Öne Çıkanlar Koronavirüs sıla suriye chp niğde milletvekili ömer fethi gürer google akbank vodafone ato CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak tim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gündem başlıkları

Başbakan'ın Dokunulmazlık Görüşüne HDP'den Yanıt Geldi

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dokunulmazlık dosyalarının tamamının görüşülmesine ilişkin sözlerine HDP'den yanıt gecikmedi. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen konuya ilişkin, "Eğer dokunulmazlıklar her halükarda gündeme alınacaksa, bizim ilkesel tavrımız net, herkesin dokunulmazlığının kaldırılarak, herkesin işlediği iddia edilen suçtan dolayı yargılanmasına zaten başından beri çağrılarımızla dile getiriyoruz” açıklamasında bulundu.

HDP Sözcüsü Bilgen, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Meclis’te bekleyen 506 dokunulmazlık fezlekesini Meclis’e getirmeye hazırız” açıklamalarını ANKA muhabirine değerlendirdi.

Kendi tavırlarının çok net olduğunu söyleyen Bilgen, “Türkiye'nin çok ciddi sorunları var acil reform ihtiyacı var dolayısıyla ülke gündemini dokunulmazlığa odaklamak, dış politikada ve diğer bütün alanlardaki sorunların aslında gündemden kaçırılmasına işaret ediyor. Türkiye'nin parlamentosunun bu gündeme değil de, ülke sorunlarına değil de, kendisine, siyasete, siyasetçiye endekslemesi hiçbir sorunun çözümüne katı sağlamaz. Ama eğer dokunulmazlıklar her halükarda gündem alınacaksa, bizim ilkesel tavrımız net, herkesin dokunulmazlığının kaldırılarak, herkesin işlediği iddia edilen suçtan dolayı yargılanmasına zaten başından beri çağrılarımızla dile getiriyoruz” dedi.

-“OLUMLADIĞIMIZI SÖYLEDİK ZATEN”-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bir an önce toplansın, bir an önce yapılsın” gibi dayatmalarıyla, Meclis'in iradesinin üzerinde irade oluşturması gerektiğini belirten Bilgen, “İlkesel ve herkesi kapsayan, ayrıcalık sergilemeyen, ayrımcılık sergilemeyen yaklaşımları biz destekliyoruz” diye konuştu.

“Dosyalar Meclis'e geldiği takdirde destekleyecek misiniz?” sorusuna Bilgen, “Başından beri bütün dosyalar, parti ayrımı gözetmeksizin, dosya ayrımı gözetmeksizin genel dokunulmazlıklarla ilgili hukuki düzenleme, isterse dosyası bulunanlarla ilgili bir genel tavır her ikisini de olumladığımızı söyledik zaten” ifadelerini kullandı.

Bu konunun Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında görüş ayrılığını yansıttığına yönelik yorumları da değerlendiren Bilgen, “Çok açık bir tablo var ortada. Bu konu Cumhurbaşkanı'nın yetki ve görev alanı içerisinde bir durum değil. Kendi kişisel yaklaşımını yansıtacaksa da yemin ettiği Anayasadaki tarafsızlığa uygun davranarak ancak bunu dile getirebilir, bunun dışındaki her yaklaşım suçtur. Bunun dışındaki her yaklaşım, yargı üzerinde parlamento üzerinde, siyaset üzerinde, siyasi partiler üzerinde baskı oluşturmaktır. Dolayısıyla burada biz Türkiye'nin aslında geleceğini tehdit eden, geleceğini riske atacak bir pozisyonla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanı'nın bu konuda sergilediği tavrın aslında kendi geleceği, kendi planları, kendi başkanlık gündemine odaklı bir manipülasyon olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

-“TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARINA TERS BİR POZİSYON ALMAKTIR”-

Şu anda Türkiye'nin Mayıs ayı başına kadar yetiştirmesi gereken serbest dolaşımla ilgili Avrupa Birliği'yle ilgili taahhütleri olduğunu belirten Bilgen, “Bu demokratikleşmeye dair düzenlemeleri yapak yerine, dokunulmazlıkları gündeme almak Türkiye'nin çıkarlarına, Türkiye toplumunun beklentilerine ters bir pozisyon almaktır. Bunun ne siyasi meşruiyeti var, ne de uluslararası kamuoyu tarafından kabul edilebilir bir tarafı var” dedi.

Bu konularda, sorumluluğun Cumhurbaşkanı’nda değil, Başbakan’da olduğunun altını çizen Bilgen, “Türkiye'deki Anayasal düzen açısından hukuki yapı açısından muhatap, partilerin başkanları yani en yüksek oy alan partinin başkanı olarak, iktidar partisinin genel başkanı ve Başbakan olarak da Sayın Davutoğlu'dur. Eğer bir takım dayatmalara, baskılara boyun eğerek bir tavır takınırsa bunun faturasını siyaseten de kendisinin ödeyeceği bir durumdur. Çünkü Cumhurbaşkanı'nın emrivakileri, baskıları aslında doğrudan doğruya Türkiye'de Meclis'i, Türkiye'de siyasi partileri tehdit etmektedir. Ya bugün o süreçte doğru yerde durmak ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için olumlu katkı yapmak ya da buna seyirci kalmak, buna göz yummak, Türkiye'nin bir felakete sürüklenmesine suç ortağı olmakta son tercihi Sayın Başbakan kendisi yapacak” diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.