Öne Çıkanlar Covid19 çin bugünün gündem başlıkları gündem binali yıldırım Kuşadası Belediyesi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Akşener vakıfbank ihracat gündem özel vodafone

“Terörden Arındırılmış Güvenli Bölge, Bizim Hakkımız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de devam eden operasyonlarda DEAŞ’ın bölgeden tamamen kaçtığını, PYD/YPG ile mücadelenin sürdürüldüğünü belirterek, “Çünkü bizi tehdit eden hangi unsur varsa, o unsurları o bölgelerden temizleyeceğiz. Terörden arındırılmış güvenli bölge, bizim hakkımız. Eğer o bölgelerden benim vatandaşım sürekli tehdit altındaysa, biz ne yapacağız, onlara karşı vatandaşımızı koruma altına almak görevliliğimiz var” dedi.

35. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 150 yılının sürekli yönetim tartışmalarıyla geçtiğini ifade ederek, Tanzimat’tan Meşrutiyet’e, Cumhuriyet’in ilanından çok partili sisteme kadar pek çok yol ve yöntem denendiğini, ancak arayışın bitmediğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin gündeminde olan Anayasa değişikliği ile yöneldiği yeni sistem arayışı işte bu ihtiyacın neticesidir. Meclisteki sürecin tamamlanmasının ardından konu milletimizin huzuruna gelecek, herkes itirazını milletimize yapacaktır. Seçimle gelinen görevlerin ilk basamağı muhtarlıktır. Onun için demokrasinin ilk adımı muhtarlık, son kademesi cumhurbaşkanlığıdır. Ülkemiz açısından son derece önemli olan meseleyi tartışması çözüm yolları araması gerekenlerin en başında siz muhtarlarımız da cumhurbaşkanı olarak şahsım geliyor. Gücünü halktan alan ve halka hizmeti hakka hizmet olarak gören bir cumhurbaşkanı olarak özellikle kritik dönemlerde muhtarlarımız aracılığıyla milletimden aldığım mesajlara büyük önem veriyorum.

Ülke ve millet olarak kısa sürede o kadar çok, önemli hadiseyi üst üste yaşadık ki, artık öncelik sıralaması yapmakta doğrusu zorlanıyoruz. Aynı anda hem terör hem ekonomi cephesinde mücadele ediyor, hem yurt dışı operasyonlarımızı sürdürüyor, hem de uluslararası saldırılara karşı direniyoruz. Esasen yaşadığımız sorunların hiç biri, bize mahsus olmamakla birlikte bizi diğer ülkelerden ayıran çok önemli farklar vardır. Mesela terör, tüm dünyanın sorunu olmakla birlikte tüm terör örgütlerinin hedef aldığı tek ülke Türkiye’dir. Bölgemizdeki ülkelerin hepsi de iç sorunlarıyla uğraşıyor, ama maruz kaldığı çok yönlü kuşatmaya rağmen çok yönlü ayakta durabilen, kendi yolunda yürümeye devam eden tek ülke yine Türkiye’dir.”

-“BUGÜN BULUNDUĞUMUZ YERE İKİ AYDA GELMEDİK”-

Küresel ekonomik krizin gelişmiş ülkeler dahil herkesi etkilerken, Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılara rağmen mali disiplininden taviz vermediğini, büyümesini belli bir çıtanın altına düşürmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne darbe teşebbüslerine ne kaos senaryolarına eyvallah etmeyen bu ülkenin öyle birkaç fiskeyle yıkılmayacak ulu bir çınar olduğunu cümle alem görmüştür. Biz millet olarak bugün bulunduğumuz yere iki ayda gelmedik. Bizim arkamızda iki bin yıllık devlet geleneğimiz, 1400 yıllık medeniyet müktesebatımız, coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımız vardır. Tarihimizin en son ve en genç devleti olan cumhuriyetimiz dahi, 93 yılını artık geride bıraktı. Biz böyle bir devletiz. Biz göçebe devleti değiliz. Bugün sahip olduğu zenginliğe, imkana güvenerek dünyaya meydan okuyanlar, yarın mevsim değiştiğinde ayakta kalabilecekler mi, hep birlikte göreceğiz” şeklinde konuştu.

-“EY KAYMAKAM SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN?”-

Zaman zaman bazı şikayetler aldığını belirten Erdoğan, bir şikayet sebebiyle bir gaziyi aradığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Gazimiz evraklarını gönderiyor fakat evraklar maalesef işleme konmuyor veya ağırdan alınıyor. Tabi ilgili yerlere de durumu bildirdim ama şimdi buradan sesleniyorum. Ey kaymakam, sen kendini ne sanıyorsun, sen kendini orada kalıcı mı sanıyorsun? O gazi kendini niçin feda etti? Bu vatan için feda etti. Köprünün üzerine ne için yürüdü? Bu vatan için, millet için yürüdü. Eğer sen şimdi o makamda varsan, o gazi sebebiyle varsın. Haddini bilecek, bilmediği zaman da haddini sana bildirirler, bunu da bileceksin. Nitekim İçişleri Bakanıma da söyledim, öyle zannediyorum ki gereği yapılacaktır. Çünkü bizim şehitlerimize olan borcumuz farklıdır, gazilere olan borcumuz farklıdır ve bizler bunun gereğini aksatmadan yerine getirmek durumundayız.”

-“BU MİLLET KÜLLERİNDEN DOĞARAK YİNE SİZLERİ BOĞAR”-

Gezi olaylarıyla milletin içinde hayat tarzı ve ideolojik farklılıklar üzerinden bir çatlak oluşturmaya çalıştıklarını kaydeden Erdoğan, kısa sürede oyun deşifre olup, provokatörlerin ortada kaldığını belirtti. Arkalarındaki dış güçlerin güçlenen Türkiye’yi parçalamak istediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“‘Sen köprüler yapacaksın öyle mi, sen denizin altından raylı sistemler yapacaksın öyle mi, insansız hava araçları yapacaksın öyle mi, sen hızlı sistem raylı sistem yapacaksın öyle mi? Yok, biz sana izin vermeden bu adımı atamazsın’, bunu dediler. Ne oldu, oyun açığa çıktı. Biz durduk mu, durmadık. Onlar bunları yaptıktan sonra Körfez’de Osman Gazi açıldı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü açıldı, ardından Avrasya Tüneli açıldı, durmak yok yola devam.  Allah nasip ederse 18 Mart’ta da Çanakkale Köprüsünün temelini atacağız ve bu da dünyada ilk olacak. Çünkü Türkiye’ye ve bu millete bunlar yakışır. Bundan dolayı çıldırıyorlar, kıskanıyorlar. Onun için ‘Bak paranı kısarız, dolarını kısarız’. Neyi kısarsanız kısın, bu millet küllerinden doğarak yine sizleri boğar.

-“EY BATI, SİZ BUNLARI SAVUNDUNUZ”-

17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişiminde hukuk üzerinden bir saldırı başlatıldı. Milletimiz orada da tezgahı gördü, safını ona göre belirledi. Bölücü örgüt çukur eylemleriyle bir yandan olayların yaşandığı yerlerdeki vatandaşlarımızı devletinden koparmak, diğer yandan da diğer bölgelerdeki vatandaşlarımızı kışkırtmak istedi. Batıdan gelenler doğru doğuya gitti. Ama bunlar ahlaksız, oraya gidiyorlar, oralardaki belediyeler, devletin iş makinalarıyla o çukurları açıyorlar, bunları görüyorlar ve hala onları savunuyorlar. Yahu bir belediye çukuru niçin açar? Ya kanalizasyon için, ya içme suyu için, ya elektrik kabloları çekilsin diye açar, bunlar için açar. Bunların hiçbiri bunlar için açılmış değil. Ya güvenlik güçleri buralara girmesin diye bu kanallar açılmış. Peki güvenlik gücü ne için var? Vatandaşının can güvenliğini sağlamak için var. Ey batı, siz bunları savundunuz, arkasında durdunuz, yanında yer aldınız. Sizin bu dünyada özgürlük diye bir derdiniz, sıkıntınız yok. Özgürlük bu değil. Özgürlük bu insanlara insanca yaşama erdemini huzurlarına getirmektir. Biz onun mücadelesindeyiz. Özgürlük Yavuz Sultan Selim Köprüsünden geçer. Özgürlük, Marmaray’dan geçer, Avrasya Tünelinden, Osman Gazi Köprüsünden geçer, Çanakkale Köprüsünden geçer, bir numaralı hava limanından geçer. Biz terör estirilen Hakkâri’ye hava limanı yaptık. Onlar gittiler o havalimanını bombaladılar. Peki bu batı ne yaptı, yine gitti onların yanında yer aldı. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz inandığımız, bildiğimiz yolda halkımızın, vatandaşımızın efendisi olarak değil hizmetkarı olarak bu yolda hizmete devam edeceğiz. Ne inanç, fikir, düşünce özgürlüğüne bu ülkede asla bugüne kadar yasak gelmemiştir, bundan sonra da gelmeyecektir. Hiçbir yerde bu oyuna gelmeyen milletimiz, terör örgütüne tarihinin en büyük darbesini vuran devletine güvendi, onun yanında yer aldı.

-“15 TEMMUZ EN CÜRETKAR, EN PERVASIZ ATAKTI”-

Mahalli idareler seçimlerinde, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde farklı neticeler elde ederek, siyasi kaos çıkarma hesapları yapıldı. Milli irade kendi temsilcilerinin yanında gerçekten güçlü bir duruş sergiledi. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasındaki dönemde Türkiye’ye siyasi belirsizlik üzerinden diz çöktürmek isteyenler çıktı. Milletimizden aldığımız destekle biz buna izin vermedik. 15 Temmuz darbe girişimi tüm bu başarısızlık zincirini kırmak için yapılan en cüretkar, en pervasız ataktı. Milletimizin cesareti, kahramanlığıyla bu ihaneti gördü, onu da başarısızlığa uğrattı. Ben bu milletle gurur duymayacağım da, kimle gurur duyacağım?

-“BİZİ TEHDİT EDEN HANGİ UNSUR VARSA, O UNSURLARI O BÖLGELERDEN TEMİZLEYECEĞİZ”-

Suriye sınırımız boyunca bir terör hattı oluşturarak bizim kardeşlerimizle, tarihimizle, geleceğimizle irtibatımızı tümden kesmenin hesabı içine girdiler. DEAŞ, PYD,YPG oradan Kilis’e, Gaziantep’e, Hatay’a, Şanlıurfa’ya, oralardaki sınır ilçelerimizi vurmaya çalıştılar. İşte sabır, sabır dedik, sonunda dedik ki buralara girilecek ve ÖSO ile beraber Cerablus’tan başladık El Bab’a kadar girdik ve şu anda oralarda yoğun şekilde kuşatma harekatı devam ediyor. DEAŞ tamamen artık kaçıyor ve PYD/YPG ile mücadele kararlılıkla sürüyor, sürecektir. Çünkü bizi tehdit eden hangi unsur varsa, o unsurları o bölgelerden temizleyeceğiz. Terörden arındırılmış güvenli bölge, bizim hakkımız. Eğer o bölgelerden benim vatandaşım sürekli tehdit altındaysa, biz ne yapacağız, onara karşı vatandaşımızı koruma altına almak görevliliğimiz var. Can güvenliği, mal güvenliği, bunlar bizim için en önemli görevler. Devlet bunun için var. Bu adımları bunun için atıyoruz, atmaya devam edeceğiz.

-“EL BAB OPERASYONUNUN BU KADAR UZAMASININ GERİSİNDEKİ SEBEPLERİN DE FARKINDAYIZ”-

Irak'ta benzer oyunların hazırlıkları içindeler. Başbakanımız bakanlarımızla bir ziyaret yaptılar. Temennim odur ki bundan sonraki süreçte Irak’ta da bu tür şeyler olmaz. DEAŞ, YPG denilen örgütlere verilen gizli açık desteğin paratoner gibi dünyadaki tüm teröristleri, tüm sapkın tipleri bölgemize ve ülkemize çekmelerinden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Kimler tarafından yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Çok kısa sürede bitebilecek El Bab operasyonunun bu kadar uzamasının gerisindeki sebeplerin de farkındayız. Herkesin bir hesabı varsa bu milletin, bu ümmetin, hepsinden önemlisi Allah’ın da bir hesabı var. Bizim başımıza çorap örmeye kalkanlar, kendi başlarına ördükleri ağın farkında değillerdir. Keser döner, sap döner, gün gelir, hesap döner. Bu kirli hesabın döneceği günler de yakındır.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.