“Radikal Örgütlerin Eylem Yapmasının Baş Sorumlusu AKP’dir”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, terör sorununun çözümü konusunda, “Bugüne kadar uzattığımız elin itilmesinden sonra herhalde yapılacak bir girişim varsa bunu iktidar partisinin yapması lazım. Çünkü sorumlusu iktidar partisi, sorunu çözmek istiyorsa onun elin uzatması lazım” dedi.

Bingöl, basın mensuplarıyla iftarda bir araya gelerek, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Atatürk Havalimanı’na düzenlenen terör saldırısına işaret eden Tekin, AK Parti’nin terör sorunu konusunda sınıfta kaldığını ifade etti. “IŞİD nasıl doğdu, bu örgüt nasıl bu kadar güçlendi, dal budak saldı?” diye soran Bingöl, “AKP hiç de masum değil. Radikal örgütlerin birçoğunun Türkiye’de bu kadar fütursuzca eylem yapmasının baş sorumlusu AKP’dir” değerlendirmesinde bulundu.

Bingöl, şöyle devam etti:

“Konya’da üretilen o silahlar Suriye’ye insani yardım diye gönderildi”
“Artık çok net, dünya âlem biliyor ki o TIR’lar bu örgütlere silah götürüyordu. İnsanlar gitti, bu örgütlere katıldı. Konya’da bazı tesislerde üretilen o silahlar Suriye’ye gönderildiğinde ‘gıda yardımı, insani yardım’ dediler boşa çıktı.
O dönemde Ceylanpınar’da, heyetler hâlinde gittik, (TİGEM) üretme çiftliğinde çalışanlardan bazıları bizi kenara çekip şunları söyledi, ‘Gecenin belli bir saatinde çiftlikte elektrikler sönüyor ve çiftliğe insanlar girip çıkıyor.’ Çünkü sınır güvenliği diye bir şey yok. O bölgede sınırlar kevgire döndü. Elini kolunu sallayan girip çıkıyor. Daha vahimi o illerden radikal terör örgütlerine insanlar katıldı.

“IŞİD Canavarını AKP Büyüttü”

Bütün bunlar olurken bu ülkenin istihbarat örgütleri neredeydi? Hiç mi haberleri olmuyordu, bu geçişlerden, katılımlardan. Bütün bunlara AKP iktidarı resmen göz yumdu. Büyüdü, büyüdü ve o canavar döndü şimdi Türkiye’yi vuruyor. Sadece Türkiye’yi de değil. Şimdi, ‘Biz IŞİD’i terör örgütü sayıyoruz’ diyorlar ama geçmiş olsun. Canavar döndü, kendisini yaratanları vurmaya başladı. Terör örgütleri konusunda AKP sabıkalıdır. AKP kendisini, terör örgütlerinin bu terörist faaliyetlerinin dışında tutamaz.”

“Terör Örgütüyle İş Birliği İçinde Olan Parti AKP’dir”

Bingöl, “İktidar partisinin CHP’yi terör örgütü PKK ile ilişkilendirme gayretini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da, şöyle yanıtladı:

“Bir karalama kampanyası, algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bunun şekilde dile getirilmesi saçma. Bizim terör örgütlerine bakış açımız son derece net. Bizim, PKK ya da onun uzantılarıyla hiçbir şekilde, hiçbir ortamda bir araya gelmediğimizi dünya âlem biliyor ama onlara birçok konuda suçüstü yapıldı. Oslo görüşmeleriyle ilgili dönemin Başbakanının sarf ettiği sözler hâlâ hafızalarda taze. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Terör örgütü ile iş birliği içinde olan parti AKP’dir.”

“Bugüne Kadar Uzattığımız El İtildi”

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yapılan görüşmelerin anımsatılarak, “Terör saldırılarıyla ilgili Başbakan Binali Yıldırım’dan bir görüşme talebiniz olacak mı?” sorusu üzerine de Bingöl, şöyle dedi:

“Biz her fırsatta bu sorunların çözümü noktasında, her türlü katkıyı vereceğimizi açıkladık. Bunu samimi duygularla söylüyoruz. İş olsun diye değil. Genel Başkanımızın Davutoğlu ile yaptığı görüşmelerin temelinde de samimi, hassas bir anlayışla yaptığı öneriler vardı. Ancak bizi PKK ile aynı düzleme taşımaya çalışan bir anlayış, her fırsatta saldırgan bir üslup ve kendileri her türlü pisliğe bulaşmış bir takım milletvekillerinin ahlaksızca attıkları tweetlerden sonra ve bugüne kadar uzattığımız elin itilmesinden sonra herhalde yapılacak bir girişim varsa bunu iktidar partisinin yapması lazım. Çünkü sorumlusu iktidar partisi, sorunu çözmek istiyorsa onun elin uzatması lazım. Biz ana muhalefet olarak her fırsatta yardımcı olacağımızı söyledik, terörün sonlandırılması konusunda işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu söyledik ama bir adım dahi atılmadı. AKP kendi siyasi ikballeri adına, bütün bunları görmezden gelip başka bir anlayışla süreci götürdü.”

“Kendilerine Çok Yakın Bir Örgütü Açığa Düşürdü”

Dış politika konusunda da Bingöl, inanılmaz hatalar zinciri yapıldığını ifade ederek, “Türkiye müthiş bir şekilde itibarsızlaştırıldı. Türkiye, şu anda dünyada dış politika konusunda en başarısız, en basiretsiz ülke konumunda” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İHH ile ilgili sözlerine de değinen Bingöl, “Kendilerine çok yakın, zaman zaman işbirliği içine olan bir örgütü adeta açığa düşürdü. İpe sapa gelmez bir açıklama. Mavi Marmara hareket etmeden önce AKP yetkililerinin, onları cesaretlendiren açıklamaları var. O gemi uğurlanırken, hangi AKP yöneticileri orada alkışladılar. Nasıl izin almamışlar?” diye konuştu.

“İsrail’in Özrüne İlişkin Elimizde Resmi Belge Yok”

“Türkiye’nin dış işleri arşivinde İsrail’in özrünü yasal, resmi olarak belgeleyecek bir evrak var mı” diye soran Bingöl, “Yıllar sonra bir olayla daha karşılaştığımızda, ‘Siz bizden özür dilemiştiniz’ dediğimize, ‘Hayır özür dilemedik, keşke olmasaydı dedik’ derlerse, bunu nasıl ispat edeceğiz? Sonraki dış politikacılara, hükümet edecek olanlara nasıl, somut bir evrak bırakmadan, ‘Özür dilendi’ diyeceğiz. Ama biz Rusya’ya resmi özür diledik, iki mektup yazdık. Onların ellerinde belge var, dış işlerinin arşivine o belgeyi yerleştirdiler ama bizim elimizde İsrail’le ilgili belge yok” değerlendirmesinde bulundu.
Tekin Bingöl, Rusya ve İsrail ile yakınlaşmada da, beklenenin aksine Türkiye’nin lehine önemli gelişmelerin olmayacağını ekledi.

“Esat’la Emevi Camisinde Cuma Namazı Kılarlarsa Şaşırmayın”

Bingöl, Suriye’yle ilişkilerin normale dönebileceği iddialarıyla ilgili de şu ifadeleri kullandı:

“Dış politikada yaşananlar göz önüne alındığında şaşırmamak gerek. Birkaç ay içerisinde Emevi camisinde namaz kılacaktık. Muhtemelen Esed, ‘kardeşim Esat’ olacak ve iki kardeş kol kola Emevi camisinde bir cuma namazı birkaç ay sonra kılarlarsa hiç şaşırmayın. Çünkü çok güvendiği partnerlerinin tamamı şu anda Türkiye’yi yalnız bıraktı. Suriye’de IŞİD’e ve diğer terör örgütlerine karşı savaşan gruplar, Amerika ve Rusya ile iş birliği içerisindeler, Türkiye orada yalnız. Rusya ile anlaşma yapıldı, hadi bakalım bizim uçaklarımız Suriye hava sahasına girebilecek mi? Bakacağız.”