Kılıçdaroğlu: Bantları Yayınlayın, Amerika’yı Mahcup Edin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Afrin harekatına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılan telefon görüşmesiyle ilgili, “Bakıyorsunuz açıklamalar yapılıyor, aralarında büyük farklılıklar var. Ben de diyorum ki eğer açıklamada farklılık varsa bantları yayınlayın kardeşim, Amerika’yı mahcup edin. ‘Ey Trump, sen yanlış söylüyorsun, bak, bantlar burada’ deyin. Niye gizliyorsunuz?” dedi.

Kılıçdaroğlu, Yerel Yönetimler ve Adalet Sempozyumu’nun açılışında konuştu. Türkiye’nin en temel ve en büyük sorununun ülkede adaletin olmayışı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Hangi partiden olursa olsun, hangi görüşten, hangi inançtan, hangi kimlikten olursa olsun bütün vatandaşların üzerinde mutabık kaldığı konu, ‘bu ülkede adalet yok’. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Adaleti kendimiz için değil 80 milyon için, doğmamış çocuk için istiyoruz. Adaletin iflas ettiği bir ülkede bırakın demokrasiyi devlet de yoktur” dedi.

“TÜRKİYE AİLE DEVLETİNE DÖNÜŞTÜ”

Devletin adaletle, bilgiyle, liyakatle yönetileceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Eğer devletin bütün kurumlarını bir kişinin iki dudağından çıkacak bir söze teslim ediyorsanız orada parti devleti de yoktur, şahıs devleti vardır. Bugün Türkiye’nin geldiği nokta, parti devletini aşmış bir aile devletine, şahsi devlete dönüşmüştür. Siyasi otorite, yargı üzerindeki gücünü o kadar ileri bir noktaya götürmüştür ki en alttaki hakim en üstteki hakime ‘ben seni tanımam, senin karalarına uymam’ diyor. Anayasa askıda, Anayasası yürürlükte olmayan bir Türkiye’deyiz şu anda. Anayasa, ‘yargı bağımsızdır’ diyor, hangi yargı? ‘Hukukun üstünlüğüne göre karar verilir’, hangi hukuk? Daha acı olanı ise hangi hükümet? İki hükümet var, bir saray hükümeti, bir Binali Yıldırım hükümeti, biri yasal, biri gayrı yasal.

AFRİN HAREKATI

TSK tarafından Afrin’e yönelik gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatına işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Afrin’de operasyonlar yapılıyor, yapılmalı mı, evet, hiçbir itirazımız yok. Kahraman ordumuza sonuna kadar güveniyoruz. Karda, kışta mücadele ediyorlar. Kimin için, terörü önlemek ve bu ülkede herkesin huzur içinde yaşaması için. Bu mücadelenin yanındayız ama beyler bundan rahatsızlar. Ama biz ülkemizin selameti, güvenliği için ‘önce biz’ demiyoruz, ‘önce Türkiye’ diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti sınırları pergelle, cetvelle çizilen bir ülke değildir. Her karışında bu ülkenin insanlarının kanı, acısı vardır. Milli Kurtuluş Savaşı boşuna verilmemiştir, demokrasiyi yüceltmek, eşit yurttaşlığı getirmek, bu ülkede birlikte kardeşçe yaşayalım diye verilmiştir.

“EY TRUMP, ‘SEN YANLIŞ SÖYLÜYORSUN, BAK, BANTLAR BURADA’ DEYİN”

Bakıyorsunuz açıklamalar yapılıyor, aralarında büyük farklılıklar var. Efendim neymiş, ‘Trump’la konuştum’, güzel, konuş. İtiraz var mı, yok. Anlatacaksınız gerçekleri, evet. ‘Teröre karşı mücadele zorunludur’, evet. Orası farklı açıklama yapıyor, burası farklı açıklama yapıyor. Ben de diyorum ki eğer açıklamada farklılık varsa bantları yayınlayın kardeşim, Amerika’yı mahcup edin. ‘Ey Trump, sen yanlış söylüyorsun, bak, bantlar burada’ deyin. Niye gizliyorsunuz?

“DIŞİŞLERİ BAKANI GEZİYOR AMA ETKİSİZ ELEMAN”

Bu süreçte beni en çok üzen noktalardan birisi de Dışişlerinin açıklıkla devre dışı bırakılmasıdır. Dışişleri Bakanı geziyor ama etkisiz eleman, istediği kadar gezsin. Konuşuyor, istediği kadar… Yöneten kim, bu milletin yetki vermediği saray hükümeti. Şimdi ben bu eleştiriyi getirdiğim için yine onların bütün kanalları, bütün gazeteleri üstümüze üstümüze gelecekler. Sanıyorlar ki biz geri adım atacağız. Hiç kimse endişe etmesin, 80 milyon vatandaşıma sesleniyorum; istedikleri kadar baskı kursunlar adalet için yapmayacağımız hiçbir şey yoktur. Adaleti ya getireceğiz ya getireceğiz.”