Bakan Açıkladı: Torununa Bakan Anneanne veya Babaanneye Destek Verilecek

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kadın istihdamına yönelik önemli düzenlemeler yapıldığını belirterek, “Doğum yapan annelerin, anneanne ve babaanne projeleriyle desteklenmesi pilot uygulamasının altyapısı oluşturduk. Çocuğun anneanne veya babaanneye verilecek destekle daha sağlıklı ortamı olabilir” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kadın istihdamına yönelik önemli düzenlemeler yapıldığını belirterek, “Doğum yapan annelerin, anneanne ve babaanne projeleriyle desteklenmesi pilot uygulamasının altyapısı oluşturduk. Çocuğun anneanne veya babaanneye verilecek destekle daha sağlıklı ortamı olabilir” dedi.

Bakan Müezzinoğlu, gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Müezzinoğlu, çalışan anneleri yakından ilgilendiren bir açıklama yaptı. Müezzinoğlu, kadın istihdamında özellikle çalışma ortamı, mobbing ortamlarının minimize edilmesi, çocuklu annelerin istihdamında, yarım zamanlı çalışma, doğum ve doğum sonrası izinler, ücretli ve ücretsiz izinlerde de önemli düzenlemeler yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:

“Doğum yapan annelerin, anneanne ve babaanne projeleriyle desteklenmesi pilot uygulamasının altyapısı oluşturduk. Türkiye genelinde belirli illerde önce pilot uygulama yapacağız. Çocuğun veya anneannenin evinde güvencede, daha huzurlu bir ortamda, anneanne veya babaanneye verilecek destekle daha sağlıklı ortamlar olabilir, değerlendirmesi yapılıyor. Pilot uygulamaları da 2017’de önümüzdeki günlerde altyapısı oluştu, ilk çalışmalara başlamış olacağız.”
Hangi statüyle, koşulları ne olacak ve hangi desteği vereceğiz, onun rakamlarını bu ay sonuna doğru açıklarız, illeri de açıklarız. Şu anda çalışmalar olgunlaştı fakat bir rakam telaffuz etmeyeyim. Tamamı netleşince şu illerde şu çerçevede şu kadar ailede yapacağız diyeceğiz. Farz edelim önce bin ailenin altı aylık sürecini gözlemleyeceğiz. Altı ay sonra bu projedeki verimlilik ne oldu, memnuniyet ne oldu, biz bu projeyi yaygınlaştırabilir miyiz? Onu da ikinci altı ay için değerlendirerek yol haritası belirleyeceğiz.
Hem anneanne hem babaanne olması durumunda sadece birine destek verilecek. Biz ilk önce emzirme çağı ve 3 yaşına kadar olan döneme bakıyoruz.  Bu yarı zamanlı işten kopmasın, anne tam zamanlı çalışsın, biz bu katkıyı annene verelim. Ama pilotu görmeden bir şey diyemeyiz.”

-İLK İŞBAŞINA ASGARİ ÜCRET ÜZERİNDEN İLK YIL YÜZDE 50 DESTEK-

Bakan Müezzinoğlu, “2017’de ilk defa işe girecek üniversite öğrencileri ve stratejik alanlarda işe girecek olanlara ilk yıl asgari ücret üzerinden ücretinin yüzde 50’sini, ikinci yıl da yüzde 25’ini ödeyecek şekilde işverenlerimize artı istihdam oluşturacak bu destekleri veriyoruz” dedi.

-“3 MİLYON 291 BİN 846 KAMU PERSONELİ İSTİHDAM EDİLİYOR”-

Kasım ayı itibariyle kamudaki istihdama yönelik bilgi veren Müezzinoğlu, “Kamuda 2 milyon 485 bin 30 memurumuz var. 15 bin 459 hakim ve savcımız var. 128 bin 668 öğretim elemanımız var. 122 bin 476 sözleşmeli personelimiz var. 335 bin 151 işçimiz var. 21 bin 194 geçici personelimiz var. 183 bin 868 askeri personel olmak üzere toplam 3 milyon 291 bin 846 kamu personeli istihdam ediliyor” şeklinde konuştu.

-“ŞUBAT AYINDA TURKUAZ KARTIN GÜÇLÜ BİR TANITIMINI YAPMAYI HEDEFLİYORUZ”-

Bakan Müezzinoğlu, en çok önemsenen konulardan birinin de uluslararası işgücü kanunu olduğunu ve bu kanunun ağustos ayında yasalaştığını belirterek, “Şu anda yönetmeliklerimiz tamamlandı, Başbakanlıkta. Onay aşamasını tamamladığımızda uluslararası iş gücüyle ilgili iki temel hedefimiz var. Birincisi nitelikli insan kaynağımızı artırabilmek ve onların Türkiye’de ikametlerini, çalışma izinlerini ve statülerini kolaylaştıran bir yasal düzenleme. Diğeri de yabancı sermayenin Türkiye’ye gelişinde onlara Turkuaz kart uygulamasıyla ilgili 2017’yi önemli bir atılım yılı olarak hedefliyoruz. Şubat ayında da Turkuaz kartın güçlü bir tanıtımını yapmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.

-“250 BİN ÇALIŞANI NİTELİKLİ İŞGÜCÜ HAVUZUNA DAHİL ETMEYİ HEDEFLİYORUZ”-

68 farklı ders kitabın arka kapaklarına 30 farklı iş güvenliği ile ilgili görselin dönüşümlü olarak veya yenileyerek yerleştirildiğini belirten Müezzinoğlu, “Çocuklarımızın aklında, kültüründe bir değişime vesile olalım. İş sağlığı ve güvenliğinin eğitim sistemine entegre edilmesi ile ilgili çalışmalarımızı Milli Eğitim Bakanlığı’mızla devam ettiriyoruz” dedi. 48 meslekte Mesleki Yeterlilik Belgesini zorunlu hale getirildiğini belirten Müezzinoğlu, “2017 sonuna kadar 250 bin çalışanı nitelikli işgücü havuzuna dahil etmeyi hedefliyoruz” dedi.

-“ASGARİ ÜCRET YETERLİ Mİ DİYE SORULAR OLUYOR, TABİİ Kİ HAYIR”-

Bakan Müezzinoğlu, bin 404 liraya çıkarılan asgari ücrete ilişkin, “Şimdi asgari ücret konusunda, çalışan alın teri döken kardeşlerimize bunun bereketini görmeleri ve gelecek yıllara daha güvenli istihdam ortamında yürüyebilmelerini temenni ediyorum. Bazen yeterli mi diye sorular oluyor. Cevabı tabii ki hayır ama istihdamı mutlaka merkeze almak zorundayız. Başarılı olmamız gereken rakam her yıl bir milyon. Gönlümüz ah keşke şu rakam olsa diyor ama realiteden uzaklaşmadan gitmemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
2002 asgari ücretiyle 2017 asgari ücreti arasında çok müthiş bir fark olduğunu söyleyen Müezzinoğlu, “2002’de bin dolar karşılığı bu ülkede 6.6 alınteri döken insanımız çalıştırılıyordu. Bugün doların bu kadar tarihi rekor kırdığı bir tarihte bin dolara ancak iki asgari ücretli çalıştırılabiliyor. Bu anlamda asgari ücretlimizin yaşam koşulları belli bir noktaya getirilmiş, daha iyi noktaya gelmesi için hep birlikte gayretimiz var” diye konuştu.

-“408 BİN EMEKLİNİN İKRAMİYESİNİ TALEP ETMESİ BEKLENİYOR”-

Bakanlık görevini üstlendiğinde var olan bir diğer sorunun ise 30 yılı aşarak emekli olanların ikramiyelerini 30 yıl üzerinden aldığını belirten Müezzinoğlu, “Yasal düzenlemelerden sonra 2 milyar 80 milyon gibi bir rakam hesaplanıyor ve 408 bin kişi emeklimizin 30 yılı aşkın süresinin ikramiyesini talep etmesi bekleniyor” dedi.

-“NİYE BİR İŞÇİNİN HAKKI İŞVERENİN CEBİNDE BİRİKSİN”-

Müezzinoğlu, şu anda sendikasız çalışanların yüzde 84’ünün kıdem tazminatından istifade edemediğini, sendikalı çalışan oranının ise yaklaşık yüzde 11 civarında olduğunu belirterek şöyle açıkladı:
“Bizim çalışanımızın yüzde 75-80’i kıdem tazminatından istifade edemiyor demektir. İşveren ben iflas ettim diyor. 100 tane çalışanının 10 yıllık kıdem tazminatı onda birikmiş oluyor. Normal koşullarda veriyor ama olağanüstü koşullarda al alabilirsen. Niye bir işçinin hakkı işverenin cebinde biriksin? İşverenin cebinde biriken hak onun için güvenceli olabilir mi? Onun için güvenceli, hakkaniyetli, sürdürülebilir bir süreç. Eskiye göre biraz daha iyi bir noktaya geldik. Biraz daha reel olağan koşullarda konuşabildiğimiz bir zemin olduğunda inanıyorum ki bir çözüm üreteceğiz.”