Öne Çıkanlar Covid19 çin bugünün gündem başlıkları binali yıldırım gündem Kuşadası Belediyesi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Akşener ihracat Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank vakıfbank vodafone

Göz Tansiyonu Körlüğe Neden Olabilir

40 yaşın üzerindeki bireyler hipertansiyon, damar ve şeker hastalığınız var ise gözlerinize dikkat edin. Sinsice ilerleyen ve göz tansiyonu olarak bilinen glokom körlüğe bile neden olabilir. Ailedeki glokom hastalığına yatkınlık, sizin de risk altında olduğunuza işaret ediyor.
 
Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yard. Doç. Dr. Özgür Şanlı, göz tansiyonu ve bunun tedavisine ilişkin bilgi verdi.
 
Şanlı: Göz Tansiyonu Sinsi İlerler
 
Şanlı, Göz tansiyonu en sık rastlanan sağlık sorunlarının başında geldiğini söyleyerek, “Doğru şekilde tedavi edilmediğinde ise birtakım ciddi rahatsızlıkları da beraberinde getirebiliyor. Glokomun gözde ağrı, bulanık görme, kızarıklık, renkli halkalar görme, mide bulantısı ve kusma gibi belirtilerle kendini gösterebileceği gibi çoğu zaman hiç belirti vermeden ilerleyen sinsi bir hastalık” dedi.
 
“Tüm Dünyada Yaygın Bir Hastalık”
 
Şanlı göz tansiyonu diğer adıyla glokom’u, tüm dünyada yaygın olarak görülen bir göz hastalığı olarak tanımlarken, bu hastalığın sinsice ilerleyip görme sinirine hasar vererek körlüğe bile neden olabileceğini belirtti. Göz Hastalıkları Uzmanı Şanlı, “Göz, beslenmesini içinde bulunan sıvılar aracılığı ile yapar ve bu sıvıları kanallar yardımı ile dışarı atar. Bu sıvının yapımı ile atılması arasındaki denge bozulursa, göz içinde normalden fazla sıvı birikir. Bu sıvı da basınç oluşturarak göz siniri ve sinir tabakasındaki sinir liflerine zarar verir. Göz sinirine zarar verecek seviyede göz içi basıncına sahip olunmasına göz tansiyonu denir” şeklinde konuştu.
 
“Hastalık Hemen Fark edilemeyebilir”
 
Erken dönemde herhangi bir belirti vermeyen göz tansiyonunun, yavaş yavaş ilerlediği için görme alanındaki azalma ve kayıp, hasta tarafından çabuk fark edilemediğine dikkat çeken Şanlı, şunları dedi:
 
“Erken teşhis hastalığın ilerlemesini durdurabilir. Bunun içinde düzenli olarak göz muayenesi olunması gerekir. Göz sinirinde tahribata neden olan bu hastalıkta gün geçtikçe görme azalır. Son ana kadar hasta hiçbir şeyin farkına varmayabilir.”
 
“Ailevi Yatkınlık Riski Artırıyor”
 
Ailede glokom bulunanlarda hastalık riski daha yüksek olduğuna işaret eden Şanlı, “40 yaşın üzerindeki toplumda glokom sıklığı yüzde 2 iken, glokomlu ailelerdeki glokomun görülme sıklığı 4-5 kat fazladır. Glokom doğuştan da olabilir, 3-20 yaş aralığında da ortaya çıkabilir. Yapılan çalışma ve gözlemler glokom sıklığının yaşla arttığını ortaya koyuyor” dedi.
 
“Göz Kontrolünüzü İhmal Etmeyin”
 
Rutin olarak yapılan göz muayenelerinde daha başlangıç aşamasındaki göz tansiyonun bile saptanabildiğine değinen Göz Hastalıkları Uzmanı Şanlı, şunları kaydetti:
 
“Bu nedenle göz tansiyonu vakalarının artış gösterdiği 40’li yaşlardan itibaren mutlaka düzenli göz kontrolü yapılmalıdır. Çünkü göz tansiyonuna bağlı oluşan görme kayıplarında geri dönüş yoktur. Glokom tüm dünyadaki körlüklerin ikinci nedeni. Özellikle 40 yaşın üzerindekiler, ailesinde glokom bulunanlar, şekeri, hipertansiyonu, yüksek miyopisi ve damar hastalığı olanlar, uzun süreli kortizon tedavisi alanların risk altında olduğunu unutmamak gerekir. Göz kontrolleri 40 yaş öncesi 2 yılda bir yaptırılabilir. Ancak glokomun görülme sıklığının arttığı 40 yaşından sonra yılda en az bir kez göz ve göz içi basıncı kontrolleri yaptırılmalıdır.”
 
 
“Omega 3 Kaynakları Hastalığı Önlüyor”
 
Şanlı, omega 3 kaynakları (balık, yumurta, semizotu, ceviz, vb.) A vitamini içeren meyve ve sebzelerin  ve beta karoten barındıran sebzeleri de (havuç, ıspanak, vb.) glokomlu hastalara da, altındaki tavsiye edilebileceğini dile getirdi.
 
“Çözümsüz Değil”
 
Tedavide ilaç veya cerrahi yöntemler kullanarak ilk amaçlarının göz içi basıncını düşürüp hastalığın gidişatını durdurmak olduğunun altını çizen Şanlı şöyle devam etti:
 
“Mevcut sinir lifi hasarını geri döndürmek çoğu zaman imkânsızdır. Bu da erken teşhis ve tedavinin önemini daha da artırıyor. Lazer tedavisi ise glokom tedavisinde yaygın olarak kullanılıyor.Göz tansiyonun tedavisinde hasta, sürekli kontrol altında tutulmak zorundadır. Düzenli takiplerle ilaçla kontrol altında tutulabilen hastalarda ise ilaç tedavileri zamanla ihtiyacı karşılamayabilir. Bu durumlarda cerrahi yöntemler düşünülmelidir. Göz tansiyonun tarzına ve tipine göre uygulanabilecek lazer tedavileri de mevcuttur. Bu tedaviler kalıcı çözümler sağlayarak hastanın ömür boyu ilaç kullanmasına da engel olabilir. Bu hastalıkta en önemli nokta düzenli göz muayenesini ihmal etmemektir.”
 

 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.