Öne Çıkanlar ankara konya bodrum pakistan sgk iata kastamonu deprem chp Bala Konyada Askeri Uçak Düştü KPSS Ön Lisans Sınav Sonuçları

Ani İşitme Kaybında İlk 3 Gün Çok Önemli

Acıbadem Ankara Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Titiz “ne olursa olsun işitme kaybı ortaya çıktıktan sonra üç gün içinde hekime başvurmanın işitme kaybının kalıcı hale gelmemesi için çok önemli olduğunu” söyledi.

Titiz yaptığı açıklamada daha önce herhangi bir problem olmadan, 72 saat içinde gelişen, işitme testinde birbirini takip eden üç frekansta en az 30 dB ‘den fazla kayıp görülen ve işitme siniriyle iç kulak dokusu üzerinde hasar oluşmasının, ani işitme kaybı olarak tanımlandığını belirtti. Genellikle tek kulak etkilendiğini belirten Uzman Doktor nadiren iki taraflı da yaşanabildiğini ve hem erkek, hem de kadınların ortak sorunu olan ani işitme kaybı 30–60 yas arası erişkinlerde daha sık ortaya çıktığını ifade etti. Hastalığın oluşum nedenlerinin kesin olarak bilinmediğini söyleyen Titiz açıklamasının devamında  “Bununla birlikte, viral enfeksiyonlar, damarsal hastalıklar, bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlar, basınç değişikliği ve travma gibi bir çok değişik faktörün sorunun ortaya çıkmasında etkili olduğu düşünülüyor diyor. Bu nedenle hastaların çok az bir kısmında belirgin bir etken saptanıyor. Geri kalanlar nedeni belli olmayan (idiyopatik) ani işitme kaybı olarak kabul ediliyor” dedi.

“Kulak Çınlaması İşitme Kaybını Gizliyor”

Kulak çınlamasının ani işitme kaybı için çok önemli bir belirti olduğunu belirten Uzman doktor “Hastaların yüzde 70’inde kulak çınlaması görülüyor. Ancak ne yazık ki hastalar duyma kalitesindeki azalmanın nedeninin çınlama olduğunu düşünüyor. Geçmesini beklerken de hekime gitmekte geç kalıyor. Bu çınlama genellikle bir ay içerisinde ortadan kalkabileceği gibi işitme kaybı ile beraber de devam edebiliyor. İşitme kaybı bazı hastalarda kısmi olabileceği gibi bazılarında tama yakın veya tam görülebiliyor. Kulakta dolgunluk hissi ve uğultu da hastaların şikâyetleri arasında yer alıyor” dedi.

“İşitme Testi ile İşitme Kaybının Tipi, Derecesi ve Frekansı Belirleniyor”

Ani işitme kayıpları açısından dikkat edilmesi gereken en önemli nokta zamanında hekime başvurmak olduğunu belirten Titiz. “Ayrıntılı hekim muayenesinde kulak zarı ve orta kulaktaki olası sorunlar değerlendiriliyor. Eğer bu muayenede bir problem görülmezse, işitme kaybının iç kulaktan kaynaklandığı düşünülerek öncelikle işitme testi ile işitme kaybının tipi, derecesi ve frekansı belirleniyor. Özellikle iç kulakla ilgili işitme kaybının nedenini belirlemek için bilgisayarlı tomografi (CT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) tetkikleri gerekebiliyor. Ayrıca detaylı kan testleri de sorunun kaynağının tespit edilmesinde yardımcı oluyor” dedi.

“İlk 3 Gün Çok Önemli”

Uzman doktor açıklamasının devamında şu cümlelere yer verdi:
“Bu hastalıkta erken farkındalık ile tanı ve tedavinin ilk üç gün içerisinde başlanmasının iyileşme açısından büyük önem taşıdığını ve İlk on gün ve özellikle de ilk üç gün içerisinde başlanan tedavi ile tam veya tama yakın cevap alınarak işitme sorunu ortadan kalkabiliyor. Bununla birlikte tedaviye başlama süresi ne kadar gecikirse iyileşme beklentisi o denli azalıyor. İşitme kaybı kalıcı hale gelebiliyor. Ani işitme kayıplarının tedavisinde farklı protokollerde ilaç tedavisi önemli bir yer tutuyor. Bununla birlikte tedavide tedavisinden de yararlanılıyor. Günümüzde, ilaç tedavilerine cevap alınamamış ya da yaşı ve eşlik eden hastalıkları nedeniyle ilaç kullanılamayan hastalara hiperbarik oksijen tedavisiyle yârdim ediyoruz. Ani işitme kayıpları risk faktörleri minimize edilse bile her an karşılaşılabilen bir durum. Ancak, erken tanı ve tedavi ile yüksek oranlarda iyileşme oranlarının sağlanabildiğini, “Tedaviye rağmen kısmi veya tam olarak işitme kaybının devam ettiği hastaların oranı çok düşüktür. Ancak bu hastalarda da işitme cihazları yasam kalitesinin bozulması önleyebiliyor.”

Bu Risk Faktörleri Hastalığa Zemin Hazırlıyor

  • Uzun süre yüksek seslere maruz kalınması sonucu isime sinirlerinin yıpranması
  • Genetik yatkınlığın olması
  • Fabrika, inşaat alanı gibi gürültülü ortamlarda çalışmak
  • Antibiyotikler, bazı kemoterapi ilaçları ve aşırı dozda ağrı kesici kullanılması
  • Yüksek ateş görülen menenjit gibi hastalıkların varlığı
  • İşitme sinirinde tümör oluşması
  • Alkol ve sigara kullanılması
  • Alerjik hastalıkların varlığı
  
 
 
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.