BBP Genel Başkanı Destici: "Vatandaşımız AVM’ye Değil Pazara Bile Gidemiyor”

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, vatandaşın Alışveriş Merkezlerine (AVM) değil semt pazarlarına bile zor gittiğini ifade etti.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici haftalık düzenlediği basın toplantısında ülke ve dünya gündemini değerlendirdi.

Destici basın toplantısına bu hafta içerisinde şehit olan asker ve polislere rahmet dileyerek başladı. Destici, “Bu hafta da şehitlerimiz var. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim yaralı Mehmetçiklerimize, polislerimize acil şifalar versin. Şuanda hem Fırat Kalkanı Harekâtında hem de içeride başta PKK terör örgütü olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı kahramanca mücadele eden asker ve polislerimizin Rabbim yar ve yardımcısı olsun.” Dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verileri değerlendiren Destici, “İşsizlik ülkemizin kanayan yaralarından bir tanesi. Açıklanan rakamlara baktığımız zaman son 7 yılın zirvesinde. İşsizlik yüzde 12’lrin üzerine çıkmış vaziyette. Tarım dışı işsizlik oranı 1,9 puanlık artış ile yüzde 14,3 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 3,5 puanlık artış ile yüzde 22,6 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 1,6 puanlık artış ile yüzde 12,3 olarak belirlendi.

Ülke genelinde işsiz sayısı, 590 bin kişi artarak 3 milyon 715 bin kişi oldu. İstihdam edilenlerin sayısı ise kasım döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 391 bin kişi artarak 27 milyon 67 bin kişi, istihdam oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 45,8 oldu. İşgücü bir önceki yılın aynı dönemine göre 980 bin kişi artarak 30 milyon 781 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,9 puan artarak yüzde 52,1 olarak gerçekleşti. Tarım sektöründe çalışan sayısı 101 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 491 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 18,7’si tarım, yüzde 19,6’sı sanayi, yüzde 7,4’ü inşaat, yüzde 54,2’si ise hizmetler sektöründe yer aldı.
Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,7 puan artarak yüzde 33,3 olarak gerçekleşti. Bu resmi rakam. Birde gayri rakamlara baktığımız zaman bu yüzde 50’lerin üzerinde.
Maliye Bakanlığı tarafından derlenen verilere göre, 2016 yılı dördüncü çeyreğinde toplam kamu istihdamı 2015 yılının aynı dönemine göre yüzde 1,2 oranında artarak 3 milyon 562 bin kişi olarak gerçekleşti. Bu rakamlara baktığımız zaman işsiz sayımız tam 500 bin kişi artmış vaziyettedir. Çözüm bulunması gereken konuların en başında bunlar geliyor.”

Vatandaşın en önemli probleminin ekonomik problem olduğunu ifade eden Destici, “Vatandaşlarımız ağır ekonomik şartlar altında hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Yeşil Fasulyenin fiyatı 36 TL olmuş. Başta inanamadım. Ama semt pazarlarına baktığımızda bu fiyattan satıldığını gördük. Salatalık 13 TL biber ve kabak 10 TL olmuş. Asgari ücretlimiz, 8 Milyon açlık sınırı altında maaş alan emeklimiz bunlara nasıl gücü yetebilir. Denilebilir ki bu mevsimde yemesinler. Benimde tavsiyem bu mevsimde bu ürünler yenmemeli. Bu tür sebzeler bu mevsimde sağlıklı olmaz.  Ama önemli olan pazar fiyatlarının hangi noktaya geldiğini göstermektedir. Bir taraftan enflasyon yüzde 7 ila 8 arasında diyeceksin ama pazardaki meyve sebzenin fiyatlarının yüzde 100 artacak. Fasulye, salatalık yemeyin diyebilirsiniz. Ama Elma, Portakal yemeyin diyebilir misiniz? Bunları kış mevsiminde tüketme zorunluluğu var. Üreticinin bahçesinden 50 Kuruşa sattığı Elma ya da Portakal Pazar da 5 ila 6 arasında satılıyor. Ankara, Eskişehir, Polatlı ve Sivrihisar da Soğan üreticilerine baktığımız zaman Soğanlarını tamamen dökmüş vaziyetteler. 20 Kuruşa dahi satamıyorlar. Ama pazarda Soğan 1, 1.5 TL. Bu fiyat dengesizliğinin mutlaka ortadan kaldırılması lazım. Buna mutlaka çözüm bulunmalı. Üretici ürettiğinin hakkını alması gerekir. Tüketici normal fiyatta sebze ve meyve yemesi gerekir.” 

Türkiye’nin yüksek borcu olduğunu kaydeden BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Sadece ülke olarak değil vatandaşları da borçlu olan bir ülkeyiz. Faiz ödeyen ama buna rağmen Kamunun da, vatandaşların da israfı var. Sayın Başbakan da şunu söylemişti: ‘CHP AYM’e gidiyor biz AVM’ye gidiyoruz’ demişti. Valla Sayın Başbakan siz AVM’ ye gidebilirsiniz ama vatandaş AVM’ ye değil pazara bile gidemiyor. Vatandaş ancak taksitlerini ödüyor. Vatandaşın borç yükünden kurtulmasının yolu üretimden, istihdamdan ve yüksek orandaki faiz yükünün hafifletilmesinden geçiyor.” Diye konuştu.

Türkiye’nin yıllardır terör ile mücadele de uğraş verdiğini kaydeden Destici, “Bu geldiğimiz noktada tehdit ve tehlike daha da büyümüş vaziyette. Şuanda teröre karşı verilen mücadele konseptini doğru buluyoruz. Terör örgütlerinin tüm unsurlarına karşı topyekûn bir mücadele sergilenilirse başarı ve sonuç alınır demiştik. Bugün bunun uygulanmakta olduğunu görmekteyiz. İnşallah bu topyekûn mücadele tüm terör örgütlerine karşı devam eder. Terörle mücadele de eksikleri gördüğümüz zaman da bunları söyleyip terörle mücadeleye olumlu yönde katkı sağlamaya devam edeceğiz.” İfadelerini kullandı.

Destici, “Daha önce Türkiye Cumhuriyetini yöneten iktidar sahiplerinden hep şunu duyduk. ‘Sincar’ın ikinci bir Kandil yapılmasına müsaade etmeyeceğiz’ dendi. Ama şuanda Sincar ikinci Kandil olma yolunda. Söz yerine fiili uygulamaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Dün elimize bazı görüntüler ulaştı. Kerkük’ün sokaklarında PKK yandaşlarıyla birlikte yürüyüş düzenliyor. Bu yürüyüş Kerkük polisi ve askerinin koruması altında. Kerkük’te PKK, PYD istemiyoruz. Daha doğrusu Irak’ın ve Suriye’nin Kuzeyinde terör örgütlerini istemiyoruz. Türkiye de zaten hiç istemiyoruz. Bunlar nerede görülürse başı ezilmesi gerekir.” Şeklinde konuştu.

“Suriye’nin Kuzeyinde yapılan Fırat Kakanı Harekâtı doğru bir harekâttır.” Diyen Destici, “Biz bunun derinlemesine değil enlemesine, genişlemesini arzu ediyoruz. PKK eşittir PYD. Orada bir devlet oluşturma peşindeler. ABD de bunu Centcom aracılığıyla da destekliyor. Türkiye’yi yönetenlerin buna seyirci kalmaması gerekir. Mutlaka gerekli adımları artması gerekir.” Dedi.

Destici, “Biz ABD, Rusya ve İsrail başta olmak üzere batıya güvenemeyiz. Yakın ve uzak tarihimize baktığımız zaman batının bize karşı hasmani tutumlarının olduğunu hiç bir dönemde Türk’ün ve Müslüman’ın iyiliğini ve hayrını istemediklerini biliyoruz. Bizim Kırım, Gürcistan ya da Ukrayna’ya müdahalemizden rahatsız olan bunlara hiçbir şartta izin vermeyen Rusya’nın Suriye’nin Kuzeyinde ne işi var? Kıbrıs’ta bize adım attırmamaya çalışan İngiltere’nin Irak’ın, Suriye’nin Kuzeyinde ne işi var? Bizim de bunları yüksek sesle sormamız lazım. Başta oradaki kardeşlerimizin güvenliği daha sonra kendi ülkemizin güvenliği açısından Fırat Kalkanı Harekâtının o bölge tamamen PKK, PYD ve DAEŞ unsurlarından temizlenmeden bitirilmemesi ve enlemesine genişleyerek devam etmesinin doğru olacağını ifade etmek istiyorum.”

Borçları yeniden düzenlemek adına ve yeniden borçlanabilmek adına Varlık Fonu oluşturulduğunu vurgulayan Destici, “Türkiye’nin ne kadar kar eden kurum ya da kuruluşu varsa bunlar Fona devredildi. Bu son atımlık barutu da attıktan sonra eğer istenilen neticeye ulaşılamazsa o zaman devletin ve milletin hali ne olacak? Milletin ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekir. Her kafadan bir ses çıkıyor. Ama bu fonu kurup işletmeye başlayanlarda bir izahat duymuş değiliz. Bu fon neden kuruldu? Hangi ihtiyaç için Varlık fonu kuruldu? Bu fon ne yapacak? Bunun işlevi ne olacak?” dedi.

Yapılacak olan referandum ile ilgili açıklama yapan Destici, “Yüksek Seçim Kurulu seçim takvimini açıkladı. Büyük Birlik Partisi olarak seçime katılan 9 partiden bir tanesiyiz. YSK bizi de bilgilendiriyor. Partimiz bu bilgiler doğrultusunda hazırlığını yapmaktadır.” Dedi.

“Türkiye büyük bir gerilim içerisine sokulmaya çalışıyor.” Diyen Destici, “Hayırcılar bir tarafta, Evetciler bir tarafta. Hayırcılar ile ilgili çeşitli ithamlar, Evetçiler ile ilgili çeşitli ithamlar var. Bu ithamların doğru olmadığını başından bu yana söyledik. Hayır diyene de Evet diyene de saygı duyulması gerektiğini ifade ettik. Kamplaşmadan ve ayrışmadan rahatsızız. Evetçiler ve Hayırcılar diyerek Türkiye’nin karpuz gibi ortadan ikiye bölünmesini doğru bulmuyoruz. Bizim adımız Büyük Birlik Partisi. Biz birleştirici bir vaziyetteyiz. Evet diyenler de, Hayır diyenler de bizim insanımızdır. Demokratik bir ortamın oluşturulması gerektiğini, bir demokrasi şöleni gibi bu Anayasa Referandumunun yapılmasını ve sonunda da millet ne derse de ona saygı duyulması gerektiğini ifade ettik.” Dedi.

“Olağanüstü Halin kaldırılması gerektiğini bir kere daha söylüyorum.” Diyen Destici, “OHAL şartları içerisinde yapılan bir oylama içeriden ve dışarıdan bu seçimin sonucunu şaibeli hale getirilmesinde malzeme olarak kullanılacaktır. Buna fırsat verilmemeli. Propaganda şartlarının eşit ve adil bir şekilde yapılması gerekir. Son çıkan Kanun Hükmündeki Kararname ile yanlı yayın yapan yayın kuruluşlarının cezadan muaf gösterilmesi gerçekten anlaşılabilmiş bir şey değil.” İfadelerini kullandı.

Destici konuşmasını şöyle tamamladı: “Cumhuriyet Halk Partisinin bu Anayasa değişiklik teklifinin iptali için Anayasa Mahkemesine gitmemiş olmasını doğru bir adım olarak görüyoruz. Gerginliği azaltma, milletin hakemliğine güvenme açısından, milli iradeye teslim olma açısından önemli bir adım olarak görüyoruz.  2 aylık referandum sürecide adil ve eşit bir propaganda şeklinde geçmeli. Millet özgür ve hür iradesiyle tercihini yapar ve o sandıktan çıkacak tercihe de hepimizin razı olma zorunluluğu da vardır. Referandum sürecinde çok şaşalı, aşırı gösterişli propagandalara gerek olmadığını kanaatindeyiz. İsrafa kaçılmamalı. Kamu kaynakları heba edilmemeli. Türkiye’nin tahammülü yoktur. Hayır, kampanyası ya da Evet kampanyası yürütenlerinde mütevazı ve israfa kaçmadan bu süreci tamamlamasını arzu ettiğimizi ifade ediyorum. İstişarelerimize devam ediyoruz. Lider sultasının olmadığı partiyiz. Kurullarımızla istişarelerimize devam ediyoruz. Sadece kurullarımızla değil, kendimize yakın gördüğümüz hareketimizin içersinde belli dönemlerde bulunmuş, bu hareketin içerisinde bulunmasa bile fikrine güvendiğimiz değerli insanlarımızla da istişare ediyoruz. Yan kuruluşlarımız başta olmak üzere, Alperen Ocaklarımız, Kadın Kollarımız, gönül bağı içerisinde olduğumuz Avrupa Türk Birliği Federasyonumuz diğer vakıflar, dernekler, sendikalar, sivil toplum örgütleri ile bunlarla da istişarelerimizi yapacağız. Hatta Kerkük’te yaşayan Türkmenlerle, Irakta yaşayan Türkmenlerle, Azerbaycan’dakilerle, Bosna’dakilerle de istişare yapacağız. Onların da gözü Türkiye’de. Hafta sonu Kurucular Kurulu Üyelerimiz, Merkez Disiplin Kurulu Üyelerimiz, Teftiş Kurulu Üyelerimizi ve il başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Perşembe günü Alperen Ocakları ve Kadın Kollarımız, Cumartesi günü Kurucular Kurulu Üyelerimiz, Merkez Disiplin Kurulu Üyelerimiz, Teftiş Kurulu Üyelerimiz ve Pazar günü İl Başkanlarımızla bir araya geleceğiz.
Almış olduğumuz kararı kamuoyu ve büyük Türk Milleti ile paylaşacağız.  
Rabbim milletimizi, memleketimizi Türk ve İslam Coğrafyasındaki tüm mazlum ve masum kardeşlerimizi muhafaza etsin. Kahraman ordumuzun, polislerimizin yar ve yardımcı olsun.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.