Bahçeli: Trump Papaz Peşine Düşeceğine Ülkesindeki FETÖ’cüleri Ne Zaman İade Edeceğini Düşünmelidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “ABD Başkanı Papaz peşine düşeceğine ülkesinde misafir ettiği FETÖ’cüleri ne zaman iade edeceğini düşünmelidir. Türkiye tam bağımsız, tam bağlantısız bir ülkedir. Onun bunun ağzına bakmadık, bakmayacağız” dedi.

MHP lideri Bahçeli, sosyal medya hesabı Twitter’dan ABD Başkanı Donald Trump’ın papaz Andrew Brunson’un tutukluluğunun devamı halinde Türkiye’ye yaptırım uygulanacağı yönündeki açıklamalarını değerlendirdi. Türkiye’nin ABD ile “on yıllardır”müttefiklik hukuku içinde bulunduğunu anımsatan Bahçeli, “ABD, Evanjelistlerin dolduruşuna gelip bir Papazı bahane göstererek Türkiye’yi tehdit etmektedir. Bu ayıptır, ahlaki kural ihlalidir, stratejik ortaklığa gölge düşürmektir, haddi ve hududu aşmak demektir” ifadelerini kullandı.

“MALUM PAPAZ SERBEST BIRAKILMAZSA YAPTIRIM UYGULAYACAKLARMIŞ!”

“Malum Papaz serbest bırakılmazsa yaptırım uygulayacaklarmış!” diyen MHP lideri Bahçeli, “Bu üslup küstahça değil midir? Buyurgan, bulanık ve buruşmuş bir tavır sayılmayacak mıdır? Türkiye’nin tehditlere pabuç bıraktığı nerede görülmüş, nerede duyulmuştur?” açıklamasında bulundu.

“TRUMP PAPAZ PEŞİNE DÜŞECEĞİNE ÜLKESİNDEKİ FETÖ’CÜLERİ NE ZAMAN İADE EDECEĞİNİ DÜŞÜNMELİDİR”

ABD’nin Türkiye ile olan ilişkilerini casusluk suçlamasıyla bağımsız ve tarafsız Türk mahkemesinde yargılanan bir Papaz için riske atıp krize sokuyorsa "ne söylense nafile" olduğunu dile getiren Bahçeli’nin değerlendirmesi şu şekilde devam etti:

“ABD Başkanı Papaz peşine düşeceğine ülkesinde misafir ettiği FETÖ’cüleri ne zaman iade edeceğini düşünmelidir. Türkiye tam bağımsız, tam bağlantısız bir ülkedir. Onun bunun ağzına bakmadık, bakmayacağız. Papaz bahanesiyle şantaja boyun eğmeyiz, eğmeyeceğiz. Tehdit acizlerin zaafı, korkakların zayıflığıdır. Kaldı ki, Türk milletine tehdit işlemez, tarihin hiçbir döneminde de işlememiştir.

Papazı isteyen ABD, Pensilvanya’daki haini verirse her hal ve şartta bir takas imkân ve ihtimali doğabilecektir. Nasıl olsa, suçluların, ajanların ve hainlerin değiş-tokuşuna Soğuk Savaş yıllarında epey tesadüf edilmiştir.

Kanaatim odur ki, ya bir yol ağzında, ya da bir köprübaşında suçluların takası sağlanabilecektir…”