Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “TBMM İçtüzük” Değişikliği Talimatı: Çıkarmadan Tatil Yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mevcut TBMM İçtüzük ile Meclis’in çalışamadığını belirterek, “Çünkü mevcut iç tüzük bitmiştir, bununla parlamento çalışmaz. Ana muhalefet destek vermiyormuş. Bunda da bir hayır vardır. İç tüzük çıkana kadar tatil olmamalı ve bu iş bitmeli” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis’te AK Parti Grup toplantısında konuştu. Erdoğan, Dünya’ya “Katar krizi”, muhalefete ve partisine de “İçtüzük” değişikliği çağrısı yaptı.  

AK PARTİ’NİN 14 YILLIK İCRAATLARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, AK Parti Hükümetlerinin 14 yıllık icraatlarını anlattı. Bundan sonra yapılacakların da müjdesini verdi. Türkiye’de bu kadar işi hiçbir iktidarın yapmadığına dikkat çeken Erdoğan, şöyle dedi:
“Türkiye'yi son 14 yılda her alanda tarihi nitelikteki reformlarla, özlemini çektiği yatırımlarla buluşturduk. Eğitimi önceliklerimizin ilk sırasına aldık. 4 temel ilke ile Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet ayakları üzerinde yükselttik, yükseltmeye devam edeceğiz. Sağlık ve eğitim alanında önemli işlere imza attık. Şehir hastanelerimizin 13 tanesi açıldı. 1 buçuk yıl içinde inşaası devam eden 20 şehir hastanemizin tamamını inşallah hizmete açıyoruz. AK Parti insana odaklı bir Türkiye'yi hedeflemişti. Ülkemin insanı hiçbir zaman bu hastane kapılarında mağdur olmayacak. Bu hedefimize her geçen gün daha da yaklaşıyoruz, yaklaşacağız.”

HEDEFLER
Erdoğan, 2023 hedeflerini ise şöyle açıkladı:
2023 yılına kadar hızlı tren hattı uzunluğunu 12 bin kilo metreye  çıkarmayı hedefliyoruz. Mevcut demiryolu ağını 2023'e kadar iki kat arttırmak amacındayız. İstanbul Boğazı’nı Marmaray ve Avrasya tüneliyle denizin altından ilk defa, Yavuz Sultan Köprüsü'yle boğazın üzerinden üçüncü defa birleştirdik. Acaba eskiden denizin altından böyle bir hat geçecek denseydi inanılır mıydı? Ecdadımız buna inanmış, çalışmaları yapmış. Biz gemileri karadan yürüten Fatih'in torunları olarak denizin altından bu işi başaracağız  dedik ve başardık. Yan gelip yatan bir Türkiye yok. Çalışan gayret eden ve muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma azminde olan bir Türkiye var. Gençler bu dinlediklerinizi burada bırakmayın. Şehirlerinizde anlatın. Bunları anlatmaya mecburuz, anlatacağız ki, unutulmasın, unutturulmasın. Hedefimiz 10 yılda 10 bin megavatı güneş, 10 bin megavatı rüzgara dayalı enerjiyi harekete geçirmektir. Yaptığımız barajların çoğu teröre rağmen terör bölgelerinde inşa edildi. Ilısu Barajı'yla birlikte şehrin bir taraftan bir tarafa taşınması suretiyle tarih bir yerden bir yere taşınacak.”

KARGAYA DA HAKARET OLMASIN
Erdoğan, zeytin düzenlemesine karşı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu’nun eleştirilerine, “Kargaya da hakaret olmasın ama senin kılavuzun karga” benzetmesi ile yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Ana muhalefetin başındaki zat konuşuyor, hala ‘7 milyon işsiz var’ diyor. Senin bir defa kılavuzun karga! Kargaya da hakaret olmasın ama” diye konuştu.

AYBÜKE ÖĞRETMEN
Erdoğan, muhalefete yönelik eleştirilerini Gezi olaylarını anımsatarak şöyle sürdürdü:
“Bu ülke ne çektiyse siyaset ve toplum mühendislerinden çekmiştir. Bu ülkeye en büyük zulmü halk ve halkçılık söylemini dilinden eksik etmeyenler yapmıştır. Ülkemizde vesayetin selasını vermek AK Parti'ye nasip olmuştur. Zahirde elit hakikatte lümpen olan çevreler ellerindeki tüm imkanları bizi karalamak için seferber ettiler. Yol, hastane, okul, cami hangi hizmeti yapmaya kalktıysak hemen karşımıza dikildiler. Havalimanı, köprü inşa etmek istediğimizde birden bire çevre sevgileri kabardı. Bu Geziciler değil mi 10-12 ağacı bir yerden bir başka yere taşırken konuşanlar. Artık devasa ağaçları bir yerden bir yere nakledebiliyorlar. Bu işin ihracatını bile yapıyorlar. Ama buna alışacaklar, dördüncü yılını kutlasalar, kırkıncı yılını da kutlasalarda alışacaklar. Bunlar İstiklal Caddesi'nde istikbalimiz ve istiklalimiz için yürümüyorlar. Bunlar bölücü terör örgütüyle el ele, kol kola yürüyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör saldırısında hayatını kaybeden Aybüke Öğretmen ile ilgili muhalefet partilerinin tavrını eleştirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bakıyorsunuz barış, sevgi, lafla barış olur mu? Bal bal diyerek ağız tatlanır mı? Bugün de nerede ve nasıl öldüğü kadın terörist üzerinden aynı oyunu oynuyorlar. Bunların şehit edilen Aybüke öğretmenle ilgili bir tepkisine, bir tavrına şahit oldunuz mu? Aybüke öğretmenimiz için, terör örgütünün katlettikleri masum için kıllarını kıpırdattılar mı? Bunların tek gayesi teröristleri ve onların kanlı eylemlerini toplum nezdinde aklamaya çalışmak, kalemşörlüklerini yapmaktır. Aybüke kızımız genç yaşında çıktı oralara hizmet için gitti. Yavrularımıza ilim, irfan öğretmek için gitti. Bu yavrumuz aldığı maaşıyla orada labaratuvarı da hazırladı. O aşkla oraya geldi. Ama bu yavrumuzu orada katlettiler. Kim? İşte bu terör örgütü. Ben inanıyorum ki doğuda ve güneydoğudaki kardeşlerim bundan sonraki siyasi tercihlerini bu terör örgütlerine karşı, bu ülkeye hizmet eden, hizmet ehli AK Parti'ye verecektir.”

KATAR KRİZİ
AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Katar krizi ile ilgili dünyaya çağrıda bulunurken, bir kez daha Katar’a destek söylemlerini yineledi.
Erdoğan şöyle devam etti:
“Bundan sonra sıfatı ve konumu ne olursa olsun ülkesine ve milletine karşı ihanet içine girenlerden hesabı mutlaka sorulacaktır. Bölgemizdeki krizler şu Ramazan ayında durmak bir yana tırmanmaya devam ediyor. Akdeniz'e açılan mütlecilerin kitleler halinde boğulması neredeyse rutin bir haber hale geldi. Türkiye olarak Katar meselesinde tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Özellikle Kuzey Irak yerel yönetiminin yaptığı açıklama gerçekten bizi derinden üzmüştür. Kuzey Irak'ın bağımsızlığıyla ilgili adım atmak Irak'ın toprak bütünlüğüne bir tehdittir. Temenni ederdim ki bunlar istişare yoluyla yapılsın. İftira kampanyalarıyla Katar'ı suçlu gibi göstermenin bir anlamı yok. PKK'nın yavruları olan PYD ile YPG'ye sahip çıkanlar bu verdikleri kararlarla yanlış yapıyorlar. YPG ve PYD, PKK'nın düşük çocuklarıdır. İyi terörist, kötü terörist olmaz. Bunların her ikisi de kötüdür ve bunlarla sizin beraber olmanız, hele hele Amerika'ya hiç yakışmaz. Amerika olarak sizinle NATO'da beraber miyiz, stratejik ortak mıyız, evet. O zaman Rakka operasyonunu beraber yapmamız lazımdı. Neden onlarla yapıyorsunuz. Bir ülkeyi terör örgütüne maddi yardım yapmakla suçlayacaksınız ama öte yandan bir terör örgütüne silah yardımı yapacaksınız. Şu anda PYD'ye YGP'ye verilen silahların benim ülkeme tehdit olmadığını kim garanti edecek? Katar İslam dünyasının son dönemde yaşadığı sıkıntılar karşısında bağımsız duruş sergileyebilen bir ülkedir. Katar bölge ve dünya siyaseti için nüfus ve coğrafyasından çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu meselenin mümkün olan en kısa sürede çözüme kavuşturulması bölge ve halkların yararına olacaktır. Bunun için çok ciddi bir telefonla görüşme sürdürüyoruz.”

SUUDİ ARABİSTAN BU İŞİ ÇÖZMELİDİR
Erdoğan, Körfez krizinin çözüm adresini de, “Suudi Arabistan” olarak gösterdi.

İÇTÜZÜK ÇIKANA KADAR TATİL YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Haziran’da Meclis’in tatile gireceğini söyleyen AK Parti yönetimini de ters köşe yaptı. Erdoğan, “İçtüzük” değişikliği yapılmadan tatil olmayacağı mesajını verdi. Başbakan Binali Yıldırım ve Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ı işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İç tüzük değişikliğiyle ilgili girişimlerimizi sürdürmeye devam etmemiz gerekiyor. Çünkü mevcut iç tüzük bitmiştir, bununla parlamento çalışmaz. Ana muhafelet destek vermiyormuş. Biz de MHP ile el ele verir bu işi bitiririz. Bunda da bir hayır vardır. İç tüzük çıkana kadar tatil olmamalı ve bu iş bitmeli. Ben burada da yine sayın Başbakan'a ve grup başkanıma ve diğer arkadaşlarımıza özellikle söylüyorum. İçtüzükle ilgili girişimlerimizi sürdürmekte fayda var. Ana muhalefet katılmamış. Onda da hayır var, katılmasın. Bununla parlamento çalışmaz, bunu görüyoruz. Hiç bu işi geciktirmeyelim, içtüzüğü halledelim ve parlamentomuzu daha aktif hale getirmiş olalım. Çünkü bizim üretime ihtiyacımız var. Bu hafta sonuna kadar nasıl ki tatil yok diyorlarsa, içtüzük çıkana kadar tatil olmamalı. Bu konuda emin miyiz? İsterseniz burada ‘kabul edenler,etmeyenler’ deriz. Kabul edilmiştir.”