Başbakan Yıldırım: Bu Hafta Sicil Affı Düzenlemesi Yürürlüğe Girmiş Olacak

Başbakan Binali Yıldırım, “Sicili bozulmuş olan esnafa sicil affı getiriyoruz. Çeki yahut senedi dönen, sicili bozulmuş, bu nedenle verdiğimiz kredilere erişmekte zorlananlar için bir kolaylık. Bu hafta sicil affı düzenlemesi Meclis'te görüşülecek ve yürürlüğe girmiş olacak” dedi.

Başbakan Yıldırım Çankaya Köşkü’nde Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nu (TESK) kabul etti. Yıldırım, Türkiye’de çalışan nüfusun yüzde 70’ini, Türkiye’deki ticari hayatın yüzde 90’ını, Türkiye’deki ihracatın yüzde 50’sine yakın kısmını üreten ve Türkiye’nin geleceğini inşa eden, sesi fazla çıkmayan ama derinden ülkenin ekonomik hayatını ayakta tutan vefakar bir toplulukla karşı karşıya olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“2002 öncesi Türkiye engelli vatandaşlarına fırsat eşitsizliği oluşturan şartları dikkate alarak verdiği destek 3 milyar, bugün 45 milyara çıktı. 15 kat artıştan bahsediyoruz. Sosyal devlet bu demektir. Sosyal devlet vatandaşın rahat uyuması için uykusundan, rahatından fedakarlıklar yapan yöneticilerin olduğu devlettir. Türkiye'yi yönetme sorumluluğunu taşıdığımız her dakikanın hakkını vermenin gayreti içerisinde olduk. Her zaman yanınızda olduk, sizlere destek olmaya gayret ettik. Bundan sonra da birlikte olmaya devam edeceğiz. 14 yıl boyunca esnaf ve sanatkarımızı ilgilendiren birçok adım attık.
Bütün esnaf camiasının konuştuğu bir şey vardı; eğer emekli olur bir dükkan açarsanız mutlaka yüzde 15'lik prim ödüyordunuz. Bunu kaldırdık. Sessiz sedasız, çok da reklamını yapmadık. Kredi kullanabilen kooperatif sayısını 402'den 894'e yükseltmişiz. 2 katına çıkarmışız. Kredi kullanan esnaf sanatkar sayısı 63 binden 430 bine çıkmış. Kadın kooperatifleri projesi başlattık. Esnaf ve sanatkarların destek sistemini hayata geçirdik. Bir milyonun üzerinde esnafa bugüne kadar 60 milyar lira kredi kullandırmışız.”

-“15 BİN ESNAFIMIZ YARARLANACAK ANCAK MÜRACAAT 250 BİNE DAYANDI”-

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının esnafa bir yıl ödemesiz üç yıllık bir destek verdiğini söyleyen Yıldırım, 2016 yılı için 15 bin esnafın yararlanacağını ancak müracaat sayısının 250 bine dayandığını belirterek, “Ne yapmamız lazım? 15 bin kişiye verilecek, niye bu kadar müracaat ettiniz diyemeyiz. O şartları sağlayan kim olursa olsun bunu vereceğiz, böyle bir sınırlama olmaz. Şartlara bakacağız, tutturan kim varsa vereceğiz. 15 binin üzerine o kaynak çıkacak, gerekirse başka kaynaklardan bulacağız. Esnafımızın bu konudaki beklentisi karşılanacak” dedi.

-“SİCİLİ BOZULMUŞ OLAN ESNAFA SİCİL AFFI GETİRİYORUZ”-

Sur’da terör olayları nedeniyle zarar gören esnafa 50 bin liralık sıfır faizli kredi verildiğini hatırlatan Yıldırım, “Bunu TESKOMB verecek. Burada TESKOMB’a da teşekkür ediyoruz. Sizden aldığı kaynaklarla da onlar da elini taşın altına koyuyor ve darda olan esnafımıza destek oluyorlar. Şimdi hem bankaların vereceği krediler, hem devletin vereceği krediler, düşük faizli desteklerin sağlıklı çalışması için esnafın sicilinin düzgün olması lazım. Sicili bozulmuş olan esnafa sicil affı getiriyoruz. Çeki yahut senedi dönen, sicili bozulmuş bu nedenle verdiğimiz kredilere erişmekte zorlananlar için bir kolaylık. Bu hafta sicil affı düzenlemesi Meclis'te görüşülecek ve yürürlüğe girmiş olacak. Esnaf şimdi geldik, esnaf ve sanatkarlar için yeni bir imkan daha getiriyoruz” diye konuştu.

-“ESNAFI BU FONLA GÜVENCE ALTINA ALIYORUZ”-

“Ahilik ve esnaf fonu kuruyoruz” diyen Yıldırım, bu fona ilişkin şu bilgileri verdi:

“Oluyor ya işler her zaman düzgün gitmez, iyi günler de var, zor günler de var. Günün birinde dara düştünüz ‘Ne yapacağım’ diye düşünüyorsunuz, işte orada sizin yardımınıza koşacak bir mekanizma var. Esnaf ve Ahilik Fonu. Esnafı bu fonla güvence altına alıyoruz. Bu fon, devletle milletin birlikte elini taşın altına koymasıyla oluşuyor. Sorumluluğu birlikte üstleniyoruz. Yani diyoruz ki siz iki koyun bir de bizden. Böylece bu paralar biriksin, günü geldiğinde imdada yetişsin. Bütün esnafımıza hayırlı olsun.
Burada 18 lira devlet veriyor, 35 lira ayda esnaf veriyor. İki yıl bu katkının devam etmesi lazım. Hadi karar verdim girdim, üç gün sonra vazgeçtim bana para ver. Böyle bir şey yok. İki yıl pirim düzenli ödenecek. Ondan sonra bir şey oldu. Ne kadar pirim ödedin bakacağız. Usulü esası belli ona göre paralar ödenecek. Sınırları 711 lira ile bin 422 lira arasında para verilecek. Allah bin bereket versin hiç yoktan iyidir.
İşsizlik fonunun benzeri, esnaf kendi arasında bir fon oluşturuyor, devlet de buna katkı sağlıyor. İşin özeti budur. Bunu yardım sandığı gibi de düşünebiliriz.”

-“BUGÜN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ EN BÜYÜK İHTİYAÇTIR”-

Başbakan Yıldırım, gündemdeki anayasa değişikliğine yönelik “Ne hacet var, niye Anayasa değişikliği ile uğraşıyorsunuz, terör var” denildiğini fakat bunların hepsinin “tuzak” olduğunu belirterek, Başkanlık sistemini şöyle açıkladı:

“Bugün Anayasa değişikliği en büyük ihtiyaçtır. Bir düşünün eğer 15 Temmuz’da bir koalisyon hükümeti olsaydı, zayıf bir iktidar olsaydı ne olurdu bu ülkenin hali? Onun için Türkiye güçlü olmak mecburiyetinde. Çünkü Türkiye’nin etrafı ateş çemberi. Bir yandan oradaki ateşi söndüreceksiniz, bir yandan da ayakta kalacaksınız. Türkiye bugün bunu yapıyor. Bunu kalıcı hale getirmenin yolu daima güçlü iktidardır. Bu anayasa onu sağlıyor. Diyor ki yüzde 51 alamazsan iktidar olamazsın. Tek başına iktidar olmak için yüzde 51 şartını arıyor.
Vatandaş iki tane görev veriyor aynı gün aynı seçimde. Cumhurbaşkanı ben seni beş yıllığına bu ülkeyi yönetmek için seçtim. Ekibini kur, bize vaat ettiğin işleri yap, Türkiye’yi aldığın noktadan nereye götüreceksen oraya götür. Bahane istemiyoruz. Aynı anda diyor ki Meclis milletvekilleri sizi de seçtim gidin memleketin ihtiyacı olan kanunları çıkarın, bir de iktidarı denetleyin ama onların işlerine karışmayın. Bırakın işlerini yapsın ama yanlış yapıyorlarsa anayasa size hak vermiş bu hakkı kullanın uyarın. Uyarmıyorsa seçime götürün.

-“KİMSENİN SİSTEMİNİ KOPYA ETMEYE İHTİYACIMIZ YOK”-

7 Haziran’ı düşünün. Ne oldu her kafadan bir ses. Birden bire istikrar kayboldu. Millet ne yapacağını şaşırdı. Allah’tan 5 buçuk ay sürdü, millet gördü gerçeği. Bu topraklarda kalıcı olmanın şartı güçlü olmak istikrar sürekli sağlamaktır. Başkanlık sistemi kimin sistemi? Hiç kimsenin sistemi değil. 600 yıllık Türkiye’nin, Türk milletinin yönetim geleneğinin bir sonucudur. Kimsenin sistemini kopya etmeye ihtiyacımız yok. Biz her sistemi inceledik, iyi olan taraflarını aldık, çalışmayan taraflarını da düzenledik böyle bir şeye getirdik. Başka sistemlerde olmayan bir şey söyleyeyim. Amerika mesela, Meclis onlarda iki tane bizde tek. Onlarda eyalet sistemi, bizde eyalet sistemi yok, olamaz da. Cumhuriyette üniter yapıyı kurduk, Misak-ı Milli dedik, 780 bin kilometrekare vatan toprağı bir bütündür, bayrak tektir, millet tektir dedik. Rabia, işte bu esastan hareketle ne yapıyoruz? Cumhurbaşkanı seçiliyor, Meclis de seçiliyor.

-“CUMHURBAŞKANI SEÇİM KARARI ALIRSA MECLİS DE ALACAK”-

Diyelim ki Cumhurbaşkanının ait olduğu parti, çoğunlukta Meclis’te. İşler yürüyor 5 yıl. Millet beğendi tekrar seçiyor. Üçüncü sefer yok. Değiştirin kardeşim, diyor. Peki diyelim ki tersi oldu, cumhurbaşkanı ola ki kişiliğinden kaynaklı seçilir ama partisi Meclis’te daha düşük oy alır. Hatırlayın Demirel-Özal durumunu hatırlayın, her gün ‘Cumhurbaşkanı in aşağı, senin temsil kabiliyetin kalmadı’ gibi, rahatsız edici ve çaresi de yok. İşte bu sistem ona çare getiriyor. Eğer bir anlaşmazlık olursa iki tane yetki veriyor. Meclis senin de ülkeyi seçime götürme yetkin var, cumhurbaşkanı senin de götürmeye yetkin var. Ama Meclis sen gidersen cumhurbaşkanı da gidiyor, cumhurbaşkanı sen seçim kararı alırsa Meclis de alacak. E ne yapacaklar? Oturup anlaşacaklar. Durup dururken niye seçime gideceksin? E illa ısrar etti biri seçime götürdü. Vatandaş ne diyecek? “Ne gereği var kardeşim, neden geldiniz” diyecek. Kim mızıkçılık yaptı, o zaman vatandaş ona noktayı koyacak, değiştirecek, olacak, bitecek.”

-“BU KADAR KISA SÜREDE BU KADAR KANAAT DEĞİŞTİREN SEÇMEN YOK”-

Türkiye’nin siyasi geleneğinde yanlış bir iş olmayacağını söyleyen Yıldırım, “7 Haziran'ı düzelten vatandaştır. O sonucu verip iktidara bir mesaj veren, ‘Sen de kendini bir kontrol et şu kadar sene geçti öyle meydan boş değil’ diyen de vatandaştı, 5 buçuk ay sonra kanaati değişen de vatandaştı. Ülkeyi bekleyen tehlikeleri gördü. Dünya siyaset tarihinde bu kadar kısa sürede bu kadar kanaat değiştiren seçmen yok. Türk insanını farklı kılan o, basiretli davranması ve olaya el koymasıdır” dedi.