Öne Çıkanlar cumhurbaşkanı erdoğan haberleri adana meb KPSS Türk EğitimSen Genel Başkanı Talip Geylan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko TOGG CHP Sözcüsü Öztrak CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer Uzaktan Eğitim AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut

“Amerika Ne Kadar Güvenliyse Türkiye De O Kadar Güvenli”

Başbakan Binali Yıldırım, turizm sektöründe bir adım öne çıkmak için başkaları hakkında dedikodu üreterek iş yapmaya çalışanlar olduğunu ifade ederek, “Bunlar doğru şeyler değil. Terör, her yerde. Onun için ben gururla ve güvenle söylüyorum. Amerika ne kadar güvenliyse, Türkiye de o kadar güvenli. Paris ne kadar güvenliyse İstanbul o kadar güvenli. Saraybosna ne kadar güvenliyse Ankara da o kadar güvenli. Onun için bu terörü turizmi baltalamak veya turizmde avanta sağlamak için lütfen kullanmayalım” şeklinde konuştu.

Başbakan Yıldırım, Dünya Turizm Forumu’nda konuştu. Turizmin bütün ülkelerin ekonomik ve kültürel gelişmeleri bakımından önemli bir sektör olduğunu ifade eden Yıldırım, yeni turizm sezonunun ülkeler için hayırlı olmasını diledi.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen toplantıda 11 bin civarında misafirin dünya kültür mirasının en seçkin örneklerine sahip İstanbul’da ağırladıklarını belirten Yıldırım, konuklara forumdaki etkinliklerden arta kalan zamanda mutlaka İstanbul’u gezmelerini ve güzelliklerini keşfetmelerini önerdi.
Turizmin, dünyanın belli başlı endüstrilerinden olma yolunda hızla ilerlediğini ifade eden Başbakan Yıldırım, 90’lı yıllardan bu yana gelişmelere bakıldığında turizm sektörünün dünyada hizmet sektörü arasında birinci sıraya yükseldiğini belirtti. Bu gelişmenin, uluslararası kuruluşların orta ve uzun vadeli planlarına da yansıdığını kaydeden Yıldırım, 1980 yılında yabancı ülkelere turistik amaçla ziyaret eden turist sayısının 260 milyon civarındayken, bugün bu sayının  1 milyar 200 milyona ulaştığını söyledi. 2030 yılı için Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün öngördüğü turist sayısının 2 milyara yaklaştığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
“Dünya ülkeleri olarak bu değişim ve gelişime ayak uydurmak, gerekli tedbirleri almak, bunu da elbirliğiyle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Ülkeler olarak turizm alanında işbirliğini daha da geliştireceğiz, gelen misafirlerimizin beklentilerine ortak çözümler üreteceğiz. Bu noktada Dünya Turizm Forumu ve benzer organizasyonların çok önemli yere sahip olduğunu ifade etmek isterim. Bugün 25 ülkeden gelen siz değerli misafirlerimizle hızlı gelişen bu hizmet sektöründe atılabilecek yeni adımlar ve tedbirleri değerlendireceğiz. 5 ayrı salonda eş zamanlı paneller yapılacak, yüze yakın konuşmacı, tecrübelerini, tekliflerini, önerilerini bizlerle paylaşacak. Belki bu forumlar yeni işbirliği imkanları doğuracak, yeni ortaklıkları da beraberinde getirmiş olacak. Paneller kapsamında bir de ödüllendirme kısmı var. En iyi havayolundan en iyi otele, teknoloji, yenilikçilik şirketlerinden turizm şirketlerine, en iyi hizmet kuruluşundan havayolu şirketine varıncaya kadar birçok alanda bu ödüller verilecek. Bu vesileyle ödül almaya hak kazanan tüm kişi ve kuruluşları tebrik ediyorum.

“TURİZM, BARIŞ VE KARDEŞLİK İÇİN ÖNEMLİ BİR SEKTÖRDÜR”
Turizm farklı coğrafyalar, farklı kültürler arasındaki iletişimi artırıyor, bu anlamda küresel barışa ve kardeşliğe de katkı sağlıyor. Kişi bilmediğine düşmandır. İnsanlar bir araya gelirse, konuşursa, kardeş olursa, güzel anılar geride bırakırsa, kavga olmaz, karışıklık olmaz, anlaşmazlık olmaz. Düşünün, daha önce gittiğiniz bir ülke hakkında karar alma durumunda kalırsanız, önce zihninizde o ülkeyi canlandırırsınız. Oradaki hatıralarınızı tekrarlarsınız ve alacağınız kararı da buna göre oluşturursunuz. O bakımdan turizm, barış ve kardeşlik için önemli bir sektördür. Bu yolda çaba gösteren herkesi aynı zamanda gönüllü barış elçisi olarak kabul ediyorum.”

“TÜRKİYE DE TURİZMİN EKONOMİK İMKANLARINDAN YARARLANMAYI İSTER”
Eşsiz, tabii ve tarihi kültürel potansiyele sahip olan Türkiye’de turizm sektörünün yıllar boyunca gelişmeye devam ettiğini ifade eden Başbakan Yıldırım, 2002 yılında Türkiye’de, Türkiye’ye gelen toplam turist sayısının 13 milyon civarındayken, geçtiğimiz yıl bu sayının 40 milyona yaklaştığını anımsattı. Turizm gelirlerinin de 12 milyar dolardan 30 milyar doların üstüne çıktığını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
“Hükümet olarak turizmi sadece ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan bir sektör olarak görmüyoruz. Yalnızca ekonomik bir bakışla turizmi değerlendirmek eksik kalır. Turizm, bunların ötesinde öncelikle kültürlerin ve medeniyetlerin buluşmasıdır. Kültürlerin buluşmasını tesis ettiğimiz ölçüde kültürlerin kaynaşmasını ve karşılıklı önyargıların da kırılmasını sağlamış oluruz. Turizmi kültürel etkileşime, milletlerin birbiriyle kaynaşmasına güç katan bir değer olarak görüyoruz. Uluslararası ilişkilerin gelişmesine önemli bir araçtır turizm. Kültürel yakınlaşmalar, ekonomik ve siyasi ilişkilerin de ivme kazanması da turizmle yakından ilişkilidir. Elbette her ülke gibi Türkiye de turizmin ekonomik imkanlarından yararlanmayı ister. Bu doğrultuda eserlerimizi yenilemeye, korumaya önem veriyoruz. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan ülkemizde tarihin korunması ve restorasyonu büyük önem ifade ediyor. Tarihle bugünü buluşturmak için çok büyük çaba sarf ediyoruz. 15 yıl içinde ecdat yadigarı 5 bin eseri ihya ettik, onardık ve bugünlere getirdik. Müze sayısı Türkiye’de 2002’de 198’di, bugün 220’ye ulaşmış durumda. Her yıl dev organizasyonlara ev sahipliği yapıyoruz. 2007 UNESCO tarafından Mevlana yılı olarak kabul etmişti. İstanbul 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti kabul edildi. 2011’de Erzurum’da Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarını düzenledik. 2013’te Akdeniz Oyunlarını Mersin’de gerçekleştirdik. Aynı yıl Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildi ve birçok etkinliğe ev sahipliği yaptı. Botanik EXPO 2016’yı Antalya’da başarıyla gerçekleştirdik, nihayet G20 zirvesiyle dünyanın 20 büyük ekonomisinin liderlerini Antalya’da misafir ettik. BM Dünya İnsani Zirvesini de İstanbul’da gerçekleştirdik. İstanbul, 2015 yılında ev sahipliği yaptığı 148 kongre ile turizmde dünyanın önce gelen bir şehri haline geldi. Ülke olarak turizmin her alanında merkezi konumumuzu güçlendirmeye kararlıyız. Her ilimizi kendi kültürel güzellikleriyle cazibe merkezine dönüştürüyoruz.”

“PARİS NE KADAR GÜVENLİYSE İSTANBUL O KADAR GÜVENLİ”
Türkiye olarak, bölgede ve dünyada kardeşliğin sağlanması için çok büyük gayret gösterildiğini ifade eden Yıldırım, “3 milyondan fazla evini barkını bırakıp canını kurtarmak için memleketini bırakan insanlara kucak açan ülkenin adı Türkiye’dir. Dünyada başka bir örneği de yoktur” diyerek, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Bugün turizm sektöründe bir adım öne çıkmak için üzülerek söylüyoruz, başkaları hakkında dedikodu üreterek oraları güvensiz ilan ederek iş yapmaya çalışanlar var. Bunlar doğru şeyler değil. Dünyanın hiçbir yerinde güvenli bir ülke yoktur, eğer güvenlikten bahsediyorsak. Terör, her yerde. Adres tanımıyor. Avrupa’nın göbeğinde de,  Türkiye’de de, Ortadoğu’da da oluyor, her yerde oluyor. Terörün olmadığı yer yok. Terörden korkmak ancak ve ancak terörün, teröristlerin işine yarar. Onun için ben gururla ve güvenle söylüyorum. Amerika ne kadar güvenliyse, Türkiye de o kadar güvenli. Paris ne kadar güvenliyse İstanbul o kadar güvenli. Saraybosna ne kadar güvenliyse Ankara da o kadar güvenli. Onun için bu terörü turizmi baltalamak veya turizmde avanta sağlamak için lütfen kullanmayalım. İnsanların buluşmasına, kardeş olmasına, bölgesel ve küresel barışın tesis edilmesine destek olalım. Bütün bu zenginliklerimizi insanların hizmetine sunmak için yeni yatırımlar yapıyoruz. 8 bin 484 kilometre sahil şeridimiz var. Sahillerin temizliği bakımından ikinci sıradayız. 140 olan Mavi Bayrak sayısını 444 seviyesine çıkardık.  Yat limanı kapasitemizi bugün 20 binlere çıkardık, liman sayımızı 50’lerin üzerine çıkardık, 2023’te 50 bini hedefliyoruz. Başta İstanbul olmak üzere tüm şehirlerimiz büyük bir gelişme içerisinde. Dünya dereceleri alan dev projelere imza atıyoruz.
Enerji kaynaklarımızı savaşa, tanka, topa, tüfeğe değil, insanların refahına, mutluluğuna ve çocukların aydınlık geleceğine ayırmamız lazım. Tarih, gelecek ecdat bizden bunun hesabını sorar. Bugün Bağdat, Halep, Sana, Mostar Köprüsü. Bu eserlerin başına neler geldiğini biliyorsunuz. Bizim, bize miras kalan bu dünyayı yıkıp yok etmek değil, yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak gibi bir sorumluluğumuz var. Barış içinde mutlu bir dünyayı karış karış dolaşmak hepimizin hayali olmalıdır. Anca üzülerek ifade etmek istiyorum ki, gönlümüzden geçen bu dileklere bugün dünyanın yaşadığı olaylar pek de imkan vermiyor. Dünyanın vicdanı acılarla, gözyaşlarıyla gölgeleniyor. İslam medeniyetinin en güzel şehirleri yıkılıyor, yerle bir ediliyor. Dün Mostar’ı bombalayan zihniyet, bugün Halep’i yağmalıyor. Maalesef bu yıkıcı cinayetler karşısında insanlık, gerektiği gibi sesini de yükseltemiyor. Oysaki bize düşen dünyayı aydınlıklara çıkaracak çareler üretmek ve hayata geçirmek.”
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.