Öne Çıkanlar Covid19 çin bugünün gündem başlıkları binali yıldırım gündem Kuşadası Belediyesi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Akşener ihracat Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank Gürer vakıfbank

Sarıbal: Tarım Küçülmede Rekor Kırıyor

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, meclis’te düzenlediği basın açıklamasında TÜİK’in açıkladığı 2009 bazlı “yeni” milli gelir serisinin verilerine göre Türkiye ekonomisinin, 2016 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını içeren üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 daraldığını söyledi.
 
TÜİK verilerine göre tarım sektörünün, ilk çeyrekte yüzde 5,6, ikinci çeyrekte yine yüzde 5,6 küçülürken, yılın 3.’ncü çeyreğinde tarım sektörü yüzde 7,7 küçülmede rekor kırdığını ifade eden Sarıbal, AK Parti’nin tarım politikalarının üretimi teşvik etmediği eleştirisinde bulundu.
 
CHP’li Sarıbal, Ak Parti’nin tarımda ülke kaynaklarını, potansiyelini değerlendirmeye yönelik üretimi temel alan politikalar yerine ithalatı teşvik eden ve destekleyen politikalar uygulamakta olduğunu belirterek, “Stratejik ürünleri esas alan bir üretim planlaması yoktur. Bu politikalar tarımda istikrarsızlık yaratmakta tarımın büyüme hızı gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme hızının altında kalmaktadır. Nitekim 2003-2015 yıllarının kapsayan AKP döneminde yıllık ortalama yüzde 4,7 oranında büyümüş, buna karşılık tarım sektöründeki büyüme hızı yüzde 2,3’te kalmıştır” ifadelerini kullandı.
 
“Dünya’nın En Pahalı Girdileri İle Tarımın Küçülmesi Kaçınılmaz”
 
AK Parti iktidarının, 14 yıldır tarımda üretmek yerine ithalatı destekleyen politikalar uyguladığını iddia eden Sarıbal, bu koşullarda üretimin artmamasının, tarımın küçülmesinin kaçınılmaz olduğunu, AKP’nin iktidar döneminde mısır, çeltik ve ayçiçeği dışındaki tüm tarla bitkilerinin de üretiminin gerilediği öne sürdü.
 
Sarıbal, tarım sektörünün küçülmesiyle ilgili Meclis’te düzenlediği basın açıklamasında sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Geçen yılında üretimin rekor düzeyde olduğu belirtilen buğdayda kişi başına yıllık üretim miktarı 2002 yılının gerisinde gerçekleşmiştir. Sulama yatırımlarının ihmal edildiği tarımsal üretimde doğaya bağımlılık devam etmektedir. Ayrıca tarım girdileri bakımından büyük ölçüde ithalata bağımlılık vardır, fiyatlarda istikrar sağlanamamaktadır.2016 yılı başında 3 lira seviyesinde olan dolar kuru günümüzde 3,5 lirayı aşmıştır. Kabaca yüzde16 artış söz konusudur. Bu da tarım sektörü açısından üretim maliyetlerinin artması anlamına gelmektedir.Nitekim 2016 yılı Aralık ayında litresi 3,58 lira olan mazotun fiyatı günümüzde 4,45 lira civarındadır. Yani mazot fiyatı son bir yılda yüzde 24 oranında artmıştır. Çiftçinin ürünü para etmemekte, ihracat pazarlarındaki sıkıntılar sürmektedir. Tüm bunlardan dolayı tarım sektörü büyümemekte, aksine küçülmektedir. Tarımda sürdürülebilir bir ortam olmadığı için çiftçi üretimden vazgeçmektedir. Çünkü zaten ayakta zor duran çiftçinin yeni yatırım ya da hedefler ortaya koyması çok zordur. Orta ve uzun vadede hem yerli, rekabetçi üretim hem de üretilen ürünün pazarlanması noktasındaki sıkıntılar çözülmediği ve ihracat pazarları çeşitlenmediği sürece tarımda sağlıklı ve kalıcı büyüme sağlamak mümkün değildir.”
 
“Üretim Yerine İthalat Teşvik Ediliyor
 
Geçen sene 16 milyar dolarlık tarım ve gıda ürünü ithalatı yapıldığını, ayrılan kaynakların büyük bir bölümü canlı hayvan ithalatına, yem hammaddelerine, kimyasal gübreye ve hammaddelerine, ilaç , tohum  gittiğini bildiren CHP’li vekil, “Bunların normalde yerli üretimle, içeride kendi çiftçimizi destekleyerek gerçekleştirmemiz gerekir. Ancak uygulanan ithalat politikasıyla yurtdışındaki çiftçileri destekler konumdayız. Canlı hayvan ve et ithalatı için 3,8 milyar dolar ödenmiştir. Ancak sorun,hayvan varlığının yetersizliğinden kaynaklandığı için halen devam etmektedir. Oysa iflas eden ithalata dayalı hayvancılık politikası yerine üretim odaklı politikalar uygulanması gerekmektedir” açıklamasında bulundu.
 
Tarım sektöründe büyüme üzerinde kur baskısı, ithalat baskısı, yüksek girdi maliyetleri,  plansız üretim ve pazarlama baskısının sürdüğünü söyleyen Sarıbal, şöyle konuştu:
 
“Bunlar ortadan kalkarsaancak büyüme pozitife dönebilir. Bunun için tarımda uluslararası mali kuruluşların, çokuluslu tarım/gıda şirketlerinin yönlendirmelerine değil, kendi insanlarının ihtiyaçlarına ve ülkemizin özgül ekolojik şartlarına göre planlanmış programlar uygulanması gerekir.”
 
Sarıbal, gazeteci Ahmet Şık'ın gözaltına alındığını belirterek, basın özgürlüğünün kısıtlandığını dile getirdi.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.