Öne Çıkanlar galatasaray bugünün gündemi gündem özeti Koronavirüs Kuşadası Belediyesi deprem gündem başlıkları erdoğan çin Covid19 konser başbakan binali yıldırım

IMF'ye Göre Türkiye 2001'de "Direkten Dönmüş"

IMF uzmanlarının hazırladıkları bir çalışma raporu, 1979-2018 yılları arasında ülkelerin "direkten döndükleri" yani dip yapıp batmaktan kurtuldukları tarihleri ortaya koydu. IMF Türkiye için "2001" tarihini saptarken ülkeyi 2001'de en dip noktaya düşüren DSP iktidarıyla birlikte bugünün CHP sözcüsü Faik Öztrak'ın da o dönemde BDDK Başkan Yardımcısı olduğu hatırlandı.



IMF uzmanları bir rapor hazırlayarak ülkelerin adeta "direkten döndükleri", yani ekonomik olarak dibi gördükleri yılları ortaya koydu. IMF Türkiye'nin direkten döndüğü yıl olarak 2001'i gösterdi. O dönemde Türkiye'yi en dip noktaya doğru götüren iktidarların DSP'li koalisyon yönetimleri olduğu bir kez daha hatırlandı. O dönemde ekonominin başında bulunan kişiler arasında ise dönemin BDDK Başkanı, bugün CHP'nin iddialı sözcüsü Faik Öztrak da vardı.

"ÇÖKÜŞTEN KAÇMAK YA DA YENİDEN UÇMAK"

IMF uzmanlarının Çalışma Raporları kurumu bağlamayan akademik raporlar olarak ele alınıyor. IMF raporuna
"Çöküşten Kaçmak ya da Yeniden Uçmak: Devletlerin Kırılganlıktan Dönüş Noktaları" başlığını attı.

Raporu IMF Mali İşler Departmanı uzmanları hazırladı.

Raporda pandeminin zaten devasa kalkınma ihtiyacı içindeyken zaten düşük yönetim kapasitesi, siyasi istikrarsızlık, çatışma ve zayıf ekonomik performans döngüsü içinde kırılganlık tuzağına düşmüş yaklaşık 40 devletin karşılaştırdığı zorlukları alevlendirdi.

1979-2018 yılları arasındaki 196 ülkenin deneyimlerini alaniz eden yeni IMF Çalışma Raporu ülkelerin kırılganlık tuzağından nasıl kurtulacaklarına ya da kaçacakları konusunu aydınlatıyor.

Rapora göre zayıf büyüme özellikle yönetim etkinliği orta seviyede bulunan ülkeler için kırılganlığa düşme olasılığını yükseltiyor. Ülkelerin yönetimde ne kadar etkin oldukları örneğin "vergi toplama" ve "sözleşmelerin hukuka güvenerek uygulanabilirliği" gibi birtakım kriterlerle belirleniyor. Ülkelerin ne denli etkin yönetime sahip oldukları konusu araştırmada Dünya Yönetişim Endeksi'ndeki verilerle sağlandı.

Daha zayıf ekonomik büyüme kırılganlığa giriş ihtimalini; orta seviyedeki hükümet etkinliğine sahip ülkelerin düşüşü açısından daha fazla etkiliyor.

Kırılganlığa yakın ülkelerin ekonomik çıktıdaki keskin daralmaları önlemek için mali teşvik gibi konjonktür-karşıtı (counter-cycle) politikaları uygulaması gerektiği tavsiye ediliyor. Bu konjonktür-karşıtı politikalar, uluslararası ortaklardan alınan dış finansmanla desteklenebiliyor, ancak aynı zamanda, istikrarlı bir ekonominin sürdürülmesine yardımcı olmak için kaynakların uygun şekilde kullanılmasını sağlayan güçlü yönetişim ve yolsuzlukla mücadele önlemleriyle desteklenen sağlam makroekonomik politikalara da ihtiyaç duyuluyor.

Rapora göre bir kırılganlıktan çıkış stratejisine başlamakta yardımcı olmak için ülkeler kurumlarını iyileştirmek ve politik ve sosyal kapsamayı güçlendirmek zorunda. Bunlara örnek olarak, siyasi katılım önündeki engellerin azaltılması, hukuka erişimin genişletilmesi, yolsuzluğun ve kamu kurumları içinde ayrımcılığın azaltılması, sosyal harcamaların korunması sayılıyor. IMF Çalışma Raporu'nda "Yönetim etkinliğinin iyileştirilmesi, kırılganlıktan çıkış olasılığını artırıyor" denildi.

"KIRILGANLIKTAN ÇIKAN ÜLKELER SAĞLIK-EĞİTİME YATIRIM YAPIYOR"

Çalışma aynı zamanda kırılganlıktan başarıyla çıkan ülkelerin, çıkamayan ülkelere göre sağlık ve eğitime daha fazla harcama yaptığını da ortaya koyuyor. Bu bölüm adeta Türkiye anlatıyor. Rapora göre sosyal harcamaların sürdürülmesi, politik ve sosyal kapsayıcılığı artırmaya yardımcı oluyor. Bu da hükümetlere mali, yasal ve kamu hizmeti kapasitelerinin istikrarlı bir şekilde oluşturulması yoluyla etkinliğini artırması gereğini hatırlatıyor.

Etkili kurumlar ise güçlü bir ekonominin temelini oluşturuyor. 48 sayfalık raporda Uganda ve Ruanda'nın kırılganlığa giriş-çıkış dönemleri örnek olarak incelendi. Örneğin, Uganda'da, zorlukları yenme gücünün inşa edilmesine ve sosyal kapsayıcılığın artmasına yardımcı olan ekonomik kurumları ve politikaları güçlendirmeye yönelik reformların temelinde "siyasi istikrardaki iyileşme" bulunuyordu.

IMF uzmanları "Sonuçta ülkeler çok önemli bir anı yakalayarak kırılganlıktan kurtulabilirler, bu değişim için ender bir fırsat sunan kritik bir kavşak oluyor. Örneğin bir krizini sona ermesi anı veya liderlikte bir değişim" dediler ve şöyle devam ettiler:

"Önemli bir an yakalayan ülkelerin kırılganlıktan çıkma, kurumlarını ve politika çerçevelerini güçlendirmek için kritik reformları uygulama ve çıkışlarından sonra daha fazla ekonomik esnekliğe sahip olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu saptadık. Örneğin Ruanda siyasi istikrarını 2000'li yılların başlarında yeniden kazandı, uluslarararası toplum tarafından da desteklenen reform çabaları; sosyal kapsayıcılığın yanısıra sorunların üstesinden gelebilme gücüyle yönetişim ve kurumların iyileştirilmesine yardımcı oldu.

Hükümetlerin iyi işlemediği noktada, barış, istikrar ve refah nadir olarak ortaya çıkıyor. Kimi anahtar eylem ve önlemler üzerine odaklanmada artışla, ülkeler kendilerini kırılganlık tuzağının dışına çekebilirler."

TÜRKİYE'Yİ 2001'DE DİREKTEN DÖNDÜĞÜ TARİHE KİM GETİRDİ?

Raporda Türkiye'nin ekonomisinin dibe vurduğu tarih, yani başta IMF dış yardım alarak toparlanmaya başladığı tarih olarak 2001 gösterildi. 28 Şubat 1998'den sonra ülke yönetimi DSP ve Bülent Ecevit'e teslim edildi. Ecevit dışarıdan desteklenen veya istikrarsız koalisyon hükümetleriyle ülkeyi 2001'de batma noktasına getirdi.

IMF daha önceki bir başka raporunda da son 40 yılın en büyük ekonomik krizleri arasına CHP-SHP-DSP'nin iktidarda bulunduğu 1991, 1994 ve 2001 yılı ekonomik krizlerini almıştı.

Bu arada Türkiye'nin battığı dönemde, ekonomi bürokrasisinin başındaki en önemli görevlerden birinde bugünkü CHP'nin Sözcü'sü Faik Öztrak bulunuyordu.

Meslek yaşamına Devlet Planlama Teşkilatı’nda (DPT) 1978 yılında başlayan CHP'li Faik Öztrak, DPT’de Daire Başkanlığı, Genel Müdürlük, Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

CHP'li Öztrak 2000 yılında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda Başkan Yardımcısı idi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.