Öne Çıkanlar ankara konya bodrum pakistan kastamonu Konyada Askeri Uçak Düştü boyun Ankarada Silahlı Çatışma halkevleri enflasyonla mücadelede başarı kriterleri 2024 yılı Nisan Hizmet 9 Nisan 2024 Gündem Özeti

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Partisine ve Dünyaya Sert Uyarılar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyaya Türkiye mesajı verirken, partisine, teşkilat ve belediyelere de aynı sertlikte çağrıda bulundu. Partiye zarar verenlerin ikinci uyarıyı almadan ayrılmaları çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya ülkelerine de, “Siz kime çalım attığınızın farkında mısınız?” diye seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Genel Başkanı seçildikten sonra üçüncü kez Meclis’te AK Parti Grup toplantısında konuştu. Konuşmasında Almanya, İsrail ve Dünya ülkelerine sert mesajlar verdi. Kudüs'e sahip çıkacaklarını bir kez daha vurgulayan Cumhurbaşkanı, İsrail’i de uyardı.

Körfez Turu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez ülkelerine yaptığı ziyareti anımsatarak, ziyaretlerin başarılı geçtiğini anlattı. Körfez krizi başta olmak üzere pek çok meseleyi de ele aldıklarını söyleyen Erdoğan şöyle dedi:

“Son ziyarette bir kez daha görüldü ki Türkiye tüm taraflarla görüşebilen, köklü bağları olan nadir ülkelerden biridir. Son yıllarda yaptığımız temaslar, üst düzey ikili ziyaretler, Türkiye'nin nevi şahsına münhasır yerini daha da güçlendirmiştir. Ülke olarak kardeşlerimiz arasında yapay sorunlar nedeniyle gerilim yaşanmasını asla arzu etmiyorum. Enerjimizi terör gibi hepimizi tehdit eden konulara harcamak yerine, bölge içi krizlerle heba etmeye gönlümüz elvermiyor.”

Mescid-İ Aksa Çağrısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup konuşmasının neredeyse tamamına yakın bölümünü Mescid-i Aksa’ya yönelik yapılan saldırıya ayırdı. İsrail’i uyaran Müslüman ülkelere ise Kudüs’e “gidin” çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle dedi:
“Kardeşler arasında gereksiz gerilime neden olan krizin inşallah yakın zamanda hallolacağını ümit ediyorum. Gerçekleştirdiğimiz ziyaretin Katar krizinin çözümüne katkı sağlayacağına inanıyorum. Müslümanların Mekke'deki Mescid-i Aram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi'den sonraki üçüncü kutsal mabet Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dır. Bizim atalarımızın 400 yıl boyunca Mescid-i Aksa'ya hizmet şerefi nail olmuştur. Geçmişte ders kitaplarımızda kasıtlı ve yanlış bir şekilde yer alan ‘Araplar bizi arkadan vurdu’ yalanını artık bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. Bugün PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ gibi terör örgütleri yüzünden nasıl toplumun belli kesimlerini toptan suçlayamazsak I. Dünya Savaşı'ndaki bir takım yanlışlıklardan ötürü toptan Arapları suçlayamayız. Kudüs oluk oluk kan akıttığımız bir beldedir. Buraları kanımızın son damlasına kadar bırakmak zaten mümkün değildi.İsrail'in meşruiyeti kendisinin, Filistin ve Filistinin haklarına gösterdiği saygı ölçüsünde anlamlıdır. Kudüs'ün üç din için özel statüsüne hele hele Harem bölgesinin mahremiyetine saygı duymayan İsrail en büyük zararı kendisinin göreceği tehlikeli yola sapıyor demektir.”

İsrail’e Uyarı, Müslümanlara Çağrı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs konusunda İsrail’i sert uyarırken, Müslümanlara da, “Kudüs’ü ziyaret edin, edemiyorsanız yardım edin” çağrısında bulundu.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İsrail yönetiminin işi Harem bölgesini Müslümanlara yasaklayarak, fiili işgale kadar götürmesi bardağın taşmaya başladığının işaretidir. Biz Müslümanlar için mübarek beldelerimizi korumak imkan değil iman meselesidir. İsrail elindeki silahlara, arkasındaki güçlere yani imkanlarına bakarak böyle bir yola tevessül ediyorsa çok yanılıyor. Mescid-i Aksa'nın dört bir yanında direniş sergileyen Filistinli ve diğer Müslüman kardeşlerimiz dimdik ayaktadır. Buradan tüm Müslümanlara çağrım, lütfen oraları ziyaret etsinler, gidemiyorlarsa kandil yağı timsali oraya yardım göndersinler. Bugün İsrail askerleri basit hadiseleri bahane edip pervasızca Mescid-i Aksa'nın bahçelerni  pervasızca kirletiyorsa bunun sebebi bizlerin yeteri kadar Kudüs'e yeteri kadar sahip çıkmıyor oluşumuzdandır. Madem ki kalbimizin bir yarısı Mekke, bir yarısı Medine, üzerinde de bir tül gibi Kudüs vardır, öyleyse gelin hep birlikte Kudüs'e sahip çıkalım. Ama tıpkı Mekke'ye, Medine'ye sahip çıkar gibi çıkalım. Ne hristiyanların ne de musevilerin inançlarıyla, ibadetleriyle, ibadethaneleriyle bizim bir meselemiz yoktur. Buradan milletimize, çeşitli düşünce gruplarına, siyasi partilere sesleniyorum. Mescid-i Aksa'da böyle bir şey oldu, bunun karşılığında buradaki sinagoglara saldırmanın hiçbir anlamı yoktur ve bu bizim dinimizce de yasaklanmıştır. Biz aynı yanlışa aynıyla mukabelede bulunamayız.”

"Mescidi Aksa’yı Müslümanlardan Almak İstiyorlar"

Son yapılanların, Mescid-i Aksa’yı Müslümanlardan almak olduğunu öne süren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle mücadele bağlamında bir mesele varsa bunun kendi sınırları içinde ve doğru yöntemlerle ele alınması gerekiyor. Oraya ibadete giden Müslümanlara terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Şu anda yapılan Mescid-i Aksa'yı Müslümanların elinden alma girişimidir” diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İsrail Cumhurbaşkanı'na telefonda düşüncelerimi bizzat ilettim. Bu konudaki görüşlerimizi ifade eden bir açıklama yaptım İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanı sıfatıyla. Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron'la görüştüm. Ürdün Kralı ile etraflıca görüşme imkanım oldu. Oradaki metal dedektörlerin ittifakla kaldırılma kararını duydum, ümit ederiz ki devamı da gelir. İsrail'den bölgede yeni çatışma sebepleri üretmesini değil, bölgede ve bölgenin huzuruna katkı sağlayacak adımlar atmasını özellikle bekliyoruz. Batılılar istiyor ki, Türkiye onlar ne arzu ediyorsa, ne talep ediyorsa hemen sorgusuz sualsiz bunu yerine getirsin. İstiyorlar ki, sadece onların çıkarları masada olsun, biz fedakârlıkta bulunalım. İstiyorlar ki, bize verilen sözler çiğnensin biz sesimizi çıkarmayalım. Onlar bizim vatandaşlarımızı örselerken onların ajanları ülkemizde cirit atsınlar biz hiçbir şey yapmayalım. İstiyorlar ki attıkları her tokadın ardından cevap vermek bir yana öteki yanağımızı da dönelim. Kusura bakmasınlar artık öyle bir Türkiye yok.”
"Bizi Bunlarla Tehdit Etmeyin"
“Artık karşınızda eski Türkiye yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde neredeyse her gün eylem yapan bir terör örgütünün Suriye'deki uzantısını isim değişikliği oyunlarıyla koruma altını alıp, silahlandırırken itirazlarımıza kulak tıkayanlar biz kendimizi korumak için operasyon yaptığımızda var güçleriyle bağırıyorlar. Ülkelerindeki kişilerle ilgili ‘Bu yargının işidir’ diyen buna karşılık ülkemizde casusluk yaparken suç üstü yakalandığında işi krize dönüşen kendileridir” dedi.

"Bizdeki Guguk Mu?"

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdü:
“Sizdeki hukuk da bizdeki guguk mu? Almanya'da Amerika'da yapılınca suç sayılan eylem, Türkiye'de yapılınca niye hak ve özgürlük meselesine dönüşüyor. Üstelik bu işi delikanlıca götürmüyorlar. Hemen ekonomik belaltı vuruşlarına başvuruyorlar. Biz bugüne kadar hiçbir ülkenin Türkiye'deki yatırımlarıyla ters bir ilişkiye girmedik. 100 yılı aşkın süredir Türkiye'de faaliyet gösteren Alman firmaları var. Bugüne kadar hiç rahatsızlıkları olmadı. İyi de kazanıyorlar. Bizi bunlarla tehdide kalkarsanız yanılırsınız ve siz kaybedersiniz. Irak'ta, Suriye'deki insanların ölümünün arkasında asıl güçler bunlar değil mi? Eskiden tehditlerini süslü püslü kelimelerin arkasına saklayarak yaparlardı, şimdi alenen yapıyorlar. En azından artık daha dürüst davrandıkları için kendilerine müteşekkiriz. Kamuoyunun süslü püslü kelimelerin arkasındaki çirkin yüzleri görmesi her zaman mümkün olmuyordu. Almanya'nın bilmem ne bakanı Türkiye'ye nasıl zarar vereceklerini medya önünde ifşa ettiklerine göre anlaşılan iyice çaresiz durumdalar. Gezi olaylarına ümit bağladılar olmadı. FETÖ'ye umit bağladılar olmadı. Bir ara DEAŞ'ı üzerimize saldılar. Ama hiç heveslenmesinler. Şu ifadeye bak, ‘YPG terör örgütünü kullanmayın SDG'yi kullanın’  Artık ne yaparlarsa yapsınlar çuvala sığmıyorlar. Bunlar bütün açıklığıyla ortada. Farklı kesimler üzerindeki arayışlarını yakından takip ediyoruz. Vakti zamanı gelince hepsinin ajanlarının üzerine binmeye devam edeceğiz.”

Alman Firmaları Açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki Alman firmalarına yönelik soruşturma açıldığına yönelik iddiaları da sert bir dille yalanladı. Erdoğan şöyle dedi:
"İş dünyasından gelen sinyaller yeni yatırımların kesintisiz sürdüğüne işaret ediyor. Türkiye'deki Alman firmalarının hiçbiriyle ilgili ne bir soruşturma ne bir kovuşturma kesinlikle yoktur, bu bir yalandır, hedef saptırmadır. Firmalarınıza sorun, nerede ne var. Eğer bulabiliyorsanız getirin gereğini yapalım. Şehir hastanelerimizle ilgili İstanbul İkitelli Hastanesi yaklaşık1,5 milyar dolarlık bir yatırım. Bunun kredi anlaşmasını İstanbul'da imzaladık. Yüzde 80'i Japon firması yüzde 20'si öz sermaye olmak üzere. Şu anda çalışmalar başladı. Dere yatağında akıyor, sıkıntı yok. Dereyi yatağından çıkarmayı Allah'ın izniyle bunları gücü yetmeyecek.”

Avrupa’ya “OHAL” Mesajı

Erdoğan, 15 Temmuz’dan sonra devam eden Olağanüstü Hal’e yönelik eleştirilere de yanıt verdi. Erdoğan, “Avrupa'da, ABD'de eyaletler OHAL kararı alıyor. Sesiniz çıkmıyor. Kaldı ki bizdeki OHAL terör örgütlerine yöneliktir, şirketlere değil” diye konuştu.
Erdoğan şöyle dedi:
“Buna rağmen bizi tehdit etmekten geri durmuyorlar. Açıkça iade ediyorum, Türkiye'yi ambargo tehditleriyle korkutacağınızı sanıyorsanız büyük bir bedeli göze almanız gerekiyor. Bu milletin ve ülkenin arkasında Avrupa'nın her ülkesinden, dünyanın her yerinden insanların desteiği ve ümidi vardır. Biz neyi temsil ettiğimizi çok iyi biliyoruz. Bunun ağır sorumluluğunu üzerimizde hissediyoruz. Siz kime çattığınızı bildiğinize emin misiniz? Size bu tehditkâr üslubu bir yana bırakıp ülkemizle adil ve eşit şartlarla tartışmanızı, masaya oturmanızı tavsiye ediyorum. Gelin masada oturalım ama eşit şartlarla konuşalım. Ama köşeye sıkıştıralım falan demeden adil olacaksınız.İşleri oluruna bırakarak bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek güçlenmek için diğer toplumların üzerine basmayı maharet sayarak, elimize verilen reçetelerle ülkemizi hak ettiği yere çıkaramayacağımızı biliyoruz. Bedelini ödemek pahasına olsa hak ve hakikat yolundan ayrılmayacağız. Ülkemize gelen 3,5 milyon Suriyeli kardeşimize bu yüz den sahip çıktık.”

AK Parti’ye “Uyarı Yapmadan Gidin” Mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya ülkelerine çeşitli konularda verdiği uyarı ve mesajların ardından, konuşmasının son bölümünde de partisine yönelik sert mesajları vardı. Kabine değişikliğinin ardından bazı milletvekillerinin açıklamalarına ve “partiye zarar verenler, metal yorgunluğu olanlar” diyerek, “ikinci uyarı yapılmadan görevi bırakın” çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partililere “dikkatli konuşun, nefsinize hakim olun ve daha fazla zarar vermeden gidin” mesajı vererek şöyle dedi:
“AK Parti olarak bizim kendimizi yenilememiz gerekiyor. Önce şu hareketin, kendi içinde birbirini sevmesi gerekir. Bize ne oluyor ki kendi içimizde birbirimize karşı çalım atıyoruz. Eğer elinden dilinden emin olmayan insanlar olmadıkça biz gerçek Müslüman olamayız bunun idraki içinde olmalıyız. Son günlerde cihat cihat diye bir şeyler geçiyor. Cihat elinde silahla dolaşmak değildir. Cihat nefisle mücadeledir. Nefisle mücadele edebiliyorsak, işte cihat odur. 2019'da ancak bu şekilde arzu ettiğimiz başarılara ulaşabiliriz. AK Parti'nin başarısı Türkiye'nin başarısı olacak. Teşkilatlar, belediyeler eğer bizim dava idraki ile hareket etmiyorsa bize zarar veriyorlar ve zarar veren kardeşlerimizi de uyarıyorum kusura bakmasınlar, biz uyarmadan kendileri bu uyarıyı yapsınlar ve adımı atsınlar. Yanlışa tahammülümüz yok, 2019 bir kırılma noktası.  Artık deniyor ya, parlamenter demokrasi, parlamenter demokraside seçim kazanmak bizim için leblebi çekirdekti.” 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.