Bakan Soylu'dan Parlamenter Sistem Ve Başkanlık Değerlendirmesi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, parlamenter sistem hakkında “İki kardeşi Cumhurbaşkanı ile Başbakan yapın, belli bir süre sonra ‘Şeytanın Generalleri’ devreye girerler ve iki kardeşi birbirinden ayırırlar. Bu parlamenter sistemin ortaya koyduğu temel unsurlardan bir tanesi budur” dedi.

Bakan Soylu, Ülke TV canlı yayınında başkanlık sistemi ve parlamenter sisteme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

BELLİ BİR SÜRE SONRA ‘ŞEYTANIN GENERALLERİ’ DEVREYE GİRER

Soylu, 10 Ağustos 2014’ten sonra başka bir sürecin önünün açıldığını belirterek şöyle konuştu:

“Çünkü halkın oy verdiği, meydanlara çıkan ve halka bir şeyler söylemen zorunda olan bir icraat profili ortaya koymak zorunda olan, sadece sembolik ve devletin bir takım reflekslerini savunmak durumunda kalan değil, bütün bunlarla birlikte milletin devletin tüm beraberliği ile birlikte ülkenin geleceği adına hem söz söyleyen hem de icraat yapabilecek bir Cumhurbaşkanı profili ortaya çıktı.

Türkiye Cumhuriyeti’ni başsız kalma probleminden kurtardık ama başka bir şey ortaya çıktı. Çıkan şey şu; biz bunu bugün çok yaşıyor değiliz Abdullah Gül-Recep Tayyip Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu ikililerinde ve aynı siyasi partiden aynı işleyiş içerisinde bu çok görülmeyebilir ama farklı ilişkiler oluştuğu zaman rahmetli Özal’la Mesut Yılmaz arasındaki yürütmeden kaynaklanan problemleri görmüş, tecrübe etmiş ve yaşamış bir milletiz. Bunun olmaması mümkün değil. İki kardeşi Cumhurbaşkanı ile Başbakan yapın, belli bir süre sonra ‘Şeytanın Generalleri’ devreye girerler ve iki kardeşi birbirinden ayırırlar. Bu parlamenter sistemin ortaya koyduğu temel unsurlardan bir tanesi budur.”

BİR TARAFTAN TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI YAPILACAK ÖBÜR TARAFTA PARLAMENTER SİSTEM TIKANILACAK

“6-7 Ekim olayları nasıl oldu Türkiye’de biz buna niye bu kadar uzak kaldık? Biliyoruz ki hiçbir şey konuşulmadan, tartışılmadan, hazırlıkları yapılmadan olmaz. Demek ki buna zemin hazırlayan veya bunun olmasına göz yuman bir anlayış söz konusu. Biz bu yapıyla ve bu anlayışla birlikte hedeflerimize ulaşmakta zorluk çekeceğiz. 3-4 yıldır Türkiye bunun zorluğunu çekti. Şimdi bakın tam rahatladık % 49.5 oy aldık. ‘Hadi bakalım’ gaza basıp gideceğiz diyoruz tekrar Türkiye’yi bu mevcut parlamenter sistem üzerinden, parlamenter sistemin başka türlü endikasyonları da var Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde endikasyonları da var. Adam bir taraftan orada terör örgütü propagandası yapacak bir taraftan gelecek öbür tarafta parlamenter sistemin tıkayıcılığını ortaya koyacak bundan bizim kurtulmamız mümkün değil.”

AK Partili Soylu'dan Başkanlık Sistemi Yorumu

“Çünkü her siyasi parti diyecek ki ‘Ben en iyi başkan adayını çıkarmalıyım’ her siyasi parti diyecek ki ‘Bu ülkenin meselelerine benim adıma hakim olabilecek. Ben de bunlarla uğraşmayayım, çocuğumun okulda daha iyi okumasını isteyeyim, evimin bahçesindeki çiçeklerin daha iyi dikilmesiyle uğraşayım, acaba sokağımda kırmızı ışık olmalı mı bununla uğraşayım, işimi daha fazla artırmaya uğraşayım, Japonya’ya ürün satayım Bulgaristan’a ürün satayım’ bununla uğraşacak. Oysa biz sabahtan akşama kadar sistem tartışmasının içinde maalesef hem kendimizi heder ediyoruz hem de Türkiye’nin yarınına ait heyecanlarını engelleyerek yürüyoruz.”

KILIÇDAROĞLU GİBİ NE SÖYLEDİĞİNİ HENÜZ TARTAMAYAN BİR ANLAYIŞI ORTAYA KOYUYOR

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun son günlerde tartışılan sözleri hakkında, Soylu, şunları söyledi:

“Bu bir seviye meselesi. Gönül şunu arzu eder, biz eksik yapmıyor muyuz elbette ki yapıyoruz. Siyasi parti liderlerinin, siyasi parti genel başkanlarının bu konularda özellikle övündükleri, cumhuriyet tarihinde en çok hayatiyetini idame ettiren bir siyasi partinin genel başkanlığı ise o partinin bütün bilgisi, bütün birikimi yenilenerek, tazelenerek bu güne aktarılmış olması lazım. Buradaki problem şu parti şu anda Kılıçdaroğlu gibi ne söylediğini henüz tartamayan, 7 seçimden beri siyasetin kendisini olgunlaştıramadığı eski siyasi alışkanlıklar gibi karşı taraftaki siyasi lidere vurarak prim elde etmeye çalışan bir anlayışı ortaya koyuyor. Bu CHP’nin tıkanıklığıdır. Bu CHP’nin kendi içerisinde tartışması gereken bir şey.”