CHP’li Tanal: “Deniz Kenarları Ranta Kurban Edilmesin”

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, deniz kenarlarına imar ruhsatı verenlerin araştırılması, önüne geçilmesi için araştırma önergesi verdi. Tanal, “Salda Gölü ile tekrar gündeme gelen deniz ve göl kenarlarındaki rant tehlikesine müdahale edilmelidir” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, yeşil alanların yok olmasına sebebiyet verenlerin, deniz kenarlarına imar ruhsatlarını verenlerin, kanunla SİT alanlarını SİT alanı olmaktan çıkaranların kim olduğunun, bu uygulamaların hangi iktidar partisi zamanında gerçekleştiğinin tespit edilebilmesi için TBMM’ye Araştırma Önergesi sundu. Konuya ilişkin Tanal, şunları söyledi:

"Deniz kenarı şehirlerimizdeki sahiller, yeşil alanlar hangi iktidar döneminde yok edildi?"
“İstanbul sahip olduğu %2,2’lik yeşil alan ortalamasıyla dünya genelinde büyük kentlere nazaran sonuncu sırada yer aldı. İlk sırada Norveç’in başkenti Oslo yer almakla, yeşil alanı %68 olarak belirlenmiş halde. Dünyanın nüfusu en yoğun olan ülkesi Çin’in başkenti Hong Kong’un yeşil alan oranı bile %40 olarak raporlanmış haldedir.  Dünya Sağlık Örgütünün tavsiye ettiği “aktif yeşil alan” miktarı kişi başı 9 metrekare olarak bildirilmiştir. İstanbul için baktığımızda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre kişi başına düşen yeşil alan 7,57 metrekaredir. İstanbul’daki 3. Havalimanı, 3. Köprü, çevre yollarının inşaatları nedeniyle kesilen milyonlarca ağaç, HES ve santrallerle yapılan doğa katliamları, ODTÜ’de yol yapımı için gece vakti kesilen yüzlerce ağaç, 2-B arazilerinin kontrolsüzce devredilmesi akla gelen ilk örneklerdendir. Özellikle deniz kıyılarında, koylarda bulunan ve SİT alanı olduğundan imara açılamayacak olan yerlerde, haberlerden alışkın olduğumuz üzere, sebebi belirlenemeyen yangınlar çıkmaktadır. Türkiye’nin akciğerleri yandıktan ve üzerinden bir zaman geçtikten sonra ise, aynı bölgede inşaatların yükseldiği haberlerine rastlarız. 2007 yılında Muğla-Bodrum Güvercinlik mevkiinde çıkan yangın sonrasında, dönemin bakanları tarafından tekrar ağaçlandırma yapılacağı şeklinde açıklamalar yapılmıştı. Bugün görüyoruz ki, o bölgede binlerce odalı oteller yükseliyor. 2017 yılında da Trabzon’un Sürmene ilçesinde de bir yangın çıktı. Sebepleri ve failleri belirlenemeyen yangın sonrasında 20 hektar ormanlık arazi kül oldu. 2016 yılında Katar Emirinin çok beğendiği kıyılarda çıkan yangından sonra, bölgenin imara açılmayacağı, bir yıl içinde ağaçlandırma yapılacağı açıklamaları yapılmıştı. Şimdiyse bölgede villalar yükseliyor. Deniz kenarı şehirlerimizdeki sahiller, yeşil alanlar hangi iktidar döneminde yok edildi? 2002 öncesi ve sonrası dönemini karşılaştırdığımızda sahillere ve deniz kenarı alanlara gökdelenleri kim yaptı ve ruhsatlarını kimler verdi? Bu tür yeşil alanların, sahillerin kısaca SİT alanı olan yerleri, kanun düzenlemeleriyle SİT alanı olmaktan hangi dönemde çıkarıldı, kimler çıkardı? 2002’de Türkiye genelindeki SİT alanı oranı ile 2019 yılı Türkiye genelindeki SİT alanı orası arasında karşılaştırma yaparak ülke genelindeki dokunulmaz alanlara nasıl dokunulduğu sorularına cevap bulmak, SİT alanlarının nasıl rant kurbanı olduğunun araştırılması, TBMM kayıtlarına geçmesi ve resmiyete kavuşan sonuçların telafisi, hataların tekrarlamaması, gelecek nesillere sorumluluğumuz gereğince TBMM’de bir Meclis Araştırma Komisyonu’nun kurulması amaçlanmıştır.” dedi.