Türkiye’nin Yeni Pazarı Afrika

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK)-Senegal İş Konseyi Başkanı İhsan Şahin, Türkiye’nin Senegal’e yapabileceği yatırımlara ilişkin ANKA'ya açıklamada bulundu. Şahin, “Türk müteşebbisler yerel ortaklarıyla beraber hayvancılık alanında tesisleşmelere giderse, hem oradaki insanlara ve ticarete önemli katkılar sağlamış olurlar, hem de bugün Türkiye’nin ihtiyacı olan et ihtiyacını belki de yarı fiyatına oralardan temin etme şansına sahip olabilirler” dedi.

DEİK-Senegal İş Konseyi Başkanı Şahin, Senegal’de yapılabilecek yatırımlara ilişkin ANKA’ya konuştu. Türkiye’nin Afrika’ya ticaret için gittiğini, Afrika’nın da bunun farkında olduğunu ifade eden Şahin, yüzyıllardır Afrika’ya gidenlerin sadece çalmak ve almak için gittiğini belirtti. Türkiye’nin Afrika’ya bir şeyler götürdüğünün altını çizen Şahin, “Afrika’da ‘Biz karşılıklı kazanacağız’ diyen tek ülke aslında Türkiye. Oranın kaynaklarını tüketmeye değil, orada kaynaklar üretmeye giden bir mantığımız var” açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin Yaptığı Yol, Doğru Yol”

Afrika’nın parlayan yıldızının Türkiye olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

“Bugüne kadar Türkiye’den habersiz olan Afrika, ticaret partneri olarak Türk şirketleri, dünya lideri olarak da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı görüyorlar. Buradan hareket ederek Afrika’da iş hacmi ve ticaretimizi geliştirmemiz lazım. Afrika’ya farkı bir gözle bakmamamız lazım, kardeşlerimiz olarak görmemiz lazım. Ve onlara da bunu hissettirmemiz lazım. Onlar bunun farkındalar. Kendilerine gelen batı dünyasının insanları ya da renkleri beyaz olan insanları kardeş olarak görmediler. İlk kez bana göre kardeşlik hukukuyla Türkiye’yi görüyorlar. Dolayısıyla bundan sonra da böyle görmesi lazım. Önce insanlığımızı, sonra ticaretimizi, önce vicdanımızı, sonra kazançlarımızı ikame etmemiz lazım. Bunun için Türkiye’nin yaptığı yol, doğru yol.”

“DEİK’in Üstlenmiş Olduğu Misyon Son Derece Önemli”

Türkiye’nin dışarıda ticaret yapmayı öğrendiğini ve DEİK gibi bir organizasyona sahip olduğunu belirten Şahin, DEİK’in varlığının bu açıdan çok önemli olduğunu, çünkü DEİK’in Türkiye’nin yurtdışında akredite olmuş kurumlarını görüştürdüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:

“Dolayısıyla ülkemizde ticareti tescil edilmiş, ayıplı olmayan, kusurlu, yanlış olmayan, yıllardır ticaret yapan ve ticareti doğru yapan birçok firmanın yurtdışında bizi temsil edebilmesini sağlıyor. Bu sebeple doğru firmaları, doğru pozisyonlarda, doğru projelerle buluşturuyor. Bu anlamda DEİK’in üstlenmiş olduğu misyon son derece önemli. Tabiri caizse kalite ve akreditasyon kurumu olmaya doğru gidiyor. Eğer bunu becerebilirsek bu açıdan Türkiye’nin dışarıdaki ticaretine ve ekonomisine inanılmaz bir katkı sağlayacağız. Ben bu anlamda özellikle DEİK başkanı Ömer Cihat Vardan’a da teşekkür ediyorum, çünkü Vardan ile birlikte DEİK, yurtdışında Türkiye’nin akredite olan kurumlarıyla karşılaşacağı, kaliteli hizmet vereceği, doğru işler yapacağı bir sistematiği geliştirmiş oldu.”

“Afrika İle Yapacağımız Çok İş Var”

Senegal ile Türkiye arasındaki ticaretin, diğer ülkelerle yapılan ticaret gibi, müteahhitlik işleriyle  başladığını belirten Şahin, Senegal’in en büyük konferans salonlarını ve merkezlerini Türk müteahhitlerinin yaptığını, altyapı ve üstyapıda Türk müteahhitlerinin olduğunu ifade etti. Şu anda  müteahhitlik sektöründe Türkiye ve Senegal arasında çok güçlü bağlar olduğunu kaydeden Şahin, şunları söyledi:

“Bizim yapmamız gereken şey, hadiseyi müteahhitlik sektörüyle kısıtlı bırakmamak. Çünkü üretime ve sanayiye dayalı karşılıklı alışverişe dayalı bir formata dönüştürebilirsek, bizim aramızdaki ticaret kalıcı olacaktır. Dolayısıyla bizim başta Senegal olmak üzere tüm Afrika’yla müteahhitlik, madencilik, tarım, hayvancılık ve sağlık alanında yapacağımız çok iş var. Bu konuların tamamına ihtiyaçları var. Endüstriyel bir hayvancılık sistemleri yok. Endüstriyel olarak tarım yapmıyorlar. Tarımda kendi ürünlerini bile pazara süremiyorlar. Sağlıkta maalesef tümüyle dışarıya bağlılar. O sebeple Türkiye’nin yüz akı olan müteahhitlik sektörümüzün orada başlayıp, ardından enerjinin, madenciliğin, tarımın, hayvancılığın ve sağlığın adım adım yerleşmesini sağlamamız lazım. Artık oralardan ayrılmayacak işler yapmamız lazım ve bunu tek taraflı ülke çıkarı olarak görmememiz lazım. Yanımıza Senegalli iş adamlarını almamız lazım. Onlara bundan önce yapılan ticaret felsefesinin dışında bir felsefe sunmamız lazım.”

Henüz Senegal’de Türk firmasının işlettiği bir maden olmadığını, Senegal’de çok ciddi fosfat madeni olduğunu kaydeden Şahin, özellikle fosfat ve altın madenciliğinde Türkiye’den iş yapmak isteyen iş adamlarıyla iletişim kurulması gerektiğini belirtti. Şahin, “Onlara Senegal’de iş sahaları açabileceğimizi görüyoruz. Dolayısıyla biz DEİK-Senegal İş konseyi olarak, Senegal’de iş yapmak isteyen tüm ticaret erbabımıza çağrıda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

“Yatırımcılar DEİK’le İşbirliği İçinde Olmalı”

Afrika’da iş yapma konusunda bürokrasi hakkında bilgi veren Şahin, her yabancı ülkede, ülkenin bilinmediği taktirde sorunlar ve güçlüklerle karşılaşılabileceğini söyledi. Senegal’in sistematik olarak diğer Afrika ülkelerine göre ticaretin daha kolay yapılabilecek, vergi avantajları ve teşvikleri bol olan bir ülke olduğunu ifade eden Şahin, “Bilerek ve inceleyerek gitmekte fayda var. Senegal’de iş yapmak isteyen bütün yatırımcılarımız bence DEİK’le sıkı bir işbirliği içerisinde olmalı” dedi.

“2020 Senesine Kadar Ticaret Hacmi 1 Milyar Dolar Olacak”

Başta Fransız firmaları olmak üzere Avrupa ülkesinin Senegal’de çok etkili olduğunu söyleyen Şahin, Hindistan ve Çin’in de orada pozisyon aldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Eğer biz orada elimizdeki fırsatı değerlendirebilirsek, bundan sonraki ilk 10 yıl içinde Türkiye Senegal ile en çok ticaret yapan ülke olur. Hedefi de böyle koymamız lazım. Hedefleri büyük bir ülkeyiz. Ben 2020 senesine kadar Senegal’le ticaret hacminin 1 milyar dolar olacağını düşünüyorum. Orta ve uzun vadede bunun en az 10 milyar dolara çıkmasını hedeflemeliyiz. DEİK-Senegal İş Konseyi olarak çalışmalara başladık. Özellikle sağlık alanında olmak üzere madencilikte, tarımda, hayvancılıkta ve enerjide Senegal’le çalışmak için kolları sıvadık. Karşılıklı ön anlaşmalarımızı yaptık. Zaten müteahhitlik sektörü çalışmalarına başlamış durumda. İnşallah bu saydığımız hedeflerimizi gerçekleştireceğiz.”

“Türkiye’nin tanınırlığı TİKA ve Eximbank sayesinde”

Afrika ülkelerinde ve Senegal’de Türkiye’nin tanınırlığının özellikle TİKA ve Türk Eximbank ile ortaya çıktığının altını çizen DEİK-Senegal İş Konseyi Başkanı Şahin, “Tüm Senegal, TİKA ve Eximbank’ın varlığından haberdar ve onlara müteşekkir. Dolayısıyla biz de teşekkür ediyoruz. Tabiri caizse onlar bizim uç beylerimiz. Türk Hava Yollarına yine teşekkür ediyoruz. Afrika’ya başlatmış olduğu seferler TİKA’nın THY’nin ve Eximbank’ın açmış olduğu yollardan tüccarlarımız, tacirlerimiz ve esnaflarımız hareket ediyor. Dolayısıyla bu üç kurum bizim için çok önemli ve bizim yüz akımız. Bunların özellikle DEİK’le entegre şekilde hareket etmesi stratejik öneme sahip. Bizler bölgede iş yapan iş adamlarıyız. Hem TİKA’nın, hem de Eximbank ve THY’nin özellikle DEİK’le birlikte hareket etmesi, aynı enformasyona tabi olmaları, karşılıklı görüş alışveriş içinde olmaları tüm taraflar için çok şey kazandıracaktır diye düşünüyorum. Bir kez daha TİKA ve Eximbank’a teşekkür ediyorum ve lütfen yatırımlarınıza devam edin diyorum. Çünkü karşılığını alabiliyoruz” açıklamasında bulundu.

“Türk Yatırımcılar Endüstriyel Tarımı Ön Plana Çıkarmalı”

Tarım ve hayvancılık konusunun özellikle altınının çizilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, Türkiye’nin 50 yıl önce yaşadığı tarım ve hayvancılık kültürünün aynısının şu an Afrika’da görüldüğünü ifade etti. Endüstriyel yaklaşımın olmadığını belirten Şahin, “Her evde birer inek var ve sadece o ineğin eti ve sütü değerlendirilebiliyor. Dolayısıyla endüstriyel bir et ve süt üretimi yok. Bu sanayileşme olmadığı için de ona yönelik tesisler kurulmamış, yani bir süt, yoğurt, peynir fabrikası göremiyorsunuz. Çünkü hammaddeyi alabileceği yerler yok. Dolayısıyla Türk iş adamlarının Türkiye’nin ihtiyacı olan eti de karşılaması anlamında bereketli topraklara sahip olan bu coğrafyada kendi tarım işletmelerini oradaki yerel ortaklarla beraber kurabileceklerini görüyorum. Hayvancılık üretimini orada birlikte yapabileceklerini görüyorum. Hem Afrika’ya hem de Türkiye’ye kazanç sağlayacaklarını görüyorum. Dolayısıyla Türkiye’deki yatırımcıların özellikle endüstriyel tarımı ön plana çıkartmaları lazım. Eğer bunu becerebilirsek hem Senegal hem de Türkiye ekonomisine katkıda bulunmuş oluruz” diye konuştu.

“Türkiye’nin et ihtiyacını Afrika’da üretebiliriz”

İklimin hayvancılık yapılmasına ve doğal yemle hayvanların beslenmesine çok müsait olduğunu kaydeden DEİK-Senegal İş Konseyi Başkanı Şahin, açıklamasını şöyle sonlandırdı:

“Bizim edindiğimiz bilgilere göre, hayvanlarda doğal yem kullanılması, hem hayvanların ucuza mal edilmesini hem de etinin ve sütünün lezzetli ve kaliteli olmasını getiriyor. Dolayısıyla Afrika’da ve bir çok ülkede bu mümkün. Dolayısıyla Türk müteşebbisler yerel ortaklarıyla beraber, Eximbank’ı ve TİKA’yı da arkalarına almak suretiyle bu tesisleşmelere giderse, hem oradaki insanlara ve ticarete önemli katkılar sağlamış olurlar, hem de bugün Türkiye’nin ihtiyacı olan et ihtiyacını belki de yarı fiyatına oralardan temin etme şansına sahip olabilirler. Oradaki hayvan pazarlarında fiyatları görüyoruz, buraya göre mukayese edilmeyecek derecede ucuz. İnsan kaynağı çok ucuz ve işsizlik çok fazla. Türkiye’nin ihtiyacı olan hammaddeyi ve üretimi daha düşük maliyetlerle Afrika’da Türkiye’den giden kuruluşlarla temin edilir. Önce kendi ihtiyacımızı karşılar, arkasından da bunu  bütün dünyaya pazarlayabiliriz.”