Mevsim Geçişi Hastalıklarından Kendinizi Koruyun

Medline Sorumlu Müdürü Dr. Koray Akay mevsimsel değişikliklerin vücudumuzu neden ve nasıl etkilediği, bu hastalıklardan korunmak için ne gibi önlemler alınması gerektiği konusundaki sorulara yanıtlar verdi.

Havaların soğuması ve güneş ışığından mahrum kalınmasıyla birlikte dışarıda daha az vakit geçirilip kapalı alanda daha fazla kalındığına dikkat çeken Akay, nezle, grip gibi salgın hastalıklarla mücadele edilirken, bağışıklık sistemini güçlendirmenin yolları arandığını söyledi. Grip ve nezlenin dışında mevsim geçişinin, özellikle sonbahar ve kış aylarında başka hastalıklara da davetiye çıkardığını belirten Akay, neden mevsim geçişlerinde daha sık hastalanıldığı sorusuna şu yanıtı verdi:

“Ani sıcaklık değişimleri, havaların çabuk soğuması ve buna uygun giyilmemesi, kişilerin bulunduğu ortamlardaki toz ve polen miktarı, hasta kişilerle yakın temas ve havasız  ev, iş ortamları daha sık hastalanmamıza sebep olan başlıca nedenler. Bu dönemde en çok üst solumum yolu enfeksiyonlarına rastlanır. Toz ve polene bağlı alerjik durumlar ve depresyon, halsizlik, isteksizlik gibi psikolojik sorunlar da baş gösterebilir. Ayrıca mevsim değişiklikleri ve özellikle soğuk hava astım atağının başlamasına, bağırsak enfeksiyonlarına da yol açabilir."
 
Mevsim Geçişlerinde Psikolojik Rahatsızlıklarla Nasıl Savaşırız?
 
Mevsim geçişlerinin psikoloji üzerindeki etkisi hakkında bilgi veren Akay, şöyle devam etti:

"Mevsim geçişlerinde inişli çıkışlı bir ruh hali içinde oluruz. İsteksizlik, enerji azlığı, umutsuzluk, yorgunluk hislerinde artış olur. Sosyal ortamlardan uzaklaşma başlar, aktivitesiz bir yaşama doğru yönelme yaşarız. Psikolojimizdeki dengesizliklerin üstesinden gelebilmemiz için sosyal ortamlardan kopmamalı, muhakkak temiz havada hareket etmeliyiz. Kapalı bir ortamda çalışıyorsak, kendimize temiz hava molaları vermeli, merdiven çıkarak, yürüme fırsatları yaratmalıyız. Depresif ruh hali sebebiyle alkolü artırmamalı, aksine bol bol su tüketmeliyiz. Çünkü yazın fazla su kaybıyla beraber sıvı alımına ihtiyaç duyarız ancak havaların serinlemesiyle sıvı tüketiminin azalması metabolizmamızın yavaşlamasına sebep olur. Bu da yorgunluğu beraberinde getirir ve bizi depresif bir ruh halinin içine çeker. Dolayısıyla doğanın mucizesi olan suyu asla ihmal etmemeliyiz."
 
Nasıl Tedbirler Almamız Gerekir?
 
Her hastalığın düşmanının hareket etmek ve doğru beslenmek olduğunu ifade eden Akay, en önce yapılması gerekenlerin temiz havada bol bol hareket etmek, uykusuz kalmamak, bol su tüketmek ve vücuda zarar veren beslenme düzeninden kurtulmak olduğunu söyledi. Akay, şöyle devam etti:

"Bunun yanı sıra mevsim geçişlerinde yaşadığımız halsizlik, bağışıklık sistemimizdeki zayıflık, baş ağrıları, alerjik hastalıklar gibi durumlara yakalanmamak için bulunduğumuz ortamların temizliğine dikkat etmeli, kan dolaşımını hızlandırıcı aktiviteler yapmalı, ilaç yerine doğal besinleri tercih etmeli ve bizi psikolojik olarak kötü etkileyecek durumlardan uzak durmalıyız. Örneğin, soğuğu bahane ederek, televizyon karşısında hareketsiz kalmamalı ve bilinçsiz yemenin önüne geçmeliyiz. Bizi mutsuz edecek ortamlardan kaçınmalı, sevdiklerimize daha fazla vakit ayırmalıyız.”