Öne Çıkanlar Koronavirüs sıla chp niğde milletvekili ömer fethi gürer suriye akbank vodafone CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ato google tim gündem başlıkları Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş

Kılıçdaroğlu: Türkiye’yi Yeni Bir Cumhurbaşkanı İle Tanıştıracağımızdan Kuşkumuz Yok

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi önümüzdeki seçimlerde yeni bir Cumhurbaşkanı ile tanıştıracaklarından hiçbir şekilde kuşku duymadıklarını ifade ederek, “Bu iktidar, kendi tarihinin en baskıcı döneminde olabilir ama asla en kuvvetli döneminde değildir” dedi.

CHP Parti Meclisi (PM) Kılıçdaroğlu başkanlığında yarın parti genel merkezinde toplanacak. PM’ye sunulacak Merkez Yönetim Kurulu raporuna sunuş yazan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin beş temel sorun alanı olduğunu belirterek, bunları; hukuk-özgürlükçü demokrasi, dış politika, ekonomi, eğitim ve toplumsal barış olarak sıraladı.

“SEÇİMLERDEN BAŞARI İLE ÇIKMAK TARİHSEL GÖREVİMİZ”

Hedeflerinin, bu 5 temel sorun alanının aşıldığı, huzurlu, mutlu bir Türkiye’yi kurmak olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de ise son dönemlerde çağdaş demokrasilerin tersine bir gelişme yaşanmıştır. 16 Nisan 2017 Referandumu’nun hileli sonuçları ile kabul edilmiş sayılan Anayasa değişiklikleri ile fren-denge sisteminin olmadığı, bütün güçlerin ‘tek adam’ elinde toplandığı bir sisteme geçmenin hukuksal altyapısı oluşturulmuştur. YSK’nın kabul edildiğini saydığı bu anayasa, gerçekte göstermelik anayasa, bir tuzak anayasadır. Bu anayasa ile özgürlüklere tuzak kurulmuştur. Bu nedenle anayasa değişikliklerinin yürürlüğe gireceği 2019 seçimleri tarihi önemdedir. Bu seçimlerden başarı ile çıkmak, hedefimiz olmak yanında tarihsel görevimizdir” dedi.

“FETÖ İLE İŞBİRLİĞİ YAPMIŞ OLAN İKTİDAR SAHİPLERİ KENDİLERİNİ KORUMA ALTINA ALDILAR”

Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’in de ilerleyen zaman içerisinde giderek artan ölçüde amacı dışında kullanıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “OHAL dönemi FETÖ’yle mücadeleyle sınırlı kalmamış, FETÖ ile hiçbir ilgisi olmayan aydınların, akademisyenlerin, kamu çalışanlarının ve birçok vatandaşımızın mağduriyet yaşadığı, özgürlüklerin ortadan kalktığı bir sürece dönüşmüştür. OHAL sürecinde bu mağduriyetler yaşanırken FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması konusunda hiçbir çalışma yapılmamış, tam tersine geçmişte FETÖ ile işbirliği yapmış olan iktidar sahipleri kendilerini koruma altına almışlardır” dedi.

“HÜKÜMETİN MEŞRUİYETİ KAYBOLDU”

Kılıçdaroğlu, OHAL ile sivil toplumun devleti yöneten güçler tarafından “işgal edildiğini”, bireyin özgürlük alanının “olağanüstü” baskı altına alındığını ifade ederken, şöyle devam etti:

“Mevcut şartları değerlendirdiğimizde toplumumuzun derin bölünme çizgileriyle bölünmüş olduğunu görüyoruz. AKP hükümetleri tarafından başlatılan ve özellikle de 2011 yılından bu yana güçlendirilerek sürdürülen politikalar, toplumsal kesimleri dinsel, inançsal, ideolojik, etnik özellikler etrafında kutuplaştırmış ve bu kutuplaşma siyasal hayata, siyasal rekabetin bir unsuru olarak değil, siyasal bölünme olarak yansımıştır.

Terör, şehit cenazeleri, Anadolu’dan büyük kentlere doğru göç, Suriyeli mülteciler, Kürt sorunu, küçülen ekonomi, azalan gelir, azaltılamayan, tam tersine artan işsizlik, sosyal devletin kapsama alanının daralması, birlikte yaşama umudunun azalması, geleceğe yönelik daha iyi bir yaşam umudunun güç kaybetmesi, adalete, gelirin ve fırsatların adil dağıtıldığına olan inancın azalması, hatta yok olması, kendini dışlanmış görenlerin çoğalması, düşünce, ifade ve medya özgürlüklerinin baskılanması, siyasal kurumların ve hükümetin meşruiyetinin kaybolmasına yol açmıştır.”

“VAR OLMA SIKINTISI”

İktidar partisinin tüm eylemleri artık çok net bir biçimde var olma sıkıntılarının olduğunu göstermektedir. ‘Metal yorgunluğu’ bahanesiyle yerel yönetimlerde yapılan tasfiyeler, apar topar ittifak seçeneğine sarılınması, Afrin Operasyonu’nun iç siyasete alet edilmesi bu çöküşün en büyük göstergeleridir. Siyasi iktidar, sonunun yaklaştığının farkına varmış, bu nedenle halk üzerindeki baskısını artırarak yok oluşun önüne geçmeye çalışmaktadır.”

“İKTİDAR, ASLA EN KUVVETLİ DÖNEMİNDE DEĞİL”

Kılıçdaroğlu, tüm bunların umutsuzluk değil, “demokrasi ve özgürlükler yolunda daha güçlü bir mücadelenin” yolunu açacağını kaydederken, “Bu çerçevede demokrasimizin en öncelikli meselesi sivil toplumdaki işgalin sona erdirilerek bireyin özgürlük alanının genişletilmesidir. Halkımızla bunu başaracağımızdan, bu çerçevede Türkiye’yi önümüzdeki seçimlerde yeni bir Cumhurbaşkanı ile tanıştıracağımızdan hiçbir şekilde kuşku duymuyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Bu iktidar, kendi tarihinin en baskıcı döneminde olabilir ama asla en kuvvetli döneminde değildir. Ona güçlü bir programla en enerjik, en bütünsel ve en büyük karşı çıkışı söylem ve pratikte kim getirirse onun ellerinde dağılacaktır. CHP bu karşı çıkışı gerçekleştirecek kadroların olduğu partidir. Milletimizin desteğiyle yürüttüğümüz bu mücadelenin başarıya ulaşacağından hiçbir şekilde kuşku duymuyoruz” ifadelerini kullandı. 

NAZLIAKA GÜNDEMDE

Öte yandan, yarın toplanacak PM’de tüzük uyarınca bazı “bağışlanma” talepleri görüşülecek. Bu kapsamda, 2016 yılında partiden ihraç edilen Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın af talebi gündemde olacak.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.