Öne Çıkanlar Hakkari EMİNE ERDOĞAN Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Hadise elazığ palandöken terör Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan malatya mısır fatih terim doğalgaz

Taşcıer: “Bu Teklif Dostlar Alışverişte Görsün Teklifidir”

Kadına yönelik şiddete karşı cezaları artıracak Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin dün TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’ndaki gerçekleşen görüşmelerinde konuşan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, “Bu teklif dostlar alışverişte görsün teklifidir.” dedi.

“CEZAYI ARTIRIYORSUNUZ AMA ASIL SORUN İNFAZ SİSTEMİ”

TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’ndaki görüşmelerde teklif üzerine söz alan CHP’li Taşcıer, kadına yönelik şiddete ancak bütüncül politikalarla çözüm üretilebileceğini belirterek, “Siz bu teklifte cezayı artırıyorsunuz, caydırıcılığı artıracağını söylüyorsunuz ama buna katılmak mümkün değil. Suçu önleyen unsurların başında şüphesiz, cezanın ağırlığı var ancak cezanın mutlak olması daha önemli. Yani bu suçu işleyen kişi bilecek ki ‘Ben bu suçu işlersem yırtamam’. Ama şu an ülkede öyle bir infaz sistemi var ki, on yıl ceza alan bir kişi hiç yatmadan ya da bir sene yatıp, elini kolunu sallayarak dışarı çıkabiliyor. Mahkemelere gittiğimizde katiller hep şunu söylüyor, ‘üç beş yıl yatarım, çıkarım’. Dolayısıyla infaz sistemiyle ilgili cezaların kâğıt üzerinde olmasının önemi bir yere kadar ama bir sonraki sorun bunun uygulanıp uygulanmadığı.” ifadelerini kullandı.

“DEĞİŞİKLİK BUNUN NERESİNDE?”

Teklif içerisinde iyi hal indirimlerini düzenleyen maddeye ‘pişmanlık’ ibaresinin eklendiğini belirten Taşcıer, “Döne döne okudum, acaba ben mi anlamadım yani başka bir şey mi söylenmek isteniyor diye. Zaten pişmanlık hâkimin takdirinde olan bir şey. Hâkimin takdirinde olan bir uygulamayı, yine hâkim takdirine, son derece de soyut bir ifadeyle bırakmışsınız. Değişiklik bunun neresinde? İndirim gerekçesini netliğe kavuşturduk diyorsunuz. Vallahi, ben bu maddede tek bir netlik gördüm, bu madde, dostlar alışverişte görsün maddesi.” dedi. Kravat indirimiyle ilgili maddeyi yazanların konudan habersiz olduğunu belirten Taşcıer, “Mahkemede sadece kravat taktığı için indirim olduğunu mu zannediyorlar? Ben bir sürü davaya gidiyorum, kravat takan ama ‘pişman değilim’ diyen ve indirim alan birine rastlamadım. Belki çok istisna bir olay vardır ama sadece kravat taktı diye bir indirim genel itibariyle zaten uygulanmıyor. Kişi beraberinde pişmanlığını ifade ettiği için bu indirimi alıyor. Dolayısıyla, bu maddeyi yazanlar keşke bir kadın cinayeti davasına gitseydi ya da bu davaları takip eden sivil toplum kuruluşlarının fikrini alsaydı bu maddeyi zaten bu şekilde yazmazdı. Değişim yaratacak bir düzenleme değil bu.” diye belirtti.

“ZATEN GEREKÇESİZ MAHKEME KARARI MI OLUR?”

Kanun teklifinde takdirî indirim nedeninin kararda gerekçeli olarak gösterilmesi gerektiğiyle ilgili değişikliği eleştiren Taşcıer, “Anayasanın 141. maddesinde bu zaten var. Hukuk devletinde gerekçesiz bir mahkeme kararı olmaz, olursa orası hukuk devleti olmaz. Bu bir pekiştirme maddesi. Bu madde neyi değiştirecek? Demek ki gerekçesiz karar yazan hakimler var. Ama bunun gereğini HSK'nın yapması gerekirken siz kanunla bunu düzeltmeye çalışıyorsunuz. TCK’daki her maddeye tek tek ekleyecek miyiz gerekçe yazılması gerektiğini? Sorun uygulamada ve bu maddeniz de uygulamada sorun olduğunun çok net bir şekilde itirafı.” ifadelerini kullandı.

“TEKLİF BU HALİYLE MESELENİN FELSEFESİNE AYKIRI”

Kasten öldürme, yaralama, işkence, eziyet gibi suçların “kadına karşı” işlenmesi halinde cezanın alt sınırının artırılacağını belirten Taşcıer, “Bu da aslında meseleye ne kadar bihaber olduğunuzun bir ifadesi. Bu haliyle Anayasa Mahkemesi’nden dönebilir, çünkü bu şekilde ifade edildiğinde eşitlik ilkesine aykırı oluyor. Neden? Çünkü bu haliyle bir kadın bir erkeği öldürdüğünde daha az ceza alacak, bir kadını öldürüldüğünde daha fazla ceza alacak. Yani bir kadın öldüren erkek de kadın da aynı cezayı alacak. Halbuki olması gereken kadına yönelik şiddetin ne olduğunun, toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklı olduğunun açıkça ifade edilmesidir. Bu haliyle meselenin felsefesine de aykırı bir iş yapılmış oluyor.” dedi. Kadına yönelik şiddet davalarında ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ ve idari para cezasına çevrilmesinin olmaması gerektiğini belirten Taşcıer, “Kişi bir gün bile olsa hapiste yatacağını bilirse asıl caydırıcılık böyle olur. Yoksa zaten yatarı olmayan 6 ay cezayı 9 aya çıkarmanın bir caydırıcılığı olmaz.” diye belirtti.

“BU TEKLİFTE TAHRİK İNDİRİMLERİYLE İLGİLİ DÜZENLEME YOK”

AKP ve MHP milletvekillerinin imzasıyla TBMM’ye sunulan teklifte tahrik indirimiyle ilgili bir madde olmadığını belirten Taşcıer, “Daha geçtiğimiz gün, Hatice Kaçmaz’ı öldüren Orhan Munis isimli katile verilen haksız tahrik indiriminin Yargıtay’da onandı ve evlenme teklifini kabul etmemek tahrik nedeni sayıldı. Bununla ilgili bir düzenlemeye gerek görmediniz mi? Siz ‘töre, sözde namus, gelenek, aşırı sevgi’ adı altında bu cinayetleri meşrulaştırdığınız zaman, kanunla bunu düzeltmediğiniz zaman, katil bilecek ki mahkemede ‘Çok seviyordum, öldürmek istemedim, teklifimi kabul etseydi öldürmeyecektim.’ dediğinde bu işten yırtabileceğini çok net bir şekilde biliyor. Aslında, bu teklifi hazırlayanlar tarafından tahrik indiriminin konulmaması demek, Orhan Munis’e verilen tahrik indirimini normal karşılıyorsunuz demektir, bunun başka bir açıklaması yok. Bu kadar önemli bir maddenin bu teklife konulmamış olması bence o kişilerle empati yapıldığının, aynı şekilde düşünüldüğün de çok net göstergesi.” dedi.

“BU TEKLİF DE SEBEBE DEĞİL SONUCA YÖNELİK”

Teklifin kadına yönelik şiddet sorununa çözüm olmayacağını ifade eden Taşcıer, “Çünkü bu teklif sonuca yönelik, nedene yönelik bir teklif değil. Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin köküne, temeline inmediğiniz sürece sadece sonuca yönelik, sadece cezayı artırarak bunun önüne geçmeniz mümkün değil, bugüne kadarki tecrübeler de zaten bunu gösteriyor.  Siz şu bakış açısındasınız; kadınları pembe otobüslerle ayırırsak, kadınları pembe üniversitelerle ayırırsak, kadınları toplumsal hayattan izole eder eve kapatırsak şiddete uğramaz. Düz mantıkla doğru ama zihniyet sorunlu işte. Dolayısıyla bu bakış açısına sahip olduğumuz sürece, bu zihniyeti değiştirmediğimiz sürece sorunun çözülmesi mümkün değil. Yine ‘ben yaptım, oldu’ anlayışıyla hazırlanmış, sivil toplum örgütlerinin yok sayıldığı, muhalefetin yok sayıldığı ve ‘biz yaparız olur, olmazsa üç beş yıl sonra bir kanun daha yaparız, o da olur, o arada ölen kadınlara zaten Allah rahmet eylesin” anlayışıyla yapılmış özensiz bir teklif.” ifadelerini kullandı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.