Nazlıaka Resmi Yazıyla Namaza Çağrılan Öğrencileri Meclis’e Taşıdı

Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka Başbakan Binali Yıldırım’a, “İktidarınız döneminde din ve vicdan hürriyetini kısıtlayan pek çok uygulama görülmüştür. Öğrencilerin resmi yazıyla namaza çağrılması ile birlikte bunlara bir yenisi daha eklenmiştir. Ortaçağ anlayışını andıran bu tür uygulamayı yapan yönetici ya da yöneticiler kimden cesaret almaktadır?” sorusunu sordu.

Aylin Nazlıaka, Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, okullara resmi bir yazı gönderdiği, bu yazıyla Diyanet İşleri Başkanı’nın Sabancı Merkez Camisi’nde kılacağı namaza öğrencilerin de katılmasının istendiği bilgisi hakkında Başbakan Yıldırım’ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

Nazlıaka, Başbakan Yıldırım’a şu soruları yöneltti:

“Adana Ceyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara gönderilen ilgili yazının yasal dayanağı nedir? Ülkemizin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara ve Anayasamıza aykırı olan bu uygulama ile ilgili bir soruşturma açılmış mıdır?

İktidarınız döneminde din ve vicdan hürriyetini kısıtlayan pek çok uygulama görülmüştür. Öğrencilerin resmi yazıyla namaza çağrılması ile birlikte bunlara bir yenisi daha eklenmiştir. Ortaçağ anlayışını andıran bu tür uygulamayı yapan yönetici ya da yöneticiler kimden cesaret almaktadır?

Laik devlet anlayışında yeri olmayan bu uygulama, din ve vicdan hürriyeti açısından ülkemizin sürüklendiği kötü tabloyu göstermiyor mu?

OHAL’in yaşandığı ve baskıların en yüksek düzeye ulaştığı bir dönemde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün namaza katılım yazısının veliler ve öğrenciler üzerinde korku yaratacağı ortadadır. Din ve inançlar üzerinden korku ve baskı hangi devlet biçimlerinde vardır?

Bu uygulama dinde zorlama değil midir? Din ve devlet işlerinin ayrılmasının temel kurumlarından biri olan Diyanet İşleri Başkanı’nın söz konusu yazıdan bilgisi var mıdır? Varsa Diyanet İşleri Başkanı’nın toplumun din ve ibadet özgürlüğünü sağlaması mümkün müdür?”