Başbakandan Öğretmenlere Müjde

Başbakan Binali Yıldırım, Mart Ayı ile birlikte 20 bin 127 öğretmen adayının atamasının yapılacağını açıkladı. Yıldırım, bu hafta Meclis Genel Kurul’da görüşülecek torba kanunla da pek çok vatandaşı yakından ilgilendiren düzenlemelerin yapılacağını söyledi.
 
Başbakan Yıldırım, Meclis’te AK Parti grup toplantısında konuştu. Konuşmasına geçen hafta yaşanları anlatarak başlayan Başbakan Binali Yıldırım, Alman ve Malta gezilerinden bahsetti. Ziyaretlerin ticari amaçlarını anlatan Yıldırım, Alman’da yaşanan Türk vatandaşlarla ise anayasa değişikliğini konuştuklarını söyledi.
 
“Önce Gurbetçiler Evet Diyecek”
 
Binali Yıldırım, 16 Nisan’da yapılacak ve başkanlık sistemini öngören anayasa değişikliği teklifine ilk önce yurt dışında yaşayan vatandaşların oy kullanacağını ve evet diyeceklerini vurguladı. Almanya’da yaşayan vatandaşların tertipledikleri, “Memleket Sevdalıları Evet Diyar Programına” katıldıklarını anlatan Yıldırım,  “Buradan açıkça ifade ediyorum ki, gurbetteki kardeşlerimizin gözünde hasret dolu memleket sevdasını gördük ve çok duygulandık.  Ne dediler biliyor musunuz? ‘ Burada seçimler Türkiye'den önce başlayacak. Biz daha şanslıyız. Bizim rengimiz belli’  Önceden ‘Edirne'den Kars'a’ derdik. Şimdi değişti; Almanya'dan Kars'a oldu Bir kez daha gördük ki, mesele memleket meselesi ise gerisi teferruattır” diye konuştu.
 
Her Durakta 15 Temmuz Destanı
 
Yıldırım, gittikleri her durakta Türk  Milletinin 15 Temmuz’da yazdıkları destanı anlattıklarını kaydederek şöyle dedi:
 
“Uğradığımız her durakta sizlerin 15 Temmuz'da yazdığı milli irade destanı konuşuyor Dünya da  Avrupa'da. Şimdi bu destanı taçlandırma vakti geliyor. Milli iradeyi tanklar, uçaklar, darbeci teröristler karşısında aslanlar gibi müdafaa ettik. Artık sandığa gidip, milli iradeyi garanti altında daha da etkin kılacağız. 15 Temmuz'da 248 şehidimizin kanına giren hain teröristlere, Kandil'e selam duranlara, Pensilvanya'nın karşısında hazırola geçenlere sadece milletin karşısında hazırola geçmek için 'evet' diyeceğiz. Bu tellallar ne diyor; Efendim, ülke bölünecek. Yahu bu referanduma evet deyince ülke bölünecek olsa önce Kandil koşa koşa evet der. Onların amacı Türkiye'yi bölmek değil mi zaten. Böyle fırsat gelmiş ayaklarına teperler mi? 15 Temmuz Türkiye'yi bölmek isteyenleri FETÖ hayır kampanyası yapıyor. Pensilvanya'daki fitne yuvasından 'Hayır' oyu talimatı çıkıyor. Bunlar memleketin yararına olacak hiçbir şeye 'evet' derler mi? Türkiye istikrarı koruyor, bundan zerre kadar şüpheniz olmasın. 2016'da uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 56'sını 15 Temmuz'dan sonra aldık. Sadece bu bile AK Parti'ye güvenin artarak devam ettiğini göstermeye yapar. 2017'de reformlarımız ve atılımlarımız kesintisiz devam edecek.”
 
İsrail’e Ezan Tepkisi
 
Başbakan Binali Yıldırım, İsrail’in “ezan yasağını” anımsatarak, “Son dönemde bazı ülkelerde ırkçı ve ayrımcı söylemler yükseliyor. İsrail Meclisi’nin ezan kısıtlaması, Avrupa'daki İslam karşıtı söylemler tehlikeli gelişmelerdir. Yaşayacağımız birlikte, barış içinde yaşayacağımız başka bir dünya yok. Bindiğimiz dalı kesmeyelim. Bu ırkçılık hastalığına kapılmadan, insanlığın huzuru için elimizi biraz daha taşın altına koyalım” dedi.
 
DEAŞ terör örgütünün bütün Dünya için büyük tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Başbakan Yıldırım, “Asya, Avrupa, ABD için de tehdittir. Bütün terör örgütlerinin hedefi insandır. Bugün bizim kapımızı çalan tehdit yarın bunların sırtını sıvazlayanların da kapısını zorlayacaktır” diye konuştu.
 
“Kandil Koşa Koşa Evet Derdi”
 
Başkanlık sistemini öngören anayasa değişikliği teklifinin,  ülkeyi böleceğini iddia edenlere sert çıkan Yıldırım, “Ülke bölünecek olsa Kandil koşa koşa evet der. Böyle fırsat gelmiş teperler mi? 15 Temmuz gecesi, Türkiye'yi bölmek isteyen FETÖ terör örgütü hayır kampanyası yapıyor. Pensilvanya'dan hayır oyu talimatı çıkıyor” dedi.
 
Alınan Tedbirler Etkisini Gösterdi
 
2017'ye çok hızlı girdiklerine işaret eden Başbakan konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
“2016'da yaşadığımız acı tecrübeleri unutmadan yolumuza devam ediyoruz. Türkiye'nin yükselişini hiç kimse engelleyemez. Türkiye adımlarını çok sağlam atıyor. Her şeye rağmen istikrarı koruyor. 2016'da uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 56'sını 15 Temmuz'dan sonra aldık. Sadece bu oran bile AK Parti hükümetlerinin güveninin artarak devam ettiğini göstermeye yeter. Yatırımlarımız da, reformlarımız da 2017'de devam edecek. Büyüme eğilimini artıracağız.  Aldığımız kararlar yavaş yavaş etkisini göstermeye başladı. Yukarı çıkarken yaygara yapanlar, sus pus. 2017 istihdamda seferberlik yılı olacak. Hükümet olarak biz de destek adımlarını attık. İşe gireceklere vergi kolaylığı, işletmelerin finansmana erişimi gibi kolaylıklar getirdik. Süper teşvik uygulamasını başlattık. Teşvikleri artırarak bir pakette topladık. KOBİ'lerimize ve esnafımız başta olmak üzere nakit ihtiyacı olan işletmelere kredi garanti fonu teminat vermek suretiyle kredi kullandırabilecek. Beyaz eşya ve mobilyada vergi indirimine gittik. Piyasalarda bir canlanma, alışverişte bereket oldu.”
 
CHP’ye No Filmiyle Eleştiri
 
CHP’nin referandum kampanyasında Şili’de çekilen No Filminin yapımcısını Türkiye’ye getirmesine ilişkin hem CHP’ye hem de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi. Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Hayır demeyi adet edinenler Marmaray'a hayır dedi mi, Yavuz Sultan Selim'e, Avrasya Tüneli'ne, Çanakkale Köprüsü'ne, bölünmüş yollara hayır dedi mi? Türkiye'nin gelişmesini sağlayacak ne varsa bunlar hayır dediler. Şimdi de Türkiye'nin demokratik dönüşümünü engellemek için kampanya başlattılar. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu sana sesleniyorum; Kılıçdaroğlu halkoylaması için bir ilham peşinde. Şili'de bulmuş ilhamı. Adamlar bir film yapmış, CHP de ondan medet ummuş. Halka güvenmediniz, seçkin takıldınız ama hani değişiyordunuz? Şili'ye kadar uzanacağınıza Şile'ye gitseydiniz, bu ülkenin köylerine, kasabalarına gitseydiniz. Gidip de bir kahvehanede otursaydınız. Kafa takılmış, farklı; kafa bu ülkeye yabancı, kafa bu halkın aklına, irfanına güvenmiyor.”
 
“Bal Gibi De Partili Olur”
 
“Cumhurbaşkanı partili olamaz” eleştirilerine “bal gibi de olur” karşılığını veren Başbakan Yıldırım, “Kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı olmadan önce hem AK Parti Genel Başkanı hem de Başbakan'dır. Allah aşkına bu millet bu hizmetlerden faydalanırken partisi mi soruldu” dedi.
 
Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
“Biz de seçme ayrımı yapmak yoktur. Bizim için tek kural hizmette siyaset olmaz. Bunlar cumhurbaşkanı partili olmaz diyor, başbakan partili. Cumhurbaşkanı bal gibi partili de olur. CHP'li belediye başkanları seçildikten sonra partisini bırakıyor mu? Seçilen cumhurbaşkanı ve meclis birlikte işbaşı yapıyor, millete hizmet götürüyor. Vakti gelince iki sandık arasında millet yetki veriyor. Bir sandıktan sonra 5 yıl geçiyor, yetki veriyor. En fazla iki sefer. Hani diktatörlük diyenler? Sandıklara milli kimliğimizle gideceğiz.”