Öne Çıkanlar facebook ING Türkiye Kupasını kim kazandı 3 temmuz pazar gündemi ece türkiye sancaktepe yapı kredi bankasının ilk çeyrek karı yapı kredi 3 ton dokunulmazlıklar kaldırılacak mı cezaevlerindeki tutuklu sayısı NÖBETCİ SULH CEZA HAKİMLİĞİ devlet tiyatroları

Ani ve Şiddetli Baş Ağrısını Hafife Almayın

Şiddetli ve ani baş ağrısını normal olmadığından ve derhal tedavi edilmesi gerekebilecek ciddi bir hastalığın belirtisi olduğundan bahseden Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, önerilerde bulundu.

Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, “ ‘Hayatımda yaşadığım en şiddetli baş ağrısı, sanki kafamın içinde bomba patlıyor' gibi hissediyorum’ şeklinde tanımladığınız bir baş ağrısı yaşıyorsanız, hemen bir hekime başvurmanızda fayda var” uyarısı yaptı.

Baş ağrısını hemen herkesin sıkça yaşadığı bir durum olarak niteleyen Bozbuğa, yaşanılan ağrının ani ve şiddetli olması ve ilaç tedavisine yanıt vermemesinin altında ciddi bir hastalığın yatabileceğini belirtti. Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, hayatımızın her döneminde karşımıza çıkabilecek ani ve şiddetli baş ağrıları ve bunun temel nedenlerinden biri olan beyin damarı anevrizmaları (baloncukları) hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Belirtiler Çok Çeşitli Olabilir

Ani başlayan, çok şiddetli ve geçmeyen baş ağrısının "Spontan Subaraknoid Kanama (SAK)" denilen ağır bir beyin kanamasının en önde gelen belirtilerinden olabileceğini vurgulayan Bozbuğa, “Bu kanama türü çok ağır sonuçları olan; ancak, zamanında müdahale edildiğinde tedavi sansı ve başarı oranı yüksek bir tablodur. Kişinin daha önce yaşamadığı kadar şiddetli baş ağrısına; ense sertliği, bulantı, kusma, bilinç düzeyinde bozulma, taraf gösteren kuvvet kaybı, duyu bozuklukları, anlama ve/veya ifade kaybı ile ortaya çıkan konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, sara (epilepsi) atakları ile birlikte nörolojik ve nörolojik olmayan akla gelebilecek pek çok belirti ve bulgu eşlik edebilir. Klinik tablonun bu kadar zengin olması olayın aniden gelişmesine, büyük hacimli bir kanın, çok yüksek bir basınçla, beyin omurilik ve sinirlere yayılmasına ve böylece tüm sinir sistemini hem hacimsel hem de işlevsel olarak bütünüyle yaygın bir biçimde etkilemesine bağlıdır” açıklamasında bulundu.
 
Damarda Baloncuk

"Spontan Subaraknoid Kanama"nın, yüzde 80 sıklıkla beyin atardamarındaki bir baloncuğun yırtılarak kanaması sonucu ortaya çıktığını söyleyen Bozbuğa, “Doğuştan gelen damar duvarındaki zayıflığın üstüne, edinsel (doğuştan olmayan) olarak kan akışı ile ilgili faktörlerin ve damar duvarının yapısını etkileyen süreçlerin de eklenmesiyle baloncukların oluştuğu düşüncesi yaygın olarak kabul görmektedir; ancak yine de, süreç tüm ayrıntıları ile bilinmemektedir” ifadelerini kullandı.

Beyin Kanamasında Yaş Önemli

Beyin damarının konjenital sakküler anevrizmalarının her ne kadar doğuştan bir başlangıcı olsa da, bu lezyonların ortaya çıkışı genellikle 40-60 yaş arasında ve çok sıklıkla ağır bir beyin kanaması olan SAK ile olduğuna değinen Bozbuğa, “Ancak, daha düşük oranlarda erken yaş gruplarında ve ileri yaş gruplarında da ortaya çıkabiliyor. Kısaca, her yaş grubunda görülebilmekle birlikte bu lezyonların ortaya çıkışının beşinci ve altıncı on yıllarda yoğunlaştığını söyleyebiliriz”dedi.
 
Doğuştan Olmayan Faktörleri Göz Ardı Etmeyin

Beyin baloncuklarının sıklığında ırk ve bölge özelliklerinin önemine değinen Bozbuğa, “Bazı toplumlarda ve ailelerde baloncuk görülme oranı yüksektir. Dolayısıyla, genetik faktörlerin önemi olduğunu söyleyebiliriz. Yas ve cinsiyet de önemli bir etkendir. Tüm yaş gruplarında görülse de 40-60 yaş grubunda kadınlarda biraz daha yüksek oranda rastlanır. Doğuştan olmayan faktörlerden damar yapısını ve kan-akış dinamiğini etkileyen hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, narkotikler, alkolizm, kanda iltihap gibi enfeksiyonlar, kafa-beyin darbeleri baloncuk oluşumunda rol oynarlar. Bu, Spontan Subaraknoid Kanama (SAK) dediğimiz çok ağır bir beyin kanamasıdır ve tedavi edilmesi gerekir” uyarılarını yaptı.
Son olarak, Bozbuğa, şiddetli ve geçmeyen baş ağrısı, vücudun bir tarafında kuvvet ve duyu kaybı, konuşma bozuklukları, yürüme bozuklukları gibi belirtiler olduğunda daha dikkatli olunması konusunda uyardı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.