu bir zihniyetin ürünüdür” değerlendirmesinde bulunuldu.
Bildirinin, Cumhurbaşkanlığına hakaret suçunun unsurlarını ihtiva ettiğinin iddia edildiği ve düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığının belirtildiği suç duyurusunda, şunlar kaydedildi:
“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10 uncu maddesinin 2 nci fıkrasında. ‘Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, gerekli tedbirler niteliğinde olarak. ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, nizamın sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının sohbet ve haklarının korunması, gizli bilgilerin açığa vurulmasının önlenmesi veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla öngörülen bazı merasime, koşullara, sınırlamalara veya yaptırımlara bağlanabilir’  Aynı şekilde Anayasanın 26 ncı maddesinde de ‘Bu hürriyetlerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği. Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
İfade özgürlüğü ile ilgili olarak Anayasanın 2, 13, 14 ve 26/2. ile AİHS'nin 10/2 ve 17 nci maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; hürriyetlerin demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak: ulusal güvenlik, toprak bütünlüğü, kamu güvenliği ve düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlaklı, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli kalması gereken haberlerin yayılmasına engel olunması veya yargı gücünün otorite veya tarafsızlığının korunması için kanunla öngörülen bazı biçim koşullarına, sınırlama ve yaptırımlara tabii tutulacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla  iftira, küfür, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar, müstehcen içerikli söz, yazı, resim ve açıklamalar, savaş kışkırtıcılığı, hukuk düzenini cebir yoluyla değiştirmeye yönelen, nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve şiddet yaratmaya yönelik bulunan ifadeler ise düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmemekte,  suç sayılmak suretiyle cezai yaptırımlara bağlanabilmektedir.
Şikayet konusu bildiride yer alan açıklamalar, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar mahiyetinde olduğundan hukuken himaye edilmesi mümkün değildir.
Sonuç itibariyle şüpheliler, Seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımız, hedef alarak yaptığı paylaşımlarla Sn. Cumhurbaşkanımıza karşı onur şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış kişiliği, saygınlığı ve itibarını hedef alınarak acılı suçu alenen işlemiştir. Aleniyet, hakaret suçunun belirsiz sayıdaki kimse tarafından bilinip görülebileceği şekilde işlenmesidir. Basına yönelik yapılan açıklama ile suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsuru gerçekleşmiş olup somut olayda suçun nitelikli hali olan ikinci fıkranın uygulanması gerekmektedir.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.