“Ortak Değerlerimizin Altına Dinamit Koyuyoruz”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanının tarafsız olması neden çok önemlidir çünkü cumhurbaşkanlığı makamı bizim ortak değerimizdir, 80 milyonu temsil eder. Ortak değerimizi yok ediyoruz. Bayrak, vatan, demokrasi bizim ortak değerimizdir. Ortak değerlerimizin altına dinamit koyuyoruz. Bunun için biz buna ‘Hayır’ diyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, İstanbul Beylikdüzü’nde 3. bölge muhtarlarıyla bir araya geldi. Anayasaların herkesin hakkını, hukukunu güvence altına alan metinler olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, yeni modele göre bir partinin genel başkanının aynı zamanda hakim tayin edeceğini kaydederek, “Adalete siyaset bulaşmış olacak. Sayın cumhurbaşkanı tarafsızken hakim tayin edebilir çünkü herkes der ki ‘zaten tarafsız’. Ama taraflı, bir partinin genel başkanı olduğu zaman hakim tayin ederse hakime karşı güvensizlik çıkar ortaya” dedi.

“O Yargılamada Bana Mahkumiyet Çıkar Mı”

Kılıçdaroğlu, “Şöyle düşünün, ben başkanım. Tuttum, Anayasa Mahkemesi’ne 15 üyesinden 12’sini tayin ettim. Sonra, herhangi bir nedenle benim yargılanmam söz konusu olacak. Parlamentoda da 400 milletvekili dedi ki, ‘bu başkanı yargılamamız lazım.’ Nerde yargılanacağım, benim 15’inden 12’sin tayin ettiğim mahkemede. O yargılamada bana mahkumiyet çıkar mı? Çıkmaz. O hakimler Anayasa Mahkemesi’ne üye olma için cumhurbaşkanın kapsını defalarca aşındıracaklardır, araya adam koyacaklardır, ‘beni Anayasa Mahkemesi’ne seç, vallahi, billahi emrinden çıkmam’ diyeceklerdir. Biz bunu parlamentoda çok gördük. Hakimin tarafsızlığını, bağımsızlığını kaybettiği bir yerde adalet olmaz. Siyasetçinin hakim tayin ettiği yerde adalet olmaz. Adaletin olmadığı yerde devlet olmaz” diye konuştu.

“Milli İradeye Mi Yoksa Bir Kişinin İradesine Mi Saygı Gösterelim”

Meclis’i fesih yetkisi konusunda da Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesih yetkisi yok’ deniyor, var kardeşim, var. Bugünkü anayasada da var. Diyelim ki seçim oldu ve hükümet kurulamadı. 45 gün içinde hükümet kurulamazsa Cumhurbaşkanı diyor ki ‘memleket hükümetsiz kalmasın, yeniden seçime gidebiliriz, Meclis’i feshediyorum’ diyebilir. Yeni modelde; seçim mi oldu, hükümet mi kurulamadı, hiçbir gerekçeye bakılmaksızın, arzu ettiği zaman TBMM’yi feshediyor ve diyor ki ‘Beyler seçime gidelim.’ 80 milyonun iradesini temsil eden TBMM’yi bir kişinin iradesiyle feshetmek doğru mudur, yeniden seçime götürmek doğru mudur? Milli iradeye mi yoksa bir kişinin iradesine mi saygı gösterelim, mesele budur” dedi.

“O Kişiye de Yazıktır, Günahtır”

Türkiye Cumhuriyeti’nin sıradan bir devlet olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Bu memleketin sınırları başka ülkeler tarafından çizilmedi. Bir kişiye bu kadar yetki vermek o kişiye de yazıktır, günahtır. Nasıl yapacak bu kadar? Bir kişiye dünyanın yetkisini veriyorsunuz, 80 milyonu teslim ediyorsunuz. Böyle bir şey olamaz, dünyada örneği yok.
ABD’de başkanlık sistemi var, başkan büyükelçi, hakim bile tayin edemiyor. Senatonun onaylaması lazım. Bizde, TBMM zaten devre dışı. Devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili her türlü kararı tek başına alabiliyor. Kim müsteşar, komutan, vali olacak, nitelikleri ne olacak, kim belirliyor, TBMM. Yeni modelde, bir kişi belirleyecek. ‘Amcamın oğlunu vali tayin ettim’,  ‘Efendim, ilkokul mezunu’. ‘Olsun amcamın oğludur’.  Yetkisi var mı var, ‘Efendim, bu yetki kullanılmaz, böyle bir şey olmaz’. Birisi için olmaz, bir başkası ‘ben yapıyorum’ der.

“O Hakim Şimdi Hapiste”

Bugünkü sistemde bile hülle ile atamalar yapılıyor. Bir kişi AYM’ye üye tayin edilecekti, şartları tutmuyordu, onu kısa süre için müsteşar yardımcısı yaptılar, sonra AYM üyesi yaptılar. Ben buna itiraz ettim. ‘Adalet mekanizmasında hülle olmaz’ dedim ama yaptılar. O hakim şimdi hapiste. Bir partiliyi özel kalem müdürlüğü üzerinden, hiçbir sınava girmeden, devlet memuru yapıyorsunuz. Gariban çocuğu da KPSS’de alın teri döküyor. Şimdi siz bütün bu yetkileri bir kişiye veriyorsunuz. ‘Al arkadaş Türkiye Cumhuriyeti’ni tepe tepe kullan’.

“Cumhurbaşkanlığı Makamı Ortak Değerimizdir”

Cumhurbaşkanının tarafsız olması neden çok önemlidir çünkü cumhurbaşkanlığı makamı bizim ortak değerimizdir, 80 milyonu temsil eder. Ortak değerimizi yok ediyoruz. Bayrak, vatan, demokrasi bizim ortak değerimizdir. Ortak değerlerimizin altına dinamit koyuyoruz. Bunun için biz buna ‘Hayır’ diyoruz.
‘Evet’i savunanlar, vatandaşa, ‘şunun için ‘Evet’ deyin’ diyemiyorlar. Dün Sarız’daydım, Kayseri’de. Bir gazi babası, şehidin de amcası, ‘Bana ‘Hayır’ oyu kullanacağım için ‘terörist’ deniyor, bu benim ağırıma gidiyor, bu bana hakarettir’ diyor. Haklı. Böyle kişinin onuruyla oynayacak bir suçlama yerine çıkın kardeşim, vatandaş neden buna ‘Evet’ desin, onu anlatın.

“15 Yılda Niye Bu Fakirlerin Sayısı Azalmadı?”

‘Efendim, ‘Hayır’ çıkarsa sosyal yardımlar kesilir’, niye kesilsin? Kesiyorsa hükümet hesabını vermek zorundadır. Tam tersine biz, sosyal yardımların daha fazla artmasını isteriz. Eğer 15 yıl önce fakire kömür dağıtıyorsa, 15 yıl sonra kömür dağıttığın fakir sayısı artmışsa, o ülkede oturup düşünmek lazım, ‘15 yılda niye bu fakilerin sayısı azalmadı?’ Kişi başına gelir 3 kat arttı, diyolar. Niye bu aileler hala kömüre muhtaç? Bu sorunun da cevabını ben şu ana kadar almış değilim. Bizim gündemimizde işçilerin, muhtarların, çiftçilerin, fakirin sorununun olması lazım. Gencecik çocuklarımız iş arıyorlar, onların sorunlarını çözülmesi lazımken, biz bir referandum süreciyle milleti karşı karşıya getirdik. Niye, bu enerjiye yazık günah değil mi? Harcanan paralara yazık, günah değil mi?”