“979 Gün Sonra Kurucusu Olduğum Partime, Sevdama, Bugün Yeniden Dönüyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yapılan anayasa değişikliği ile 33 ay önce veda ettiği kürsüden bu kez partili olarak hitap etti.  Erdoğan, AK Parti’ye dönüşünü, “Aşkıma, sevdama döndüm” sözleri ile ifade etti.  Erdoğan, 50 dakikalık konuşmasında hem Avrupa’ya, hem Amerika’ya, hem de iç siyasete mesajlar verdi. Avrupa’ya, “OHAL’i kaldırmayacağız” diyen Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de, “Davetimize icabet etmeyenler kendileri bilir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı sistemi ve partili cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk adımı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti’ye üye oluşu ile atıldı. Erdoğan, 33 ay önce veda ettiği kürsüden bu kez yeniden partililere “merhaba” dedi. Başbakan Binali Yıldırım’ın ardından kürsüye gelen Erdoğan sözlerine, “979 gün sonra; aşkıma, sevdama yeniden dönüyorum” diye başladı.

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle anayasa gereği ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum. Tam 979 gün sonra bu hasret hamdolsun sona eriyor. Bugün burada bir kez daha 'Selamünaleyküm' diyerek, heyetinizin içine tekrar dahil oluyorum. 16 Nisan anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanlarının parti üyeliği yasasının değiştirilmesi ve yasağın kaldırılmasını böyle bir imkanı en güzel şekilde şu anda değerlendiriyor ve partime yeniden üye oluyorum. Bu ayrılık, aslında sadece resmi bir ayrılıktı. Aramızdaki mesafe mevzuat gereği olan bir mesafeydi. Gönlümüz hep beraber oldu, hep beraberdi. Biliyoruz ki gönüllere sınır çizmek, gönüllere duvar örmek mümkün değildir. Bize asırlar gibi gelse de, tarihi süreklilik içinde denizde damla misali olan 979 günlük ayrılığımızın sona eriyor olması beni heyecanlandırıyor.”

YOLUMUZ UZUN, YÜKÜMÜZ AĞIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra sorumluluklarının daha da artacağını vurgulayarak, “Hizmetlerimizde asla ayrımcılık yapmadık. Yapmıyoruz ve yapmayacağız. Sözümün muhatabı bize kulak verenlerdir; ama icraatlarımız herkes içindir. Bu ülkede kesinlikle, kim ne derse desin, ikinci sınıf vatandaş yoktur. 80 milyonun tamamı birinci sınıf vatandaştır” diye konuştu.
15 Temmuz askeri darbe girişiminden de bahseden Cumhurbaşkanı, "15 Temmuz darbe girişimi Türkiye'ye ve Türk milletine karşı yapılmış en büyük saldırılardan biridir. Sıradan değildir. Asker elbisesi giymiş FETÖ mensubu teröristler, devletin namuslarına emanet ettiği silahları millete çevirerek, ülkemizi işgale kalkışmışlardır. Milletimizin canı pahasına verdiği mücadeleyle, başarısızlığa uğrattığımız bu darbe girişimi hepimiz için başka hiçbir şekilde elde edemeyeceğimiz dersler içermektedir” dedi.
Erdoğan, Fethullah Gülen ile ilgili ABD’yi de suçlayarak şöyle dedi:
"Böyle bir darbe girişiminin dünyada emsali yoktur ve Pensilvanya'daki o terörist başı, oradan 170 ülkeyi yönettiğini ifade ediyor. Sadece  Amerika'daki okullarda şu an itibariyle 75 bine yakın öğrencinin eğitimi ve yıllık gelirlerinin 700-750 milyon dolara tırmandığı bir kaynak var. Bu kaynağı Amerika'daki devlet, ödemeyi bizzat yapıyor. Rastgele herkese böyle bir ödeme yapılabilir mi? Bütün bu soru işaretlerinin cevabını bulmamız gerekiyor. Almanya'daki gelişmelere bakıyoruz. Felaket. Her türlü destek orada veriliyor. Bir de  PKK'ya veriliyor. Peki bunlar niye veriliyor? Güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor.”

AVRUPA’YA “OHAL” İLE YANIT
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Avrupa’ya da sert mesajlar verdi. Erdoğan, Avrupa’nın eleştirilerine yönelik ise şöyle dedi:
“Önce sizin şu fasılları kaldırmanız gerekiyor. Bugüne kadar açmadığınız şu fasılları, açmaktan başka çareniz yok. Bunu açarsanız ne ala, açmadığınız takdirde güle güle.  Türkiye, bunların kapıkulu değildir. Bugüne kadar ne söylendiyse bunlar yerine gelmiştir. Bir haber, dün alıyorum. Yakında NATO zirvesi var. Orada görüşme talepleri var. Yukarıdan aşağıya beş madde saymışlar. O, beş maddeye bakıyorum. ‘İlk adımı Türkiye'nin atması gerekir, OHAL'in kalkması gerekir.' Geçin bunları, geçin. Siz ne yapacaksanız, onu söyleyin. Sen önce git, Fransa'daki OHAL'i kaldır. Biz, bu terörle mücadeleyi neyle vereceğiz? Bizde devleti yıkmaya yönelik bir darbe teşebbüsü var, şehitlerimiz var, gazilerimiz var; biz OHAL ilan edemeyeceğiz. Beyefendilerden izin alacağız. Böyle bir şey olabilir mi? Onlara söyleyeceğimiz tek şey, önce bu fasılları halledeceksiniz. Verdiğiniz sözleri tutacaksınız. Ondan sonra masaya oturur, konuşuruz. Aksi takdirde sizinle görüşecek bir şeyimiz kalmadı.”

RUSYA ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Rusya’ya yapacağı ziyaret ile ilgili de şu ayrıntıları verdi:
“Yarın günübirlik bir  Rusya ziyaretimiz var. Sayın Putin ile bunları enine boyuna görüşeceğiz, konuşacağız. Suriye'de başlattığımız Fırat Kalkanı harekatı TSK'nın başarılı bir sürecidir. Özellikel Cerablus operasyonu çok başarılı olmuş ve DAEŞ oradan defedilmiştir. Şimdi sırada Münbiç ve Rakka var. Burada tabii ki hedef başta ABD olmak üzere koalisyon ülkeleriyle neler yaparız. Putin ile bunları konuşacağız, temenni ederim ki oradan hayırlı bir neticeyle döneriz. 16'sında da ABD ziyaretimiz var. Orada da yine bu konuları enine boyuna görüşeceğiz. Buralardan inşallah yeni bir süreci başlatabilirsek öyle temenni ediyorum ki  Suriye'de hatta  Irak'ta yeni bir dönemin adımları atılmış olur. PYD/YPG onların Kuzey Suriye'deki heveslerini kursağında bırakacağız. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.”

"AK PARTİ’YE SIRTINI DÖNENLER İFLAH OLMADI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan hem muhalefet partilerine, hem de partili muhaliflere mesajlar verdi. Erdoğan’ın mesajları arasında son davetlere katılmayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de vardı.
Erdoğan şöyle dedi:
“Bu partiye sırtını dönenler iflah olmadılar. Davetimize icabet etmeyenler kendileri bilir. Doğrudan milletin seçimiyle göreve gelen Cumhurbaşkanını hazmedemeyenler komik duruma düştüler. Akıllarına gelen her türlü direnişi sergilediler. Külliye üzerinden bizi yıpratmaya yönelik ahlaksızlıklar yaptılar. Nitekim milletimizin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne kendi evine sahip çıkmasına karşılık bu tavrı gösterenler kendilerine çeki düzen verdiler. Gelmem diyenler Beştepe'nin yolunu öğrendi.”
Referandumda kabul edilen anayasa değişikliği teklifini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacak olan CHP’ye de seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle dedi:
“Referandumda kabul edilen 51.4’lük evet oy oranı ne AK Parti’nin, yüzde 48.6 oy oranı da CHP’nin değil. Kimse kimseyi aldatmasın. Önümüzde yerel seçimler, parlamento ve başkanlık seçimi var. Orada her şey daha net ortaya çıkacak. Türkiye'de başvurulması gereken her yere başvuru yapanlar var. YSK'ya gidiyorsun nihai kararını veriyor. Sen onunla tatmin olmuyorsun, Anayasa Mahkemesi'ne gidiyorsun, oradan umudu kesiyorsun. Şimdi de AİHM' gidiyorsun. Oranın böyle bir yetkisi, seçim işlerine karışma yetkisi yok. Önümüzdeki seçimlere iyi hazırlanan milletin gönlüne girin.”