Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Gazetesi'ni Ziyaret Etti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yargı, Türkiye’nin önünü açmalıdır. Baskıya direnmelidir yargı. 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbe dönemlerinde bile yargıçlar daha bağımsızdı. Hukukun üstünlüğüne daha fazla bağlıydılar” dedi.

Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve beraberindeki milletvekilleriyle Cumhuriyet gazetesine destek ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından basına açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, “Bugün 10 Kasım Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa uğurladığımız gün. O’nu minnet ve şükranla yad ediyoruz. O’nun koyduğu ilkelerin ne kadar önemli olduğunu bugün çok daha iyi biliyoruz” dedi.

“AĞIR BİR TABLO”
Eğer bir ülkede medya özgür değilse, baskı varsa, gazeteciler hapisteyse o toplumda demokrasiden, özgürlüklerden söz edilemeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, “ Eğer bir toplumda medya özgürlüğü yoksa halkın haber alma kanalları tıkanmış demektir. Biz medyadan söz ederken medyadaki çeşitliliğe özenle vurgu yapıyoruz. İktidarın yanında ve ya karşısında diye bir ayrımından özenle kaçınmamız gerektiğini de biliyorum. Hapiste gazeteci olmaz. Gazetecinin elinde kalemi, kağıdı vardır. Dünyaya bakar, halka bakar yorumlar ve yazısını yazar. Arzu edersiniz katılırsınız veya katılmazsınız. Dolayısıyla medya özgürlüğüne hepimizi ihtiyacı var. Tutuklu gazetecilerin sayılarının 142’ye ulaştığı söyleniyor, dünyada bizim kadar çok gazetecinin hapiste olduğu ikinci bir ülke yok. Bu ağır bir tablodur. Şairin dediği gibi, hava kurşun gibi ağır; medya, demokrasimizin ve özgürlükler açısından hava kurşun gibi ağır. Bu ağırlık sadece medyayı değil, esnafı, turizmciyi, çiftçiyi de vuruyor. Demokrasi eksikliği, özgürlük eksikliği toplumun her kesimine kademe kademe yansıyor” diye konuştu.
Gazeteciler açısından hiçbir ayrım yapmadıkların, kim tutukluysa onun yanında olmaya özen gösterdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, tutuklu gazetecilerin isimlerini okuyarak, “Eline kalem alıp gazetecilik yapan herkese saygı gösteriyorum ve bunu Cumhuriyet’in önünde, cumhuriyetle yaşıt bir gazetenin önünde söylemekten de gurur duyuyorum. Keşke bunları söyleyecek ortam olmasaydı, özgürlükler olsaydı, gazeteciler özgürce yazabilselerdi” dedi.

“YARGI BASKIYA DİRENMELİ”
Konuşmasında yargıya seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Medya sadece benim için, esnaf için, sanayici için önemli değil, medya aynı zamanda yargı için de önemlidir. Yargı da kendi sorunlarını medya aracılığıyla geniş kitlelere aktarır. Medyanın özgür olması, kendisine oto sansür uygulayacak bir konuma taşınmaması yargı açısından da çok önemlidir. Yargı Türkiye’nin önünü açmalıdır. Baskıya direnmelidir yargı. 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbe dönemlerinde bile yargıçlar daha bağımsızdı. Hukukun üstünlüğüne daha fazla bağlıydılar. Bugün de aynı tabloyu görmek isteriz. Baskıya direnmeli, vicdanının sesini dinlemeli, hukukun üstünlüğüne bakmalı, anayasanın kendisine verdiği güvenceye bakmalı ve yargı bağımsız, demokratik kurallar içinde, uluslararası sözleşmelere de bakarak kararını vermelidir. Yargıya açık ve net çağrımdır bu. Bugün Cumhuriyet’e uygulanan, bugün pek çok yazara uygulanan baskıcı, özgürlükleri kısıtlayıcı uygulamalar yarın yargı için de geçerli olabilir. O nedenle herkes demokrasi, özgürlükler konusunda duyarlılığını korumalıdır.”