Öne Çıkanlar meb adana KPSS cumhurbaşkanı erdoğan haberleri TOGG gündem özeti Kanyon tesk genel başkanı bendevi palandöken ayhan barut gazi bendevi palandöken Türk EğitimSen Genel Başkanı Talip Geylan

Kılıçdaroğlu: Ülkemizde Huzur Ve Barış İçinde Özgürce Yaşamak İstiyoruz

CHP Genel Başkanlığı’na yeniden seçilen Kılıçdaroğlu, “Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Biz kendi ülkemizde barış içinde yaşamak istiyoruz. Biz kendi ülkemizde özgürce yaşamak istiyoruz. Huzuru vatanın bütün topraklarına yayacağız” dedi.

CHP 36.Olağan Kurultayı’nda seçime katılan 1253 delegeden 790’ının oyunu alarak CHP Genel Başkanlığı'na yeniden Kılıçdaroğlu seçildi. Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada yeniden genel başkan seçilmesinden dolayı herkese yürekten teşekkür ederek, üstlendiği görevinin sorumluluğunu çok iyi bildiğini ifade etti. Üstlendiği görevin sıradan bir görev olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu ülkenin her ferdinin hakkını, hukukunu ve adaletini sağlamak için her türlü mücadeleyi yapacağıma sizlere söz veriyorum. Bugün yaşadığımız ortamda, CHP’ye Genel Başkanlık yapmanın sıradan bir olay olmadığını gayet iyi biliyorum. Birilerinin uykusunun kaçacağını da çok iyi biliyorum. Ama biz haklı davamızı, Türkiye davamızı sonuna kadar götüreceğiz” şeklinde konuştu. Adaleti, demokrasiyi, hukuku birlikte savunacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Birlikte yaşamayı savunacağız. Bizimle aynı dünya görüşünü paylaşmayan insanlarla kucaklaşacağız. Türkiye’yi yeniden çağdaş uygarlığa taşımak için hep birlikte mücadele edeceğiz. Bu bizim namus borcumuzdur” ifadelerini kullandı.

“BİZİM MÜCADELEMİZ 80 MİLYONUN GELECEĞİ MÜCADELESİDİR”

Önlerinde sıradan bir süreç olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, zor koşullarda mücadele vereceklerini söyledi.  Bu “zor mücadele” sırasında bütün vatandaşların yanlarında olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bizim mücadelemiz 80 milyonun geleceği mücadelesidir, Türkiye’nin geleceği mücadelesidir. Hapishanelerin tıka basa dolu olduğu bir ülkede kimse rahat uyuyamaz. Gazetecilerin hapiste olduğu bir ülkede kimse demokrasiden söz edemez. Askeri öğrencilerin, milletvekillerin hapiste olduğu bir ülkede kimse demokrasiden söz edemez. Ama biz demokrasiyi yüceltmek zorundayız, cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmak zorundayız. Bu bizim temel görevimizdir ve bu millete borcumuzdur. Bu borcumuzu eda edeceğiz” dedi.

“BİZ KENDİ ÜLKEMİZDE ÖZGÜRCE YAŞAMAK İSTİYORUZ”

Türkiye’nin tarihinde en zor dönemeçlerinden birisini yaşadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, insanların kaygıyla Türkiye’nin bekasından ve geleceğinden söz ettiklerini ifade etti. “15 yılda Türkiye’yi bir beka sorunu ile kimler karşı karşıya getirdi” diyen Kılıçdaroğlu, iktidarın bunun hesabının vermesi gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Biz kendi ülkemizde barış içinde yaşamak istiyoruz. Biz kendi ülkemizde özgürce yaşamak istiyoruz. Huzuru vatanın bütün topraklarına yayacağız. Bereketli topraklar üzerinde yoksulluk olmayacak. Bereketli topraklar üzerinde her evde, her caddede, her sokakta huzur olacak. Huzurun garantisi ve teminatını veriyorum sizlere” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’Yİ AYDINLIĞA ÇIKARMANIN YOLU BİZİM DEVLETİMİZE VE ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKMASINDAN GEÇİYOR”

Kılıçdaroğlu’nun konuşması şu şeklide devam etti:

“Bu akşam yedi şehidimiz var.  Altı şehidimiz Afrin’de. Gerçekten hepimiz çok üzüntülüyüz. Kahraman askerlerimiz, Mehmetçiklerimiz, peygamber ocağından ayrılıp oraya giden, bayrağımız için vatanımız için mücadele eden Mehmetçiklerimiz, o askerlere minnet borçluyuz. Şehitlerimize şükran borçluyuz. Allah rahmet eylesin diyoruz. Ailelerine ve bütün milletimize başsağlığı diliyoruz. Onların mücadelesi Türkiye mücadelesidir. Onların mücadelesi gelecek mücadelesidir. Onların mücadelesi biz evimizde rahat uyuyalım diye kendi hayatlarını feda etme mücadelesidir. O nedenle bütün şehitlerimize, özellikle Afrin’de hayatını kaybeden kahraman askerlerimize minnet borçluyuz, şükran borçluyuz, Allah’tan rahmet diliyoruz. Onlar bizim onurumuz, bizim gururumuzdur. Her zaman ve her ortamda şehitlerin bu topraklar için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Biz bu toprakları şehitlerin kanları ile suladık. Çanakkale’de de öyleydi, Dumlupınar’da da öyleydi, Afyon’da da öyleydi, Maraş’ta da öyleydi, Antep’te de öyleydi. Dolayısıyla biz mücadelenin ne olduğunu biliriz. Kuvay-ı Milliye’nin ne olduğunu da biliriz. Birlikte mücadele edeceğiz, Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak, Türkiye’yi beka sorunundan kurtarmanın yolu bizim devletimize ve ülkemize sahip çıkmasından geçiyor. Bireysel olarak tek tek hepimizin çok büyük sorumlulukları var. Gideceğiz ve bunların hepsini anlatacağız.”

“BU BİZİM BOYNUMUZUN BORCUDUR”

Türkiye’nin düne kadar sadece PKK sorunu olduğunu ancak şimdi PKK, YPG, PYD, El Nusra ve IŞİD sorunu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bütün terör örgütlerine hem “kaynaklık eden” hem “bedel ödeyen” bir ülke haline geldiğini söyledi. Bunun sorumluluğunun “ağır” olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu’nun konuşması şu şekilde devam etti:

“İktidardakiler bunun hesabını vermek zorundadırlar. Bunun hesabını hep beraber soracağız hep beraber. Biz bütün komşularımızla huzur içinde yaşamak istiyoruz, bütün komşularımız. Hangi rejimi benimsemişlerle benimsesinler, kendi ülkelerinde nasıl yaşarsa yaşasınlar ama biz bütün komşularımızla barış içinde yaşamak isteriz. Bütün komşularımızı kucaklamak isteriz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, savaş meydanlarından gelen ve savaşın ne olduğunu bilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk; ‘Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir’ demişti. Bugün zorunlu bir tablo ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin beka sorunu var. O sorunu başımıza açanlar bugün Türkiye’yi yönetenlerdir. Onun için diyorum bunun hesabını mutlaka soracağız diye. Bu bizim boynumuzun borcudur.”

“BİZ 80 MİLYONU KAZANMAK ZORUNDAYIZ”

 Konuşmasında böylesine zorlu ve onurlu bir görece seçildiğin için tekrardan herkese teşekkür eden Kılıçdaroğlu konuşmasını şu cümlelerle sonlandırdı:

“Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir, adalet mücadelesidir. Bu mücadelemizi inanç ve kararlık ile sonuna kadar götüreceğiz. Önümüzdeki süreç zorlu bir süreçtir. Bu zorlu süreçte birlikte ve beraber olacağız. Burada farklı görüşler olabilir. Farklı arkadaşlarımız aday olabilirler ama hiç kimse unutmasın bizimle beraber aynı paralelde oy kullanmayan bütün arkadaşlarımın benim başımın üstünde yeri var. Hiçbir ayrım yapmayacağım. Biz 80 milyonu kazanmak zorundayız. Hiç kimseyi ötekileştirme lüksümüz yok bizim. 80 milyonu kazanmak, 80 milyonun yüreğine girmek, 80 milyonun güvenini kazanmak bizim görevimizdir. Güveni kazanmak, vatandaşın sorunlarına eğilmek, onun sorunlarına çözüm üretmek bizim görevimizdir. Siyaset kurumunun görevidir. Sokaktaki vatandaş dertleniyorsa, derdini bize aktarıyorsa biz o vatandaşın yanında olacağız. Onun derdi ile beraber sorununu çözmek için ortak olarak sorunun çözmeye kilitleneceğiz. Bu bizim temel görevimizdir.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.