CHP‘li Tüm; Çevrecilik İnsan Olma Bilincidir

CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, “AKP’nin çevre diye bir derdi yoktur. Parklara çim ekmeyi onlara levha dikmeyi  en büyük çevre faaliyeti olarak görmektedir. Çevre  aynı zamanda barıştır , özgürlüktür. Doğaya ve insana olan sevginin saygının adıdır. Yaşamın devamlılığıdır. Doğada var olan her şeyi  birlikte paylaşmaktır ve  korumaktır. Barışı kardeşliği asla istemeyen AKP Doğanın bereketini, bolluğunu hiç kimseyle paylaşmak istemiyor.” dedi.

TBMM ‘de Bazı çevre örgütleri ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen, CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm konuşmasında Antalya’da evlerinde vahşi bir cinayete kurban giden Büyüknohutçu çifti cinayetine de değinen Tüm, “Büyüknohutçu çifti o bölgede  ,hangi projelere, hangi rant çevrelerine  karşı çıkmıştır, kimleri rahatsız etmiştir tamamı araştırılmalıdır. Bu cinayet aydınlatılmadığı takdirde, tüm çevre dostlarının yaşamı büyük bir tehlike altında olacaktır. Buna asla izin vermemeliyiz. İktidardan beklentimiz, bir an önce gerçek katillerin yakalanarak adalete teslim edilmesidir.” dedi.

Mehmet Tüm’ün açıklaması şöyle;
 
“Çevrede bulunan bir canlı türünü yok ederek, diğerini yaşatamayız.
Öncelikle, Dünya Çevre Günün de ;  4 üncü yılına girdiğimiz, dünyanın en onurlu çevre hareketlerinden biri olan GEZİ  Olaylarında yaşamını yitiren gençlerimizi Bir kez daha saygı ile anıyorum. Çevre, çocuklarımızdan ve torunlarımızdan   emanet aldığımız, en önemli değerlerin başında gelmektedir. Bizlere düşen en büyük görev, aldığımız bu emanetin  gereğini  yerine getirmektir. Çevre; hava, su ve topraktan oluşan fiziksel ortamda birlikte yaşayan insan, hayvan, bitki ve diğer canlıları kapsayan biyolojik unsurların tamamıdır. Çevrede bulunan bir canlı türünü yok ederek, diğerini yaşatamayız. Bu Doğanın kendi varlığına  aykırıdır. Doğayı kirleterek ekosistem de var olan canlı- cansız  bazı varlıkları yok etmek, en başta insan neslinin geleceği açısından çok büyük tehlikedir.
Rantın önünde en büyük engel çevrecilerdir.
Doğada Esas kirliliği yapan insandır. Doğayı katleden  çevreyi yok eden insanın yarattığı kirliliktir. İnsan eliyle yapılan bu kirlilikler,  İktidarların izlediği yanlış politikaların  sonucudur.15 yıldır iktidarda bulunan AKP , Ülkemizde her türlü kirliliğe ortam hazırlamıştır. Rant uğruna yaptığı uygulamalarla, doğayı katletmeye devam etmektedir. Altınve  maden aramak uğruna, Kazdağları Madra dağları  ve Cerattepe gibi, dünyanın en önemli doğa harikalarını, oksijen depolarını yok etmek istiyorlar. HES ler ve  TERMiK santraller kurarak, hem doğal dengeyi bozuyor hem de , sağlıklı yaşamamızı tehlikeye sokuyorlar. Sinop ve Akkuyu gibi yeşilin her türüne  ve rengine sahip  cennet köşesi bölgelerimizde, adeta bir atom bombasını andıran tehlikeli, Dünyanın vaz geçtiği  Nükleer Santraller kuruyorlar. Yeşil yol diye yaylalarımız yok ediliyor. Sanayi diye , derelerimiz çaylarımız, denizlerimiz kirletiliyor, yok ediliyor. Balıkesir ilimizde bulunan, Susurluk ,Gönen ve havran  çayı şuanda zehir akıtıyor. Bu yüzden Erdek körfezinde balıklar ölüyor. Bölgede Kanser hastalığın da her geçen gün ciddi artışlar meydana gelmektedir. Fransızlardan kalma zehirli kurşun atıkları, Balya’ da yollara seriliyor. Tüm bunlar yaşanırken AKP iktidarı önlem almak yerine, bizleri yani çevrecileri suçlamaktadır. AKPçevrecileri ve  bu konuda duyarlı olan tüm yurttaşları GEZİ de olduğu gibi Terörist olarak ilan etmektedir. Çünkü Rantın önünde en büyük engel olarak çevrecileri görmektedir.
Çevrecilik İnsan olma bilincidir.
AKP’nin çevre diye bir derdi yoktur. Parklara çim ekmeyi onlara levha dikmeyi  en büyük çevre faaliyeti olarak görmektedir. Çevre  aynı zamanda barıştır , özgürlüktür. Doğaya ve insana olan sevginin saygının adıdır. Yaşamın devamlılığıdır. Doğada var olan her şeyi  birlikte paylaşmaktır ve  korumaktır. Barışı kardeşliği asla istemeyen AKP Doğanın bereketini, bolluğunu hiç kimseyle paylaşmak istemiyor. Şimdi bildiğiniz gibiZeytinliklere  göz diktiler.  Her türlü kelime oyunlarını oynayarak,  tüm etik değerleri yok sayarak, Zeytinlikleri doğadan koparmak istiyorlar. Çünkü toprağın üstünü değil altını düşünüyorlar. Çünkü halkı değil rantı düşünüyorlar. Çevrecilik, doğayı korumayı  ve  geliştirmeyi kendisine ilke edinmiş, yurtsever , evrensel değerlere bağlı ,  doğayı yaşamın özü gören insanların ,yaptığı önemli bir  sorumluluktur, yani İnsan olma bilincidir.
Bu bilinçle, yaşamını çevreye ve doğaya adayan, bunun için her türlü rant çevreleri ile yasal mücadeleden kaçınmayan iki güzel insan  ,  Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin , Antalya’ da Tabiatın ortasın da kurdukları evlerinde katledildiler. Bu cinayetler, katilin dediği gibi sıradan işlenmiş bir cinayet değildir. Yaşamı boyu doğa da bulunan hiçbir canlıyı incitmemiş olan  bu insanlar, böyle vahşi bir ölümü hak etmemişelerdir.
Büyüknohutçu çifti o bölgede  , kimleri rahatsız etmiştir tamamı araştırılmalıdır.
Bunun sıradan bir cinayet olduğuna, kamu vicdanı asla inanmamıştır, ikna olmamıştır. Çünkü bu cinayetler ile  çevrecilere göz dağı verilmek istenmiştir. Arkasında kimler, hangi çevreler varsa  mutlaka bir an önce aydınlatılmalıdır. Büyüknohutçu çifti o bölgede  ,hangi projelere, hangi rant çevrelerine  karşı çıkmıştır, kimleri rahatsız etmiştir tamamı araştırılmalıdır. Bu cinayet aydınlatılmadığı takdirde, tüm çevre dostlarının yaşamı büyük bir tehlike altında olacaktır. Buna asla izin vermemeliyiz. İktidardan beklentimiz, bir an önce gerçek katillerin yakalanarak adalete teslim edilmesidir. Bu gün burada toplanan siz değerli çevre dostlarını, duyarlılığınız için kutluyor ve teşekkür ediyorum. Yaşanabilir bir  doğa ve  çevre için hep beraber mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü bu bizim insan olma bilincimizdir. Tüm insanlığın, Çevre gününü bir kez daha kutluyor, saygılar sunuyorum.”