Öne Çıkanlar filistin yök Metina Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal berlin ırak Koronavirüs Zeytin Dalı Harekatı CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan milli savunma bakanlığı Çetin Düz Kimdir Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev

CHP’li Tezcan: Zeytin Dalı Harekatı Bir Parti Operasyonu Değildir

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Afrin operasyonu devam ederken TBMM’nin kapalı olmasına tepki göstererek, “Zeytin Dalı Harekatı bir parti operasyonu değildir, bir siyasi parti harekatı değildir, bir iç siyaset malzemesi değildir. Bunu tek bir partinin merkezindeymiş gibi gösterip parti kongrelerinde açıklamak ve parti kongreleri üzerinden ülkeyi bilgilendirmek kabul edilebilir bir şey değildir” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Gene Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. Yaklaşık bir buçuk saat süren toplantının ardından MYK’nın gündemine ilişkin basına açıklamalarda bulunan Tezcan, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afrin’e yönelik gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı’nı değerlendirdi. “Bir an önce bu harekatın en az kayıpla hedefe ulaşmasını bekliyoruz” diyen Tezcan, şunları kaydetti:

“EMPERYALİST PROJE”

“Bölgede esaslı bir emperyalist proje hayata geçirilmeye çalışıyor. Bölgede oluşturtulmak istenen koridor halkların kardeşliğini baltalayan bir emperyalist koridordur. Halkların barışı ve bir arada yaşamasına hizmet eden bir proje değil, tam tersine onların arasında bariyer oluşturacak bir projedir.

Ortadoğu’yu etnik ve inanç ayrışmaları üzerinden atomize edip yeniden tarif etmeye çalışan bir emperyalist bir proje vardır ve bu projeye başından itibaren CHP olarak karşı çıktık. Bu projeye zaman zaman ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ denmiştir, eş başkanlar bulunmuştur, zaman zaman ‘Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’, zaman zaman Suriye sorunu denmiştir ama hedef aynıdır. Hedef, Ortadoğu’yu etnik ya da mezhepler ayrışmalarla çatışma haline sokup güvensiz bir bölge yaratmak ve o güvensiz bölgeyi kontrol etme planıdır. Türkiye’nin güvenliğini de tehdit eden bir plandır.

“BİR SİYASİ ÇÖZÜM ZORUNLU”

Zeytin Dalı Harekatı’nda hedef, Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sağlayacak bir siyasi çözüm olmalıdır. Bölgede Suriye’nin egemenliğinin tahrip edilmiş olmasının sancılarını yaşıyoruz. Ne yazık ki iktidarın bugüne kadar ki Suriye politikası şu geldiğimiz tabloda çok açık biçimde çökmüştür. Suriye’nin parçalanmasına ve egemenliğinin yok edilmesine dönük atılmış adımların, terör gruplarının etkin bir aktör olmasına neden olduğu acı bir biçimde anlaşılmıştır.

“EGEMEN DEVLETLER ÜZERİNDEN BİR BÖLGE TARİFİ YAPILMALI”

Bu süreçten sonra artık Emevi camiinde namaz kılma sevdası ve hesabından vazgeçerek, terör grupları ya da küçük gruplar üzerinden değil egemen devletler üzerinden bir bölge tarifi yapılmasının zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede Suriye’nin toprak bütünlüğü önemlidir, Suriye’nin egemenliği önemlidir. Bu harekatın sonunda bölgede kesin kalıcı çözüm, siyasi odaklı olmalıdır, kalıcı barışı sağlayacak olan budur.”

“ŞOVEN BİR SÖYLEME FIRSAT VERİLMEMELİ”

Tezcan, dikkat edilmesi gereken bir başka noktanın da kullanılan “dil” olduğunu vurgulayarak, “Bu bir terörle mücadele eksenidir ve burada sınırlıdır. Herhangi bir şekilde ırkçı bir dile, şoven bir söyleme ve savrulmaya fırsat vermemek zorundayız. Irkçı bir söyleme savrulmak bizi yeni toplumsal çatışmaların eşiğine sürükleyebilir” diye konuştu.

“PARALEL HÜKÜMET”

Tezcan, operasyonla ilgili gelişmelerin hükümet değil “saray” merkezli yürütüldüğü eleştirisinde de bulunurken, “Görüyoruz ki paralel devlet uygulamasının bir benzeri paralel hükümet olarak devam ediyor. Bir önemli harekat yapıyoruz Ortadoğu’da, sanki ortada ikili hükümet var. Bir tarafta saray hükümeti bir tarafta seçilmiş hükümet. Dışişleri Bakanının açıklamalarından daha çok saray sözcüsünün açıklamalarıyla süreç takip ediliyor ve yönetiliyor. Böyle bir uygulama olmaz. Harekatın en yoğun ve ateşli olduğu günlerde havuz medyasına bakıyorsunuz; Dışişleri Bakanının açıklamaları küçük, içerde saklanmış ama Enerji Bakanının bu konudaki açıklamaları birinci sayfadan haber yapılmış. Yani saraya damat olmak Dışişlerine bakan olmaktan daha ayrıcalıklı hale gelmiş. Afrin Harekatı gibi önemli harekatın haber kaynağının merkezine bunlar oturtuluyor” dedi.

“BİLAL ERDOĞAN’IN ORADA İŞİ NE?”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın İnsansız Hava Araçları (İHA) kumanda merkezindeki fotoğraflarına işaret eden Tezcan, şöyle devam etti:

“Harekat merkezine girmiş, harekat yönetir pozlarla fotoğraf servis ediliyor ve hükümetten hiçbir açıklama yok. Bilal Erdoğan’ın orada işi ne? Hükümete soruyorum, hangi görevle oraya gitmiştir? Bu fotoğrafın anlamı nedir? Bu fotoğrafın mesajı nedir? Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışan bir fotoğraf mı? Kimin oğlu olursanız olun, isterseniz padişah şehzadesi olun kalkıp da böyle önemli bir günde böylesi mesaj veren fotoğrafları paylaşma hakkını nereden ve kimden alıyorsunuz? Bu millete saygısızlıktır. Bu konuda ciddi ve esaslı bir açıklama bekliyoruz. Bir özür bekliyoruz. Ama ne yazık ki paralel hükümet bu çerçevede evlatlar ve damatlar ekseninde hareket etmeye ve iş yürütmeye başlamış.

Bilal Erdoğan’ın gittiği ilde vali ile toplantı yapılıyor. Bütün devlet bürokrasisi ayağa kalkıyor. Basına kapalı toplantılar yapılıyor. Hangi sıfatla gidiyorsun? Cumhurbaşkanlığını işgal eden birisinin oğlu olmak devlet bürokrasisine talimat verme hakkını kimseye vermez.

“ŞIMARIK POZLAR”

Türkiye Cumhuriyeti devleti bir çadır devleti değildir. Hele de böyle hassas günlerden geçerken verilecek fotoğraf, ister tam gerçek anlamıyla fotoğraf olsun ister imaj, ister dil herkes dikkat etmek zorundadır. İkili hükümet şeklinde süreç yönetiliyor, bunun altından ne çıkacağını bilemezsiniz. Askerimizin orada göğüs göğse ülkenin güvenliği için mücadele ettiği dönemde, birilerinin içeride dönüp de bu tip tabiri caizse şımarık pozlar vererek milletle alay etmeye hakkı yoktur.”

“SİYASİ PARTİ MESELESİ DEĞİL”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tezcan, Afrin operasyonu devam ederken TBMM’nin kapalı olmasına tepki gösterdi. Tezcan, “Bu kabul edilebilir bir şey değil. Zeytin Dalı Harekatı bir parti operasyonu değildir, bir siyasi parti harekatı değildir, bir iç siyaset malzemesi değildir. Bunu tek bir partinin merkezindeymiş gibi gösterip parti kongrelerinde açıklamak ve parti kongreleri üzerinden ülkeyi bilgilendirmek kabul edilebilir bir şey değildir. Yapılması gereken, milletin temsilcisi olan TBMM’yi derhal toplantıya çağırıp orada bilgi vermekti. 30 Ocak’ta bilgi vereceklerini söylüyorlar, niye 30 Ocak bekleniyor, bu kadar önemsiz bir mesele mi? Hem ‘milli sorun’ diyeceksiniz hem de milletin meclisini bilgilendirmek için neredeyse 10 gün geçtikten sonra Meclis’e bilgi vereceksiniz. Parlamentonun hızla bilgilendirilmesi gerekirdi. Meseleyi bir siyasi parti meselesi tekeline sıkıştırmamak gerekir” diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.