Öne Çıkanlar meb adana KPSS cumhurbaşkanı erdoğan haberleri TOGG gündem özeti Kanyon tesk genel başkanı bendevi palandöken ayhan barut gazi bendevi palandöken Türk EğitimSen Genel Başkanı Talip Geylan

Ünal: CHP, Çoklu Kişilik Bozukluğu Yaşamaktadır

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, “CHP, Türkiye karşıtı odakların merkezi haline dönüşmüştür ve CHP, eğer bir psikopatoloji ile açıklayacak olursak maalesef çoklu kişilik bozukluğu yaşamaktadır. Çoklu kişilik bozukluğunun da biliyorsunuz temel sebebi travmatik geçmiştir” dedi.

AK Parti Sözcüsü Ünal, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Afrin’in de tıpkı Cerablus ve El- Bab gibi orada yaşayan insanlara “terk edileceğini” söyleyen Ünal, Suriye’deki savaşta muhaliflerin hem askeri hem siyasi kanatlarının Cenevre ve Astana’da temsil edildiğini belirtti. Konuşmasının devamında CHP’ye de değinen Ünal, CHP’nin milli konularda birkaç gün “milli duruş” sergilediğini ifade etti. Ünal, “Maalesef en fazla üç gün sonra bu milli duruşunu bozarak mutlaka bu mutabakatı, bu birlikteliği, milletinin hassasiyetlerinin, güvenliğinin, önceliklerinin gerektirdiği noktadan ayrılarak başka bir noktaya geçiyor” şeklinde konuştu.

“BİR GÜN OLSUN PYD/YPG- PKK’YA DÖNÜK BİR KEZ OLSUN OLUMSUZ BİR İFADENİZİ DUYMADIK”

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ve Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin CHP’nin bir şey söylemediğini belirten Ünal, CHP’nin Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO)  dönük “çok çirkin ifadeler” kullanmakta olduğunu dile getirdi. Ünal’ın konuşması şu şekilde devam etti:

 “Burada şunu sormak istiyorum: Fırat Kalkanı Harekatı’nda bizimle birlikte mücadele eden, savaşan ve bugün Zeytin Dalı Harekatı’nda YPG/PYD’li teröristlere karşı savaşan ÖSO’dan ne istiyorsunuz. Israrla yapmak istediğiniz nifak, ayrıştırma ve itibarsızlaştırma harekatının asıl amacı nedir? Bir gün olsun PYD/YPG- PKK’ya dönük bir kez olsun olumsuz bir ifadenizi duymadık. Bugün PYD/YPG’ye geçmişte ne dediğinizi biliyoruz. ‘PYD’li arkadaşlar’ dediğinizi, ‘PYD’nin de meşru bir siyasi parti olduğunu’, YPG’ye övgüler dizdiğinizi biliyoruz. PYD/YPG’ye gösterdiğiniz sempatiyi biliyoruz. Peki PYD/YPG’ye gösterdiğini bu sempati, PYD/YPG bugün DEAŞ’tan boşalan bu bölgelerde hangi infazlarını yaptığını, hangi baskıları yaptığını biliyoruz. Sadece Afrin bölgesinden PYD/YPG’nin baskısı ile 370 binin üzerinde insan evlerini, şehirlerini terk etmek durumunda kaldılar. Onlara boyun eğmediği için binlerce insan infaz edildiler.  Bugün PKK’nın bir uzantısı olduğunu, 2002 yılında Suriye’de kurulan bu örgütün Öcalan’ın talimatı ile kurulduğunu biliyoruz.

“FIRAT KALKANI HAREKATI’NIN KARARINI VE RİSKİNİ ALAN SİYASİ İRADEDİR”

Geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü de bunu adeta itiraf etti. PYD/YPG’nin PKK olduğunu PKK’nın kendisi olduğunu itiraf etti. Şimdi ben soruyorum, CHP, PKK-YPG’ye hiçbir şey söylemezken kahraman ordumuzla birlikte bölgenin terörden kurtulması,  orada bir terör koridoru oluşmasını engellemek için bizimle birlikte kendi ülkesini savunan ve bizimle onlarla birlikte bölgeyi terörden temizlediğimiz ÖSO’dan ne istemektedir neden nefret etmektedir? Bu sorunun cevabı önemli. Biz demokrasi dediğimizde milletin temsilcileri eli ile kendilerini yönetmesini anlıyoruz. Bugün seçilmiş meşru hükümet, seçilmiş cumhurbaşkanı milletten aldığı yetki ile devleti yönetiyor ve millet iradesini devlete yansıtıyor. Bu alınan kararlar milletin verdiği yetki ve onay ile millet adına alınıyor. Dolayısıyla Fırat Kalkanı Harekatı’nın kararını ve riskini alan siyasi iradedir. Zeytin Dalı Harekatı’nın kararlarını ve riskini alan siyasi iradedir.”

“BU YAPIDA OLMAYAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN İDEALLERİ,  İRADESİ VE TÜRKİYE HAYALİDİR ”

 CHP sözcülerinin; TSK’yı, devleti, cumhurbaşkanını ayrıştırdığını ve cumhurbaşkanına yönelik “ağıza alınmayacak galiz küfürler ediliyor” diyen Ünal,  “terör seviciliği”nin de aynı şekilde devam ettiğini söyledi. Ünal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Eğer biz siyaseti konuşurken, psikopatolojiyi konuşacaksak CHP’nin durumunu çoklu kişilik bozukluğu ile ancak açıklayabiliriz. Çoklu kişilik bozukluğu diyorum, çünkü CHP’nin Cumhuriyet Halk Fıkrası ile hiçbir ilgisi kalmamıştır. CHP’nin Mustafa Kemal Atatürk ile bir ilgisi kalmamıştır. Hatta CHP, Recep Peker ve İsmet İnönü ile bir ilgisi kalmamıştır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si çoklu kişilik bozukluğu yaşamaktadır. Bazen PKK’lı bazen PYD’li bazen DHKP-‘li terör sevici tiplerin radikal ve kendi devletine seri katil diyen tiplerin ortaya çıktığı ve onların adeta odağı, mihrabı haline gelen bir yapıya dönüşmüştür. Şimdi bu yapıda olmayan ne var diye soracak olursanız, bu yapıda olmayan Mustafa Kemal Atatürk’ün idealleri,  iradesi ve Mustafa Kemal Atarürk’ün Türkiye hayalidir burada olmayan. Bunu son günlerde ki basında köşe yazarlarında ve basına yansıyan bir takım değerlendirmelerden de takip ediyorsunuz.

“CHP, ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU YAŞAMAKTADIR”

Geçtiğimiz günlerde söylediğimiz gibi, eğer bugün Mustafa Kemal Atatürk hayatta olsaydı, bunlar Mustafa Kemal Atatürk ile de mücadele ederlerdir. Ya da dün bir yazarın ifade ettiği gibi CHP’nin bugünkü yapısıyla Selahattin Demirtaş ve Mustafa Kemal Atatürk genel başkanlık yarışına girseler Selahattin Demirtaş’ın kazanacağı bir CHP ile karşı karşıya olduğumuzu biz söylemiyoruz, vicdan sahibi, aklıselim sahibi insanlar artık bunu söylüyorlar. Dolayısıyla CHP’nin Recep Tayyip Erdoğan’a neden düşmanlık ettiğini, dünya kaotik belirsizliğe sürüklenirken Türkiye’yi bir istikrar adası olarak tutan adeta ateş çemberinin içerisinde ekonomisiyle, istikrarıyla Türkiye’yi bir güven adası halinde tutan Recep Tayyip Erdoğan’a neden düşman olduklarını biliyoruz. 15 Temmuz’dan neden rahatsız olduklarını biliyoruz. Fırat Kalkanı Harekatı’ndan neden rahatsız olduklarını biliyoruz. Zeytin Dalı Harekatı’ndan neden rahatsız olduklarını biliyoruz. Milli ve yerli bir duruş neden sergilemediklerini biliyoruz. Çünkü maalesef CHP, Türkiye karşıtı odakların merkezi haline dönüşmüştür ve CHP, eğer bir psikopatoloji ile açıklayacak olursak maalesef çoklu kişilik bozukluğu yaşamaktadır. Çoklu kişilik bozukluğunun da biliyorsunuz temel sebebi travmatik geçmiştir.

“TARİH ONLARI DA YAZACAK BİZİ DE YAZACAK”

Sekiz seçim kaybetmiş, siyasetin dışında her işe soyunmuş, geçmişte bir kaset ile gelen genel başkanla başlayan bu travma hikayesinin maalesef o kasetle gelmenin bedellerini ödeyerek ve yine o kasetle gelmenin onlara dayatılan operasyonlarını yaparak Türkiye karşıtı yapıların da sözcülüğünü üslenerek yollarına devam ediyorlar. Genel başkanımıza yaptıkları hakareti misli ile kendilerine iade ediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanıdır. Recep Tayyip Erdoğan bugün aldığı kararlarla, Recep Tayyip Erdoğan bugün aldığı risklerle, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları ve AK Parti bugün Türkiye’nin kendilerine yüklediği misyonu layıkıyla yerine getirerek bu ülkenin istikrarı, güvenliği için canla başla mücadele ediyorlar. Onlarla hakaretlerine, küfürlerine devam etsinler. Tarih onları da yazacak bizi de yazacak. “

GENEL TEMAYÜL YÜZDE 10 BARAJININ KORUNMASI ÜZERİNE

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Milli Mutabakat Komisyonu’na ilişkin “Genel temayül yüzde 10 barajının korunması üzerinedir.  Onun dışındaki hususları da değerlendirme devam ediyoruz” dedi.

Milli Mutabakat Komisyonu’na ilişkin yarın dördüncü kez toplanacağını belirten Ünal, görüşmelerin karşılıklı müzakere ile oluşmakta olduğunu dile getirdi. Müzakereler sonucunda belli seçenekler oluşturulup bunları genel başkanlara sunulacağını ifade eden Ünal, seçim barajına yönelik ise, “Genel temayül yüzde 10 barajının korunması üzerinedir. Onun dışındaki hususları da değerlendirmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu. Mutabakat konusunda parti genel başkanlarının görüşmelerinin şu anda söz konusu olmadığını vurgulayan Ünal, çalışmaların tamamlanması ile genel başkanların bir araya geleceğini belirtti.

YEREL SEÇİMLER VE MİNİ PAKET

Uyum yasaları kapsamında yerel seçimlere yönelik oluşturulan “mini paket” üzerine de konuşan Ünal, MHP ve AK Parti’nin bu konuda çalışmaları tamamladığını söyledi. Milli Mutabakat  Komisyonu’nda “mini paket ” üzerine çalışan uzmanlar ile beraber çalışmaların tamamlayıp genel başkanlara sunulacağını belirten Ünal,  bu paketin yeril yönetim seçiminin yapılan anayasal değişikliğe uyumunu sağlamak amacı ile yapıldığını belirtti.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.