Bahçeli: TSK’nın Tırpanlanması Badirelere Davetiye Çıkaracaktır

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “TSK’nın zincire vurulması, suçlanması, tırpanlanması sonuçları önümüzdeki süreçte görülecek badirelere davetiye çıkaracaktır. Endişem odur ki, sindire sindire ve geniş bir mutabakatla planlanması gereken değişikliklerin şu anda yapılması; FETÖ/PDY kalkışması sırasında ve sonrasında zaten yaralanan TSK’nın toplumdaki algısını daha da aşağı çekebilecektir. Ve de TSK’ya olan güveni zedeleyecektir” dedi.
 
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, konuşmasına 15 Temmuz’la başladı. Türkiye’nin darbelerden çok çektiğini, on yıllar boyunca darbelerin siyasi, ekonomik ve toplumsal enkazının kaldırılmasıyla uğraşıldığını ifade eden Bahçeli, “Ancak yakın tarihimizdeki hiçbir askeri teşebbüs, 15 Temmuz kadar vahşi, 15 Temmuz kadar acımasız ve insanlık dışı olmamıştır. Biz teröristleri dağlarda, ovalarda, il ve ilçelerde ararken; meğerse bu caniler sinsi sinsi milli ordumuzun içine yuvalanmış, ellerine geçirdikleri ilk fırsatta da karşı saldırıya geçmişlerdir” dedi.
 
“Emekli bir vaizi Pensilvanya’ya taşıyan, buradan da kurduğu terör örgütünü yönetmesine ortam açan ihmal ve iradesizlikler halkası kimlerin ve nasıl bir zihin örgüsünün eseridir” şeklinde konuşan Bahçeli, milli birlik ve dayanışma ruhunun FETÖ’yü durdurduğunu, hesaplarını boşa çıkardığını ifade etti. FETÖ’nün Türkiye’ye pusu kurduğunu vurgulayan Bahçeli, “Demek ki bu soysuz ve kansızlar, vatanı koruyoruz bahanesi altında, kast ve ihanet etmenin alt yapısını oluşturmuşlar, müdahale için uygun zamanı kollamışlardır” dedi.
 
“Şu günlerde eski defterlerin sayfalarını kaldırmak faydasızdır”
 
Düşmanın hem orduya kadar girdiğini, hem de devletin tüm kılcal damarlarına sorgusuz sualsiz yerleştiğini ifade eden Bahçeli, bunda iktidarın çok günahı olduğunu belirterek şöyle devam etti:
 
“Ancak ülkemizin oldukça kırılgan bugünkü döneminde siyasi eleştiri ve suçlamalar şimdilik bize bir şey kazandırmayacaktır. Birliğimizi ve beraberliğimizi daha da güçlendirmemizin tarihi önem ve zorunluluk olduğu şu günlerde, yeni tartışmalara kapı aralamak, eski defterlerin sayfalarını kaldırmak bize göre faydasız, anlamsızdır. Mesele Türkiye’nin varlığı ve bağımsızlığında tam bir mutabakat sağlamaktır. Devletin ve milletin bekası her türlü siyasi gayret ve gayenin üstündedir. Siyasi kamplaşma ve çekişmeler, şu sıralar en çok uzak durmamız gereken mayınlı alandır. Çünkü Türkiye hedeftedir. İşin şakaya gelir herhangi bir tarafı yoktur.”
 
“Artık vatan nöbeti tutanları da görelim”
 
“FETÖ’nün eylem yoldaşı ve hıyanet ikizi PKK da işbaşındadır. Düşman cephesi sürekli ve faal şekilde cinayet devriyesindedir” diyen Bahçeli, FETÖ’nün boşluğunun PKK tarafından doldurulduğunu söyledi. Terörizmin soğuk nefesinin Türkiye’nin ensesinde olduğunu belirten Bahçeli, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra 18 polisin ve 17 askerin terörle mücadele sırasında şehit düştüğünü, iki haftada 35 kahramanın FETÖ’nün ortağı PKK tarafından katledildiğini söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti:
 
“İstanbul’da, Ankara’da, yurdumuzun diğer illerinde demokrasi nöbeti tutalım tutmasına da, artık vatan nöbeti tutanları da görelim, şehitler kervanına üçer beşer eklenen evlatlarımızı hep birlikte gündemimize alalım. FETÖ ne kadar alçak ve şerefsizse, PKK da aynısıdır. Şimdi kanlı sıraya PKK tekrar girmiştir. FETÖ’nün intikamını almak için Trabzon ve Ordu ilimize kadar yayılmıştır. Şu rezilliğe bakınız ki, Türk vatanında teröristler cirit atmaktadır. İstanbul meydanlarında bayrak salladığımız kadar, bu vatanın dağlarına, taşlarına da şanlı bayrağımız korkusuzca dikilmediği müddetçe, son terörist teslim alınıp son silahı kırılmadığı sürece bu millete huzur, bu ülkeye rahat yoktur. FETÖ ve PKK’nın eşzamanlı saldırıları nasıl bir tehditle yüz yüze geldiğimizi göstermektedir. Milli güvenliğimiz alarm zilleri çalmaktadır. 15 Temmuz FETÖ kalkışmasının dış bağlantıları hususunda ciddiye alınması gereken iddialar gündemdeki ağırlığını korumaktadır.”

OHAL Kararları değerlendirmesi
 
OHAL çerçevesinde, bugüne kadar 3 adet Kanun Hükmünde Kararname yayımlandığını hatırlatan Bahçeli, Bu Kanun Hükmünde Kararnamelerle devlet teşkilatlanmasında köklü değişikliklere gidildiğini, en başta da TSK’nın yapı ve işleyişi baştan ayağa değiştirildiğini ifade etti.
 
MHP olarak gelişmeleri birebir takip ettiklerini belirten Bahçeli, 15 Temmuz’dan itibaren alınan tedbirlere yönelik öncelikli değerlendirmelerini şöyle açıkladı:
 
“1, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine adı karışan, göz yuman, olumlu yaklaşan veya görevinin sorumluluklarına riayet etmeyen kim varsa ihracı yerindedir. Ancak, FETÖ’yle bağ ve bağlantısı olmayan subay, astsubay ve uzman erbaşların aynı kategoride değerlendirilmesi sakıncalı olup, bu durum Türk ordusunun asırlık teamül ve geleneklerine, insan hak ve adalet kurallarına aykırı olacaktır. Sivil bürokrasi için de aynısını söylememiz mümkündür. Hukuksuz ve kanunsuz yere hiç kimse mağdur edilmemelidir. Bugüne kadar onbinlerce kamu görevlisi açığa alınmıştır. Ne var ki, bürokraside çok sayıda mağdur olan, FETÖ’yle en küçük illiyet bağı bulunmayan kardeşlerimizin feryatlarına hükümet kulak vermeli, konuyu insafla ele almalıdır.
 
2, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapısında çok radikal değişiklikler yapılmıştır. TSK’nın yeniden yapılanması önemlidir, elbette ihtiyaçtır. Ancak kuvvet komutanlarını Milli Savunma Bakanına bağlamanın yeni sorunlar getireceğini, emir komuta birliğini bozacağını görmek durumundayız. Bize kalırsa öncelik, kurum açıp kapatmak değil, darbecilerin, hainlerin ürediği sistemi revize etmek, kısaca zihniyet değişimini aşama aşama hayata geçirmek olmalıdır. Konu askerle hesaplaşma, askerin elini kolunu bağlama değil, darbe üreten, darbecileri ve hainleri heveslendiren kaynakları kurutmak olmalıdır. Türk ordusu millidir, meşrudur, yasaldır ve topyekun darbeci gösterilemeyecektir. TSK’nın içindeki darbeciler ayıklansın, ancak Türkiye’nin bu kadar milli güvenlikle ilgili sorunu varken, askerin itibar ve haysiyeti ezilmesin, linç edilmesin. Vatan nöbeti bekleyenlere parmak sallanmasın, sürekli suçlanmasın.”
 
“MİT Müsteşarlığının Cumhurbaşkanına bağlanması zamansız ve manasızdır”
 
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, bölgedeki krizlerin yanı sıra politik kararlara bağlı olarak dünya barışını tehdit eden krizlere de müdahaleye hazır olması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “Bu itibarla, TSK’nın zincire vurulması, suçlanması, tırpanlanması sonuçları önümüzdeki süreçte görülecek badirelere davetiye çıkaracaktır. Endişem odur ki, sindire sindire ve geniş bir mutabakatla planlanması gereken değişikliklerin şu anda yapılması; FETÖ/PDY kalkışması sırasında ve sonrasında zaten yaralanan TSK’nın toplumdaki algısını daha da aşağı çekebilecektir. Ve de TSK’ya olan güveni zedeleyecektir. Bize göre söz konusu değişiklikler Türkiye’nin normalleşme sürecinde yapılmış olsaydı, daha iyi ve kalıcı sonuçlar doğuracağı gün gibi açıktır” şeklinde konuştu.
 
Bahçeli, Genelkurmay Başkanlığı ile MİT Müsteşarlığının Cumhurbaşkanı’na bağlanma arayışını “zararlı değilse bile, zamansız ve manasızdır” şeklinde değerlendirdi.