CHP'li Sarıbal'dan Dünya Toprak Gününde Kızılderili İçerikli Mesaj

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 2013 yılında yapılan 38. Konferansı'nda 5 Aralık tarihinin Dünya Toprak Günü, 2015 yılının ise Uluslararası Toprak Yılı olması kararı alınmış; toprağın dünyada tüm canlılar için yaşanabilir bir yer olarak kalmasında,  insanlığın barınmasında, beslenmesinde ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmasındaki önemine ve yerine dikkat çekilmiştir." dedi.

Öncelikle 7 milyarı aşan dünya nüfusunun 800 milyondan fazlasının açlık çektiği, yarısından fazlasının ise yeterli gıdadan ve temiz sudan yoksun olduğu dikkate alındığında; her türlü tarımsal üretimin ve gıdanın en önemli unsuru; temiz suyun, havanın ve bunların sürdürülebilir kullanımının sigortası kısacası hayatın kaynağı, yaşamın başlangıç ve bitiş yeri olan topraklarımızın 1 santimetre karesinin bile yok edilmemesi, amacı dışında kullanılmaması gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
1950'li yıllardan günümüze özellikle 1970'li yıllardan itibaren artarak süren sanayileşme ve hızlı nüfus artışına bağlı yerleşim alanı talepleri gibi tarım dışı her faaliyetin tarıma elverişli olmayan arazilere kaydırılması yasal mevzuata rağmen sağlanamamış; verimli tarım arazilerinin yok edilmesi önlenememiştir.
1950'li yıllarda kişi başına düşen tarım alanı 0,75 hektar iken; nüfus artışı ve özellikle 1980'lerden sonra artan amaç dışı kullanımlar nedeniyle günümüzde bu rakam 0,34 hektara gerilemiştir.
Ülkemizde toprağın, tarım arazilerinin amacına uygun bir şekilde kullanılmasından sorumlu olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verilerine göre; son 10 yıllık süreçte 1,1 milyon hektar tarım arazisi için tarım dışı amaçlı kullanım izni talebi edilmiş, bunun 573.541 hektarlık (yüzde 52) kısmına uygun görüş verilmiştir. İzin verilen tarım arazilerinin yüzde 34'lük kısmı verimli tarım arazilerinden oluşmaktadır.
Bu veriler veriler toprağın ve tarım arazilerimizin ne denli korumasız olduğunu açıkça göstermektedir. Buna karşılık, her gün hemen her TV kanalında gösterilen ve söz konusu Bakanlık tarafından hazırlanmış kamu spotları ile tarım arazilerinin ne kadar güzel korunduğu algısı yaratılmaya çalışılmaktadır.

YASALAR TARIM ARAZİLERİNİ AMACI DIŞINDA KULLANIMA AÇIYOR
Son yıllarda gerçekleştirilen yasal düzenlemeler tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını teşvik eder niteliktedir. 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı yasa ile büyükşehir belediyesi sayısı 30'a ulaşmış ve belediye sınırı il sınırına genişletilmek suretiyle yaklaşık 16 bin köy mahalleye dönüştürülmüş, böylelikle tarımsal üretimde kullanılan arazilerin sanayi ve konut alanı olarak kullanılmaları kolaylaştırılmıştır.
Yine aynı şekilde 6552 sayılı torba yasanın 112. maddesi ile Mera Yasası'na mera alanlarının kentsel dönüşüme açılabileceği imtiyazı eklenmiştir.
AKP'li yıllarda uygulanan tarım politikaları da topraklarımızın amacı doğrultusunda değerlendirilmesinin önünde engel oluşturmuştur. Son 10 yıllık süreçte (2015 verilerine göre) çiftçimiz yaklaşık 2,6 milyon hektarlık tarım arazisini ekmekten vazgeçmiştir.
Üreticilerimizin tarım desteği alabilmeleri için Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı olmaları gerekmektedir. Aynı dönemde ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayımız 2,8 milyondan 2,2 milyona gerileyerek 600 bin kişi azalmıştır.

TARIM ARAZİLERİNİN AMAÇ DIŞI KULLANIMI ENGELLENMELİDİR
Öte yandan iklim değişikliği insanlığın önündeki en önemli sorunların başında gelmektedir. Bu kapsamda yaşanacak kuraklık, sel ve fırtına gibi olumsuzluklar tarımsal üretimi de olumsuz etkileyecektir. Gittikçe artan nüfusu besleyebilmek için öncelikle tarım arazileri ve meralarımızın amaç dışı kullanımını kolaylaştıran yasal düzenlemeler bu alanların korunması kapsamında revize edilmelidir. Ayrıca topraklarımızın kirletilmesinin önüne geçilmelidir. Uygulanan tarım politikaları gözden geçirilmeli; kendi insanımızın ihtiyaçlarına ve ülkemizin ekolojik (toprak, iklim) şartlarına uygun; emek ve üretim odaklı bir tarım programı uygulanmalıdır.
CHP olarak; bu yasama döneminde de, korunması gereken en önemli doğal varlığımız olan topraklarımız için, aşağıda belirtilen yasal teklifleri yapacak ve mücadelemizi sürdüreceğiz.
* Tarım arazileri ve meralarımızın amaç dışı kullanımına izin verilmemesi, ranta kurban edilmemesi,
* Topraklarımızın tarım araştırmaları için kontrolsüz ve yasadışı şekilde bir laboratuvar gibi kullandırılmaması,
* Tarımsal üretimin ülkemizin ekolojik koşulları ve toprak özelliklerine uygun olarak yapılması;
* Verimli topraklarımızı hızla yok eden erozyonla mücadele edilmesi,
* Arazi toplulaştırmada bölgesel farklılıkların ve ürün çeşitliliğinin dikkate alınması,
* Toprak ve su kaynaklarımızı geliştiren tarımsal altyapı yatırımlarının tamamlanması,
* Toprak ıslahı ve sulama projelerini hızlandırılması.
·         Kızılderili Reis'in yıllar önce söylediği gibi "Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.".  Ünlü Ozanımız Aşık Veysel'e göre "En sadık yârimiz kara topraktır."